Hava Durumu

#Organ Nakli

Lodoshaber.Com - Organ Nakli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Organ Nakli haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Whatsapp'tan yapılan bir çağrı ile 48 saatlik ömrü uzadı! Haber

Whatsapp'tan yapılan bir çağrı ile 48 saatlik ömrü uzadı!

Amca çocukları olan ve 2012 yılında evlenen Gülşen (34)- Caner Aydemir (36) çiftinin 2013 yılında Emirhan ismini verdikleri çocukları dünyaya geldi.10 yaşına kadar ciddi bir sağlık problemi yaşamayan Emirhan Aydemir, geçen  ocak ayında ani kilo kaybı şikayetiyle ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Yapılan tetkikler sonrası karaciğer yetmezliği ve karaciğer fonksiyon bozukluğu tanısıyla Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne (BUÜ) yönlendirilen çocuğa, karaciğer, beyin ve diğer hayati organlarda bakır birikmesi sonucu ortaya çıkan ve nadir görülen kalıtsal bir hastalık olan Wilson hastalığı teşhisi konuldu. ACİL ORGAN NAKLİ KARARI ALINDI BUÜ Çocuk Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Başarır Özkan, kısa sürede durumu kötüleşen çocuğa acil organ nakli kararı alındığını belirterek, “İlk bir haftalık izlem sürecinde, tetkiklerini yaparken, karaciğer fonksiyonlarının giderek bozulduğunu gördük. Ve çocuğun, yaptığımız tetkikler sonucunda Wilson hastalığı olduğu tanısını kesinleştirdik. Ancak bu arada çocuğun zaman içinde, yaklaşık ikinci haftada karaciğerden etkilenmeyle oluşan, algısal bilişsel fonksiyonlarında bozulma, yani beyin fonksiyonlarında bozulma başladı. Diğer yandan, paralel olarak sinsi olarak seyreden, kıpırdanma halinde olan böbrek fonksiyon bozuklukları da belirgin hale geldi. Bu nedenle hızla donör aramasını da bir taraftan başlattık. Ama kan grubu uygun bir donör olması gerekiyor nakil yapmak için. Birinci planda da yakın akrabalarından olması gerekiyor. Bulunamadı uygun donör” dedi. ‘ÇOK BÜYÜK BİR AİLEYİZ, AMA HİÇ KİMSEYE UYMADI’ Ailede, birinci dereceden uygun donör bulunamadığını söyleyen Gülşen Aydemir, “Oğlum 50 kiloydu, 2 ay gibi bir sürede 10 kilo verdi. İştahsızlık vardı, belli bir süreden sonra mide bulantısına çevirdi. Bir de burnu kanamaya başladı. Okula gidiyordu ama sürekli masaya başını koyuyordu, öğretmeni öyle söyledi. Çok yorgun ve uykusuzdu. Teşhis konulması çok zor, kendini çok gizleyen bir hastalık olduğu için çok çabuk teşhis konulamadı. Çaresizlik hissettim. Ben ne yapacağım, nasıl bir süreç olacak? Düşünsenize 1 ay bir odadan çıkmadım. Bütün gün ağladım. Çünkü ne yapacağımı bilmiyorum. Öncesinde, ‘Nakil değil’ dediler. Hani kurtarılabilir bir ciğerdir. Ama denedik olmadı. Sonradan ‘Nakil olacak’ dendiğinde herkese haber vermemize rağmen, çok büyük bir aileyiz, çok kalabalık bir aileyiz. Hiç kimseye uymadı aileden. Birinci dereceye uymadı. Dayıya da duymadı, babaya da uymadı” diye konuştu.  ARKADAŞININ ATTIĞI MESAJLA NAKİL KARARI ALDI Aydemir ailesinin, oluşturduğu aile WhatsApp grubunda yaptığı çağrı, kısa sürede elden ele yayıldı. Bir arkadaşı aracılığıyla da fabrika işçisi olan Yasemin Fırat’a ulaştı. Yasemin Fırat, kendisini organ bağışına götüren süreci şu sözlerle anlattı: “Bir WhatsApp grubundan arkadaşım sayesinde aldım bu haberi. ‘0 RH Pozitif kanı olan var mı kızlar?’ diye yazdı. Ondan sonra ben ilk kan veririm, diye niyetlendim. Ertesi gün karaciğer olduğu ortaya çıktı. Sonra doktorlarla görüşmeye karar verdim. Bu nasıl bir süreç, verince bana bir sıkıntı olacak mı, diye sormak için hastaneye geldim. Sonra doktorlar sağ olsun açıklama yaptı. Ben ağabeyimi kaybettim. Ona bir yardımım olamadı, çare olamadım. Yardım edemedim yani. Bir anda oldu her şey. En azından dedim bir şansımız varken, bir çocuğun hayatı kurtulsun. Bu şekilde karar verdim. Sonra teste tabi tutuldum. Sonrasında zaten Emirhan'ı gördüm. Ameliyattan önce bana, ‘Korkmuyor musun, ikimiz de ameliyat olacağız’ dedi. Sonra geldi bir gün ameliyattan önce şöyle dokundu bana, ‘Ben seni çok seviyorum biliyor musun?’ dedi. Hiç unutmam o günü. Ondan sonra zaten ameliyat günü belirlendi. Biz ameliyatımızı olduk.” ‘AĞABEYİMİ YAŞATAMADIM, ÇOCUĞUN BİR ŞANSI VARDI’ Kısa süre önce ağabeyini trafik kazasında kaybetmesinin, kararı almasına neden olduğunu söyleyen Fırat, nakilden önce tedirginlik yaşadığını, buna rağmen kararını arkadaşları ve akrabaları ile kendisini vazgeçirmesinler, diye paylaşmadığını belirterek, “Annem, ağabeyim arkamda durdular. Destek oldular bana. Ağabeyimi trafik kazasında kaybettim. Bir telefon geldi ağabeyim kaza yapmış. İkinci telefonda ‘Ağabeyiniz öldü’ dediler. Çok fazla istedim yaşatmayı ama bizim hiçbir şansımız yoktu maalesef. Gitti yani. Ama çocuğun bir şansı vardı. ‘Karaciğerinden bir parça lazım. Çocuğun 48 saat gibi bir ömrü kaldı. Hani ya çocuk gidecek ya da karaciğer bulunacak. Bunun bir riski yokmuş’ diyerek arkadaşım beni bilgilendirdi. Benim ağabeyim gitti. Eğer ben yapabilseydim, elimden bir şey gelseydi ben ağabeyimi yaşatırdım. Annem de aynı şekilde düşündü. O da bir can kaybetti. Çocuğunu kaybetti. Bir çocuğun da göz göre göre ölüme sürüklenmesine o da göz yumamazdı. Ve, ‘Önce Allah'a sonra doktorlara emanet ediyorum’ dedi. Biz 5 kardeşiz kalan, 6’ydık 5 kardeş kaldık. Yine 6 olduk” diye konuştu. ‘YASEMİN ABLA BANA HAYAT OLDU’ 29 Ocak’ta gerçekleşen naklin ardından kısa sürede sağlığına kavuşan Emirhan Aydemir de artık bir ablası olduğunu söyleyerek, “Yasemin abla bana karaciğerini verdi. Bana hayat oldu. O yüzden ona çok teşekkür ediyorum. Korkmasınlar. Hiçbir şey yok. Ameliyat olup zaten hemen çıkacaklar. Bir şey olmayacak. Ben hiç tanımıyordum. Ameliyattan sonra tanıdım, biz genel cerrahide yatıyorduk, orada gördüm ve onu orada tanıdım. O yan odadaydı, o benim yanıma geldi. Öyle gördüm onu. Bayağı mutlu olmuştum” dedi. 30 KİŞİLİK EKİP GÖREV ALDI, AMELİYAT 12 SAAT SÜRDÜ Çocuk Cerrahisi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Çelik ile organ nakil koordinatörleri Sahriye Keskin ve Kerem Selimoğlu’nun da aralarında olduğu 30 kişilik bir ekiple, 12 saat süren operasyon sonrası Yasemin Fırat’ın karaciğerinin yüzde 35’lik bir kısmının alınarak, Emirhan Aydemir’e nakledildiğini söyleyen BUÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Acil bir durum güzel bir sonuç. Bu şekilde bu olayı özetleyebiliriz. Çocuğumuz Emirhan, Wilson hastasıydı. Bir anda kötüleşti. Acil karaciğer nakli gerekti. Kadavradan karaciğer istedik. Ama kadavra karaciğeri bulunamadı. Tam bu sırada fedakar bir gencimiz, kendisine organ bağışlayabileceğini söyledi. Etik Kurul da izin verdi ve nakil işlemini gerçekleştir. Kızımızdan bir parça aldık, Emirhan'a bu parçayı naklettik. Tabii ki kızımız hayatını riske attı. Bu tür ameliyatlar büyük ameliyatlardır. Teknik ameliyatlardır ve her zaman risk vardır. Şunu vurgulamak istiyorum. Hiç bu risklere gerek yok. Kadavra karaciğer bağışı yeterli olsa bu gibi işlemler hiç kimseyi üzmeden, kimsenin vücuduna bir zarar vermeden bu işler rahatlıkla hallolabilir. Halkımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Aynı Batı ülkelerindeki gibi biz de bu işleri fazla risk almadan halledebiliriz diye düşünüyorum” diye konuştu.

Bursa Şehir Hastanesi organ nakline başlıyor! Haber

Bursa Şehir Hastanesi organ nakline başlıyor!

Bursa Şehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi için ruhsat verildi. Organ bağışında uzun yıllardır Türkiye birinciliğini elinde bulunduran Bursa, yeni bir organ nakli merkezi kazandı.       Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan incelemeler sonucunda Bursa Şehir Hastanesi’ne organ nakli merkezi için ruhsat verildi. Bursa’nın organ bağışı noktasında Türkiye’de birinci şehir olduğunu ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Bursa yeni bir organ nakli merkezi kazandı” dedi. Tam teşekküllü merkez sayesinde Türkiye’de en çok ihtiyaç duyulan böbrek ve karaciğer nakilleri artık Bursa Şehir Hastanesi’nde yapılabilecek.      Bursa, beyin ölümü sonrası donöre dönüşümde Türkiye birincisi    Bursa Şehir Hastanesi’nin özellikle Güney Marmara’da sağlık üslerinden biri olduğunu ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, “Bursa Şehir Hastanesi organ ve doku nakli yapabilir sertifikasının bakanlığımızca tescilledik. Uzun bir süredir çalışmalarımızın içerisinde olan, altyapısını oluşturduğumuz yoğun bir emeğin karşılığı olan bir hizmet. Tabi bunun bizim için farklı bir önemi de vardı. Türkiye’de 9 tane Bölge Koordinasyon Merkezi var, bunların bir tanesi de Bursa. İçerisinde Yalova, Çanakkale, Balıkesir, Bilecik illerini de kapsayan bir yer Bursa. Yaklaşık 10 yıldır beyin ölümü gerçekleşmesi ve bunun donör olarak dönüşmesinde birinciliği açık ara elinde taşıyan bölge konumunda Bursa. Bunu da yapılan son değerlendirmelerde yine birinci olduk. Bunun da özelinde şehir hastanemizde beyin ölümü gerçekleşmesi ve bunun donör olarak dönüşmesinde Türkiye birincisi olduk. Ama henüz şehir hastanemizde organ nakli faaliyetimiz yoktu. Burada tespit ettiğimiz beyin ölümü vakalarını Türkiye’de organ bekleyen merkezlere sunuyorduk. Bakanlığımızın belirlediği kriterler ölçüsünde önceliği olan uyum sağlayan vakalara da buradan nakil sağlanıyordu. Ama artık bunu Türkiye birincisi olan hastanemizde de hastalarımıza naklederek yeni bir süreci başlatmış oluyoruz. 9 Aralık’ta bakanlığımız tarafından sertifikamız onaylandı. Bu süreçte çok emek, gayret var” şeklinde konuştu.      “Şehir hastanelerinin kuruluş amacı nitelikli hizmet vermek”    Yaklaşık 3 buçuk yıl önce açılışı yapılan Bursa Şehir Hastanesi’nin, kısa süre içerisinde organ nakli hizmeti verebilecek düzeye geldiğini belirten Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Dursun Topal, “Rutin işlerin dışında şehir hastanelerinin kuruluş amacı vasıflı hizmet vermek. Vasıflı hizmet konusunda hemen hemen her türlü hizmeti hastalarımıza vermiş bulunmaktayız. Organ nakli de bu vasıflı hizmetlerin zirvesi oluyor. 3 buçuk yıl içerisinde organ nakli hizmeti verebilecek bir düzeye gelebilmek, yeni kurulan bir hastane için çok kısa bir süre. Emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.