Hava Durumu

#Kuraklık

Lodoshaber.Com - Kuraklık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kuraklık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İstanbul barajlarında son durum! Son 9 yılın en düşük seviyesi Haber

İstanbul barajlarında son durum! Son 9 yılın en düşük seviyesi

Mega kent İstanbul’da hava sıcaklığı etkisini devam ettirirken, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ise 36.21 oldu. İSKİ verilerine göre bu rakam son 9 yılın en düşük seviyesi olarak ölçüldü. Türkiye'de etkili olan ‘Eyyam-ı Bahur’ sıcak hava dalgası İstanbul'da da kendini hissettirmeye devam ediyor. Sıcak hava İstanbulluları bunaltırken, kentte su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ise 6 Ağustos itibarıyla yüzde 36.21 olarak ölçüldü. Bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 65.29, 2021 yılında 66.14, 2020 yılında 56.04, 2019 yılında 67.08. 2018 yılında 71.8, 2017 yılında 69.78, 2016 yılında 60.75, 2018 yılında 76.93 olarak kayıtlara geçmişti. SON 9 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİ Kent genelinde bulunan barajların dron ile havadan çekilen görüntülerinde barajdaki su seviyesinin azaldığı ve toprak kısımlarda çatlakların oluştuğu görülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ verilerine göre mega kentteki barajların doluluk oranlarının son 9 yıla oranla en düşük seviyesinde olduğu belirtildi. Öte yandan, İstanbul’daki barajların doluluk oranları şöyle: "Alibey Barajı yüzde 17.34 Büyükçekmece Barajı yüzde 16.37 Darlık Barajı yüzde 51.35 Istrancalar Barajı yüzde 34.02 Kazandere Barajı yüzde 7.66 Elmalı Barajı yüzde 25.95 Ömerli Barajı yüzde 68.8 Pabuçdere Barajı yüzde 4.26 Sazlıdere Barajı yüzde 19.62 Terkos Barajı yüzde 22.26"

İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan barajlar kurudu! Haber

İstanbul’un su ihtiyacını sağlayan barajlar kurudu!

Ülkede etkili olan hava sıcaklıkları sebebiyle mega kent İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan barajlar son 9 yılın en düşük seviyesine geriledi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) internet sitesindeki verilere göre 10 barajın doluluk oranı 36,71 olarak ölçüldü. Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ve İstanbul’un su ihtiyacının karşılayan Kazandere ve Papuçdere Barajları kurudu. Hayvanlar otluyor Kuruyan barajların yüzeyi otlarla kaplanıp yeşil renge bürünürken, hayvanlar suyun çekildiği alanlarda otluyor. "İstanbul'un suya çok ihtiyacı var" Yağışların az olmasından dolayı ve iklim değişikliğinin olmasından dolayı Kırklareli’nden İstanbul’u destekleyen Kazandere ve Papuçdere Barajlarının kuruduğunu söyleyen Aksicim Köyü Muhtarı Suat Aydın, "Yağışların az olması, iklim değişikliği sebebiyle barajlar kurudu. İstanbul büyük bir metropol kent, suya çok ihtiyaçları var. 3. defa böyle görüyorum hayvanların otladığını." dedi. İstanbul’daki yaşan vatandaşlara uyarıda bulunan Aydın, "Boşa su kullanmasınlar, her damla su bizim için hayattır." diye konuştu. Barajda balıkların zamanında çok olduğunu ifade eden Aydın, suyun çekilmesi ile bentlere doğru gittiğini söyledi. Aydın, "Kışın buralar çok yağışlar aldığı için barajların kapaklarını açıp denize boşaltılıyor. Ama bu barajın uzunluğu 17 kilometre, buraya uygun bir bent daha yapılırsa kışın suyun yüzde 60’ını denize boşaltacağına havuz yapıp oraya doldurulabilir ve ihtiyaca göre takviye edilebilir." şeklinde konuştu. Barajlardaki son durum İstanbul’daki barajların son doluluk oranı ise Istrancalar'da yüzde 34,84, Terkos'ta yüzde 23,81, Sazlıdere'de yüzde 20,58, Alibey'de yüzde 18,4, Büyükçekmece'de yüzde 17,42, Ömerli'de yüzde 69,75, Darlık'ta yüzde 52,67, Elmalı'da yüzde 27,83, Kazandere’de yüzde 7,69, Papuçdere’de yüzde 4,72 olarak ölçüldü.

Konya Ovası'nda kuraklık yerini yüksek rekolte beklentisine bıraktı Haber

Konya Ovası'nda kuraklık yerini yüksek rekolte beklentisine bıraktı

Yüz ölçümünün yüzde 67'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Ovada yağışlar, hububat ürünlerinde verim ve kalitenin artmasında büyük rol aldı. Türkiye'nin toplam tarımsal üretiminin yaklaşık yüzde 10'u Konya'dan karşılanıyor. Yağışların artmasıyla beraber kıraç alanlardaki üretimde de artış yaşanacağını ifade eden Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Özellikle kış ayları sadece Konya Ovası'nda değil, ülke genelinde çok büyük kuraklık yaşandı. Konya Ovası şubat ayında başlayan yağışlı periyot, devamında Mart ayında da çok güzel yağışlar aldı. Nisan ayının ilk yarısında da kayda değer yağışlar aldık. Tabii bu durum tarımsal alanda çok rahatlattı. Meteorolojik anlamda barajlardaki, Beyşehir Gölü'ndeki ve Seydişehir Suğla Depolama alanında doluluk anlamında istenilen seviyeye ulaşmadı ama bizim istediğimiz bitkinin istenilen zamanında yağışların düşmesi, bu alanda özellikle sonbaharda ekimi yapılan arpa, buğday alanlarında tam ihtiyaçları olan dönemler yağışları aldık. Şu an ovada bitki gelişimleri oldukça güzel” dedi.      “Ülke genelinde baktığımız zaman tarımsal kuraklık yok”    Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası olarak baharlık ürünlerde ülkede söz sahibi olduklarını kaydederek, “Başta şeker pancarı, mısır, ayçiçeği, patates gibi ürünler bölgede çok ekiliyor. Tabii çiftçilerimiz de bunların şu anda yoğun bir şekilde ekimini yapıyor. Çoğu çiftçimiz sulama yapmadan tavında dediğimiz toprakta nem yeterli olduğu için, direkt toprak hazırlığını yaptığı ekimini gerçekleştirdi ve ekim devam ediyor. Eğer bu yağışları almasaydık bölgede baharlık ürünlerin çıkışı için de çok ciddi bir sulama yapılması gerekiyordu. Toplamda ülke genelinde baktığımız zaman tarımsal kuraklık yok ama meteorolojik kuraklık anlamında hala geçmiş dönemdeki durumu yakalayamadık. Hala yüzde 25 seviyesinde bir açığımız var. Bunun da en önemli sebebi kış aylarında yeterli kar yağış ve yağmurun düşmemesinden kaynaklı, özellikle su havzalarının yeterli şekilde beslenmemesinden kaynaklı. Konya Ovası için inşallah önümüzdeki 1 haftalık periyotta yağışlı bir dönem gözüküyor. Eğer tahminler tutarsa Mayıs'ta da 40-50 mm civarında yağış alırsak, ülke genelinde çok bereketli bir hububat sezonu geçirebileceğimizi söyleyebiliriz. Özellikle deprem gibi çok sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz periyotta ülkemizin en önemli üretimi olan buğday ve hububatta önemli bir rekoltenin elde edilmesi ülkeyi de rahatlatacaktır” şeklinde konuştu.      “Bitkilerimizin ihtiyacı olan bu dönemde dengeli bir yağış aldık”    Ocak ayına kadar Konya Ovası'nın yüzde 60 uzun yıllar ve geçen yıl yağış ortalamasının gerisinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Soylu, “Özellikle Şubat, Nisan ve Mart ayı içerisinde yağan yağışlarla beraber makas daraldı yüzde 25'lere kadar düştü. Hala uzun yıllar seviyesi yağış ortalamasının gerisindeyiz. Bu yönüyle bitkinin suya ihtiyacı olan dönemde yağdığı için çok büyük bunun eksikliğini hissetmedik. Ama bunu kim hissetti? Konya'da büyük yer üstü su sahibi olan Beyşehir Gölü hissetti, Seydişehir Sulama Havzası hissetti. Yine yer altı kuyularının sulama seviyesiyle bunu hissetti. Dolasıyla uzun yıllar su seviyesinin altında yağış almasıyla şu an için en çok rezerv kaynakları etkilendi. Çok şükür ki bitkilerimizin ihtiyacı olan bu dönemde dengeli bir yağış aldık. Bunun devamı da bize çok büyük kolaylık sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

Tedirgin eden açıklama: Kuraklık müsilaja yol açabilir Haber

Tedirgin eden açıklama: Kuraklık müsilaja yol açabilir

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle müsilaj riskinin arttığını söyledi.  Geçen yıl 24 Mart'tan bu yana Marmara Denizi'nin 4 derece daha ısındığını belirten Sarı, "Deniz yüzeyi sıcaklıkları 2021 yılına benzer şekilde ilerliyor. Geçen yıl deniz suyu sıcaklığı yüzeyde 7 santigrat dereceydi, bu sene aynı tarihte yaptığım dalışta deniz suyu yüzey sıcaklığı 11 santigrat derece olarak ölçüldü. Deniz yüzeyi sıcaklıkları da artmaya devam ediyor çünkü bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de korkunç bir kuraklık yaşıyoruz. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ndeki değişimleri düzenli olarak incelemek için dalış yapıyor. Prof. Dr. Sarı, geçen yıl 24 Mart'ta yaptığı dalışta Marmara Denizi'nin sıcaklığını 7 santigrat olarak ölçerken, bu sene 22 Mart tarihinde 11 santigrat olarak ölçtü. Prof. Dr. Sarı Marmara Denizi'nde sıcaklığın 4 derece arttığını belirterek, kuraklık nedeniyle müsilajın tekrar ortaya çıkma şartlarının oluştuğunu da belirtti. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, kuraklık nedeniyle denize dışarıdan su akışının kesilmesiyle kirliliğin artacağını belirtti. "DENİZ YÜZEYİ SICAKLIKLARI 2021 YILINA BENZER ŞEKİLDE İLERLİYOR, 4 DERECE DAHA SICAK" Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde 2021 yılında yaşanan müsilajdan ders çıkarılmadığını belirterek, "Bu felaketi yaşadık ve çok korktuk. Gözümüz, kulağımız, hep Marmara Denizi'nde oldu. 2021 yılının Ağustos ayından itibaren yüzeyden müsilaj kaybolunca da birden rahatladık. Yaşasın kurtulduk, diye düşündük. Acaba kurtulduk mu? Üzgünüm. Kurtulmadık çünkü müsilaj bir sonuç. Marmara Denizi'ni kirletiyoruz. Şu anda Marmara Denizi'nde denizin kirlilik yükünde hiçbir fark yok. 2021 yılı öncesinde denize ne kadar kirlettiysek aynı şekilde kirletmeye devam ediyoruz. Deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki durum ne? Deniz yüzeyi sıcaklıkları 2021 yılına benzer şekilde ilerliyor. Geçen yıl 24 Mart'ta yaptığım dalışta deniz suyu sıcaklığı yüzeyde 7 santigrat dereceydi, bu sene 22 Mart'ta deniz suyu yüzey sıcaklığı 11 santigrat derece olarak ölçüldü. 4 derece geçen yıla göre daha sıcak durumda. Deniz yüzeyi sıcaklıkları da artmaya devam ediyor çünkü bu yıl bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de korkunç bir kuraklık yaşıyoruz" dedi. "KURAKLIK ŞARTLARINDA MÜSİLAJ OLUŞUMU KAPIMIZI ÇALABİLİR" Prof. Dr. Mustafa Sarı, kuraklık nedeniyle her an müsilajın oluşabileceğini ifade ederek, "Yağış yok, havalar sıcak gidiyor. Dengesizlikler var. Deniz yüzey sıcaklıklarının artışının da işaretçileriydi. Deniz şartlarında durağanlık var mı, evet. Her an bir bu müsilaj oluşumu ile yeniden karşılaşabiliriz. Dalışlarda dipte müsilaj çamur olarak etkisini 18 metreden daha derinlerde sürdürmeye devam ediyor. Yeni bir müsilaj felaketiyle karşılaşabiliriz. Müsilaj için hep diyoruz ki ilk gördüğümüz günden beri tekrarı kesin, zamanı meçhul bir afet bu. Afet gibi yaklaşmamız lazım. Onu da aynı şekilde bir afet olarak görüp, riski yönetmemiz gerekiyor. Kuraklık da bir sürü şeyi tetikleyen, çok sinsi bir afet. Bu kuraklık şartlarında yeni bir müsilaj oluşumu her an kapımızı çalabilir" dedi. "DENİZE DIŞARIDAN TAZE SU GELMESİ AZALACAĞI İÇİN SIKINTI OLUŞABİLİR" İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros ise, "Yağmurun yağması, kuraklığın olmadığı anlamına gelmiyor. Hala Anadolu'da Türkiye'nin farklı yerlerinde barajlardaki su seviyesi hatta İstanbul'da olması gerekenin altında. Türkiye'de 25 havza var. Bu havzalarda kuraklık kavramı farklılık arz ediyor. Denizler aslında tüm dünyada birbirine bağlı su kütleleri. Dolayısıyla bir bölgede kuraklık oluştuğu zaman tabii ki denize dışarıdan su gelmez, yeni taze su gelişi azalacağı için sıkıntı oluşturabilir" dedi.

Bursa Büyükşehir susuzluğa karşı çalışmalara hız verdi Haber

Bursa Büyükşehir susuzluğa karşı çalışmalara hız verdi

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Su Komisyonu, kentin geleceğe dönük su stresi ve su kıtlığı yaşamaması için çalışmalara hız verdi. Su kaynaklarının yanı sıra sanayi bölgelerinde tüketim ve arıtma tesislerinde incelemelerde bulunan Komisyon, mevcut su durumu, tüketim ve alınması gereken önemlerle ilgili hazırlayacağı raporu, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunacak.  Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı yaşanan kuraklık tüm dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline gelirken, Bursalıları bir gün bile susuz bırakmamak için gerekli her türlü yatırımı hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan konuyu tüm yönleri ile mercek altına aldı. Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Su Komisyonu kurulurken, komisyon Bursa’nın su potansiyeli, tarım, sanayi ve bireysel su kullanımı ve alınması gereken önlemlerle ilgili çalışmalara hızla devam ediyor. DSİ, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, üniversiteler, BUSKİ ilgili akademik odalarla birlikte gerekli saha çalışmalarını yapan komisyon, Doğancı ve Nilüfer Barajlarının yanında sanayi bölgelerindeki arıtma tesislerinde de incelemelerde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu’nda yapılan su yönetimi değerlendirme toplantısında, bugüne kadar yapılan çalışmalar masaya yatırıldı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ulaş Akhan’ın başkanlığında yapılan toplantıya Meclis Su Komisyonu Başkanı Mihrimah Kocabıyık, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Araştırma ve Değerlendirme Daire Başkanı Yusuf Başaran, BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, komisyon üyeleri ve konunun tüm tarafları katıldı.    Akılcı kullanmamız lazım  Toplantıyı değerlendiren Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Araştırma ve Değerlendirme Daire Başkanı Yusuf Başaran, artık Bursa'da ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde suyu daha verimli ve akılcı kullanmanın şart olduğunu söyledi. İklim değişikliğine bağlı olarak kuraklığın arttığını, yağış rejimlerinin değiştiğini kaydeden Başaran, “Suyumuzu evimizde, sanayide ve tarımda daha verimli ve akılcı kullanmamız lazım ki gelecek nesillerimize suyumuzu aktarabilelim. Aksi takdirde bu tüketim alışkanlıklarıyla kullanmaya devam edersek ciddi manada suya daha zor ulaşacağız. Bundan dolayı elbirliğiyle bütün kullanım alışkanlıklarını değiştirmemiz lazım. Bu toplantıyı organize eden Büyükşehir Belediyesine çok teşekkür ediyorum. İnşallah gelecekte kuraklık olmadan, daha sürdürülebilir bir su kullanımı ile ülkemizi kalkındıracağımızı ümit ediyorum” dedi.    Su stresi çekmeyelim  Büyükşehir Belediye Meclisi Su Komisyonu Başkanı Mihrimah Kocabıyık da “Su potansiyeli olarak Bursa'da elimizde ne var? İçme suyu kaynaklarımız neler? Önümüzdeki 2030 yılında 2050 yılında ve yüz yıllık projeksiyonda su kaynaklarımızla ilgili neler yapmamız gerekiyor? Bunların hepsini masaya yatırdık. Komisyon olarak Doğancı’da ve Nilüfer Barajı’nda incelemelerde bulunduk. Bursa Organize Sanayi ve Demirtaş Organize Sanayi Bölgelerindeki iyi uygulama örneklerini inceledik. Bursa'da su kullanım miktarlarını daha da aşağıya indirmek, suyun verimli olarak kullanılmasını sağlamak ve müreffeh şekilde sıkıntı çekmeden, su stresi çekmeden güzel bir şekilde yaşamayı hedefliyoruz. Bu çerçevede güzel bir rapor hazırlıyoruz. Tamamlandığında raporumuzu Meclis’te paylaşacağız” diye konuştu.    Rahat bir gelecek  BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi de sudaki kayıp kaçak oranlarının azaltılmasından, mevcut kaynakların korunmasına kadar gerekli her türlü yatırımı yaptıklarını belirterek, “Gelecekte yapacağımız işleri bugünden planlamamız gerekli ki gelecekte su kıtlığı yaşamayalım. Çünkü günümüzde iklim değişikliği hızla devam ediyor. Bursa’mız da bu konuda ciddi anlamda etkilenecek olan şehirlerden bir tanesi. Bu önlemleri şimdiden alırsak gelecekte rahat bir nefes alırız” dedi.

Bursa'da kuraklık ikinci ekimi de vuracak Haber

Bursa'da kuraklık ikinci ekimi de vuracak

Bursa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Sadi Aktaş, 2023 yılında kar ve yağmur yağışlarının beklentinin çok altında kaldığını belirterek, “Yüzde 50’nin altında olan göletlerimiz var. Beklenen yağışlar olmazsa, Yenişehir Ovası'nda ikinci mahsul ekimi yapılmayabilir” dedi.      Türkiye’nin birçok noktasında olduğu gibi Bursa ve ilçelerinde de su sıkıntısı yaşanıyor. Dış ve iç pazara mevsiminde binlerce ton sebze ve meyve üreten Yenişehir Ovası’nı besleyen bazı göletler yüzde 50’in altında kaldı. Önümüzdeki günlerde beklenen yağışlar gelmezse, bazı köylerde tarım sulaması açısından sorunlar ortaya çıkması bekleniyor. Bölgenin sulama ihtiyacını ise 116 bin dönüm alanı sulayan Boğazköy Barajı göğüslüyor. Orhaniye, Kavaklı, Fethiye göletlerinde ise sıkıntı devam ediyor. Eğer beklenen yağışlar olmazsa, yüzde 50’nin altında kalan göletlerin beslediği tarım arazilerinde ikinci mahsulün ekilemeyeceği dile getirildi. Bu durum Yenişehir Ovası’nın tamamını içine almazken, yer altı sularının biriktiği depolarda şu an için sorun gözükmüyor.    Bursa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı aynı zamanda Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş, kuraklığın Bursa ve Yenişehir tarımına etkilerini değerlendirdi. 2023 yılında kar ve yağmurların birçok bölgede olduğu gibi Bursa’da da az olduğunu belirten Aktaş, “Şu an yüzde 50'nin altında kalan göletlerimiz var. Bunlarla ilgili de büyük ihtimalle sulu ürün ekiminin ikinci ekilişleri iptal ettirebilir. Bunu tabiki Devlet Su İşleri, Sulama Birlikleri, Ziraat Odaları ile birlikte oturup karar verilecek. Yağmur yağsa da kar yağmadığı sürece göletlere etkisi olabileceğini düşünmüyorum. Kar suyu ile beslenen göletlerimiz var. O yerlerde sıkıntılar yaşanabilir. Yenişehir’de Kavaklı, Terziler, Orhaniye, Fethiye, Yeniköy gibi göletlerde sıkıntımız var” dedi.    Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim sulu tarım ekilen bölgelerde yerlerimiz şu an boş durumda. Muhakkak buralara sebze ekilecek. Bunların planları yapıldı. Ama ne yapılabilir derseniz, tek ürün ekilmesine karar verilebilir. Çok risk görülüyorsa sulama alanları içerisinde, göletten su alacak şahısların ekim yapacakları alan yüzde 50’ye düşürülebilir. 100 dönüm ekiyorsa, 50 dönüm ekmesi sağlanabilir. Bu şekilde tedbirler alınabilir. Bunları bugünkü duruma göre konuşuyoruz. Yağışlar olursa çiftçimizde vatandaşımız da mağdur olmaz”    “Bizim bölgemizde sebze ve ihracata yönelik sıkıntı yaşanmaz” diyen Aktaş,  “Boğazköy Barajı 116 bin dönüm alan suluyor. Yaz suyu var, yer altı sularıyla beslenip depolara basılıyor, 5 bin dönüm de oradan sulanıyor. Yenişehir bölgesinde yetiştirdiğimiz sebzelerde sıkıntı yaşanmayacağını bu günden söyleyebiliriz. Yer altı sularımız şu an için yeterlidir. Karacabey bölgesindeki göletlerde de bir sıkıntı görülmüyor” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.