Hava Durumu

#Siyaset

Lodoshaber.Com - Siyaset haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Siyaset haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özgür Demirtaş'tan 'adaylık' açıklaması! Sosyal medyadan duyurdu Haber

Özgür Demirtaş'tan 'adaylık' açıklaması! Sosyal medyadan duyurdu

Millet İttifakı'ndan ayrılan ve ABB Başkanı Mansur Yavaş ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yaptığı adaylık çağrısı reddedilen İYİ Parti'de cumhurbaşkanı adayının kim olacağı merak konusu oldu. Yaptığı çok sert açıklamayla adeta 6'lı masayı kalkarken deviren Genel Başkan Meral Akşener'in kendisinin aday olmayacağı iddia edilirken, adaylık için Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın ismi gündeme geldi. ÖZGÜR DEMİRTAŞ CUMHURBAŞKANI ADAYI MI? Kulislerde Akşener'in cumhurbaşkanı adaylığı için Demirtaş'a teklifte götüreceği konuşulmaya başlandı. Söz konusu iddialar sosyal medyayı adeta sallarken, Demirtaş ismi Trend Topic oldu. DEMİRTAŞ'TAN AÇIKLAMA Yaşanan gelişmeler üzerine Özgür Demirtaş'tan açıklama geldi. Söz konusu iddiaları net bir dille yalanlayan Demirtaş, aday olmak istemediğini ve aday olmayacağını duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Demirtaş, şu ifadelere yer verdi; "Yalan! Hiçbir zaman yakmadım yakmam. 2018’den beri adımı Cumhurbaşkanı adayı diye çıkarıyorlar. Değilim! Olsam buradan yazarım. Ben ülkesini, gençleri çok seven, teknolojiye ilgili, ekonomi-finans alanlarında üst düzey akademik yayın yapan basit biriyim. Sizden farkım yok… Arkadaşlar: Siyasete uzağım! Hiçbir siyasi oluşumla bir ilgim yok. Ancak arka plandan (önde olmama şartı ile) dil-din-ırk-köken ayrımı yapmayan, değişen dünyayı yakalamaya açık olan Teknolojik Devrimi isteyen 'Sosyal ve Demokrat' siyasi partilere önerilerimi her zaman iletirim. Ayrıca depremzedeler benim gözümde kimin hangi siyasi partiyle dans ettiğinden ve Türkiye’nin suni siyasi gündeminden çok daha önemli. Beni twitter trendlerden hemen düşürün. Önemli olan benim yerime depremzedelerin ihtiyaçlarını konuşmamız. Onları trend yapmamız Haksız mıyım?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'ye tekrar pranga vuramayacaksınız' Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'ye tekrar pranga vuramayacaksınız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir kez daha Aydın'da olmaktan sizlerle hasret gidermekten büyük memnuniyet duyuyorum. Aydın'ın bizim gönlümüzde farklı bir yeri var. Aydın'a son gelişimizde sizlere rahmetli Menderes'in idamdan önce kendisini Yaslıada'ya kapatanlara ve ardından ipe götürenlere ithafen yazdığı son mektubu okumuştum; Size dargın değilim. Sizin ve diğer zavallıların iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, 'Adnan Menderes hürriyet uğruna ortaya koyduğu başını on yedi sene içinde almadığınız için sizlere müteşekkirdir.' İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme bu kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyiniz ki, milletçe bir gün mutlaka kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi, efendilerinizi yine ben 1950'de olduğu gibi kurtarabilirdim. Dirimizden korkmamalıydınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü, ölünceye kadar sizleri takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir. Buna rağmen merhametim sizinledir. Millet sağ olsun. "YASSI ADAYI, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER ADASI HALİNE GETİRDİK" Menderes'le birlikte 592 kişinin aylar boyunca demokrasi ve adalet tarihimize yüz karası olarak geçecek nobranlıkla yargılandığı Yassıada'yı biliyorsunuz. Bu yeri aldık Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik. CHP'den farkımız bu. Yandaşlarından farkımız bu. Yargılamanın yapıldığı salonu da müze haline dönüştürdük. Bu salonlarda yargılananlardan biri de Ahmet Tevfik İleri'ydi. Yassıada Mahkemesi tarafından önce idama sonra ardından cezası ömür boyu hapse çevrilen İleri, Kayseri cezaevinde hastalanmış ve vefat etmiştir. İleri ailesine yazdığı mektupta, "Size mal, mülk, servet bırakamadım. Yalnızca şerefli, namuslu, erkek bir ad bırakabildim" diyordu. Allah ülkemizde bir daha böyle felaketler, acılar yaşatmasın diyoruz. Cemal Gürsel'in ilk işi İnönü'yü telefonla aramak oldu. Gürsel, İnönü'ye "Emirleriniz bizim için peygamber buyruğudur paşam" diyordu. İşte CHP bu. Bunları iyi tanıyın. Milletimiz Menderes'i de mücadelesini de kalbinin en müntena köşesinde yaşatmış, onun mirasını yeniden ayağa kaldırmıştır. İstanbul'daki anıt mezara bağlanıp şehitlerimizi bir de oradan yad edelim. Bizim ne Cumhuriyetimizi kurmamız, ne demokrasiye geçişimiz, ne kalkınma hamlemizi gerçekleştirmemiz kolay oldu. Bu sürecin şahikası AK Parti'nin 20 yılda ülkemize kazandırdığı eser ve hizmetlerdir. "SANDIKLARI PATLATMAYA HAZIR MIYIZ?" 14 Mayıs'ta bir kez daha hep beraber sizlerle sandığa gidip sandıkları patlatmaya var mıyız? Desteğiniz çok önemli. Durmak yok yola devam. Milli Mücadele'nin resmen ilanının adı olarak gördüğümüz 23 Nisan 1920'den Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950'den oradan 14 Mayıs 2023'e varan uzun ve meşakkatli süreçte ödediğimiz her bedelin karşılığını alacağımız döneme giriyoruz. Biz Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çıkıyoruz. Bırakın dirisine, ölüsüne bile tahammül edemeyenler onun "Yeter söz milletindir" sloganına çökmeye çalışanlar, kim bu? Bay bay Kemal. 14 Mayıs, Kemal'in bay bay Kemal olacağı gündür. "YÜZ KARASI OLARAK TARİHE GEÇECEK İŞLER YAPMANIN PEŞİNDELER" Efendilerinin emriyle kurdukları masadan yeniden tarihe yüz karası olarak geçecek işler yapmanın peşindeler. Program diye sundukları metinlerin çoğu ya bizim tarafımızdan 20 yılda yapılmış ya da yapılmakta olan işler. Kalan başlıklar da bu ülkenin tüm kazanımlarını yok ederek efendilerinden aferin almak için güvensizliğin, istikrarsızlığın sembolü eski Türkiye'yi hortlatmaktan ibarettir. "BAŞARAMAYACAKSINIZ" Bunlar hazırladıkları program için Avrupa bize aferin diyecek diye övünenler, iplerinin emperyalist sömürgecilerin elinde olduğunu da ikrar ediyor. Biz hayatımızın her döneminde bilhassa da son 20 yıldır her alanda emperyalist sömürgecilere karşı mücadele vererek ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Bugün de bizim ve ülkemiz aleyhinde yürütülen kampanyaların çoğu yalan ve iftira üzerine kurulu saldırıların sebebi özgür Türkiye'nin yolunu açtığımız içindir. Aydın'dan bir kez daha meydan okuyorum. Türkiye'nin ayağına tekrar prangalar vurmayı başaramayacaksınız. Milletimizin kazanımlarını elinden almayı başaramayacaksınız. 2023 hedeflerine engel olamadığınız gibi Türkiye Yüzyılı'nın inşasının önüne geçmeyi de başaramayacaksınız.

Bakan Kurum: 'Vatandaşımızı bu liyakatsizlerin eline bırakmayacağız' Haber

Bakan Kurum: 'Vatandaşımızı bu liyakatsizlerin eline bırakmayacağız'

Bakan Kurum, Ankara'da bir otelde düzenlenen Bem-Bir-Sen 7. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Kurum, şubat ayının ilk günlerinde yağışların başladığını söyleyerek, “Soğuğu ve kar yağışıyla meşhur Ankara'mıza bir kar yağışı oldu, hepimiz ilk kez görmüş gibi heyecanlandık. Görülüyor ki; yağış azlığı sebebiyle ülke çapında meteorolojik bir kuraklık yaşamaktayız” ifadelerini kullandı. Kurum, Altılı Masa'ya ilişkin, “Biz sosyal konut projelerini bitirirken, yeni sosyal konut projelerini açıklarken Altılı Masa bu konuları eleştiriyor. ‘Nasıl yapacaksınız, bu işleri yapacak teminatınız, paranız var mı? Gençlerimiz bu projeden nasıl alacaklar' diyorlar ve milletimiz bunlara tokatla cevap veriyor” açıklamasını yaptı. “Maalesef bugün beceriksizliğin elindeki belediyelerde yönetimi görüyoruz” Millet İttifakı'ndaki belediyelere ilişkin eleştirilerde bulunan Kurum, şöyle konuştu: “Bakıyorsunuz, bugün Ankara'ya kar yağdığında buraya ulaşamıyorsunuz, Milletimiz yollarda perperişan oluyor, belediyecilik bu değil. Belediyecilik sosyal medya belediyeciliği değil, algı yönetmek değil, millete hizmet etmek, illetin zor anında yanında olmak ve ona hizmetleri götürmektir. Maalesef bugün ehliyetsizliğin, liyakatsizliğin, beceriksizliğin elindeki belediyelerde yönetimi görüyoruz. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de milletimiz ya yolda kalıyor, ya otobüs arıza yapıyor, ya herhangi bir hafif yağışta evine, işine ulaşamıyor. İnşallah biz hiçbir zaman vatandaşımızı bu liyakatsizlerin eline bırakmadık, bırakmayacağız.” “72 milyon metrekare büyüklüğünde tam 470 millet bahçemizi projelendirdik” Bakanlık olarak sosyal belediyecilik ruhuyla çalıştıklarını dile getiren Kurum, kentsel dönüşüm seferberliği çerçevesinde 3,3 milyon konutu dönüştürdüklerini aktararak, yapılan çalışmalardan şöyle bahsetti: “4,5 yıllık vazifem süresinde, şehirlerimizi 459 kez ziyaret ettim. Dertleri olanları dinledik, ekibimizle gayret gösterdik. Hep belediyelerimizle istişare içerisinde olduk. Belediyelerimiz bizden ne istediyse fazlasıyla yaptık. Bugün, dün birilerinin milletimize kapattığı, ‘girmek yasak' tabelalarını teker teker söktük, şehirlerimizin o en güzide mekanlarını milletimize, gerçek sahiplerine sunduk. Ne yaptık? 72 milyon metrekare büyüklüğünde tam 470 millet bahçemizi projelendirdik. Bugün 85 milyon kardeşimiz yaşlısıyla genciyle bu güzelliklerden istifade ediyor. Millet bahçelerini millete olan aşkımızı ifade etmek adına geliştiriyoruz. İnşallah fethin 570'inci yılında, İstanbul'da, Türkiye'nin en büyük millet bahçesini Atatürk Havalimanı'nda yapacağımız millet bahçesiyle birlikte armağan edeceğiz.” “Mart ayı itibarıyla belediyelerimiz için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” Bakan Kurum, “Mart ayı itibarıyla, önemli olduğunu düşündüğümüz, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yepyeni bir dönemin kapılarını sonuna kadar aralıyoruz. 81 ilimizin 100 yıllık geleceğinin plan altına alındığı, ‘Türkiye Mekansal Strateji Planını' mart ayında milletimize ve belediyelerimize, Cumhurbaşkanımızın teşrif ve takdimleriyle sunuyoruz” dedi. “Bugün güçlü ve büyük Türkiye varsa, mimarı Erdoğan'dır” AK Parti iktidara gelmeden önce belediyelere 8,9 milyar lira aktarıldığını belirten Kurum, şöyle devam etti: “Açık söylüyorum, bu rakam Atatürk Millet Bahçesi projesine denk. Biz bu rakamı aldık, tam 55 kat artırarak, 490 milyar lira seviyesine çıkardık. Gücümüz var, irademiz var, aşkımız var, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan var. Allah'ın izniyle hızlıca bu rakamı çok daha yüksek seviyelere çıkaracağız. Şehirlerimizi, ilçelerimizi, beldelerimizi çok güçlü bir şekilde istikbale taşıyacağız, bu başarı hikayesini sizlerle birlikte yazacağız. Sizlere inanıyoruz, sizlere güveniyoruz. Her zaman bakanlık olarak yanınızda olacağız. Her platformda dile getiriyorum; bugün güçlü ve büyük Türkiye varsa, bunun mimarı Recep Tayyip Erdoğan'dır, dinamosu ise sosyal belediyecilik ruhudur.” “Birlikte bu süreci yöneteceğiz ve gereken cevabı vereceğiz” Bem-Bir-Sen üyelerinin 2019 yerel seçimleri sonrası Millet İttifakı belediyelerinde haksızlığa maruz kaldıklarını söyleyen Kurum, bu sürecin karşısında güçlü bir duruş sergilendiğini vurgulayarak, "Onların her türlü haksızlığına rağmen, her türlü baskıya rağmen birlikte bu süreci yöneteceğiz ve gereken cevabı onlara vereceğiz. Güçlü ve büyük Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz. İnşallah 14 Mayıs'ta tüm bu haksızlıklara Bem-Bir-Sen'li kardeşlerim yeter diyecek” ifadelerini kullandı. Bakan Kurum, konuşması sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aydın Toplu Açılış Töreni programına katılmak üzere Aydın'a hareket etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kadın teşkilatını kuran ilk partiyiz Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kadın teşkilatını kuran ilk partiyiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştirilen “Emekçi Kadınlarla Buluşma” programına katıldı. Yönetim kurulu başkanı da bir kadın olan fabrikada çalışan kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en çok kadın işçi çalışan fabrikasında siz üreten, emek veren, değer ortaya koyan kadınlarımızla bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burada kadın işçilerimizin yanı sıra bulunan kadın girişimcilerimiz ve STK’larda görevli kadınlarımız, tam da Türkiye’nin ihtiyacı olan fotoğrafı ortaya koyuyor. Kadınları hayatın dışında tutan bir toplum, potansiyelinin yarısından vazgeçmiş, yarısını atıl bırakmış durumdadır. Kadın, anne olarak evlatlarını, evini ve ailesini şefkati ve de emeğiyle kucaklar. Kadın aynı zamanda emeğiyle, becerisiyle, azmiyle, birikimiyle ve mücadelesiyle de özel bir yere sahiptir. Hayatın her alanındaki başarılarını adeta şapka çıkartarak takip ettiğimiz kadınlarımızla her buluşmamızda ülkemizin bu büyük hazinesini geç harekete geçirmiş olmasından dolayı da hayıflanıyoruz. Biz hükümete geldiğimizde kadınların iş gücüne katılımı hele hele girişimcilik düzeyleri öylesine düşüktü ki inanmakta çok zorluk çektik. Cumhuriyet tarihinde kadınlarımızın hem hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde kullanabildikleri hem de emekleri ve becerileriyle iş dünyasının her alanında varlık gösterebildikleri dönem bizim dönemimizdir” dedi. “KADINLARIN İŞ GÜCÜNE KATILIMINDA CUMHURİYET REKORU KIRILDI” 20 yıllık iktidarları döneminde kadınlara yönelik atılan adımlardan söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımızın en az bir eğitim düzeyini tamamlama oranlarını yüzde 70’lerden yüzde 88 seviyelerine biz getirdik. Hem çalışan hem de evinde ailesi ve çocuğuyla hayatını sürdüren kadınlarımıza verdiğimiz desteklerle hep yanlarında olduk. İş gücüne katılım düzeyleri yüzde 27’lerde olan kadınlarımız, bugün yüzde 36 ile cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İstihdamdaki kadın sayısını da 6 milyondan aldık 10,5 milyona yaklaştırdık. Üstelik bu olumlu gelişmeler artarak devam ediyor. Bugün devletin verdiği eğitimlerle meslek sahibi olan ve işe başlayan kadınlarımızı gördükçe mutlu oluyorum. Bugün KOSGEB desteklerinin yarıya yakınını kadınlarımızın kullandığını gördükçe memnun oluyoruz. Kırsal kalkınma destekleriyle kadınlarımızın başardığı işleri gördükçe seviniyoruz. Fabrikalardan kooperatiflere kadar üretimin her alanında kadınlarımızın güçlendiğini gördükçe, geleceğimize güvenle bakıyoruz. Kamu ve özel sektörde yönetim ile karar organlarının her seviyesinde sayıları ve de etkinlikleri artan kadınlarımızla gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. "KADINLARIMIZ HEP BİZİM YANIMIZDA OLDU" "Bir dönem kadınlarımızın kimi zaman kıyafetini, kimi zaman çocuğunu bahane ederek bırakın yönetim organlarına, okullara, fabrikalara sokmamaya çalışan faşist bir zihniyetle mücadele ettik" diyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Üstelik bu ilkelliklerini çağdaşlık kılıfı altında satmaya çalışıyorlardı. Verdiğimiz büyük mücadele neticesinde tüm bu engelleri, ön yargıları ve yanlış kabulleri birer birer geride bıraktık. Ülkemizi kadına şiddet ayıbından kurtarmaya çalışırken, aynı zamanda eğitimden istihdama her alanda kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık uygulama politikalarını da hayata geçirdik. Yaygınlaştırdığımız okul öncesi eğitim ve bakım kuruluşlarıyla, çalışan çocuklu kadınlarımıza destek olduk. TBMM’de en yüksek kadın temsil oranına ulaştığımız, eğitimden bankacılığa pek çok sektörde kadın istihdamının erkekleri geride bıraktığı bir döneme ulaştık. Kadınlarımıza olan güvenimizin en önemli tezahürü, Türkiye’de kadın kolları teşkilatlanmasına resmen ve fiilen bünyesinde yer veren ilk parti ve bunu gerçekleştiren ilk genel başkan olmamızdır. AK Parti, bugün itibariyle 5 milyon 560 bin kadın üyesi olan bir partidir. Diğer partileri şöyle üst üste koyun, bunların bizim kadın üyemiz kadar bile üyeleri yok. Geçmişte sadece belli faaliyetlerin aracısı olarak görülen kadın kolları teşkilatlanmasını, biz partimizin üç ana sacayağından birisi haline getirdik. Kadınları siyasetin nesnesi olmaktan çıkardık, öznesi haline getirdik. Hamdolsun kadınlarımız da bize sahip çıktı, bizim hep yanımızda oldular. Bizimle mücadeleye girecek olan 2 defa düşünmesi lazım. Kadının gücünün ve fendinin galip gelemeyeceği mücadele yoktur. Kadınlarımızın desteği ve duasıyla bugünlere geldiğimiz gibi inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da onlarla birlikte inşa edeceğiz. Türkiye Yüzyılı hepimizin ortak hayalini, ortak geleceğini ifade ediyor. Bunun için Türkiye Yüzyılı’nın siyasi değil, milli bir proje olduğunu, milli biz vizyon olduğunu söylüyoruz. Sizlerden de Türkiye Yüzyılı mücadelemize emeğinizle, fikrinizle, tercihinizle katkıda bulunmanızı özellikle istirham ediyorum. Ülkemizi 2023’e nasıl birlikte getirdiysek, inşallah cumhuriyetimizin yeni yüzyılındaki hedeflerine de yine sizlerle birlikte ulaşacağız." ERDOĞAN, ÖZAY GÖNLÜM TÜRKÜLERİNE EŞLİK ETTİ AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Ayşe Keşir’in de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşlik ettiği programda, devletten aldığı desteklerle önemli işlere imza atan kadın girişimciler ile dünya ve olimpiyat şampiyonu milli sporcular Şeyda Nur Kaplan ve Berfin Altan başarı hikayelerini paylaştı. Program Denizlili merhum sanatçı Özay Gönlüm’e ait türkülere yer verilen müzik dinletisiyle son buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da zaman zaman şarkılara sesiyle eşlik ettiği buluşmaya katılan kadınların dansları ve yaşadıkları mutluluk renkli anların yaşanmasına neden oldu. UNESCO tarafından 2020 yılında ‘Yaşayan İnsan Hazinesi Listesi’ne alınan sipsi ustası Halime Özke de ilerlemiş yaşına rağmen müzik ziyafeti sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sen bir tane hastane yapabildin mi?” Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sen bir tane hastane yapabildin mi?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir dizi program ve toplu açılış töreni için Bilecik’e geldi. Söğüt ziyaretinden sonra Cumhuriyet Meydanı'nda miting gerçekleştiren Erdoğan, düzenlenen toplu açılış töreninde vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’nin emaneti Bilecik’te hasret gidermeye geldik. Söğüt’te dikilen Osmanlı çınarı 3 kıta ve 7 iklimi kucaklayan kıtalarıyla 600 yıl boyunca dünyanın en güçlü devleti olarak tarihteki şerefli yerini almıştır. Esasen milletimiz tarih boyunca hep güçlü devletler kurmuş. İdaresi altında yaşayan herkesi inancına ve kökenine bakmadan korumuş. Güvende tutmuş, müreffeh kılmıştır. Buna karşılık kendisine düşmanlık edenlere, Orhun yazıtlarındaki ifadeyle, ‘Başlıya baş eğdirerek, dizliğe diz çöktürerek’ hep galebe çalmıştır. Divan- Lügat-ı Türk’te Rabbimizin bu milleti hak üzere görevlendirdiği, hak üzere kuvvetlendirdiği mensuplarına aziz kıldığı ve muratlarına erdirdiği ifade ediliyor. Bilecik işte bu kutlu yürüyüşün sancağının 7 asır önce bu topraklarda bir kez daha ve yükseğe dikilişinin sembolüdür. Bölgedeki diğer beyliklerin tersine her geçen yıl artan bir güç. Azim ve cesaretle güç, gaza yolunda yürüyen Osmangazi’nin bıraktığı emanet nesilden nesle geçerek, cumhuriyete miras kalmıştır. Bu topraklarda Selçuklu'dan Osmanlı’ya oradan Cumhuriyet’e uzanan tarihi süreklilik içinde verilen her mücadelenin başımızın üzerinde, kalbimizin en müstesna köşesinde yeri vardır. Kendi öz yurdunda garip haline düşürülmeye çalışıldığında bile milletimiz bu vizyonu kaybetmemiş, ecdadına ve onun hayaline hep sahip çıkmıştır. Biz de geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her eseri, milletimize yaptığımız her hizmeti bu anlayışla hayata geçirdik” dedi. “İnsansız hava aracına Kızılelma adını verirken şehitlerimizin manevi desteğini hep hissettik” Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Attığımız her adımda, girdiğimiz her mücadelede Sultan Alparslan'ın Osmangazi’nin, Fatih Sultan Mehmet Han’ın aziz şehitlerimizin manevi desteğini hep yanımızda hissettik" diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Geliştirdiğimiz son teknoloji ürünü insansız hava aracına ‘Kızılelma’ adını verirken de bu kavramın işaret ettiği hedefi hayal ediyorum. Söğüt’te başladığı yolculuğunu önce Bursa’ya, ardından Edirne’ye sonra İstanbul’a, onu takiben Belgrat’a ve nihayet Viyana kapılarına kadar sürdürürken sadece toprak kazanma peşinde değildi. Bizim milletimiz ayak bastığı her yeri eman yurdu haline getirme, huzuru adaleti, refahı hâkim kılma gayesi taşıyor. Avrupa’nın şark meselesi olarak gördüğü Osmanlı’yı parçalamak için dört bir yandan üzerine çullandığı dönemde dahi, bu hayal tüm canlılığı ile milletimizin benliğinde yaşıyor.” “Osmanlı’yı kim kötülüyor ve aşağılıyorsa bilin ki ya mankurttur ya da kuyruk acısı vardır” 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde Bilecik’te oy oranında adeta patlama yaşanacağını dile getiren Erdoğan, konuşmasının devamında Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıl dönümünü hatırlatarak şöyle devam etti: “Bu coşkunuz bu heyecanınız inanıyorum ki 14 Mayıs'ta burası bir başka patlayacak. Buna hazır mıyız? Hayallerini kaybeden, yani Kızıl Elması kalmayan milletler, tıpkı geçmiştekiler gibi, tarihin tozlu sayfaları arasına karışmaya mahkûmdur. Biz millet olarak hayallerimizden vazgeçmediğimiz için hala dimdik ayaktayız. Hala bölgemize ve dünyaya sözümüzü geçiriyoruz. Emperyalistlerin kan, zulüm ve sömürü üzerine kurduğu kirli düzenin aksine bizim hayallerimizin istikameti, hep barışa ve hakkaniyete dönüktür. Dünyanın hala hayranlıkla karışık bir çekingenlikle adını andığı Osmanlı Devletini kuran Osmangazi’yi bakınız tarihçilerimiz nasıl anlatıyor? Osmangazi küçük bir bölgede tutunmaya çalışan, Türkmenleri büyük bir devletin çekirdeği haline getirdi. Devrin büyük güçleri, Bizans’a ve Moğollara, riske girmeden meydan okudu. Hâkimiyeti altındaki yerlerde yaşayan Hristiyanlara iyi davrandı. Siyasi gelişmeleri ve fırsatları iyi değerlendirdi. Nerede ilerleyeceğini nerede duracağını Osmanlı iyi bildi. Kuvvet ve müsamaha, cesaret ve tedbir askeri güç ve strateji unsurlarını daima birlikte kullandı. Böylece bir dünya devleti kurdu. Biz de bugün tıpkı ecdadımız Osmangazi’nin yaptığı gibi ülkemizi çağın şartlarına göre, en iyi eserlere, en iyi hizmetlere, siyasi etkinliğe, ekonomik alt yapıya, askeri güce kavuşturma mücadelesi veriyoruz. Her kim bazı tarihçilere göre, bugün 724’üncü kuruluş yıl dönümü olan Osmanlı Devleti'ni kötülüyor, aşağılıyorsa bilin ki, ya mankurttur ya kuyruk acısı vardır. Bilecik’ten devletini kurduğu topraklardan Osmangazi’yi ve Osmanlı’yı yöneten tüm neslini rahmetle ve şükranla yâd ediyorum. Rabbim bizlere inşallah onlara layık olmayı onların mirasını yaşatmayı, onların bıraktığı emaneti daha ileri taşımayı nasip etsin. Kardeşlerim biz hiçbir zaman, sizlerin ve milletimizin hiçbir ferdini vaktini hamasetle heba etmedik. Allah’ın yardımına ve milletimizin desteğine güvenerek, çıktığımız eser ve hizmet yolculuğunda medeniyet ve tarih mirasımızı bize ışık tutan bir rehber olarak gördük. Ne söz verdiysek yerine getirmek için gece gündüz çalıştık. Hamdolsun Rabbimiz bize ülkemize ve milletimize taahhütlerimizin çoğunu daha ilerisine geçerek yerine getirmeyi nasip etti. Eksik kalan işler elbette oldu, ama kazanımlarımız öylesine büyük ki bunların telafisi sadece vakit meselesidir.” “Bilecik’e son 20 yılda 20 milyar lira yatırım yaptık” Bilecik’e yapılan yatırımları hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaşı müsait olanlar 20 yıl öncesinin eski Türkiye'sini hatırlar mı? Hatırlar. Eğitimden sağlığa güvenlikten adalete ulaşımdan enerjiye tarımdan sanayiye spordan sosyal yardımlara her alanda Türkiye'nin nereden nereye geldiğini akıl ve vicdan sahibi herkes görüyor, kabul ediyor. Ülkemize 20 yılda asırlık eser ve hizmetler kazandırdık derken ne mübalağa yapıyoruz ne de kimseyi kandırmaya çalışıyoruz. Sadece tüm kalbimizle inandığımız somut verileri ortada olan bir hakikati dile getiriyoruz. Ülkemizin tarihi olarak eski coğrafi olarak nispeten küçük şehirlerinden biri olan Bilecik, bunların en yakın şahididir. Bilecik'e son 20 yılda toplam ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 20 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” dedi. “Durmak yok yola devam” Bilecik ve çevre illerde yapılan ve yapılacak olan yatırımlar hakkında da konuşan Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Eğitimde toplam 773 adet yeni derslik ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesini kazandırdık. Gençlik ve sporda 2 bin 736 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. Toplam 21 adet spor tesisi inşa ettik. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 563 milyon lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 8'i hastaneden oluşan toplam 26 sağlık tesisinin yapımını tamamladık, 3 sağlık tesisimizin inşaatı devam ediyor. Söğüt'e 50 yataklı bir devlet hastanesi yapmak için çalışmalarımız sürüyor. Çevre ve Şehircilikte TOKİ eliyle 2 bin 933 konut yaptık. Bilecik'te İlk Evim projemizle bin 37 konut daha inşa edecek, İlk Arsam projemizle 3 bin 900 alt yapılı arsa vereceğiz. Bu kapsamda Bayırköy’deki konutlarımızın yapımına da başladık. Söğüt millet bahçemizi açılışı hazır hale getirdik. Osmaneli millet bahçemizin yapımı sürüyor. Ayrıca 4 millet bahçesinin daha yapımına en kısa sürede başlıyoruz. Bursa ve Eskişehir güzergâhlarında yol çalışmalarının bir kısmını bu yıl, bir kısmını seneye tamamlıyoruz. Ankara, Eskişehir, Bilecik İstanbul yüksek hızlı tren hattını Bilecik yüksek hızlı tren garını Bozüyük hızlı tren garını Bozüyük Lojistik merkezinin 1. etabını hizmete açtık. Yapımı süren Bandırma, Bursa, Yenişehir, Osmaneli hızlı tren hattını inşallah 2025 yılında bitiriyoruz. Tarım ve ormancılıkta Bilecik'e 12 baraj, 27 sulama tesisi, 30 taşkın koruma tesisi, 3 hidroelektrik santrali inşa ettik. Durmak yok toplam 40 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 5 baraj ile 26 bin dekar araziyi sulayacak 4 sulama tesisinin yapımı sürüyor. Bilecikli çiftçilerimize toplamda 500 milyon lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayi ve teknolojide şehrimize iki yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, 7 araştırma geliştirme merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk. Enerjide Bilecik, Bozüyük, Söğüt, Pazaryeri, Osmaneli, Gölpazarı Dodurga, İnhisar ve Yenipazar’a doğalgaz arzını sağladık. Durmak yok yola devam.” “Yarın birileri de buralara gelecek, onlara 'Siz ne yaptınız?' diye sormak lazım” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yarın Bilecik’e geleceğini söyleyen Erdoğan, vatandaşlardan ne yaptıklarını sormalarını istedi. Bilecik’te doğalgazın gitmediği ilçenin kalmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarın birileri de buralara gelecek. Onlara sormak lazım. Siz ne yaptınız? Bugün açılışını yaptığımız yerlerle birlikte artık Bilecik'te doğalgaz götürmediğimiz ilçemiz kalmadı. Tabii bir avantajınızda da var yani. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bilecikli olunca görüldüğü gibi ne kadar özetlersek özetleyelim Bilecik'e hizmetlerimiz saymakla bitmiyor. Üstelik bu kadarla da kalmıyoruz, bugün de güncel yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı geçen 52 kamu yatırımı ile 653 milyon lirayı bulan 10 özel sektör yatırımının resmi açılışını yapıyoruz. Bu yatırımlar arasında Bilecik 300 yataklı ve Bozüyük 200 yataklı devlet hastaneleriyle diğer sağlık tesisleri de bulunuyor. Biz sizlere efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik” dedi. “Bay Kemal SSK Müdürü iken hastanelere girilmezdi” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu zamanları hatırlatan Erdoğan, konuşmasının devamında konuyla ilgili şunları söyledi: “Şu hastanelerin güzelliğine bak. Ahh ahh.. Bu Bay Kemal SSK'nın Genel Müdürü iken bu hastanelere girilmezdi girilmez. Ulaştırmada Gölpazarı Yenipazar yolunu hizmete açıyoruz. Yarın değil hemen şimdi. Tarımda 7 bin 600 dekar alanı sulayacak Söğüt Çaltı Göleti'nin resmi açılışını yapıyoruz. Ayrıca çeşitli kurumlarımıza ait yatırımların resmi açılışlarını buradan gerçekleştiriyoruz. Ülkemizin üretimine istihdamına, ihracatına önemli katkıda bulunacağına inandığım 10 özel sektör yatırımının da resmi açılışını yapıyoruz tüm bu kamu ve özel sektör yatırımlarının Bilecik’imize hayırlı olmasını diliyorum.” “CHP çıkmış bizi taklit ediyor” Eski Başbakan Adnan Menderes'in ‘Yeter Söz Milletindir’ sözünü hatırlatan Recep Tayyip Erdoğan, “Bilecik Cumhuriyetimizin yeni asrını bir olarak, diri olarak, iri olarak, kardeş olarak hep birlikte Türkiye olarak kucaklamaya hazır mıyız? Rabbim hepinizden razı olsun. Evet, kardeşlerim şimdi biliyorsunuz seçimlere Türkiye Yüzyılı vizyonuyla hazırlanıyoruz. Rahmetli Menderes 73 yıl önce emperyalistlerin ülkemize operasyon aracına dönüşen tek parti faşizmine karşı ne demişti? 'Yeter, söz milletindir' demişti. Her ne kadar Menderes'in sonu idam sehpasında bitmiş olsa da bu söz yıllardır milletimizin yüreğinde yankılanmaya devam etmiştir. Şimdi bu CHP çıkmış bizi taklit ediyor, 'Yeter söz milletindir'. Bay Kemal, bunu biz söyleyeli ne kadar oldu? Haberin yok mu? Bunlar darbeci, darbeci, bunlar vesayetçi. Şimdi hep birlikte, öyle bir haykıralım ki, Türkiye duysun. Kaldıralım elleri. Hanımlar, sizden çok şey bekliyorum. Kale içeriden fethedilir. Onun için göreviniz ağır. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız” diye konuştu. “Sen bir tane hastane yapabildin mi?” Savaş Ay’ın zamanında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu’nun SSK Başkanı olduğu dönemde yapılan hastanede yaptığı programı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanemiz nasıl oldu? Laf değil üretim. Bay Kemal sen bir zamanlar SSK'nın Genel Müdürüydün ya. Böyle bir tane hastane yapabildin mi ya? Ah ah rahmetli Savaş Ay. Bununla ilgili bir program yapmıştı hatırlıyorsunuz değil mi? Ah ah Savaş Ay şimdi hayatta olsaydı da bu programı bir daha yapsaydı. Her taraf rezillikti. Kan revan içinde, pislik, o galoşlar satıyorlardı, tekrar alıyorlardı, tekrar satıyorlardı. Biz de sizinle gurur duyuyoruz. Nasıl Bilecik'teki Eğitim Araştırma Hastanemiz? Şu güzelliğe bak. Size bu yakışır o kadar. Bay Kemal bunun hesabını nasıl vereceksin? Şimdi o hastanenin yerine biz yeni bir hastane yaptık. Adını da rahmetli Profesör Doktor Cemil Taşçıoğlu adını koyduk, tabii muhteşem bir hastane. Ben şimdi CHP'li kardeşlerime sesleniyorum, lütfen gidin o hastaneyi bir de şimdi görün. Bir de Savaş Bey'in şu video kasetindekine bakın mukayeseyi yapın. Biz neyiz bu ne. Şu hale bak şu, ihtişama şu güzelliğe bak. Nereden nereye. CHP işte hep diyorum ya çöp çukur çamur. İşte bizde de pırıl pırıl hastaneler. Halep oradaysa arşın 14 Mayıs'ta. Bilecik sandıkları patlatacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. “Hep zam diyorlar, indirim de yapıyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii bu arada sanayide doğalgazda yüzde 16 indirim yaptık. Televizyonlardan zaten verildi, elektrikte de aynı şekilde indirimimizi yaptık görüyorsunuz. Hep zam zam zam diyorlar işte bu zam mı indirim yapıyoruz sanayide elektrik de indirimler elhamdülillah daha iyi olacak” dedi.

Kurtulmuş: Haber

Kurtulmuş: "Cumhurbaşkanlığı makamını ‘dedikodu makamı’ zannediyorlar”

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda AK Parti Ordu İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı ve Vefa Buluşması programına katıldı. Toplantıya, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, partililer ve vatandaşlar katıldı. “Çalışmalarımız uyum içerisinde yürüyor” Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, iddialı bir Türkiye yolunda yeni bir dönemi yaşadıklarını söyledi. Başkan Güler, büyük bir aile olarak hizmetleri yapmaya devam ettiklerini kaydetti. Ordu’yu iddialı bir şehir olarak, 19 ilçesiyle yerellikten genelliğe çıkartmaya çalıştıklarını ifade den Güler, çalışmaların uyum içerisinde sürdürüldüğünü belirtti. Güler, “Büyük bir aile olarak uyum içerisinde çeşitlilik prensibini ele alarak bir çalışma sürdürüyoruz. Bu çalışmanın ana misyonunu partiyi kurarken yapmıştık. Daha önceden de Cumhurbaşkanımızla 1994 yılında beraber bir belediyecilik yolculuğuna çıktık. Bu yolculuğun etaplarından birisi de Ordu idi, dolayısı ile burada bu hizmetlerimizi sürdürüyoruz” dedi. AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ise 2023 yılı seçimlerinin önemine değinerek, “AK Parti'nin 20 yılda gerçekleştirdiği en büyük hizmet vesayet sistemini geride bırakmış olması ve Türkiye'de özgüven inşasını gerçekleştirmiş olmasıdır. Şimdi Allah'a çok şükür Türkiye milli savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik oranına gelmiştir. Peki, dün Türkiye'ye bir uçağı, yaptığı uçağı yaptırmayanlar bugün nasıl oldu da Türkiye yüzde 80'ler seviyesinde yerlilik ve millilik oranına geldi?” ifadelerine yer verdi. “Mesele 6 artılı masanın bir aday belirleyememesi değildir, mesele bir fikir etrafında toparlanamamış olmalarıdır” “Birileri içeriden bu yürüyüşün, güçlü yürüyüşün akamete uğraması için hesap üstüne hesap yapıyorlar” diyen Kurtulmuş, “Bakıyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları çok güçlü bir şekilde yürüyecek, bu yürüyüşü inkıtaya uğratmak için masalar kuruyorlar, 6'lı masalar. Kaç kere toplandıklarını ben unuttum. İki senedir konuşuyoruz, toplan Allah toplan, konuş Allah konuş. Yemek ye, çay iç, kahve iç, hangi sonuca ulaştınız? Mesele 6 artılı masanın bir aday belirleyememesi değildir. Mesele bir fikir etrafında toparlanamamış olmalarıdır. Bizim yolumuz belli, istikametimiz belli, Türkiye yüzyılı hedefi etrafında yürüyüşe devam edeceğiz. Bu 6 artılı masaya soruyorum, sizin ana istikamet neresi? O partililere sorun, mavi vatan konusunda bir fikirleri var mıdır? Terörle mücadelede konusunda fikirleri var mıdır? Hayır. Bu beyler Cumhurbaşkanlığı makamını dedikodu makamı, sohbet makamı zannediyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamı güçlü ve büyük Türkiye’nin en önemli icraat makamıdır” şeklinde konuştu. “Dışarıdan da artık Türkiye’yi rahatsız edecek bazı sözler söyleme başladılar: Sen dergi isen haddini bil” Kurtulmuş, The Economist Dergisi’nin kapak fotoğrafı hakkında, “Özellikle temmuz ayından bu yana yapılan he ankette AK Parti yukarıya doğru hızla yükseldiği için içeridekiler huysuzlaşmaya başladılar. Ama esas önemlisi dışarıdan da artık Türkiye’yi rahatsız edecek bazı sözler söyleme başladılar. Bir tanesi, medyaya da düştü dünyanın önemli dergilerinden bir tanesi Türk bayrağının siluetine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın siluetini koyarak, ‘Türkiye bu seçimde diktatörlüğe gidiyor, buna mani olmamız lazım’ diyor. Adama hoşt derler, sen haddini bil. Dergiysen dergiliğini yap. Türkiye’de kimin Cumhurbaşkanı olacağını tespit edecek olan aziz milletimizdir, milletimizin teveccühüdür. Türkiye’nin büyük güçlü Türkiye istikametinde gittiğini görüyorlar ya onun için endişe ediyorlar” diye konuştu. “CHP ve gölgesindekiler sittin sene iktidara gelemezler” “Cumhuriyet Halk Partisi ve gölgesindekileri bu millet asla iktidara getirmedi, sittin sene de iktidara getirmeyecektir" diyen Kurtulmuş, şunları söyledi: “Ancak ola ki tereddütlü olan arkadaşlar varsa onlara samimiyetle arkadaşı, dostu olarak sorun. Mesela bu altılı masa iktidar olmayacak ama var sayalım ki 20 yıldır iktidarda olsalardı bunlar Türkiye’de insansız hava aracı yapabilirler miydi? Akıllarından geçer miydi? SİHA’ları yaparlar mıydı? Türkiye’nin akıllı mühimmatlarını yaparlar mıydı? Türkiye’nin savaş gemilerini yaparlar mıydı? Türkiye’de milli savunma sanayini yüzde 80 seviyesine getirebilirler miydi? Yapılan otoyolları ve tünelleri yapabilirler miydi? Terörle mücadelede başarılı olabilirler miydi? Türkiye’nin 4 bir tarafından organize sanayi bölgelerinde yatırımların kapısını sonuna kadar açabilirler miydi? Eğer onlar iktidarda olsaydı Marmaray’ı, Türkiye’de 3. Köprüyü, Osmangazi ve Çanakkale Köprüsünü yapabilirler miydi? Vallahi akıllarına bile gelmezdi.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.