Hava Durumu

#Zehirlenme

Lodoshaber.Com - Zehirlenme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zehirlenme haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Su zehirlenmesi nedir, nasıl olur? Haber

Su zehirlenmesi nedir, nasıl olur?

Yetişkin bir kişinin günlük su tüketimi boy ve yaşa bağlı olarak değişecektir. Yine yetişkin bir kişinin böbrekleri gün içinde en çok 20 litre suyu atabilir. Bir gün içinde çok yoğun miktarda su tüketen kişinin beyin içi hücreleri şişebilir. Bu durumda ise kafa içindeki basınç artacağından dolayı bedeni ve ruhu etkileyen belirtiler görülebilir. Su, miktarını dengeleyemediğiniz durumlarda sağlığınızı tehdit eden bir sıvı olarak dikkat çekecektir. Uzun süre susuz kaldığınızda dehidrasyon hastalığı yaşanabilir. Yine çok uzun süre vücudunuzda su birikmesi de su zehirlenmesi olarak sağlığınızı bozabilir. 2) Su Zehirlenmesi Belirtileri, Nasıl Anlaşılır? Vücut fonksiyonlarının düzenli çalışması için mutlaka su içmelisiniz. Bedeninizi susuz bıraktığınızda bağırsaklarınız etkilenecektir ve metabolizmanızda aksamalar meydana gelecektir. İdeal oranda yani erkeklerin 3.7 litre kadınların ise 2.7 litre su içtiği durumda su tüketimi olursa herhangi bir sağlık sorunu oluşmaz. Fakat bu rakamların çok üzerindeki su alımlarında birtakım yan etkiler görülebilir. Bu gibi durumlarda su zehirlenmesi belirtileri listesine göz atıp su zehirlenmesi yaşanıp yaşanmadığını anlayabilirsiniz. Şiddetli baş ağrısı Zihinde bulanıklık Kalp ritminde düzensizlik Ödem Yorgunluk ve gerginlik Kaslarda görülen kramp ve ağrı Çok yoğun lavaboya çıkma ve ishal durumu Kusma ve bulantı hissi Çok şiddetli terleme 3) Su Zehirlenmesi Kaç Litrede Olur? Su zehirlenmesi hemen hemen her insanda olabilecek bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığı tetikleyen sadece içme suyu tüketimi değildir. Zaman zaman ilaç kullanımı da kanda bulunan su miktarını yükseltecektir. İçme suyundan dolayı yaşanan su zehirlenmesinde net bir litre miktarı vermek doğru olmayacaktır. Fakat metabolizması durgun ve hareketsiz yaşama sahip kişilerin çok yoğun su tüketiminde görülme riski daha yüksektir. Doktorlara gelen vakalar incelendiğinde, bazı kişilerin bir saat içinde 6 litre su içerek su zehirlenmesi yaşadığı da ifade edilir. Su zehirlenmesine neden olacak başka faktörler de bulunur. Bunları listeleyecek olursak: Aşırı sıvı alımı: Çok aşırı miktarda sıvı tüketmek veya sıvı diyetlerini uzun süre uygulamak, Diüretik ilaçlar: Bazı diüretik ilaçların yan etkisinden dolayı çok sıvı kaybetmek ve kaybı telafi etmek için bol su içmek, Böbrek hastalıkları: Böbrek üstü bezlerin çalışmasında bir problem olması ve bu durumun etkisiyle böbreklerin su tutması, böbrek ve karaciğer hastalıkları, Sporcu içecekleri: Sodyum oranı düşük sporcu içeceklerinin gün içinde fazla tüketilmesi, Ağrı kesici ilaçlar: Bazı ağrı kesici ilaçların kullanılması ve buna bağlı olarak kanda su miktarının korunması gibi nedenler yer alabilir. 4) Su Zehirlenmesi Tedavisi Nasıl Yapılır? Birkaç satır yukarıda sizlere su zehirlenmesinin belirtilerinden söz ettik. Eğer bu belirtileri kendinizde görmeye başladıysanız çok geçmeden tedavi için hastaneye gitmeniz gerekecektir. Ciddi su zehirlenmesi vakalarının birçoğunda can kaybı yaşanmıştır. Tehlikeli sonuçları yaşamamak için şüphelendiğiniz anda doktora gitmeniz en sağlıklı adım olacaktır. Hastalığın tespiti yapıldığında doktor su zehirlenmesi tedavisi için ilk adımları atacaktır. İç hastalıkları bölümünde başlayan tedavinizde, öncelikle su alımınız sınırlandırılacaktır. Yapılan kan testleri sonucunda sodyum miktarınız çok düşükse tuz desteği verilir. Bir süre yüksek protein içeren diyet uygulamanız gerekir. Doktorun uygun gördüğü idrar söktürücü ilaçlar verilir ve vücutta biriken fazla suyun atılması daha kolay hale gelir. Doktor kontrolü altında, kanda bulunan sodyum ve su oranı ideal dengeye gelene kadar hastanın yatışı sağlanır. Hastanın durumu iyileştiğinde normal hayatına devam edebilir. 5) Su Zehirlenmesine Ne İyi Gelir? Sağlık için ciddi sonuçlara neden olabilecek su zehirlenmesine önlem almak için hayatınızda bazı değişimler yapabilirsiniz. Gün içinde beslenme programınızı düzenleyip daha ölçülü su tüketerek bu hastalıktan korunabilirsiniz. Su zehirlenme vakasını yaşamamak için şu önerilerimize kulak verebilirsiniz: Tuzlu gıdalar: Acıktığınız anlarda yahut öğünlerinizde mutlaka çok az da olsa tuzlu besinler tüketmeye çalışın. Tuzlu besinler hem kanda bulunan sodyum miktarını dengeler hem de tansiyon düşüklüğünü önler. Ölçülü su: Su içmek en sağlıklı eylemdir. Muhakkak gün içinde su içmelisiniz fakat bu alışkanlığı düzenli aralıklarla ve ölçülü şekilde içerek kazanmalısınız. Bir saat içinde hiç lavaboya gitmeden 2 litre su içmek sağlığınız için tehlikeli olabilir. İhtiyaca bağlı su tüketimi: Eğer çok sıcak şehirde yaşıyorsanız su miktarını günlük sıcaklığa ve terlemeye göre değiştirebilirsiniz. Lavabo ihtiyacınızı geciktirmeyin: Lavaboya gitmekten kaçınmayın. Her lavabo ihtiyacında vücuttaki fazla sıvı atılır ve ödem problemi ortadan kalkar. Hafif tuzlu zeytin: Kahvaltıda birkaç adet zeytin tüketerek sodyum oranını dengede tutabilirsiniz. Tuzlu ayran: Gün içinde sıvı ihtiyacı hissettiğinizde hafif bir tuzlu ayran içmek iyi bir fikir olabilir. İlaç kontrolü: Eğer devam eden bir hastalık tedaviniz varsa mutlaka periyodik olarak doktorunuzla iletişim içinde olun. Bu durumu tetikleyen bazı ağrı kesici ilaçları hayatınızdan çıkarıp yerine başka ilaçlar kullanabilirsiniz. Doktor onayı: Susadığınızda ideal miktarda su içip lavaboya çıkmayı bekleyebilirsiniz. Eğer hamilelik döneminde iseniz normal su miktarından daha fazla su tüketmeniz gerekecektir. Yine en iyi su miktarını belirlemek için doktorunuzla iletişim içinde olabilirsiniz.

Balıkesir'de indikleri kuyuda gazdan zehirlendiler! Haber

Balıkesir'de indikleri kuyuda gazdan zehirlendiler!

Alınan bilgiye göre, BASKİ'nin Ovaköy'deki istasyonunda Ceyhun Balcı ve Mustafa Karakoç adlı çalışanlar, rutin kontrol ve temizlik için indikleri kuyudan çıkmayınca diğer personel sızıntıyı fark edip merkeze bilgi verdi. Gazdan zehirlenerek hastaneye kaldırılan Ceyhun Balcı ve Mustafa Karakoç hayatını kaybederken, gazdan etkilenen Mehmet Neşeli ise tedavi altına alındı. Acı haberi ise Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz sosyal medya hesabından duyurdu. Başkan Yılmaz, "Merkez Atıksu Arıtma Tesisimizde meydana gelen elim kazada mesai arkadaşlarımız Ceyhun Balcı ve Mustafa Karakoç'un vefat ettiği haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Mesai arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Mekanları cennet olsun" dedi.BASKİ'nin bugünkü olağan genel kurulunda söz alan BASKİ Genel Müdürü İzzet Günal ise, görevli iki personelin çıkan gazdan zehirlenerek hastaneye kaldırıldıklarını söyledi. BASKİ'den açıklama Öte yandan BASKİ, yaşanan olay nedeni ile açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Pompa arızası sebebi ile girilen istasyon, BASKİ'yi acıya boğdu. 31 Temmuz 2023 Pazartesi günü öğle saatlerinde Balıkesir Merkez Atıksu Arıtma Tesisinin Ovaköy'de bulunan terfi istasyonunda pompa arızası meydana gelmiştir. Arızaya müdahale için Mehmet Neşeli, Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı olay yerine intikal etmişlerdir. Ceyhun Balcı'nın ve Mustafa Karakoç'un gazdan etkilenmeleri üzerine 112, itfaiye ve AFAD ekipleri olay yerine çağrılmıştır. Gelen ekiplerin ilk müdahalesi ile Mehmet Neşeli hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Mustafa Karakoç ve Ceyhun Balcı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştır. Yaşanan elim kaza sonucu Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ Genel Müdürlüğü personelleri büyük üzüntü yaşamaktadır" denildi.

Yol kenarında baygın bulunan şahıs karantinaya alındı! Haber

Yol kenarında baygın bulunan şahıs karantinaya alındı!

Kocaeli'de, yol kenarında baygın bulunan şahıs hastaneyi karantinaya aldırdı. Edinilen bilgiye göre, böcek ilaçlaması yapan bir şahsı baygın ve kusmuş halde yol kenarında yatarken fark eden bir vatandaş, şahsı otomobiliyle Dilovası Devlet Hastanesine getirdi. Üzerinden kimlik çıkmayan yabancı uyruklu şahsın, yanında yer alan böcek ilaçlama maddesindeki alüminyum fosfattan zehirlendiği şüphesi üzerinde durulunca durum, Uluslararası Zehir Danışma Merkezine ihbar verildi. İhbar üzerine hastaneyeAFAD, UMKE ve polis ekipleri sevk edildi. Nefes almakta zorlanan şahsa prosedür çerçevesinde gerekli müdahaleler uygulandı. Polis ekipleri hastaneye giriş ve çıkışları kapatırken çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. İtfaiye ekipleri acilin girişine kontrol amaçlı yıkama çadırı kurdu. Ardından şahıs Fatih Devlet Hastanesine götürülerek karantina altına alındı. Şahsın karantinasının 72 saat süreceği öğrenildi. HASTANE 4 SAAT BOYUNCA KARANTİNADA KALDI Özel giysili itfaiye ekipleri, hastaneden çıkartılan kişilere kimyasal reaksiyon testi uyguladı. Herhangi bir bulgunun rastlanmadığı vatandaşlar evlerine gönderildi. 4 saatin sonunda testler tamamlanırken kimsede kimyasal bulguya rastlanmadığı öğrenildi. Hasta kabulüne başlandığı kaydedildi. Öte yandan hızlı reaksiyon gösteren hastane personelinin iki hafta önce tatbikat gerçekleştirdiği ve bu gibi durumlara hazır olduğu bildirildi. Dilovası Hastanesi Başhekimi Ömer Naci Yılmaz, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Olay, 16.30 civarında yabancı uyruklu kimliği belirsiz bir vatandaşın nöbet geçirerek kusması ve acile getirilmesiyle anlaşıldı. Yanında alüminyum fosfat olduğu söylenen madde bulundu. Bu nedenle zehirlenme olarak kabul edildi. Sonrasında Doktor Melike Hanım olaya müdahale etti. Müdahalede genelde zehirlenme vakalarında olduğu gibi, bakanlığımız acil hizmetlerle irtibat kurduk. İtfaiye ve UMKE ekipleri gelip burada çadır kurarak KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer) dediğimiz işlemi yapabilmek için yıkama alanı oluşturuldu. Sadece hastada anlamlı dozda zehirlenme tespit edildi. İçeride bulunan hastalıklar tahliye edilmedi. Onların dışarıya yayılım yapmamaları ve evlerine yayılım yapmamaları için tedbir alındı. Şu an hepsini teker teker kontrol ediyoruz ve kendi personelimizle kontrol ediyoruz. Ölçümler yapılıyor, ölçümlerde herhangi bir sorun tespit edilmeyen hastalar ve hasta yakınları evlerine gönderiliyor; personelimizde de şu ana kadar herhangi bir sıkıntı çıkmadı. Bu şekilde sorunsuz bir şekilde bu durumu atlatmış durumdayız, bitmek üzere, az bir şey kaldı. Gerekli önlemleri alıyoruz." "ZEHİR, AĞIZ YOLUYLA VEYA ORAL BİR BESLENME YOLUYLA ALINMADI" Hastaya müdahale eden Pratisyen Doktor Melike Melike Gökduman, "Hasta bize 16.30'da geldiğinde sadece kusuyordu ama genel olarak iyiydi. Sadece iletişim kurmakta çok zorlandık, Türkçe bilmiyordu. Gerekli tedavilere başladık. 114'e danıştık ve 114'te tedavisi önerildi. Bunun üzerine ekip geldi ve yıkama işlemleri yapıldı. Tek zehirli madde yalnızca o hastamızda bulundu. Diğer ölçümler normal çıktı. Tedavisi olan bütün hastaları taburcu ettik. alüminyum fosfattan içeren bir böcek ilacı bulundu. İçeriğine bakıldı ve etken maddenin alüminyum fosfattan olduğu tespit edildi. Bu durumu yine 114'ü arayarak rapor ettik ve gerekli tedaviye başlandı. Hasta şu an stabil durumda ve sevk edildi. Hasta kusmaya devam ediyor ancak hayati tehlikesi yok, bunu belirtelim. Zehir, ağız yoluyla veya oral bir beslenme yoluyla alınmadı, yani içme veya yeme şeklinde değil. Bu yüzden daha çabuk bir şekilde sevk edildi, çünkü içecek bir madde değil. İçecek olsaydı hemen etki ederdi. Zehirlenmenin fark edilmesi üzerine, hekim arkadaşlar ve idari personel hastaneyi hastaya alımına kapattık ve çok acil durumlar haricinde hasta kabul etmedik." şeklinde konuştu.

Mantar zehirlenmelerine dikkat! Büyük bölümü... Haber

Mantar zehirlenmelerine dikkat! Büyük bölümü...

Halkın zehirli olan ve olmayan mantarları tanıması gerektiğine değinen Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pekşen, “Ölümle sonuçlanan zehirlenmelerle karşı karşıya kalabiliriz. Ülkemizde İlkbahar ve Sonbahar dönemlerinde mantar zehirlenmelerine sıkça rastlanıyor. Halkın zehirli ve yenilebilen mantarları tanıması oldukça önemli bir nokta. Bu nedenle doğa mantarlarının halka tanıtılması ve insanların özellikle zehirli mantarlar konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.       Karadeniz’in yağışlı ve farklı bitki örtüsüne sahip olmasıyla beraber, mantar çeşitliliğinin de bol olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aysun Pekşen, “Bunların içerisinde yenilebilir, yenmez ve zehirli mantarlar bulunmakta. Zehirli mantar grubu çok olmamakla birlikte, mantarı bilinçsiz toplayan kişilerde ölümle sonuçlanabilen zehirlenme vakaları meydana gelebilir. Bu yüzden mantar denildiği zaman birçok insanın aklına zehirlenme geliyor. Zaten medyada da zehirlenme vakaları çoğunlukla gündemdedir” şeklinde konuştu.      Mantarların insanlar için her bakımdan büyük önem taşıdığını aktaran Prof. Dr. Pekşen, “Bu zengin kaynaklar bizlere mineral, protein, selenyum sağlamakla beraber aynı zamanda yurtdışına ihraç edilerek ciddi gelir getirme potansiyeline de sahip. Bir grup mantar türü toplanarak yurt dışına ihraç ediliyor. Maalesef medyada zehirlenme olayları oldukça gündemde olduğundan ötürü, insanların mantara karşı bir korkusu var. Bu korkunun önüne geçilebilmesinin en etkili yöntemi mantarların çok iyi tanıtılmasından geçiyor. Bu da biz bilim insanlarına düşüyor” ifadelerini kullandı.      Doğadan yenilebilir diye düşünülerek toplanan mantarların, ciddi sorunlar üretebileceğini söyleyen Prof. Dr. Aysun Pekşen, “Bölgemiz zaten bu açıdan son derece avantajlıdır. Son yıllarda doğa yürüyüşleri sırasında mantar toplamak gibi aktiviteler de gelişiyor. İnternette mantarla ilgili gruplar var. Bu konuda kendini geliştirenler de mevcut ama kulaktan dolma bilgiler de bulunuyor. Bilgiyi karşı tarafa yanlış aktaran haberler de çıkıyor bunlara karşı dikkatli olmalıyız. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Bahçe Bitkileri Bölümü olarak yaptığımız çalışmalara birlikte doğa mantarlarının mevsime bağlı olmaksızın yetiştirilip gelir kaynağı haline gelebilmesi için kültür alma çalışmaları yapıyoruz. Böylece üreticimize ve yerel halkımıza ek gelir kaynağı olması yönünde destek oluyoruz” açıklamasında bulundu.       Doğadaki mantarların, bilinçli insanlar tarafından toplanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aysun Pekşen şunları söyledi: “Mantarı bilmeden toplayan kişiler aynı anda yenilebilir ve yenilemez mantarları toplayabilir. Hafif zehirlenme de geçirebilir fakat çoğunlukla ölümle sonuçlanan zehirlenmelerle karşı karşıya kalabiliriz. İnsanlar kendi yöntemleriyle zehirli olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar ve bu çok yanlış bir uygulama. Birtakım yanlış kanılar var. Örneğin; Böceklerin yediği mantar zehirsizdir. Biz insanlarla onların metabolizması farklıdır. Bu yüzden böyle bir durum söz konusu değildir. Bazı mantarlar kaynatılıp suyu akıtıldığında zehir etkisi olmaz. Ancak bu her mantar için geçerli değildir. Bu yüzden göz ardı etmeden dikkatli ve bilinçli olmalıyız. Mantarla karşı bir farkındalığın oluşması gerekiyor. Aksi takdirde bilinçsiz hareket etmek son derece kötü sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden biz mantarcıların bir sözü vardır: Tüm mantarlar yenir ama bazıları sadece bir kez yenir. Doğru bilinen birtakım yanlışlara oldukça dikkat etmek bu noktada mühim.”       Köygöçüren mantarının Türkiye’de mantar ölümlerinin yüzde 95 köygöçüren mantarından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Pekşen, sözlerini şöyle tamamladı:  “Ülkemizde en çok bulunan zehirli mantarlardan birisidir. En çok İstanbul, Bolu, Kastamonu ve Giresun bölgelerinde görülüyor. 'Amanita phalloides köygöçüren' olarak bilinir. Zehirlenmelerin neredeyse yüzde doksan beşinden sorumludur. Bu zehirlenme vakaları küçümsenecek miktarda değil. Geçen sene Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine çok sayıda mantar zehirlenmesi vakaları geldi. Mantar zehirlenmelerinde iki tür semptom vardır. Erken ve geç semptomlar. Erken semptomlarda  mide bulantısı, kusma, sersemlik gibi birtakım yan etkileri var. Erken olduğu için hemen müdahale edilebilir fakat bizi korkutan geç semptomlar. Geç semptomda yendikten sonra yine birtakım etkiler var fakat vücutta geç tepki verdiği için karaciğer, böbrek yetmezliği gibi vakalar söz konusu olabiliyor. Geri döndürülmesi oldukça zor olabiliyor. Bu noktada hangi mantar türünün yendiğinin bilinmesi ve en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi büyük önem taşımaktadır.”     Köygöçüren mantarı diğer mantarlardan nasıl ayırt edilir?    Gösterişli bir mantar olan köygöçüren yenilebilen bir mantarın yanında yetişebiliyor. Ayırt edebilmek için dikkat edilmesi gereken bazı özellikleri bulunuyor. Mantarın üst yapısı zeytin yeşili bir renkte alt kısmı bembeyaz şeklinde oluyor. Zehirli mantarlarda olan bir diğer özellikte ise kök kısımlarımda yumurta şekline benzer bir bölüm bulunması ve köygöçüren mantarının kök kısmında da bu yumurta bulunuyor.

Kızılay’dan ‘zehirlenme' iddialarına ilişkin açıklama Haber

Kızılay’dan ‘zehirlenme' iddialarına ilişkin açıklama

Kızılay, Hatay’da dağıtılan yemekten zehirlenenler olduğu iddialarına ilişkin bir açıklama yaptı. Yemek dağıtımından yararlanan 11 bin kişide benzer semptomların görülmemiş olması ya da bir problem bildirilmemiş olmasının iddiaların dayanaksız olduğu ihtimalini doğurduğu belirtilen açıklamada, “Yapılan incelemenin ardından mezkur iddiaların ispat edilememesi durumunda Kızılay bu dezenformasyon ve itibar suikastı girişimine karşı yasal haklarını sonuna kadar kullanacaktır” denildi.     Kızılay tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Kızılay’ın Hatay’da dağıttığı yemekten zehirlenenler olduğu iddiaları üzerine bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur. İddianın dile getirildiği gün ve öncesindeki 3 gün içerisinde Kızılay’ın yemek menüsünde İzmir köfte yer almamıştır. Kızılay, Hatay’da yemeklerini merkezi aşevinde yapmakta, bu yemekler 43 noktada yaklaşık 11 bin kişiye sunulmaktadır. Yapılan tüm yemeklerin 'şahit numuneleri' ise 3 gün süreyle herhangi bir olumsuzluk olması halinde incelenmek için bekletilmektedir. İddia sahibi şahsın ifade ettiği bölgede bugün öğle yemeğinde bin 500 kişilik, akşam yemeğinde ise bin 800 kişilik yemek dağıtımı yapılmıştır. Öğle yemeği menüsünde etli kuru fasulye, pirinç pilavı ve turşu, akşam yemeğinde ise Arap kebabı, bulgur pilavı ve meyve dağıtımı yapılmıştır. Söz konusu bölgede gerçekleştirilen yemek dağıtımından yararlanan 11 bin kişide benzer semptomların görülmemiş olması ya da bir problem bildirilmemiş olması, iddiaların dayanaksız olduğu ihtimalini doğurmaktadır” denildi.    Açıklamada, “Kızılay koordinasyonunda afetin başından bugüne kadar yaklaşık 150 milyon kişilik sıcak yemek çıkartılmıştır. Bu olağanüstü şartlarda dahi hiçbir vatandaşımızın olumsuz bir durumla karşılaşmadığı gerçeğini kamuoyunun dikkatine sunmakta büyük yarar görüyoruz. İddiayı ortaya atan şahıs ve iddiada adı geçen tüm vatandaşlarımızın bilgisine başvurulacaktır. Yapılan incelemenin ardından mezkur iddiaların ispat edilememesi durumunda Kızılay bu dezenformasyon ve itibar suikastı girişimine karşı yasal haklarını sonuna kadar kullanacaktır” ifadelerine yer verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.