CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş: Başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim!
CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş: Başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim!
24 Haziran seçimine sayılı günler kala, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş son derece iddialı söylemleriyle, Özlem Buğday Yağmur'un röportaj konuğu oldu.
Haber Giriş Tarihi: 01.06.2018 14:28
Haber Güncellenme Tarihi: 01.06.2018 14:28
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
24 Haziran seçimine sayılı günler kala, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş son derece iddialı söylemleriyle röportaj konuğumuz oldu.
Akkuş'la seçime giden süreçteki CHP'yi, hedeflerini, başarı kriterlerini konuştuk...
"Başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim."
deyişini...
Ve "Şayet YSK seçim sonuçlarına müdahale ederse, sokacağa çıkar direnirim!"
Peşin isyanını önemsedik...
Özlem Buğday Yağmur röportajı...
* CHP'nin Milletvekili Aday listesini ağırlıklı olarak siz hazırladınız ve Genel Merkez de sizin hazırladığınız listeyi aynen onayladı. İşin fenası, bu listeye örgütten ve tabandan hatırı sayılır oranda eleştiri geldi?
Ben 17 ilçe başkanımızın görüşlerini ve arkadaşlarımızın genel düşüncelerini de alarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin olması gereken listesini yapmaya gayret ettim. Bu tabii benim için önemliydi. Verilen listenin karşı kabulü önemliydi. MYK ve Parti Meclisi'nden geçip onaylanması önemliydi. Listenin onaylanması İl Başkanlığım için Yönetim Kurulum için İlçe Başkanlarım için, Bursa için önemliydi. Ve biz bunu yaptık. Genel Merkez'e sunduğumuz listenin yüzde 98'i olduğu gibi onaylandı. Listede bir değişiklik söz konusu değil. Sadece Zafer Yıldız arkadaşımızla aynı frekansı tutturamadığımız için bir değişiklik söz konusu oldu. Kendisinin, "ben yedinci sırada olmam" demesinden kaynaklanan bir çıkış söz konusuydu. Zafer Yıldız arkadaşımız da "ben listede olurum" demiş olsaydı...
* Yüzde 100 isabet kaydetmiş olacaktınız?
-Evet, yüzde 100 isabet kaydetmiş olacaktım.
* Bir İl Başkanı olarak yaptığınız listenin Genel Merkez tarafından onaylanması sizin açınızdan başarı... Peki listedeki başarı kriteri sadece Genel Merkez'in onaylamış olması mı?
Bence değil, çünkü bizim hedefimiz, il başkanları toplantısında da söylediğim gibi, Bursa'da Cumhuriyet Halk Partisi'ni lider parti konumuna getirmek ve partimize 8 ile 10 arasında milletvekilliği kazandırmaktır. Bu şuna tekabül ediyor: 5 vekilimiz var, milletvekili sayısında iki artış var. 2 artanın üzerine 1 koymak... Bu da beraberinde yüzde 50'nin üzerinde bir başarı getiriyor. Biz bunu başarabilirsek, İl Başkanı olarak benim ve arkadaşlarımın başarılı olduğunu düşüneceğiz. Diğer türlü de, tabii ki mevcut beş vekilin üzerinde alacağımız her vekili İl Başkanlığı'mızın bir başarısı olarak görüyorum.
* Örgüt memnun mu listenizden?
48 değerli arkadaşımızın olduğunu ben daha önce de söylemiştim. Bu dönemin kariyer mücadelesi yapılacak bir dönem olmadığını da çok sık söyleyen insanlardan biriyim. Artı, 16 yıllık bir reklam arası olduğunu da söylüyorum. Ceberrut bir yapı var. Bu ceberrut yapının toplumun her kesiminde bir korku imparatorluğu yarattığını hepimiz görüyoruz. Bu yüzden listedeki arkadaşlarımızı her şekilde değerlendirerek, İlçe Başkanları'mızdan gelen bilgileri de ortaklaştırarak belirledik. Tabii bunun içinde Yüksel Özkan meselesi de var.
* Evet. Onu sormaya hazırlanıyordum.
Yüksel Özkan'la ilgili konu şöyle: İlçe Başkanları'mızdan böyle bir talep geldi. Örneğin Kestel, örneğin Yıldırım İlçe Başkanlarımızdan... Göçmen bir adayın mutlaka olması gerektiği konusunda talepleri oldu. İlçe Başkanlarımızın kriterleri şuydu: Partimizin Bulgaristan göçmeni olan arkadaşlarımız, yurttaşlarımız konusunda geçmiş dönemlerde eksik kaldığını düşündükleri için Yüksel Özkan'ı listede görmek istediler. Balkan Göçmenleri Federasyonu Başkanı Yüksel Özkan'la son günden bir gün önce bir araya geldik. Üç saate yakın bir sohbetimiz oldu. Bu sohbet içerisinde kendisine şunu sordum: "Ben İl Başkanı olarak sizi 2. sıraya önereceğim. Bunun arkasında da duracağım. Ancak siyaset yapıyoruz. Siyaset yaparken birçok kapının da açık kalması gerekiyor. Daha aşağılarda olabilirsin, daha farklı yerde de kendini görebilirsin. Bu riskleri de göze alarak siyaset yapar mısın?" dedim. Özkan da, bunu çok önemsediğini, ilk kez camiaya İl Başkanı seviyesinde böyle bir talebin geldiğini, bunu arkadaşları ile değerlendireceğini söyledi. Değerlendirdikten sonra da, yanılmıyorsam Ceyhun İrgil ve Erkan Aydın arkadaşımızın da katkılarıyla saat 5'e çeyrek kala ya da 10 kala kendisi CHP'den aday olmak üzere görevinden istifa etti. Bunu önemsedik ve Genel Merkez'e listelerimizi götürürken söz vermiş olduğumuz gibi kendisini 2. sıraya yazdık ve onaylandı. Bu konuda Genel Merkez'in, Genel Başkanı'mızın Bursa'ya bakış açısı da önemliydi. Tabii burada Genel Başkan Yardımcımız Lale Hoca'mla da yaptığımız istişareler vardı. Onun da görüşlerini alarak böyle bir süreci yönettik. Bu çok önemli bir süreçti. Bulgaristan'da doğan 410 bin Türk'ün Bursa'da yaşadığını düşünürsek, onların temsil edilmesinin ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkıyor. O yüzden Yüksel Özkan bir değerdir. Önemsiyoruz.
AK Parti Bizden Korkuyor!
* AK Parti'nin bir itirazı söz oldu Yüksel Özkan'la ilgili?
Tabii şimdi değişik söylemler var. Devlet Bakanı Sayın Hakan Çavuşoğlu'nun itirazı söz konusu. İstifa yöntemi ile ilgili bir sıkıntı olduğu söylendi bize. Biz de o sıkıntının ne olduğunu öğrendikten sonra durumu kendisine aktardık. Sayın Prof. Dr. Yüksel Özkan aldı evrakları Ankara'ya gitti. Yüksek Seçim Kurulu'na sundu. Ve o sunum kabul edildi. Yüksel Özkan'la ilgili itiraz, AKP'nin demokrasi konusunda da sınıfta kaldığının göstergesidir. Çok cılız bir itiraz olmuştur. CHP'den ne kadar korktuklarının bir göstergesi olduğunu söyleyebilirim.
* İktidar Partisi korkuyor mu sizden?
Gerçekten korkuyor. Korkmamış olsa siyaset üretirken, Sayın Erdoğan projelerini anlatırken sadece şu kadar yol yaptım. Şu kadar bölünmüş yol der mi? Yani sadece betona yatırım yaptığını söylemez. Bir de garibime giden, "biz bunlara seçimden sonra sorarız!" gibi bir mantık var. Bu doğru bir iş değil, Sayın Erdoğan da böyle yapıyor. 16 senedir ekonomiyi doğru düzgün yönetemedikleri için bugün geldikleri konumda "biz seçimden sonra bunu çözeceğiz" demeleri bile bir şey üretemediklerinin göstergesi. Artık "Eyyy Kılıçdaroğlu" da diyemiyor. "Eyyy Kılıçdaroğlu..." Dönemi bitti. CHP'nin iktidarını görüyorum. Ben 58 yaşındayım. İlk kez bu kadar inanan insanlarla beraber siyaset yapıyorum.
* Sahada, seçmen nezdinde ne gözlüyorsunuz?
Müthiş... CHP örgütlerinde müthiş bir heyecan var. Bu heyecan, bu samimiyet bana büyük güç veriyor.
* Muharrem İnce öncesi ve sonrası olarak değerlendirecek olursak..?
Muharrem Bey'i ben dip dalga olarak görüyorum. Ama ondan önce de Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu üst dalganın kamuoyu üzerindeki etkilerini görüyorum. Sayın Muharrem İnce'yi aday gösteren bir Genel Başkanımız var. Çok önemli ve değerli...
* Muharrem İnce'yi Genel Başkanınız mı aday gösterdi? Yoksa CHP ögütleri ve tabanının yadsınamaz talebi hatta tepkisi sonucunda Muharrem İnce mecburen mi aday gösterildi?
Biz İl Başkanları olarak, bütün yetkilerimizi bütün sorumluluklarımızı Genel Başkanımıza verdik. Parti Meclis'i de öyle, MYK da öyle...
* Evet, seçim öncesi tüm yetkiler Genel Başkan'a verildi.
Şimdi tüm yetkilerin Genel Başkan'da olduğu bir süreçte sizin gibi düşünmüş olsa Genel Başkanımız, Türkiye'yi düşünmese, Türkiye'nin geleceği ile ilgili, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği ile ilgili düşünmemiş olsa... Muharrem İnce demezdi. Yine bildiğini yapardı, İlhan Kesici derdi. Abdüllatif Şener derdi. Hüseyin Akkuş derdi.
* Abdullah Gül der miydi?
Abdullah Gül yıllarca Cumhurbaşkanlığı yapmış, bugünkü demokratik parlamenter sistemi savunan bir büyüğümüz. Ama CHP'nin Abdullah Bey ile ilgili hiçbir tasarrufu olmadığını ben biliyorum.
* Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Adayınız olsaydı, içinize siner miydi?
Genel Başkanımıza bu konuda yetki vermiş bir İl Başkanı olarak, kim olursa olsun ben çalışırdım. Kim olursa olsun...
* Bugünkü gibi çalışır mıydınız?
Bugünkü gibi çalışırdım.
* Takdir edilesi bir tutum.
Gerçekten çalışırdım. Aksi halde iki şeyden birini yapmak gerekiyor. Ya istifa etmek gerekiyor, ya da çalışmak. Ben hayatımın her bölümünde çalışmayı önemsemiş bir arkadaşınızım. Yani o kongre bana o görevi vermiş. Çalışma görevini vermiş. Ahmet, Mehmet fark etmez. Kim olduğu önemli değil benim için. Partimin bana yüklediği görev önemli. Ben o görevi yapardım, geçmiş dönemlerde de bunu yaptım.
* Partisinin göstereceği aday her kim olursa olsun görev bilinciyle çalışacak olan Hüseyin Akkuş... Yani söylediğiniz bu realiteye rağmen... Muharrem İnce'nin adaylığının açıklanmasının üzerine derin bir "oh" çekmedi mi?
Muharrem Bey gerçekten toplumda karşılığı olan bir arkadaşımız. Cumhurbaşkanımız artık. Ben Cumhurbaşkanı olarak görüyorum. Tabii ki çalışma koşullarımızın daha elverişli hale geldiği kesin. İklimi düzeltti. Yeni bir iklim yarattı. Bu iklimin Bursa'ya yansımaları var. Muharrem Bey'in Bursa'da karşılığı var. Bir de göçmen olmasından kaynaklanan bir karşılığı var. Bursa'ya çok sık gelip giden bir arkadaşımız. O yüzden bizim elimizi tabii ki güçlendirdi. Bursa'da yaptığımız örgüt toplantısı sonucunda Orhan Sarıbal arkadaşımız, Parti Meclisi'nde Bursa'dan çıkan sonuçları iletmiştir. Kendisi de söylüyor zaten Muharrem Bey; "benim aday olmamdaki etkenlerden bir tanesi de Orhan Sarıbal'dır" diyor. Bunu CNN'de de söyledi.
* Bursa kamuoyuna ilk olarak Lodos Haber'in duyurduğu bir konu var. Daha aday adaylığı başvuruları sürerken yaptığınız açıklamada "mevcut milletvekili arkadaşlarımız sıralamadaki yerlerini koruyacak dediniz ve bu açıklamanız büyük tepki aldı?
Bir durum saptaması olarak evet... Ben yönetimdeki arkadaşlarla da bunu öyle paylaştım zaten. Tepkiye gelince... Bunun ne gibi bir sakıncası oldu? CHP'ye başvuru 15'te mi kaldı?
* Kaçta kaldı?
48 kişi...
* Sizce yeterli mi?
Evet. Hedef konusunda böyle bir öngörüm söz konusu değildi. Herkesin kendi özgür iradesi çerçevesinde aday olma hakkı var. O özgürlük alanlarını kısıtlayacak durumda değildim. Ancak şunu çok net söyleyeyim; bir durum saptaması yapmanın ve bu durum saptamasını kamuoyu ile paylaşmanın yanlışlığını göremiyorum. O durum saptaması konusunda da açık ve net söylediklerim şuydu: "2 arkadaşımız İYİ Parti'de. Bu arkadaşlarımızı dışarıda tutabilir miyim? Ben yapamam benim gücümü aşar. E Genel Başkan Yardımcım var. Dışarıda tutamazsın. Parti Meclisi üyem var. Dışarıda tutamazsın. Yüksel Özkan'a ben söz verdim."
YSK Müdahale Ederse Sokağa Çıkar Direnirim!
* Liste tam da ilan ettiğiniz gibi oldu?
Şimdi bu bir durum saptaması. Ben Yüksel Bey'le bunları konuşurken hiç sıralamada olmama ihtimalini de söyledim. Çünkü bu listelerin ne olacağı konusu benim garantörlüğümde olan bir şey değil. O yüzden ben listeler verilmeden 10 gün önce Ankara'ya gittim. Bülent Bey'le uzun bir sohbetimiz oldu. Uzun bir değerlendirmemiz oldu. Bursa'yla ilgili bir değerlendirmemiz oldu. Bu değerlendirme sonucunda söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu da gördüm.
* 25 Haziran'ı nasıl görüyorsunuz?
25 Haziran'ı ben bir aydınlık gün olarak görüyorum. Konuşmamızın başında söyledim ya; o 16 yıllık reklam arasının biteceğini düşünüyorum. Ben böyle bakıyorum. Demokratik parlamenter çoğulcu sisteme geçişin bir başlangıcı olan, karanlıktan sonra mutlaka bir aydınlığın olacağını düşünenlerdenim. Ve çocuklarımız, torunlarımız için de çok önemli. Ben bunu çok sık vurguluyorum. Yazarsan da sevinirim. Eminim ki; 16 Nisan'da olduğu gibi bir işlem tesis ederlerse, şu naciz vücudum sokakta olacak. Mustafa Kemal Atatürk'ün bize vermiş olduğu Bursa Nutku'nu hayata geçireceğime söz veriyorum.
* Biraz daha açalım mı?
Her şey birilerinin elinde olabilir. Silahlar, devlet, bürokrasi, neyse... Her şey onların elinde olabilir. Her şey onların lehine gelişebilir. Ama ben Hüseyin Akkuş olarak sahada olacağım. Direneceğim!
* YSK'nın seçim sonucuna bir dahli olursa?
Evet. Böyle bir algı oluşursa... Ben il başkanı olarak sokakta olacağım. Direneceğim! Bunu çok açık ve net söylüyorum; hiç de kimseden korkmuyorum.
Bursa'dan 10 Vekil Çıkaracağız
* Bursayı nasıl görüyorsunuz?
Biz bursa'da 10 civarında milletvekili çıkaracağız.
* Bu temenni mi, yoksa rasyonel bir yaklaşım mı?
Bu rasyonel bir bakış açısı.
* Hüseyin Akkuş'un başarısızlık kriteri ne? Sonuç ne olursa kendinizi başarısız ilan edersiniz?
Şimdi bu konu çok tartışılabilir, konuşulabilir. Ama İYİ Parti faktörü var, diğer faktörler var. Her şey var. Benim İl Başkanları Toplantısı'nda Genel Başkanım'a söylediğim şey şu; "Bursa'dan 8 ila 10 milletvekili arkadaşımızı size göndereceğiz." Kendileri ile bu şekilde paylaştım. Bugün geldiğimiz noktada ben 10 arkadaşımızı TBMM'ye göndereceğimize içten ve samimi inanıyorum.
* Peki başarısızlık kriteriniz?
Ben başarısızlığı hiç düşünmediğim için öyle bir şeyi söylememe gerek yok.
* Seçim sonucunda CHP Bursa'da mevcut vekil sayısını koruyamazsa?
O zaman istifa ederim. CHP Bursa'da mevcut milletvekili sayısının altına düştüğü anda ben siyaset yapmamı çok anlamlı ve doğru bulmam. Ve o gece saat 12'de arkadaşlarıma istifamı veririm.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş: Başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim!
24 Haziran seçimine sayılı günler kala, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş son derece iddialı söylemleriyle, Özlem Buğday Yağmur'un röportaj konuğu oldu.
24 Haziran seçimine sayılı günler kala, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş son derece iddialı söylemleriyle röportaj konuğumuz oldu.
Akkuş'la seçime giden süreçteki CHP'yi, hedeflerini, başarı kriterlerini konuştuk...
"Başarısız olursam seçim gecesi istifa ederim."
deyişini...
Ve "Şayet YSK seçim sonuçlarına müdahale ederse, sokacağa çıkar direnirim!"
Peşin isyanını önemsedik...
Özlem Buğday Yağmur röportajı...
* CHP'nin Milletvekili Aday listesini ağırlıklı olarak siz hazırladınız ve Genel Merkez de sizin hazırladığınız listeyi aynen onayladı. İşin fenası, bu listeye örgütten ve tabandan hatırı sayılır oranda eleştiri geldi?
Ben 17 ilçe başkanımızın görüşlerini ve arkadaşlarımızın genel düşüncelerini de alarak Cumhuriyet Halk Partisi'nin olması gereken listesini yapmaya gayret ettim. Bu tabii benim için önemliydi. Verilen listenin karşı kabulü önemliydi. MYK ve Parti Meclisi'nden geçip onaylanması önemliydi. Listenin onaylanması İl Başkanlığım için Yönetim Kurulum için İlçe Başkanlarım için, Bursa için önemliydi. Ve biz bunu yaptık. Genel Merkez'e sunduğumuz listenin yüzde 98'i olduğu gibi onaylandı. Listede bir değişiklik söz konusu değil. Sadece Zafer Yıldız arkadaşımızla aynı frekansı tutturamadığımız için bir değişiklik söz konusu oldu. Kendisinin, "ben yedinci sırada olmam" demesinden kaynaklanan bir çıkış söz konusuydu. Zafer Yıldız arkadaşımız da "ben listede olurum" demiş olsaydı...
* Yüzde 100 isabet kaydetmiş olacaktınız?
-Evet, yüzde 100 isabet kaydetmiş olacaktım.
* Bir İl Başkanı olarak yaptığınız listenin Genel Merkez tarafından onaylanması sizin açınızdan başarı... Peki listedeki başarı kriteri sadece Genel Merkez'in onaylamış olması mı?
Bence değil, çünkü bizim hedefimiz, il başkanları toplantısında da söylediğim gibi, Bursa'da Cumhuriyet Halk Partisi'ni lider parti konumuna getirmek ve partimize 8 ile 10 arasında milletvekilliği kazandırmaktır. Bu şuna tekabül ediyor: 5 vekilimiz var, milletvekili sayısında iki artış var. 2 artanın üzerine 1 koymak... Bu da beraberinde yüzde 50'nin üzerinde bir başarı getiriyor. Biz bunu başarabilirsek, İl Başkanı olarak benim ve arkadaşlarımın başarılı olduğunu düşüneceğiz. Diğer türlü de, tabii ki mevcut beş vekilin üzerinde alacağımız her vekili İl Başkanlığı'mızın bir başarısı olarak görüyorum.
* Örgüt memnun mu listenizden?
48 değerli arkadaşımızın olduğunu ben daha önce de söylemiştim. Bu dönemin kariyer mücadelesi yapılacak bir dönem olmadığını da çok sık söyleyen insanlardan biriyim. Artı, 16 yıllık bir reklam arası olduğunu da söylüyorum. Ceberrut bir yapı var. Bu ceberrut yapının toplumun her kesiminde bir korku imparatorluğu yarattığını hepimiz görüyoruz. Bu yüzden listedeki arkadaşlarımızı her şekilde değerlendirerek, İlçe Başkanları'mızdan gelen bilgileri de ortaklaştırarak belirledik. Tabii bunun içinde Yüksel Özkan meselesi de var.
* Evet. Onu sormaya hazırlanıyordum.
Yüksel Özkan'la ilgili konu şöyle: İlçe Başkanları'mızdan böyle bir talep geldi. Örneğin Kestel, örneğin Yıldırım İlçe Başkanlarımızdan... Göçmen bir adayın mutlaka olması gerektiği konusunda talepleri oldu. İlçe Başkanlarımızın kriterleri şuydu: Partimizin Bulgaristan göçmeni olan arkadaşlarımız, yurttaşlarımız konusunda geçmiş dönemlerde eksik kaldığını düşündükleri için Yüksel Özkan'ı listede görmek istediler. Balkan Göçmenleri Federasyonu Başkanı Yüksel Özkan'la son günden bir gün önce bir araya geldik. Üç saate yakın bir sohbetimiz oldu. Bu sohbet içerisinde kendisine şunu sordum: "Ben İl Başkanı olarak sizi 2. sıraya önereceğim. Bunun arkasında da duracağım. Ancak siyaset yapıyoruz. Siyaset yaparken birçok kapının da açık kalması gerekiyor. Daha aşağılarda olabilirsin, daha farklı yerde de kendini görebilirsin. Bu riskleri de göze alarak siyaset yapar mısın?" dedim. Özkan da, bunu çok önemsediğini, ilk kez camiaya İl Başkanı seviyesinde böyle bir talebin geldiğini, bunu arkadaşları ile değerlendireceğini söyledi. Değerlendirdikten sonra da, yanılmıyorsam Ceyhun İrgil ve Erkan Aydın arkadaşımızın da katkılarıyla saat 5'e çeyrek kala ya da 10 kala kendisi CHP'den aday olmak üzere görevinden istifa etti. Bunu önemsedik ve Genel Merkez'e listelerimizi götürürken söz vermiş olduğumuz gibi kendisini 2. sıraya yazdık ve onaylandı. Bu konuda Genel Merkez'in, Genel Başkanı'mızın Bursa'ya bakış açısı da önemliydi. Tabii burada Genel Başkan Yardımcımız Lale Hoca'mla da yaptığımız istişareler vardı. Onun da görüşlerini alarak böyle bir süreci yönettik. Bu çok önemli bir süreçti. Bulgaristan'da doğan 410 bin Türk'ün Bursa'da yaşadığını düşünürsek, onların temsil edilmesinin ne kadar önemli olduğu da ortaya çıkıyor. O yüzden Yüksel Özkan bir değerdir. Önemsiyoruz.
AK Parti Bizden Korkuyor!
* AK Parti'nin bir itirazı söz oldu Yüksel Özkan'la ilgili?
Tabii şimdi değişik söylemler var. Devlet Bakanı Sayın Hakan Çavuşoğlu'nun itirazı söz konusu. İstifa yöntemi ile ilgili bir sıkıntı olduğu söylendi bize. Biz de o sıkıntının ne olduğunu öğrendikten sonra durumu kendisine aktardık. Sayın Prof. Dr. Yüksel Özkan aldı evrakları Ankara'ya gitti. Yüksek Seçim Kurulu'na sundu. Ve o sunum kabul edildi. Yüksel Özkan'la ilgili itiraz, AKP'nin demokrasi konusunda da sınıfta kaldığının göstergesidir. Çok cılız bir itiraz olmuştur. CHP'den ne kadar korktuklarının bir göstergesi olduğunu söyleyebilirim.
* İktidar Partisi korkuyor mu sizden?
Gerçekten korkuyor. Korkmamış olsa siyaset üretirken, Sayın Erdoğan projelerini anlatırken sadece şu kadar yol yaptım. Şu kadar bölünmüş yol der mi? Yani sadece betona yatırım yaptığını söylemez. Bir de garibime giden, "biz bunlara seçimden sonra sorarız!" gibi bir mantık var. Bu doğru bir iş değil, Sayın Erdoğan da böyle yapıyor. 16 senedir ekonomiyi doğru düzgün yönetemedikleri için bugün geldikleri konumda "biz seçimden sonra bunu çözeceğiz" demeleri bile bir şey üretemediklerinin göstergesi. Artık "Eyyy Kılıçdaroğlu" da diyemiyor. "Eyyy Kılıçdaroğlu..." Dönemi bitti. CHP'nin iktidarını görüyorum. Ben 58 yaşındayım. İlk kez bu kadar inanan insanlarla beraber siyaset yapıyorum.
* Sahada, seçmen nezdinde ne gözlüyorsunuz?
Müthiş... CHP örgütlerinde müthiş bir heyecan var. Bu heyecan, bu samimiyet bana büyük güç veriyor.
* Muharrem İnce öncesi ve sonrası olarak değerlendirecek olursak..?
Muharrem Bey'i ben dip dalga olarak görüyorum. Ama ondan önce de Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu üst dalganın kamuoyu üzerindeki etkilerini görüyorum. Sayın Muharrem İnce'yi aday gösteren bir Genel Başkanımız var. Çok önemli ve değerli...
* Muharrem İnce'yi Genel Başkanınız mı aday gösterdi? Yoksa CHP ögütleri ve tabanının yadsınamaz talebi hatta tepkisi sonucunda Muharrem İnce mecburen mi aday gösterildi?
Biz İl Başkanları olarak, bütün yetkilerimizi bütün sorumluluklarımızı Genel Başkanımıza verdik. Parti Meclis'i de öyle, MYK da öyle...
* Evet, seçim öncesi tüm yetkiler Genel Başkan'a verildi.
Şimdi tüm yetkilerin Genel Başkan'da olduğu bir süreçte sizin gibi düşünmüş olsa Genel Başkanımız, Türkiye'yi düşünmese, Türkiye'nin geleceği ile ilgili, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği ile ilgili düşünmemiş olsa... Muharrem İnce demezdi. Yine bildiğini yapardı, İlhan Kesici derdi. Abdüllatif Şener derdi. Hüseyin Akkuş derdi.
* Abdullah Gül der miydi?
Abdullah Gül yıllarca Cumhurbaşkanlığı yapmış, bugünkü demokratik parlamenter sistemi savunan bir büyüğümüz. Ama CHP'nin Abdullah Bey ile ilgili hiçbir tasarrufu olmadığını ben biliyorum.
* Abdullah Gül Cumhurbaşkanı Adayınız olsaydı, içinize siner miydi?
Genel Başkanımıza bu konuda yetki vermiş bir İl Başkanı olarak, kim olursa olsun ben çalışırdım. Kim olursa olsun...
* Bugünkü gibi çalışır mıydınız?
Bugünkü gibi çalışırdım.
* Takdir edilesi bir tutum.
Gerçekten çalışırdım. Aksi halde iki şeyden birini yapmak gerekiyor. Ya istifa etmek gerekiyor, ya da çalışmak. Ben hayatımın her bölümünde çalışmayı önemsemiş bir arkadaşınızım. Yani o kongre bana o görevi vermiş. Çalışma görevini vermiş. Ahmet, Mehmet fark etmez. Kim olduğu önemli değil benim için. Partimin bana yüklediği görev önemli. Ben o görevi yapardım, geçmiş dönemlerde de bunu yaptım.
* Partisinin göstereceği aday her kim olursa olsun görev bilinciyle çalışacak olan Hüseyin Akkuş... Yani söylediğiniz bu realiteye rağmen... Muharrem İnce'nin adaylığının açıklanmasının üzerine derin bir "oh" çekmedi mi?
Muharrem Bey gerçekten toplumda karşılığı olan bir arkadaşımız. Cumhurbaşkanımız artık. Ben Cumhurbaşkanı olarak görüyorum. Tabii ki çalışma koşullarımızın daha elverişli hale geldiği kesin. İklimi düzeltti. Yeni bir iklim yarattı. Bu iklimin Bursa'ya yansımaları var. Muharrem Bey'in Bursa'da karşılığı var. Bir de göçmen olmasından kaynaklanan bir karşılığı var. Bursa'ya çok sık gelip giden bir arkadaşımız. O yüzden bizim elimizi tabii ki güçlendirdi. Bursa'da yaptığımız örgüt toplantısı sonucunda Orhan Sarıbal arkadaşımız, Parti Meclisi'nde Bursa'dan çıkan sonuçları iletmiştir. Kendisi de söylüyor zaten Muharrem Bey; "benim aday olmamdaki etkenlerden bir tanesi de Orhan Sarıbal'dır" diyor. Bunu CNN'de de söyledi.
* Bursa kamuoyuna ilk olarak Lodos Haber'in duyurduğu bir konu var. Daha aday adaylığı başvuruları sürerken yaptığınız açıklamada "mevcut milletvekili arkadaşlarımız sıralamadaki yerlerini koruyacak dediniz ve bu açıklamanız büyük tepki aldı?
Bir durum saptaması olarak evet... Ben yönetimdeki arkadaşlarla da bunu öyle paylaştım zaten. Tepkiye gelince... Bunun ne gibi bir sakıncası oldu? CHP'ye başvuru 15'te mi kaldı?
* Kaçta kaldı?
48 kişi...
* Sizce yeterli mi?
Evet. Hedef konusunda böyle bir öngörüm söz konusu değildi. Herkesin kendi özgür iradesi çerçevesinde aday olma hakkı var. O özgürlük alanlarını kısıtlayacak durumda değildim. Ancak şunu çok net söyleyeyim; bir durum saptaması yapmanın ve bu durum saptamasını kamuoyu ile paylaşmanın yanlışlığını göremiyorum. O durum saptaması konusunda da açık ve net söylediklerim şuydu: "2 arkadaşımız İYİ Parti'de. Bu arkadaşlarımızı dışarıda tutabilir miyim? Ben yapamam benim gücümü aşar. E Genel Başkan Yardımcım var. Dışarıda tutamazsın. Parti Meclisi üyem var. Dışarıda tutamazsın. Yüksel Özkan'a ben söz verdim."
YSK Müdahale Ederse Sokağa Çıkar Direnirim!
* Liste tam da ilan ettiğiniz gibi oldu?
Şimdi bu bir durum saptaması. Ben Yüksel Bey'le bunları konuşurken hiç sıralamada olmama ihtimalini de söyledim. Çünkü bu listelerin ne olacağı konusu benim garantörlüğümde olan bir şey değil. O yüzden ben listeler verilmeden 10 gün önce Ankara'ya gittim. Bülent Bey'le uzun bir sohbetimiz oldu. Uzun bir değerlendirmemiz oldu. Bursa'yla ilgili bir değerlendirmemiz oldu. Bu değerlendirme sonucunda söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu da gördüm.
* 25 Haziran'ı nasıl görüyorsunuz?
25 Haziran'ı ben bir aydınlık gün olarak görüyorum. Konuşmamızın başında söyledim ya; o 16 yıllık reklam arasının biteceğini düşünüyorum. Ben böyle bakıyorum. Demokratik parlamenter çoğulcu sisteme geçişin bir başlangıcı olan, karanlıktan sonra mutlaka bir aydınlığın olacağını düşünenlerdenim. Ve çocuklarımız, torunlarımız için de çok önemli. Ben bunu çok sık vurguluyorum. Yazarsan da sevinirim. Eminim ki; 16 Nisan'da olduğu gibi bir işlem tesis ederlerse, şu naciz vücudum sokakta olacak. Mustafa Kemal Atatürk'ün bize vermiş olduğu Bursa Nutku'nu hayata geçireceğime söz veriyorum.
* Biraz daha açalım mı?
Her şey birilerinin elinde olabilir. Silahlar, devlet, bürokrasi, neyse... Her şey onların elinde olabilir. Her şey onların lehine gelişebilir. Ama ben Hüseyin Akkuş olarak sahada olacağım. Direneceğim!
* YSK'nın seçim sonucuna bir dahli olursa?
Evet. Böyle bir algı oluşursa... Ben il başkanı olarak sokakta olacağım. Direneceğim! Bunu çok açık ve net söylüyorum; hiç de kimseden korkmuyorum.
Bursa'dan 10 Vekil Çıkaracağız
* Bursayı nasıl görüyorsunuz?
Biz bursa'da 10 civarında milletvekili çıkaracağız.
* Bu temenni mi, yoksa rasyonel bir yaklaşım mı?
Bu rasyonel bir bakış açısı.
* Hüseyin Akkuş'un başarısızlık kriteri ne? Sonuç ne olursa kendinizi başarısız ilan edersiniz?
Şimdi bu konu çok tartışılabilir, konuşulabilir. Ama İYİ Parti faktörü var, diğer faktörler var. Her şey var. Benim İl Başkanları Toplantısı'nda Genel Başkanım'a söylediğim şey şu; "Bursa'dan 8 ila 10 milletvekili arkadaşımızı size göndereceğiz." Kendileri ile bu şekilde paylaştım. Bugün geldiğimiz noktada ben 10 arkadaşımızı TBMM'ye göndereceğimize içten ve samimi inanıyorum.
* Peki başarısızlık kriteriniz?
Ben başarısızlığı hiç düşünmediğim için öyle bir şeyi söylememe gerek yok.
* Seçim sonucunda CHP Bursa'da mevcut vekil sayısını koruyamazsa?
O zaman istifa ederim. CHP Bursa'da mevcut milletvekili sayısının altına düştüğü anda ben siyaset yapmamı çok anlamlı ve doğru bulmam. Ve o gece saat 12'de arkadaşlarıma istifamı veririm.
En Çok Okunan Haberler