Hava Durumu

#Tepki

Lodoshaber.Com - Tepki haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tepki haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ABD, Nijer'deki darbe girişimini kınadı! Haber

ABD, Nijer'deki darbe girişimini kınadı!

Nijer'de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına bağlı unsurlar, sabah saatlerinde darbe girişiminde bulunmuş ve Cumhurbaşkanı Bazoum'u Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda alıkoymuştu. Tüm dünyadan ise yaşanan bu elim hadiseyle ilgili tepki geldi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Nijer'deki gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Şiddetle kınıyoruz" Ülkesinin, Nijer'de bugün meydana gelen gelişmelerden derin endişe duyduğunu aktaran Sullivan şunları söyledi: 'Cumhurbaşkanı Bazoum liderliğindeki Nijer'in demokratik yollarla seçilen hükümetinin işleyişini durdurmaya ve devirmeye yönelik her türlü çabayı şiddetle kınıyoruz.' Sullivan, Nijer Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı unsurlara Bazoum'un serbest bırakılması ve şiddetten kaçınma çağrısında bulunduklarını belirtti. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve Afrika Birliği'nin, Nijer'in demokrasisini savunma adına attıkları adımlar ve açıklamalarını da memnuniyetle karşıladıklarını bildiren Sullivan, Amerikan vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için durumu yakından takip ettiklerini vurguladı. "Nijer, ABD için kritik bir ortaktır" Sullivan açıklamalarını şu şekilde devam ettirdi: 'Nijer, ABD için kritik bir ortaktır. Demokrasi ve insan hakları konusunda ortak değerlere sahibiz, bölgesel güvenlik ve refahı ilerletmek için işbirliği yapıyoruz. Nijer hükümeti ile olan kıymetli işbirliğimiz, Nijer'in demokratik standartlara olan bağlılığının devam etmesi üzerine kuruludur.'

BM'den kutsal kitaplara saldırıya ilişkin önemli karar! Haber

BM'den kutsal kitaplara saldırıya ilişkin önemli karar!

İsveç ve Danimarka'da son dönemde haddini aşan bazı eylemler gerçekleştirildi İsveç'te Stockholm'deki bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin verilmiş alçak eylem sonrası tepkiler çığ gibi büyümüş Müslüman ülkeler Kur’an’ı Kerim’in yakılmasını sert dille kınamıştı. İsveç’in ardından Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da da Irak Büyükelçiliği binası önünde Kur’an’ı Kerim yakıldı.  İslam aleminden sert tepki Alçak eylemlere Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinden sert tepki gelmişti. BM harekete geçti Bu tepkilerin ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu harekete geçti. Uluslararası hukuka aykırı buldu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, kutsal kitaplara yönelik şiddeti uluslararası hukukun ihlali olarak tanıyan karar tasarısını kabul etti. İsveç'te Kuran-ı Kerim yakma provakasyonları Danimarkalı aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan, 2022'de Paskalya tatili boyunca Malmö, Norköpin, Jönköping ve başkent Stockholm'de Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü. Paludan'ın durdurulmasını isteyen göstericiler, yollarda lastikler yakarak polise taşlarla saldırmıştı. Çıkan olaylarda 104 polis ve 14 gösterici yaralanmış, 20 polis aracı yakılarak tahrip edilmişti. İsveç'in başkenti Stockholm'de 21 Ocak'ta Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. Kurban Bayramı'nın ilk gününde bir provakasyon daha Stockholm'de Irak asıllı Salwan Momika, 28 Haziran'da, Kurban Bayramı'nın birinci gününde Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Momika, 20 Temmuz'da da Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Danimarka'da da benzer eylemler yapılıyor Danimarka'daki İslam karşıtı ve aşırı milliyetçi "Danske Patrioter (Danimarkalı Vatanseverler)" isimli grubun üyeleri bugün önce Mısır'ın, daha sonra da Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı. İslam'a hakaret içeren sloganlar atan ve İslam karşıtı pankart açan grup üyeleri, Kur'an-ı Kerim'i yakma anını, sosyal medya hesaplarından canlı paylaştı.Irak'ın Kopenhag Büyükelçiliği önünde 22 Temmuz'da Kur'an-ı Kerim'i yakan grup, 24 Temmuz'da sırasıyla İran ve Irak'ın Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'i yakmıştı. Grup, daha önce Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağı ve Kur'an-ı Kerim'e saldırı düzenleyerek, İslam'a hakaret etmişti.Danimarka, 22 Temmuz'da ve 24 Temmuz'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını kınadığını belirten açıklamalarda bulunmuştu.

Trump'tan Biden'ın kararına tepki! Haber

Trump'tan Biden'ın kararına tepki!

Eski ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı yazılı açıklamada, "Biden'ın, yedek kuvvetleri mobilize etme kararı, Ukrayna'da gerginliği pervasızca tırmandırmasının ABD ordusunu felaket noktasına kadar zorladığını kanıtlıyor." ifadesini kullandı. Biden'ın geçen hafta Amerikan ordusuna ait cephanelerin kötü bir şekilde tükendiğini ve bitmek üzere olduğunu "itiraf ettiğini" belirten Trump, ABD'nin kendi sınırları savunmasızken, yedek birliklerin Biden'ın Avrupa'daki "vahim" politikasını desteklemek zorunda kaldığını ileri sürdü. "BAŞKAN OLURSAM UKRAYNA'DAKİ SAVAŞI 24 SAAT İÇİNDE BİTİREBİLİRİM" Trump, "Bu beceriksiz yönetimin yapması gereken son şey, bizi 'Üçüncü Dünya Savaşı'na doğru itmek. Buna rağmen Biden, Ukrayna'da sonu gelmeyen savaşı körüklemek için Amerikan hazinelerini ve silahlarını, savaş ne kadar sürerse sürsün göndermeye devam edeceğini ilan etti." ifadelerini kullandı. Kendisi başkan olursa Ukrayna'daki savaşı 24 saat içinde bitirebileceğini savunan Trump, "Hiçbir Amerikalı anne veya baba, çocuğunu Doğu Avrupa'da ölüme göndermek istemez." değerlendirmesinde bulundu. CUMHURİYETÇİ VEKİLLERDEN TEPKİ Karara bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri de tepki gösterdi. Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Biden'ın kararını "umursamaz ve tehlikeli" şeklinde niteleyerek, Amerikan askerlerinin hiçbir şekilde Ukrayna'da savaşmak için gönderilmemesi gerektiğini savundu. Senatör Mike Lee ise NATO'nun doğu kanadında aktif bir şekilde savaş olduğuna dikkati çekerek, kararın "tehlikeli bir provokasyon" olduğunu ileri sürdü. BEYAZ SARAY'DAN AÇIKLAMA Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Andrew Bates ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Gerçekleri doğru düzgün anlamaları gerekiyor. Bu mobilizasyon asker sayısını artırmak değil, birliklerin rotasyonu için." ifadesini kullandı. Cumhuriyetçi milletvekillerinin "alakasız bir siyasi gündem" ile askeri hazırlık durumuna ve asker ailelerine zarar verdiğini kaydeden Bates, "Amerikan askerleri ve aileleri piyon değildir." mesajını verdi. BİDEN, PENTAGON VE İÇ GÜVENLİK BAKANLIĞINA YETKİ VERMİŞTİ ABD Başkanı Joe Biden, dün yayımladığı Başkanlık Kararnamesi'yle ABD Avrupa Komutanlığının sorumluluk alanı içinde ve çevresine 3 bine kadar yedek askerin gönderilmesi konusunda ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve İç Güvenlik Bakanlığına yetki vermişti. Biden, geçen hafta CNN'e verdiği röportajda da Ukrayna ve ABD'nin mühimmatının azaldığını söylemişti.

Altun, Batılı medya organlarına yüklendi Haber

Altun, Batılı medya organlarına yüklendi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Batılı medya organlarına yüklenerek, "Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır. Bunlar esas itibarıyla Türkiye karşıtıdır, Türkiye düşmanıdır. Ve bunlar esas itibarıyla hakikat karşıtıdır, hakikat düşmanıdır. Bunların kendi ideolojileri, kendi ajandaları, Türkiye'yi dizayn etmeye yönelik girişimleri ne yazık ki farklı yol ve yöntemlerle devam etmektedir. Fakat ne olursa olsun bu platformların, bu uluslararası medya kuruluşlarının gayretleri karşılık bulamayacaktır’’ dedi.     Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Bab-ı Ali Okulu sertifika programına katıldı. Sultanahmet’te bulunan İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleşen programa İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürü Metin Erol ve birçok öğrenci katıldı. Altun, burada sertifika almaya hak kazanan öğrencilere sertifikalarını verdikten sonra bir konuşma yaptı.       Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine manşetler atan Batılı medya organlarına yüklenen Altun, "Babıali'de bir yanda yerli milli damarın aktığını, bir yandaysa Batıcı, dışarılıkçı bir damarın aktığını görürüz. Babıali'yle alakalı üstat Necip Fazıl'ın Babıali kitabı başta olmak üzere pek çok hatırat vardır. Bir tarafta yine milli irade yanlısı damar, bir taraftaysa milli irade karşıtı, vesayet yanlısı bir damar vardır. Bunu da çok açık bir şekilde görebiliriz. Ne yazık ki kıymetli genç kardeşlerim, tarihsel olarak uzun yıllar Batıcı, o dışarıdaki damar dediğimiz damarın milli irade karşıtı, vesayetçi damarın basın tarihimizde milli ve yerli damara göre, milli irade yanlısı damara göre çok daha güçlü, çok daha baskın olduğunu görüyoruz. Üzülerek bunu ifade etmemiz gerekir. Türkiye büyüdükçe, geliştikçe, demokratikleştikçe, yeni atılımlarla dünyada kendi adından söz ettirdikçe, bir taraftan bu alanda da milli irade karşıtı basının hegemonyasını yitirdiğini de göstermişler. Milli irade yanlısı basının daha da güçlendiğini görmeye başladık. Elbette milli irade karşıtı vesayetçi basın ne yazık ki bugün Türkiye'de hala varlığını sürdürmektedir. Fakat hegemonyasını yitirmiş çok önemli bir unsurdur. Batıcı unsurların Türkiye'yi yeniden Batılı sömürge düzeninin bir üyesi yapmak isteyenlerin elbette gayretleri devam etmektedir. Medya üzerinden bu noktada faaliyetlerini sürdürdüklerini görüyoruz. Bu süreçte bu unsurların Batı'daki medya devlerini, ana akım medya şirketlerini ve yine dijital alanda faaliyet gösteren medya şirketlerini, sosyal medya platformlarını yardımlarına çağırdıklarını görüyoruz. Bu ürettiğimiz unsurlar, sosyal medya şirketleri, Batı'da bugün Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine manşetler atan sözde prestijli yayın organları, esas itibarıyla taraftır. Bunlar esas itibarıyla Türkiye karşıtıdır, Türkiye düşmanıdır. Ve bunlar esas itibarıyla hakikat karşıtıdır, hakikat düşmanıdır. Bunların kendi ideolojileri, kendi ajandaları, Türkiye'yi dizayn etmeye yönelik girişimleri ne yazık ki farklı yol ve yöntemlerle devam etmektedir. Fakat ne olursa olsun bu platformların, bu uluslararası medya kuruluşlarının gayretleri karşılık bulamayacaktır. Zira milletin iradesine, halkın sözüne, kararına bu türden, yol ve yöntemlerle etki etmeye çalışmak karşılık bulamaz. En güçlü oldukları dönemlerde bile Türkiye tarihinde bunlar ara dönem başarıları elde etseler de gün sonunda hezimete uğramışlardır. Milletin iradesi her daim muzaffer olmuştur, bugün de böyle olacaktır’’ dedi.

Akşener'den Bahçeli'ye sert tepki: Kafa gitti kafa Haber

Akşener'den Bahçeli'ye sert tepki: Kafa gitti kafa

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Manisa mitinginde yaptığı konuşmada Cumhur İttifak’ın sert bir dille eleştirerek, “Beni Gabar’a, Kılıçdaroğlu’nu Cudi’ye gömecekti. Gabar’da mezar kazılırken petrol bulundu. Cudi’de ne bulunacak dersiniz, küçük ortak ondan geri kalır mı o da hepimizi gömdü ve sonra dedi ki ipin ucu kaçtı. Bunların vücutlarına birer mermi. Muhteremler, kafa gitti kafa. İşte böyle saçma sapan konuşmalarla bu ülkede Sinan Ateş katledildi” dedi.    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, beraberinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşlara seslendi. Sözlerine, kendilerini eleştirenlerin taklitlerini yaparak başlayan Akşener, “Sizin helal oylarınızla ben Başbakan olacağım. Millet, velinimettir. Seçmen velinimettir. Millet patrondur, patron. Siz isterseniz bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e verilirse 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ben de başbakan olacağım demektir. Bu tezahürat birilerinin sinirlerini altüst etti. Biri çıktı dedi ki ‘Biz kazanırsak FETÖ kazanacakmış’ Ben 8 sene meclis yönettim. Bu ‘FETÖ kazanır’ diyen abi gelir ve FETÖ’yü övmeye başlar. En son ‘Fettullah Gülen hoca efendi’ derler. ‘Hoca efendi hazretlerine’ uzun uzun saygılarını gönderir. Bazen MHP milletvekilleri, bazen CHP vekillere ses çıkarırdı. O kibar sesli arkadaş onlara cevap verir, aslan kesilirdi. Ne ara o cıvık cıvıklıkta sen FETÖ düşmanı oldun muhterem. Ben bunları tekrar ediyorum. Cem Yılmaz hava gazı kalır. Kendisini çok seviyorum. Kendisine müthiş hayranım ama o bile bulamıyor bunları. Aynı arkadaş diyor ki burası kazanırsa şampanya patlatacakmışız ama velakin o abiler kazanırsa temiz tertemiz alınları seccadeye değecekmiş. Soru şu: haram yiyen, kul hakkına el uzatan, 6 yaşındaki kızları evlendiren, çocuklara tecavüz eden, tacizde bulunulan bir dönemde, kadınlar öldürüldüğünde kıyafeti şöyle, burada neden bulundun denilen bir dönemde 82 puan alıp atanamayıp AK Parti’de dayısı olanların 52 puanla atandığı bir ülkede şöyle tek bir yüzükle başlayıp gemiciklerin dibine vurulmuş bir ülkede yahu arkadaş senin alnını neresi ter temiz. Sizin alınlarınız kapkara. Bir başkası var asayişimizden sorumlu. Adam erkek erkeğe evliliğe taktı. Şimdi biz kazanırsak erkekler erkeklerle evlenecekmiş. Komik olan başka bir şey daha var. Fantezide sınır yok, erkeklerle hayvanların evliliğini de serbest bırakacakmışız. Psikiyatristler bunları tedavi etmeli çünkü artık hiçbirinin cezai ehliyeti kalmadı. Bu ülkeyi yönetecek durumda değiller. Bir tanesi var yaşlı başlı bir ağabey. Kendisi başbakanlık da yaptı. İstiklal Marşı’nı kağıttan okudu, belki görememiştir. Ama bu meydanı şereflendiren sizlere işgalci dedi. Bu arkadaşımıza göre milletimizin bu bölümü işgalci. Onlar istiklal mücadelesi veriyormuş, kime karşılık? Milletimize karşılık. 30 yıldır aktif politika yapıyorum. Siyasi bir ailenin kızıyım. 50 yıllık bir hafızam var. İnanın böyle rezilliklerle dolu seçime ilk defa gidiyoruz. Recep Bey devreye girdi. Bakın ne bereketli kadınım. Beni Gabar’a, Kılıçdaroğlu’nun Cudi’ye gömecekti. Gabar’da mezar kazılırken petrol bulundu. Cudi’de ne bulunacak dersiniz, küçük ortak ondan geri kalır mı o da hepimizi gömdü ve sonra dedi ki ipin ucu kaçtı. Bunların vücutlarına birer mermi. Muhteremler kafa gitti kafa. İşte böyle saçma sapan konuşmalarla bu ülkede Sinan Ateş katledildi. Gencecik bir akademisyen, Banu Çiçek’in Bengisu’nun babası katledildi. Öyle enteresan ki azmettirenler, katledenler belli. Teröristin ayakkabı numarasını bilenler yan gelip yattılar. Sayın Erdoğan her şeyi bilir o da yan gelip yattı. Ve Sinan Ateş’in katli ortalık yerde kaldı. Burada Allah huzurunda sizlerin karşısında söz veriyorum. Andolsun yemin olsun ki hem azmettiricileri hem de katilleri bulunacak hesap sorulacak” dedi.    Son günlerde sosyal medya üzerinden ortaya atılan iddialara da değinen Akşener, “Buradan bir arkadaş Muhammet Yakut dedi. Şimdi bir de Ali Yeşildağ var. Yeşildağ ailesi sayın Erdoğan’ın çok yakınıdır, ben biliyorum. Hasan Yeşildağ ağabeyleri, Sayın Erdoğan cezaevine girdiği zaman şayet başına bir iş gelir diye onunla beraber cezaevine giren bir arkadaş. Şimdi Ali Yeşildağ bir açıklama yaptı. Antalya Havalimanı var. 3 milyar euroya bir kankaya veriliyor. İşletmenin satışı. Başka bir firma 5 milyar euro veriyor ama onun dosyasından evrak çalınıyor öbürüne 3 milyar euroya veriliyor. Arada bir cebellezi durumu var. Ali Yeşildağ’ın deyimine göre 1 milyar dolarcık. Bu 1 milyar dolarcıkın onun deyimiyle Tayyip abi tarafından alındığı söyleniyor. Şimdi soru şu: Bu ülkenin parasının alınıp senin cebine atıldığına dair bir iddia var. Sen bizi mezara gömecek yerde arkadaş böyle bir iddianın doğru olmadığını anlatsana. Şimdi işinize geldi. Artık hayvan terli, yemez. 5 milyar euroya satılan yer, 3 milyar euroya satılıyorsa 1 milyar euro cebellezi. 3 milyar euro yaptırılacak yer, 11 milyar dolara yaptırılıyorsa cebellezinin miktarı nedir? İşte 14 Mayıs günü buna karar vereceksiniz. Bu meydanı şereflendiren sizler. 14 Mayıs günü bu haremi düzeni ortadan kaldıracağız” diye konuştu.      “Tarımla ilgili olarak girdiler başından belirlenecek”    Mitingin sonunda vaatlerini de sıralayan Akşener, “4 tane öğretmen şekli var. Devlet memurlarının ne olduğunu görüyorum. Polislerin durumu feci. Ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen bir öğretmen daha yaptılar aklımda değil. Böyle bir durum olabilir mi? Öğretmenler kadrolu olacaktır. Canları ister özel sektörde çalışırlar ama ücretliymiş, sözleşmeliymiş olmaz. Bunlar kalkacak. Tarımla ilgili olarak, girdiler başından belirlenecek. Tarım Kredi Kooperatiflerindeki borçlarınız yeniden yapılandırılacak. 2 yıl süre boyunca sadece faizini ödeyeceksiniz. Havza bazlı tarım yapılacak. Burası pamuk yetiştiren bir yer. Sultaniye üzüm vardı, şimdi ne hallerde düşünün. Suriyeliler 2 yıl içerisinde gidecek” ifadelerini kullandı.      Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş: “Vatanı bölmek kimi haddine”    Mitingde bir konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Seçime gidiyoruz. Gördüğünüz gibi maalesef seçimden başka her şeyi konuşuyoruz. Gündem sürekli değişiyor. Konuşulmayan tek şey insanların fakirliği mağduriyeti, işsiz gençler, öğrenciler, ev hanımları esnaf, bunlar konuşulmuyor. Çünkü bunların konuşulması istenmiyor. Denizli’ye gittik, aynen şöyle yazıyor. ‘Ekmeğimizi bölüşürüz, vatanımızı böldürmeyiz’ Bir dakika, hem vatanımızı böldürmeyelim, hem de ekmeğimizi bölüşmeden herkes kendi ekmeğinin sahibi olsun. Bunu yapamıyor muyuz? Vatanı bölmek kimi haddine, kim bölüyor vatanı. Biz varız biz. Maalesef bu getirilen sistem bir an evvel değişmesi lazım. Sistemin değişmesi yönünde herkes bir şekilde oyunu kullanıyor. Açık açık kaç defa Sayın Akşener söyledi. Şu anda HDP bizim rakibimiz, ayrı olarak seçime gidiyor öyle değil mi? Peki ‘HDP’ye Bakanlık verilse, HDP hükümette olursa biz yokuz diyen kim?’ Sayın Akşener öyle mi? Milli mutabakat metninde Akşener’in imzası var mı? Nerede o zaman HDP! PKK ile aynı anlayışa sahip HÜDA-PAR ise onların içlerinde. Dışımız da diyorlar ama içinizde. Beraber giriyorsunuz seçime. Bayrakla derdi olan PKK ile aynı görüşlere sahip olan HÜDA-PAR’la birlikte seçime gidiyorsunuz. Hatta görüyoruz şimdiden mükafatını veriyorsunuz. Af da çıkarıyorsunuz. Milleti ahlaksız görüp, ahlak taslamaya başladılar. Görüyorsunuz nelerle suçluyorlar. Okşan’lar, Kerimcan’lar yüzüyor. Bir de bize ahlak dersi veriyorlar. Yolsuzlukların, ahlaksızlıkların kılıfı olarak ‘Ezan susmaz, bayrak dinmez’ Sizin bayrakla, ezanla alakanız yok. Namuslu Müslümanın ağzından kötü laf çıkmaz. Namuslu Müslüman yalan söylemez, iftira etmez. Ne illetiz ne zilletiz. Biz Türkiye’de 85 milyon insanı da oy kullanacak 65 milyon seçmeni de Türk Milleti’nin şerefli birer ferdi olarak görüyoruz. İstediği yere oy verebilir. Hepsinin başımızın üstünde yeri var” dedi.

Fenerbahçe'den Kadir Sağlam ve Halil Umut Meler'e tepki Haber

Fenerbahçe'den Kadir Sağlam ve Halil Umut Meler'e tepki

Fenerbahçe, İstanbulspor ile 3-3 berabere kaldığı maçtaki hakem yönetimiyle ilgili internet sitesinden yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, tartışmalı pozisyonlarla ilgili sorular yer alırken, bu sorular TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve MHK Başkanı Lale Orta'ya da yöneltildi. Hataların maçın sonucuna etki ettiği vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Spor Toto Süper Lig’in 31.haftasında İstanbulspor ile oynadığımız maçta aldığımız sonuca dair hem Takımımız özelinde hem de maçın sonucuna direkt etki eden hakem yönetimi ile ilgili açıklama yapmak istiyoruz. Öncelikle camiamızın şampiyonluğa olan inancı artmış, Fenerbahçe taraftarı eşsiz bir sinerjide birleşmiş iken Futbol Takımımızın bu maçta gereken sonucu alamaması Kulübümüzün ana gündemidir.  Takımımıza dair hakim olduğumuz bu gerçek, maçı yönetmek yerine sonucu direkt bir takım lehine tayin etmek noktasında müdahalede bulunan hakemlere dair gerçekleri yok sayacağımız anlamına gelmemelidir. Dün sahada olan, Türk hakemliğinin hangi noktaya, Türkiye’de futbolun hangi kimliğe geldiğinin fotoğrafı olan Kadir Sağlam ve VAR’da görevli ‘Şampiyonlar Ligi Hakemi’ Halil Umut Meler’e soruyoruz: Maçın 5. dakikasında Fenerbahçe Futbol Takımımızın golünü hangi refleks ile iptal ettiniz? Hakem ile VAR hakemi arasında bu pozisyonda ne gibi bir konuşma geçmiştir? Maçın 22. dakikasında İstanbulsporlu futbolcu Mehmet Yeşil’in el ile oynadığı pozisyon hangi refleks ile görmezden gelinmiştir? Maçın 22. dakikasındaki net penaltı pozisyonu ile ilgili hakeme hiçbir uyarıda bulunmayan VAR, maçın 52. dakikasında İstanbulspor’un pozisyonunda hangi refleks ile devreye girerek olmayan bir penaltının kararını vermiştir? Maç boyunca rakip oyuncuların ortaya koyduğu ağır temaslı oyuna dair verilmesi gereken kartlar hangi refleks ile yok sayılmıştır? Maça etki eden, sonucu tayin eden kararların sahibi hakem ve VAR hakemi arasında geçen konuşmaların yayınlanmasını ivedilikle talep ediyoruz. Bu soruları, Fenerbahçe’ye dair ortaya konan bu vahim tavrın ana refleks sahipleri ve yönlendiricileri olduklarını düşündüğümüz Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Merkez Hakem Kurulu Başkanı Lale Orta için de gündeme getiriyor; Adana Demirspor, Corendon Alanyaspor, Vavacars Fatih Karagümrük, Medipol Başakşehir ve son olarak İstanbulspor maçlarında sonuca etki eden kararların, bir kulübün ortaya koyduğu maddi manevi emeklerin, hakkı yenen milyonlarca taraftarın hesabını kimin vereceğini açıklamanızı istiyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.