Hava Durumu

#Kültür Sanat

Lodoshaber.Com - Kültür Sanat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Sanat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Romeo ve Juliet oyuncuları cinsel istismar davası açtı Haber

Romeo ve Juliet oyuncuları cinsel istismar davası açtı

Romeo ve Juliet'in 1968 uyarlamasının iki başrol oyuncusu, filmdeki çıplak bir sahne nedeniyle Paramount'a çocuk istismarından dava açtı. Olivia Hussey ve Leonard Whiting, stüdyoyu Franco Zeffirelli uyarlamasındaki çıplak sahnede cinsel istismarla suçladı. Yapım sırasında Hussey 15 ve Whiting 16 yaşındaydı. İki oyuncu, yönetmen Franco Zeffirelli'nin onlara yatak odası sahnesinde çıplaklık olmayacağını ve ten rengi eşyaların giyileceğini söylediğini ancak daha sonra çıplak oynamaları için "yoksa filmin başarısız olacağı" şeklinde ısrar ettiğini iddia etti. Zeffirelli 2019'da hayatını kaybetti. Oyuncuların şikayeti, ikilinin o zamandan bu yana geçen yıllarda “zihinsel ıstırap ve duygusal sıkıntı” çektiğini ve iş fırsatlarını kaybettiğini içeriyor. Oyuncular, zararlarının 500 milyon doları aştığı iddiasında bulundu. Oyuncuların mejaneri Tony Marinozzi, çocuk yaştaki aktörlere filmin çekildiği dönemde farklı vaat verilip baöbaşka bir çekim gerçekleştirildiğini söyleyerek, “Franco’ya güvendiler. Franco onları arkadaşıydı. Başa şansları yoktu. O zaman #MeToo da yoktu” diye konuştu. Me Too, yerel ve uluslararası isimlerle ortaya çıkan cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı bir hareket olarak çıktı. Hareket, özellikle iş yerinde cinsel saldırı ve tacizin yaygın olduğunu gösterme çabasıyla, Ekim 2017’de sosyal medyada yayılmaya başladı. Oyuncuların avukatı Solomon Gresen, “60’lı yıllarda onlara ne yapıldığını anlayamayacak kadar genç ve savunmasız çocuklardı,. Birdenbire hiç ummadıkları bir düzeyde ünlü oldular ve üstelik nasıl baş edeceklerini bilemedikleri bir şekilde istismar edildiler.” Şimdi 71 yaşında olan Olivia Hussey, 2018 yılında Guardian gazetesine verdği röportajda, “Juliet oynamayı sevdim. Sevmediğim kısmı tüm halka ilişkiler çalışmasıydı. Çok yorucuydu” demişti. Ayrıca yönetmen Zeffirelli'nin kendisine hayatının karşılıksız aşkı olduğunu itiraf ettiğini iddia etmişti. Romeo ve Juliet, gösterildiği dönemde seyirciden büyük ilgi görmüş ve dört Oscar adaylığından ikisini kazanmıştı. Filme 1969 yılı Oscar töreninde En İyi Film ve En İyi Kostüm Tasarımı ödülleri verilmişti.

Türk tipi savaş zırhlarına hayat verdi Haber

Türk tipi savaş zırhlarına hayat verdi

Bankacılığı bırakarak 2022 yılında bakır tel işleme sanatına yönelen Sema Kansu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras taşıyıcısı olarak bakır tel işleme sanatçısı unvanını aldı. Geçtiğimiz yıllarda Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fuat Korkmaz ile 17. yüzyılda kullanılan Türk tipi savaş zırhlarının yapımı için kolları sıvayan Kansu, yapımı 3 ay süren 15 kilo ağırlığındaki savaş zırhlarına yeniden hayat verdi. Bu zırhları modernize etmeyi amaçlayan bakır tel işleme ustası, Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi kursiyerleriyle birlikte has bakırdan kostümler, takılar ve ev aksesuarları da üretiyor. Kansu'nun tasarımları, Türkiye ve dünyanın pek çok noktasında sergileniyor. Pandemi döneminde başladılar Savaş zırhlarının atalardan gelen korunma yöntemleri olduğunu vurgulayan Kansu, “Biz de müzelerde yer alan bu kostümleri hayata uygulamış oluyoruz. Savaş zırhları, çok eski dönemlere dayanıyor. Türk tip örme zırhları; gövdeyi, dizleri, kolları, dirsekleri, omuzu, boynu korumak amacıyla 17. yüzyılda kullanılmaya başladı. O dönemlerde bu zırhların içine keten gömlekler dualar eşliğinde giyilirmiş. Pandemi döneminde müdürümüz Fuat Korkmaz'ın ile çalışmalara başladık. İzmir İl Milli Eğitim Müdürümüz Mücahit Yentür ve Karşıyaka Milli Eğitim Müdürümüz Kadir Kadıoğlu'nun desteği ve katkıları ile projelere devam ediyoruz” dedi. “Dizi ve filmlerde yer alırsa ses getirir” Türk tipi savaş zırhlarının dizilerde yer alması için henüz girişiminin olmadığını ifade eden Kansu, “Ürünlerimiz eğer dizi ve filmlerde yer alırsa güzel ses getireceğimize inanıyorum. Dönem dizileri ve filmlerde yer alan kostümlerde elbette bazı yanlışlıklar var. Savaş kıyafetleri normalde çok parlak ve gösterişli değildir. Askerler savaşta sade giyer” diye konuştu. Savaş zırhı motiflerinden kadın kostümü Savaşlarda kullanılan zırh motiflerinin her alanda kullanılabileceği düşüncesinden hareketle kostüm, takı ve ev aksesuarları üretmeye de başladıklarını belirten Kansu, şöyle devam etti: “Zırh yapımını başardıktan sonra aynı teknikle bunu başka alanlarda da kullandık. Biz savaş zırhı motiflerinden kadın kostümleri, ayakkabı ve çantalar, ev dekorasyonları yapıyoruz. Has bakırdan çalışarak eskiyen eşyaları bu şekilde geri dönüştürmüş de oluyoruz. Burada tekniği çok iyi bilmek, sabırlı olmak ve hayal kurabilmek önemli.” “Hissettiğimiz ağırlık 100 kiloyu buluyor” Savaş zırhlarını giyerek Kansu'nun sergilerinde yer alan Beden Eğitimi Öğretmeni Ersan Şen de “Üzerimizde 15 kiloluk kostüm var. Ancak biz bazen saatlerce bu kostümleri taşıyoruz. Bu 15 kiloyu, gösteri sonunda taşıyamayacak hale gelebiliyoruz. Çünkü hissettiğimiz ağırlık neredeyse 100 kiloyu buluyor. Yine de tarihimizi canlandırmak çok güzel bir duygu. Kostümü giydiğimizde tüylerimiz diken diken oluyor. O dönemleri hayal ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Gurur duyuyorum” Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerinden Serdar Aydoğan, “3 yıldır bu kursa geliyorum. Emekli olduğumdan bu yana çeşitli kurslara gitmeye özen gösteriyorum. Burada savaş zırhları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yaptığım ürünleri görünce gurur duyuyorum” derken, Didem Başkaya da “Bu kursta 5. senem. Burada bir şeyler üretebilmek çok güzel bir duygu. Yaptığım ürünleri evimde kullanıyorum, arkadaşlarıma hediye yapıyorum. Özellikle Osmanlı dizilerinde kadınların giydiği kıyafetler ve takılar çok dikkatimi çekerdi. O ürünleri burada çalışmak güzel bir duygu” sözlerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.