Hava Durumu

#Müsilaj

Lodoshaber.Com - Müsilaj haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müsilaj haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Marmara Denizi için yeni umudun adı: Pina    Haber

Marmara Denizi için yeni umudun adı: Pina   

Marmara Denizi'nin daha temiz, daha yaşanılır bir ekosistem olması için 'Marmara'nın umudu Pina' projesi start aldı. Müsilaj dönemlerinde açıklamaları ile tanınan Prof. Dr. Mustafa Sarı, bir yumuşakça türü olan pinaların bir saatte 6 litre deniz suyunu berraklaştırdığını söylediği konuşmasında pinaların Akdeniz'de yüzde 90'nın öldüğünü şuan yaşam alanları olan İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı çevresinin önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sarı, deniz çayırlarında yaşayan pinaların yaşam alanlarının acil korunma altına alınmasını gerektiğini ifade ederek, "Marmara Bölgesi'nde 25 milyon insan harekete geçmemiz lazım. Saatte 6 litre deniz suyunu süzerek müsilaj oluşumunu engelliyor. Pinalarla birlikte deniz çayırlarını da korumamız lazım. Yer yer ölümler görsek de Marmara, pina için son sığınak" dedi.      Balıkesir'in Erdek ilçesinde Erdek Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda "Marmara'nın Umudu Pina Projesi" etkinliğinin 1.si düzenlendi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu'ndan Doç. Uğur Karadurmuş, pina sunumunun açılışını yaptı. "Pina olarak bilinen deniz canlısı 2006 yılında ortaya çıkan bir virüs nedeniyle tüm Akdeniz kıyılarında kritik düzeyde yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Akdeniz havzasında son canlı bireyler şu an Marmara Denizi'nde yüksek yoğunluklarda yaşam sürmeye devam ediyor. İlk projemizi Erdek Körfezi'nde başlatmıştık şu anda Kapıdağ'ın kuzey kesimleri ile Bandırma Körfezi'nde devam ettirdik. Amacımız Akdeniz havzasında nesli tükenmekte olan bu türün bireylerini korumak" dedi.        Prof. Dr. Sarı pinaları anlattı    Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, öncelikle denizin oluşumu ve denizin yapısından bahsederek konuşmasına başladı. Ardından pinalara değinen Sarı, "Pinalar Akdeniz'e endemik bir tür. Yani Cebelitarık Boğazı ile İstanbul Boğazı arası, sadece buraya ait. 50 yıl yaşıyorlar. 120 santim boya kadar ulaşıyordu. Şimdi bizim bulduklarımız en uzun 40-50 santim. O kadar uzayacak kadar fırsat bulamıyor hayvan hemen biz ona zarar veriyoruz." dedi.    Pinaları yeterince tanınmadığını belirten Sarı, "Ortalama bir pina saatte 6 litre deniz suyunu berraklaştırıyor. Denizlerde onlarca canlının yaşam alanı. Pinalar deniz kıyısından başlıyor, 60 metre derinliğe kadar iniyor. En yoğun bulunduğu yerler deniz çayırları" dedi.    Prof. Dr. Mustafa Sarı, "2016 yılının sonbaharında toplu ölümler meydana gelmeye başladı. Önce geçici olay olarak düşünüldü ama 2019'a geldiğimizde Akdeniz'deki pinaların yüzde 90'ı ölmüştü. 2022 yılında ise Marmara Denizi dışındaki Akdeniz Havzasındaki pinaların hepsi öldü. Şu an yaşayanlar sadece Çanakkale Boğazı ile İstanbul Boğazı arasında. Niçin ölüyorlar? Sindirim sistemlerinde tek hücreli bir protozoa bulaştı. Daha önce bulaşmayıp şimdi bulaşmasının nedeni ise deniz suyu sıcaklığının artması ve iklim değişikliğinin etkisi. Marmara'da ölmemesinin nedeni orijinal bir ikil akıntı sistemi var. Yüzeyde Karadeniz suları, 30 metre altında ise Akdeniz suları olması Marmara Denizi'nin orijinal yapısı pinaların yaşama tutunmasına vesile oldu. Pinaların iklim değişikliği dışında da tehditleri var. Kıyı yapıları, demirleme faaliyetleri, balıkçılık, turizm gibi faaliyetler. Şu an son sığınak Marmara Denizi'nde kaldıkları için onları korumalıyız. Peki nasıl koruyacağız? Marmara'nın Umudu Projesi tam da bu sırada çıktı. 2020 yılı sonbaharında müsilaj yeni başlamışken Erdek Körfezi'nde 100 metrekarelik alanda da pinaların tümünün öldüğünü gördük. Toplu ölümler burada da başladı diye korktuk ama ölen pinanın yanında genç bir pina çıkmış. Marmara Denizi'nde umut yeşeriyor. Bir koruma stratejisi geliştirmemiz lazım. Yeni bir yaklaşım bütün faaliyetleri sürdürülebilirlik perspektifinde bir araya getirmemiz lazım, farkındalık oluşturmamız lazım, aklımızı pinalara çevirme zamanı. Marmara Bölgesi'nde 25 milyon insan harekete geçmemiz lazım. Saatte 6 litre deniz suyunu süzerek müsilaj oluşumunu engelliyor. Pinalarla birlikte deniz çayırlarını da korumamız lazım. Yer yer ölümler görsek de Marmara, pina için son sığınak." diyerek herkese pinaları korumaya davet etti ve dinleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı.    Erdek Belediye Başkanı Burhan Karışık ise pinalarla ilgili broşür bastırmayı belediye olarak üstleneceklerini belirterek her otele dağıtacaklarını söyledi.

Tedirgin eden açıklama: Kuraklık müsilaja yol açabilir Haber

Tedirgin eden açıklama: Kuraklık müsilaja yol açabilir

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle müsilaj riskinin arttığını söyledi.  Geçen yıl 24 Mart'tan bu yana Marmara Denizi'nin 4 derece daha ısındığını belirten Sarı, "Deniz yüzeyi sıcaklıkları 2021 yılına benzer şekilde ilerliyor. Geçen yıl deniz suyu sıcaklığı yüzeyde 7 santigrat dereceydi, bu sene aynı tarihte yaptığım dalışta deniz suyu yüzey sıcaklığı 11 santigrat derece olarak ölçüldü. Deniz yüzeyi sıcaklıkları da artmaya devam ediyor çünkü bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de korkunç bir kuraklık yaşıyoruz. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ndeki değişimleri düzenli olarak incelemek için dalış yapıyor. Prof. Dr. Sarı, geçen yıl 24 Mart'ta yaptığı dalışta Marmara Denizi'nin sıcaklığını 7 santigrat olarak ölçerken, bu sene 22 Mart tarihinde 11 santigrat olarak ölçtü. Prof. Dr. Sarı Marmara Denizi'nde sıcaklığın 4 derece arttığını belirterek, kuraklık nedeniyle müsilajın tekrar ortaya çıkma şartlarının oluştuğunu da belirtti. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, kuraklık nedeniyle denize dışarıdan su akışının kesilmesiyle kirliliğin artacağını belirtti. "DENİZ YÜZEYİ SICAKLIKLARI 2021 YILINA BENZER ŞEKİLDE İLERLİYOR, 4 DERECE DAHA SICAK" Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde 2021 yılında yaşanan müsilajdan ders çıkarılmadığını belirterek, "Bu felaketi yaşadık ve çok korktuk. Gözümüz, kulağımız, hep Marmara Denizi'nde oldu. 2021 yılının Ağustos ayından itibaren yüzeyden müsilaj kaybolunca da birden rahatladık. Yaşasın kurtulduk, diye düşündük. Acaba kurtulduk mu? Üzgünüm. Kurtulmadık çünkü müsilaj bir sonuç. Marmara Denizi'ni kirletiyoruz. Şu anda Marmara Denizi'nde denizin kirlilik yükünde hiçbir fark yok. 2021 yılı öncesinde denize ne kadar kirlettiysek aynı şekilde kirletmeye devam ediyoruz. Deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki durum ne? Deniz yüzeyi sıcaklıkları 2021 yılına benzer şekilde ilerliyor. Geçen yıl 24 Mart'ta yaptığım dalışta deniz suyu sıcaklığı yüzeyde 7 santigrat dereceydi, bu sene 22 Mart'ta deniz suyu yüzey sıcaklığı 11 santigrat derece olarak ölçüldü. 4 derece geçen yıla göre daha sıcak durumda. Deniz yüzeyi sıcaklıkları da artmaya devam ediyor çünkü bu yıl bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de korkunç bir kuraklık yaşıyoruz" dedi. "KURAKLIK ŞARTLARINDA MÜSİLAJ OLUŞUMU KAPIMIZI ÇALABİLİR" Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle her an müsilajın oluşabileceğini ifade ederek, "Yağış yok, havalar sıcak gidiyor. Dengesizlikler var. Deniz yüzey sıcaklıklarının artışının da işaretçileriydi. Deniz şartlarında durağanlık var mı, evet. Her an bir bu müsilaj oluşumu ile yeniden karşılaşabiliriz. Dalışlarda dipte müsilaj çamur olarak etkisini 18 metreden daha derinlerde sürdürmeye devam ediyor. Yeni bir müsilaj felaketiyle karşılaşabiliriz. Müsilaj için hep diyoruz ki ilk gördüğümüz günden beri tekrarı kesin, zamanı meçhul bir afet bu. Afet gibi yaklaşmamız lazım. Onu da aynı şekilde bir afet olarak görüp, riski yönetmemiz gerekiyor. Kuraklık da bir sürü şeyi tetikleyen, çok sinsi bir afet. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi. "DENİZE DIŞARIDAN TAZE SU GELMESİ AZALACAĞI İÇİN SIKINTI OLUŞABİLİR" İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, "Yağmurun yağması, kuraklığın olmadığı anlamına gelmiyor. Hala Anadolu'da Türkiye'nin farklı yerlerinde barajlardaki su seviyesi hatta İstanbul'da olması gerekenin altında. Türkiye'de 25 havza var. Bu havzalarda kuraklık kavramı farklılık arz ediyor. Denizler aslında tüm dünyada birbirine bağlı su kütleleri. Dolayısıyla bir bölgede kuraklık oluştuğu zaman tabii ki denize dışarıdan su gelmez, yeni taze su gelişi azalacağı için sıkıntı oluşturabilir" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.