Başkan Maçoğlu LodosHaber'e konuştu: Aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik!
Başkan Maçoğlu LodosHaber'e konuştu: Aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik!
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi'nce düzenlenen "gazetecilik başarı ödül töreni"ne katılmak ve kendisine "sosyal belediyecilik" alanında verilen ödülü almak üzere Bursa'ya gelen, Türkiye'nin ilk ve tek Komünist Belediye Başkanı olan Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, LodosHaber'e verdiği özel röportajda çok samimi açıklamalar yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2015 14:50
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2015 14:50
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi'nce düzenlenen "gazetecilik başarı ödül töreni"ne katılmak ve kendisine "sosyal belediyecilik" alanında verilen ödülü almak üzere Bursa'ya gelen, Türkiye'nin ilk ve tek Komünist Belediye Başkanı olan Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, LodosHaber'e verdiği özel röportajda çok samimi açıklamalar yaptı.
"biz devrimciler, özlemlerimizin olduğu, aşklarımızın, sevgilerimizin olduğu bir dünyayı yaratmak zorundayız. Aksi halde topluma vereceğimiz şey eksik kalır. Bir dönem, üretim üzerinde tartışma yürütürken, inançtan tutun da, aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik. Yalnızca yoldaş olduk" dedi.
İşteOvacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nunLodosHaber'e verdiği o çok özel röportaj:
*Bu ülkede, sosyalist bir belediye başkanı olmak nasıl bir duygu? Kendinizi ayrık otu gibi hissettiğiniz oluyor mu?
Öncelikle bu durum kendi içimizde bir zorlukla karşı karşıya. Mesela ben sizi tanımıyordum, tanıştık sorular çoğalmaya başladı. Belki zorluğu bu ama çok samimi ilişkilerle size ait olan ya da sizin onlara ait olduğunuz yoldaşlık bu coğrafyada çok daha fazlaymış. Aynı düşünce yapısındaki insanlar örgütsel bir çatı altında olmadığından birbirinden habersizdi.
Bizim beslendiğimiz ideoloji, 1970 döneminden geliyor. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yusuf Aslan... Dersim'in siyasi havası böyleydi.
* Başka türlü bir başkan olma ihtimaliniz yoktu yani?
Yoktu. Demokratik Haklar Federasyonu politikası içerisinde bir faaliyetçiyim. Biz ideolojik olarak kendimizi üstten gören bir kadro değiliz, tam tersi, halk için çalışan, işbirliği içinde olan bir yapıdayız. Evet... Sosyalist olmak bu coğrafyada zordu ama şunu sormak lazım. Neden böyle görülüyordu? 1970'lerde Türkiye'deki devrimci gençlik kendini silkeleyip yukarıya çıktığı bir dönemde toplumunda müthiş bir karşılık buldu. Marmara'da, Karadeniz'de bir çok yerde bir taban buldu ve halk, "bu çocuklar ne diyor?" Demeye başladı.
Ama burjuvazi, kapitalizm ya da emperyalizm, ne derseniz deyin, bunu engellemek istedi. Nasıl engelledi? "Bunlar komünist, solcu, ileri, devrimci, bunlar Allah tanımaz!" dediler. Halkı buradan kopardılar. Ve maalesef, ilericiler, devrimciler, aydınlar da bunu biraz destekledi. Dinin ve inancın toplum üzerindeki etsine hiç bakmadık. Bir insanın inancı neyse, bunun için dua ediyorsa, kendini öyle iyi hissediyorsa... Biz buna niye ve nasıl engel olalım ki?
* Ya da buna engel olunmayacağını niçin anlatmayalım?
Bir toplumun karşısında, "komünist, Kürt, Allah, din düşmanı, anne babasını tanımaz!" Tarzındaki faşizan iftiralara uğradığımızda, tepki vermediğimiz için, toplumun da inanç kültürünün üstünlüğünden kaynaklı dışarıda kaldık galiba. Bu noktada, sosyalist akıl, kapitalist akılın önüne geçmek için taktiksel bir çalışma yapmadı.
Size çok samimi bir şey söyleyeyim, bizi arayan, kendisini ülkücü, kendisini dindar görüp ama bu süreçte, "eğer sizin bu yaptığınız şey komünizmse ben de komünistim" diyenler çoğaldı.
[caption id="attachment_61584" align="alignleft" width="345"] Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu[/caption]
* Komünistlerin doğa dışı, tuhaf varlıklar olmadığını mı ortaya koydunuz?
Malum, komünizm en son ulaşılması gereken aşama... Biz sosyalist siyasetiz. Geçişi sağlayan, oraya doğru evrilmeyi tartışan bir siyasetiz. Kelimeye baktığınızda da, bunu iyi anlattığınızda, insana ulaşmak mümkün. Bir sürü kelimenin sonuna "izm" takarak, anlaşılmaz kılıyoruz sanki.
Komün, toplumsal bir alanda birlikte yaşayabilmektir. İzm koyduğunda, onun bilimsel, teorik tartışmasını yürütüyor olursunuz. Oysa, birlikte yaşayalım, birlikte iş yapalım, dayanışma kültürünü birlikte yükseltelim dediğinizde, sağcısı da, dindarı da "ya, bu iyi bir şey" diyor. Ama gel komünist olalım deyince, kötü bir şey olduğunu düşünüp, "bu ne!" falan deniyor. işte bu nedenle anlayacağımız dili kullanmalıyız.
* Önemli bir vurgu...
Özlemlerimizin olduğu, aşklarımızın, sevgilerimizin olduğu bir dünyayı yaratmak zorundayız. Aksi halde topluma vereceğimiz şeyler eksik kalır. Biz devrimciler bunu yaptık. Bir dönem üretim üzerinde tartışma yürütürken, inançtan tutun da, aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik. yalnızca yoldaş olduk.
* Aşkı pas mı geçti devrimciler?
Evet, sadece teorik bir tartışmanın içerisinde çok eksik bıraktık, yaşamı daralttık. "Yersen!" dedik bir nevi.
* Yemedi tabi ki?
Evet... Biz öğrenmeye devam etmeliyiz. Çünkü biz halkın öğrencisiyiz ve daha yeni başlıyoruz.
"Bu fasulye topraktan çıktı. Niye butiğe götürüp koyuyorsunuz?"
Belediyecilik deyince... Bu işin üç ayağı var. Biri sosyal belediyecilik, biri fiziki belediyecilik. Zaten diğer belediyeler bu fiziki belediyeciliği bizden çok daha iyi yapıyor. Baktığınızda, betonlaştırmadan tutun hepsini bizden daha iyi yapıyorlar. Bir de, bizim temel argumanımız olan üretim... Bizimki edebiyatla tarımı bir araya getirme çabası. Halkın ürettiğini, tefeci ve tüccar üzerinden mi yapacağız? Yoksa, "üreten biz, yöneten biz" sloganına uygun olarak, halkın ürettiğini, tarladan, tüketen vatandaşa kadar ulaşmasını mı sağlayacağız? Biz bunu yapıyoruz. Bakın, organik olarak butiklerde duran fasulye ucube olarak görülüyor. Organik dediğiniz şey butiğin en üst tarafında, size de hitap etmiyor, bana da hitap etmiyor, parası olana ediyor.
[caption id="attachment_61585" align="alignleft" width="325"] Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Aykut Güngör - Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu[/caption]
* Aynen öyle, hitap etmiyor.
20 küsur lira fasulye! Kardeşim, bu fasulye topraktan çıktı. Niye butiğe götürüp koyuyorsunuz? Bu pazara gelsin, oradan insanların kapısına gelsin. Bu çabadan belediyeye bir tek kuruş kalmıyor. Kalmaz da. Marketlere asla satmıyoruz bu sebeple.
* Yurt dışı talebi de çokmuş?..
Çok var ama katiyyen göndermiyoruz. Onun dışında ticari amaçla kimseyle bir alışveriş içine girmedik, girmeyeceğiz de... Biz diyoruz ki, bu toprakları elimizden alıp üretimsizliğe götüremeyeceksiniz. Bu bir siyasettir ve bu siyasetle karşınızda duracağız.
* Başınız biraz da sıkıntıya girdi hazine arazisinde ekim yaptığınız için?
Girsin. Korkumuz yok. O coğrafyada yaşayanların korkusu yok böyle şeylerden. Şuradaki toprağın boş bir şekilde durup, hiç bir üretimin içinde olmamasının kime faydası olabilir?
"Mustafa Başkan'ı çok samimi ve doğal buldum"
[caption id="attachment_61583" align="alignnone" width="740"] Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey -Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu Fotoğraf: DHA[/caption]
* Bursa'da, CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'le bir araya geldiniz...
Evet. Ziyaret ettik. Önemsiyoruz yapılanları. Bu kadar betonlaşma içerisinde yapılan sosyal belediyecilik çabası önemlidir. Üç Fidan Anıtı önemlidir. Sanatsal, kültürel çalışmalar yapmak güzeldir. Sayın Başkan'ı açık gönüllü gördüm. Çok sadeydi. Etrafında çok az kişi vardı. Birçok belediyeye gittim. Sizi bir ordu karşılıyor. Ne olduğunu anlamıyorsunuz. Mustafa Başkan bürokrasiyi ve o tavırları aşmış.
* "Tanrı Başkan" havası yoktu yani Mustafa Bozbey'de?
Yoktu, çok doğal ve sadeydi.
* Siz de hep böyle misiniz? Diyelim ki, bu gün, burada olduğunuz gibi. Kazak üzerine hırka?..
Evet, en güzel elbisem bu. Güzel giyime karşı değilim. Ama 25 yıl devlet memurluğu yaptığım için bıktım. Ama bazen yakışıyor. Hoşuma gidiyor giydiğim zaman. Bazen siyap takım elbise, beyaz gömlekgiyip, bir de kırmızı kravat taktığım zaman çok hoşuma gidiyor. Hanıma hava atıyorum, "böyle karizma gördün mü?"Diye...
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Başkan Maçoğlu LodosHaber'e konuştu: Aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik!
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi'nce düzenlenen "gazetecilik başarı ödül töreni"ne katılmak ve kendisine "sosyal belediyecilik" alanında verilen ödülü almak üzere Bursa'ya gelen, Türkiye'nin ilk ve tek Komünist Belediye Başkanı olan Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, LodosHaber'e verdiği özel röportajda çok samimi açıklamalar yaptı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi'nce düzenlenen "gazetecilik başarı ödül töreni"ne katılmak ve kendisine "sosyal belediyecilik" alanında verilen ödülü almak üzere Bursa'ya gelen, Türkiye'nin ilk ve tek Komünist Belediye Başkanı olan Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, LodosHaber'e verdiği özel röportajda çok samimi açıklamalar yaptı.
"biz devrimciler, özlemlerimizin olduğu, aşklarımızın, sevgilerimizin olduğu bir dünyayı yaratmak zorundayız. Aksi halde topluma vereceğimiz şey eksik kalır. Bir dönem, üretim üzerinde tartışma yürütürken, inançtan tutun da, aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik. Yalnızca yoldaş olduk" dedi.
İşte Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun LodosHaber'e verdiği o çok özel röportaj:
*Bu ülkede, sosyalist bir belediye başkanı olmak nasıl bir duygu? Kendinizi ayrık otu gibi hissettiğiniz oluyor mu?
Öncelikle bu durum kendi içimizde bir zorlukla karşı karşıya. Mesela ben sizi tanımıyordum, tanıştık sorular çoğalmaya başladı. Belki zorluğu bu ama çok samimi ilişkilerle size ait olan ya da sizin onlara ait olduğunuz yoldaşlık bu coğrafyada çok daha fazlaymış. Aynı düşünce yapısındaki insanlar örgütsel bir çatı altında olmadığından birbirinden habersizdi.
Bizim beslendiğimiz ideoloji, 1970 döneminden geliyor. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Yusuf Aslan... Dersim'in siyasi havası böyleydi.
* Başka türlü bir başkan olma ihtimaliniz yoktu yani?
Yoktu. Demokratik Haklar Federasyonu politikası içerisinde bir faaliyetçiyim. Biz ideolojik olarak kendimizi üstten gören bir kadro değiliz, tam tersi, halk için çalışan, işbirliği içinde olan bir yapıdayız. Evet... Sosyalist olmak bu coğrafyada zordu ama şunu sormak lazım. Neden böyle görülüyordu? 1970'lerde Türkiye'deki devrimci gençlik kendini silkeleyip yukarıya çıktığı bir dönemde toplumunda müthiş bir karşılık buldu. Marmara'da, Karadeniz'de bir çok yerde bir taban buldu ve halk, "bu çocuklar ne diyor?" Demeye başladı.
Ama burjuvazi, kapitalizm ya da emperyalizm, ne derseniz deyin, bunu engellemek istedi. Nasıl engelledi? "Bunlar komünist, solcu, ileri, devrimci, bunlar Allah tanımaz!" dediler. Halkı buradan kopardılar. Ve maalesef, ilericiler, devrimciler, aydınlar da bunu biraz destekledi. Dinin ve inancın toplum üzerindeki etsine hiç bakmadık. Bir insanın inancı neyse, bunun için dua ediyorsa, kendini öyle iyi hissediyorsa... Biz buna niye ve nasıl engel olalım ki?
* Ya da buna engel olunmayacağını niçin anlatmayalım?
Bir toplumun karşısında, "komünist, Kürt, Allah, din düşmanı, anne babasını tanımaz!" Tarzındaki faşizan iftiralara uğradığımızda, tepki vermediğimiz için, toplumun da inanç kültürünün üstünlüğünden kaynaklı dışarıda kaldık galiba. Bu noktada, sosyalist akıl, kapitalist akılın önüne geçmek için taktiksel bir çalışma yapmadı.
Size çok samimi bir şey söyleyeyim, bizi arayan, kendisini ülkücü, kendisini dindar görüp ama bu süreçte, "eğer sizin bu yaptığınız şey komünizmse ben de komünistim" diyenler çoğaldı.
[caption id="attachment_61584" align="alignleft" width="345"] Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu[/caption]
* Komünistlerin doğa dışı, tuhaf varlıklar olmadığını mı ortaya koydunuz?
Malum, komünizm en son ulaşılması gereken aşama... Biz sosyalist siyasetiz. Geçişi sağlayan, oraya doğru evrilmeyi tartışan bir siyasetiz. Kelimeye baktığınızda da, bunu iyi anlattığınızda, insana ulaşmak mümkün. Bir sürü kelimenin sonuna "izm" takarak, anlaşılmaz kılıyoruz sanki.
Komün, toplumsal bir alanda birlikte yaşayabilmektir. İzm koyduğunda, onun bilimsel, teorik tartışmasını yürütüyor olursunuz. Oysa, birlikte yaşayalım, birlikte iş yapalım, dayanışma kültürünü birlikte yükseltelim dediğinizde, sağcısı da, dindarı da "ya, bu iyi bir şey" diyor. Ama gel komünist olalım deyince, kötü bir şey olduğunu düşünüp, "bu ne!" falan deniyor. işte bu nedenle anlayacağımız dili kullanmalıyız.
* Önemli bir vurgu...
Özlemlerimizin olduğu, aşklarımızın, sevgilerimizin olduğu bir dünyayı yaratmak zorundayız. Aksi halde topluma vereceğimiz şeyler eksik kalır. Biz devrimciler bunu yaptık. Bir dönem üretim üzerinde tartışma yürütürken, inançtan tutun da, aşık olmayı bile kendimizden ötekileştirdik. yalnızca yoldaş olduk.
* Aşkı pas mı geçti devrimciler?
Evet, sadece teorik bir tartışmanın içerisinde çok eksik bıraktık, yaşamı daralttık. "Yersen!" dedik bir nevi.
* Yemedi tabi ki?
Evet... Biz öğrenmeye devam etmeliyiz. Çünkü biz halkın öğrencisiyiz ve daha yeni başlıyoruz.
"Bu fasulye topraktan çıktı. Niye butiğe götürüp koyuyorsunuz?"
Belediyecilik deyince... Bu işin üç ayağı var. Biri sosyal belediyecilik, biri fiziki belediyecilik. Zaten diğer belediyeler bu fiziki belediyeciliği bizden çok daha iyi yapıyor. Baktığınızda, betonlaştırmadan tutun hepsini bizden daha iyi yapıyorlar. Bir de, bizim temel argumanımız olan üretim... Bizimki edebiyatla tarımı bir araya getirme çabası. Halkın ürettiğini, tefeci ve tüccar üzerinden mi yapacağız? Yoksa, "üreten biz, yöneten biz" sloganına uygun olarak, halkın ürettiğini, tarladan, tüketen vatandaşa kadar ulaşmasını mı sağlayacağız? Biz bunu yapıyoruz. Bakın, organik olarak butiklerde duran fasulye ucube olarak görülüyor. Organik dediğiniz şey butiğin en üst tarafında, size de hitap etmiyor, bana da hitap etmiyor, parası olana ediyor.
[caption id="attachment_61585" align="alignleft" width="325"] Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şube Başkanı Aykut Güngör - Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu[/caption]
* Aynen öyle, hitap etmiyor.
20 küsur lira fasulye! Kardeşim, bu fasulye topraktan çıktı. Niye butiğe götürüp koyuyorsunuz? Bu pazara gelsin, oradan insanların kapısına gelsin. Bu çabadan belediyeye bir tek kuruş kalmıyor. Kalmaz da. Marketlere asla satmıyoruz bu sebeple.
* Yurt dışı talebi de çokmuş?..
Çok var ama katiyyen göndermiyoruz. Onun dışında ticari amaçla kimseyle bir alışveriş içine girmedik, girmeyeceğiz de... Biz diyoruz ki, bu toprakları elimizden alıp üretimsizliğe götüremeyeceksiniz. Bu bir siyasettir ve bu siyasetle karşınızda duracağız.
* Başınız biraz da sıkıntıya girdi hazine arazisinde ekim yaptığınız için?
Girsin. Korkumuz yok. O coğrafyada yaşayanların korkusu yok böyle şeylerden. Şuradaki toprağın boş bir şekilde durup, hiç bir üretimin içinde olmamasının kime faydası olabilir?
"Mustafa Başkan'ı çok samimi ve doğal buldum"
[caption id="attachment_61583" align="alignnone" width="740"] Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey -Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu Fotoğraf: DHA[/caption]
* Bursa'da, CHP'li Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'le bir araya geldiniz...
Evet. Ziyaret ettik. Önemsiyoruz yapılanları. Bu kadar betonlaşma içerisinde yapılan sosyal belediyecilik çabası önemlidir. Üç Fidan Anıtı önemlidir. Sanatsal, kültürel çalışmalar yapmak güzeldir. Sayın Başkan'ı açık gönüllü gördüm. Çok sadeydi. Etrafında çok az kişi vardı. Birçok belediyeye gittim. Sizi bir ordu karşılıyor. Ne olduğunu anlamıyorsunuz. Mustafa Başkan bürokrasiyi ve o tavırları aşmış.
* "Tanrı Başkan" havası yoktu yani Mustafa Bozbey'de?
Yoktu, çok doğal ve sadeydi.
* Siz de hep böyle misiniz? Diyelim ki, bu gün, burada olduğunuz gibi. Kazak üzerine hırka?..
Evet, en güzel elbisem bu. Güzel giyime karşı değilim. Ama 25 yıl devlet memurluğu yaptığım için bıktım. Ama bazen yakışıyor. Hoşuma gidiyor giydiğim zaman. Bazen siyap takım elbise, beyaz gömlekgiyip, bir de kırmızı kravat taktığım zaman çok hoşuma gidiyor. Hanıma hava atıyorum, "böyle karizma gördün mü?"Diye...
En Çok Okunan Haberler