Kriz Haberleri - Son Dakika Kriz Haber Güncel Gelişmeler

Video paylaşımlarıyla başlayan kıskançlık kavgası, cinayetle noktalandı

Bir çocuğun ortada kaldığı olay sonrası katil zanlısı cezaevine konulurken, 6 aydır kayıp olan Mine Kocadağ'a ait olduğu iddia edilen cesetten alınan örneklerse DNA testi için İzmir'e gönderildi. Pamukkale ilçesine bağlı Gözler Mahallesi'nde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Mine Kocadağ, Ağustos ayında ortadan kaybolmuştu. Kayıp başvurusu yapan ağabey Tayfun Koç'un, kardeşinin cinayete kurban gittiği iddiasıyla "Didem Arslan Yılmaz'la Vazgeçme" programına müracaat etmesinin ardından koca Mithat Kocadağ, eşini öldürdüğünü itiraf etmişti. Eşinin 2 gün evde sakladığı cesedini çuvala koyup gömdüğü yeri tarif eden Mithat Kocadağ, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tartışmalar TikTok'la başladı Sosyal medya platformu TikTok'ta paylaştığı videolar sebebiyle eşiyle tartıştığı ve kocasının kendisine ihanet etmekle suçladığı Mine Kocadağ'a ait olduğu ileri sürülen ceset, otopsi için morga kaldırıldı. Tanınmayacak halde olan cesetten alınan örnekler, DNA tespiti için İzmir'e gönderildi. Aileden alınacak örneklerle yapılacak karşılaştırmanın ardından, cesedin Mine Kocadağ'a ait olup olmadığı belirlenecek. Cenazenin, DNA sonuçlarının kesinleşmesinin ardından toprağa verileceği ifade edildi.

AP 'Fransız'ı hakaret saydı, diplomatik kriz çıktı!

ABD merkezli haber ajansı The Associated Press (AP), gazeteciler için hazırladığı kılavuzda "Fransızlar" kelimesini, küçümseyici bir ifade olarak tanımladı ve kullanılmamasını tavsiye etti. Açıklamaya gelen tepkiler sonrası özür dileyerek ifadeyi kılavuzdan kaldırdı. AP yazım kılavuz kitabı, gazeteciler için İngilizce dilinin kullanımına ilişkin en yetkili kılavuzlardan biri olarak kabul ediliyor. Kılavuzun 2022 baskısı, büyük harf kullanımı, noktalama işaretleri, imla ve jargonla ilgili 640 sayfadan oluşuyor. Kılavuz kitabı, AP'nin Twitter aracılığıyla düzenli olarak yeni tavsiyeler yayınlamasıyla sürekli olarak güncelleniyor. Perşembe günü yayınlanan bir tweet ise ajans ile Fransa arasında krize yol açtı. AP Stil Rehberi'ne ait sosyal medya hesabından gazetecilere "the" takısıyla "the disabled (engelliler), the poor (fakirler), the French (Fransızlar)" gibi genellemeler kullanmamaları tavsiye edildi. "Bunun yerine, akıl hastalığı olan insanlar gibi ifadeler kullanın. Bu açıklamaları yalnızca açıkça alakalı olduğunda kullanın" denildi. "ABD FRANSIZLIK BÜYÜKELÇİLİĞİ" Listede 'Fransızlar'ın yer alması ortalığı karıştırdı. Yazar Sarah Haider , "Fransızlardan biri olarak kabul edilmek kadar insanlıktan çıkarıcı hiçbir şey yoktur." diye şaka yaptı. Bunun üzerine Fransa'nın ABD Büyükelçiliği tepki olarak sosyal medya hesabındaki ismi "ABD Fransızlık Büyükelçiliği" olarak değiştirdi. Büyükelçilik sözcüsü Pascal Confavreux "Fransızlar ifadesinin alternatifi ne olabilir merak ediyoruz açıkçası." dedi. AP'nin ilk paylaşımı 20 milyondan fazla görüntülenirken 18 bin kişi tarafından paylaşıldı.

Karavan krizi: Karavancılar ile mahalleli karşı karşıya!

Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Gürsu Mahallesi 322. Sokak karavanda tatil yapmak isteyenlerin merkezi oldu. Sokak üzerine park edilen onlarca karavan, mahalle halkı ile karavancıları karşı karşıya getirdi. Karavanlardan sokak üzerinde bulunan evlere kötü koku ve gurultu geldiğini belirten vatandaşlar, karavancıların boş bir araziye taşınmasını istedi. Gerekli yerlere şikayette bulunduklarını belirten vatandaşlar, bir çözüm de bulamadıklarını belirtti. "Bizler güvende değiliz" Mahallede yaşayan Necati Okumuş, "12 yıldır ben burada oturuyorum. Aslında burası çok güzel bir yerdi, Boğaçayı düzenlemesi sonrası daha da güzelleşti. Ama bu karavanlar düzensiz bir şekilde buraya pandemi dolayısı ile gelip yerleştiler bir daha da gitmediler. Artık burada misafir ağırlama başladılar. Karavanını burada bırakıp, arabası ile gidip sonra 2-3 tane misafiri ile geliyorlar. Kaldırımları kullanamaz olduk. Biz bununla ilgili şikayetlerimizi yaptık, sonuç alamadık. Kimlerin yaşadığını bilmiyoruz, güvenlik sorunu da yaşıyoruz. Bizler güvende değiliz. Belediyede bunlara bir yer göstermelidir. Karavan yaşamı demek, şehirden uzak bir yerde yaşam demektir, ama bunlar şehrin içerisinde yaşıyor. Burada bu şekilde durmaları çok tehlikeli, gelen gidenin hesabı yok. İdrar atıkları hoş bir görüntü değil" dedi. "Bunlar bir iftiradır" Karavan sahibi Sinan Balkan, "2 gün önce çok fena bir fırtına vardı, şu anda güneş var. İnsanlar gelerek piknik yapıyor. Diğer günlerde aynısı yaşanıyor. Bütün karavancıların karavanları çekebilirsiniz, kimse buraya pisliğini boşaltmıyor. Burada öyle bir şey olsa önce bir uyarırız. Onun haricinde karavanlarda fuhuş söylentileri yayılmış, öyle bir şey de yok. Buraya sen bir arkadaşını getirmişsindir kimse bir şey diyemez. Buradaki herkesi biz tanıyoruz. Çamaşırını asan yok, bunun gibi görüntü kirliliği yapan karavancılar yok. Bunlar bir iftiradır" ifadelerine yer verdi.

İsveç ile kriz: Türkiye'den peş peşe açıklamalar!

İsveç ile Türkiye arasında terör örgütü yandaşlarının eylemleriyle başlayan gerginlik yeni bir safhaya taşındı. İsveç polisinin, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği yakınlarında Kur'an-ı Kerim yakma eylemine izin verme kararı iki ülke arasındaki tansiyonu daha da yükseltti. Karara siyaset dünyasından sert tepki geldi. İsveç polisinin, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği yakınlarında Kur'an-ı Kerim yakma eylemine izin vermesine siyasilerden tepki gecikmedi. ŞENTOP: NEFRET SUÇUNA İZİN VERMEK İSVEÇ'İN SUÇ ORTAKLIĞIDIR Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya üzerinden bir mesaj yayımladı. Şentop, İsveç'in tüm uyarılara rağmen Türkiye'ye yönelik provokatif terör eylemlerine izin vermeye devam ettiğini söyledi. TBMM Başkanı, "Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin verilmesi nefret suçuna İsveç yönetiminin suç ortaklığı anlamına gelmektedir." dedi. OKTAY: KABUL EDİLEMEZ HATADAN DÖNMEYE DAVET EDİYORUM Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ''Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde Kur’an-ı Kerim’e yönelik alçakça provokasyonu lanetliyorum. Türkiye’yi ve tüm İslam alemini hedef alan bu suçlara izin vererek ortak olan İsveç makamlarını kınıyor, kabul edilemez bu hatadan bir an evvel dönmeye davet ediyorum.'' diye konuştu. KALIN: KUTSAL DEĞERLERE SALDIRI ÖZGÜRLÜK DEĞİL BARBARLIKTIR Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yapılanın İslam düşmanlığının teşvik edilmesi olduğunu söyledi. Twitter hesabından açıklama yapan Kalın "Stockholm’de Kur’an-ı Kerim’in yakılması açık bir nefret ve insanlık suçudur. Bunu şiddetle lanetliyoruz." dedi. İbrahim Kalın, ''Tüm uyarılarımıza rağmen bu eyleme izin verilmesi,nefret suçlarının ve İslam düşmanlığının teşvik edilmesidir. Kutsal değerlere saldırı özgürlük değil modern barbarlıktır." ifadelerini kullandı. KURTULMUŞ: EYLEME ONAY VERENLER ATEŞLE OYNUYOR Karara bir tepki de AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'tan geldi. Kurtulmuş, Türk Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin vermenin tek kelimeyle alçaklık olduğunu belirtti. Numan Kurtulmuş, "Söz konusu İslam düşmanı, ırkçı, faşist siyasetçiye böylesi bir eylem için onay verenler ateşle oynuyor." ifadesini kullandı. ÇELİK: LANETLİYORUZ İsveç'teki provokatif eylem AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in de gündemindeydi. Eyleme izin verilmesini lanetleyen Çelik, "İsveç makamlarının yaptığı, nefret suçlarını himaye etmektir." diye konuştu. Kur'an-ı Kerim'e yönelik her saygısızlığın bir insanlık suçu olduğunun da altını çizen Çelik, "Bu eylemlere karşı en güçlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın." ifadesini kullandı. AKAR: İSVEÇ SAVUNMA BAKANI'NIN TÜRKİYE ZİYARETİNİ İPTAL ETTİK Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsveç’in terör örgütü PKK/YPG yandaşlarının eylemleri ile Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokasyona karşı tedbir almamasını eleştirerek "Geldiğimiz bu noktada İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson’un Türkiye’ye 27 Ocak’ta yapacağı ziyaretin önemi de anlamı da kalmadı. Bu nedenle ziyareti iptal ettik." dedi. BOZDAĞ: ALÇAKÇA EYLEM NEFRET SUÇUDUR Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu eyleme izin verilmesini "bir akıl tutulması" olarak değerlendirdi. "Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin veren İsveç hükümetini ve polisini kınıyorum." açıklamasında bulunan Bozdağ, şunları kaydetti: "Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça eylem nefret suçudur. 'Düşünce özgürlüğü', milyarlarca Müslüman'ın kutsal kitabına hakarete, saygısızlığa bahane de kılıf da yapılamaz. Kur'an'a yapılan alçakça saldırı, düşüncesizliğin ve Avrupa Orta Çağ ilkelliğinin göstergesidir.'' KİRİŞCİ: ALÇAKÇA PROVOKASYONU LANETLİYORUM Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de "Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça provokasyonu lanetliyorum." diye konuştu. Kirişci, İsveç makamlarını "İslam'a, Müslümanlara ve Türkiye'ye karşı işlenen nefret suçlarına sessiz kalmakla" suçladı, karardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı. İSVEÇ ELÇİSİ DIŞİŞLERİ'NE ÇAĞRILDI İsveç polisinin nihai kararının ardından, İsveç’in Ankara Büyükelçisi Staffan Herrström Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Eylemlerin kınandığını bir kez daha büyükelçiye aktarıldı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, bu eylemlerin açıkça nefret suçu niteliğinde ve provakatif olduğu hatırlatıldı, eylemler kınandı. Kutsal değerlere hakaretin “demokratik haklar” kisvesi altında savunulamayacağı vurgulandı. Büyükelçiye, İsveç'in bu tutumunun kabul edilemez olduğu iletildi. Ankara’nın beklentisi söz konusu eyleme müsaade edilmemesi. Bu mesaj da açıkça büyükelçiye iletildi. İsveç Büyükelçisi’ne ayrıca PKK iltisaklı çevrelerin Stokcholm merkezinde yapacaklarını duyurdukları propaganda faaliyetlerine izin verilmesinin de Türkiye-İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan Üçlü Ahitname'nin açık ihlali olacağı hatırlatıldı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin Stokcholm Büyükelçiliği önünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan gösteri nedeniyle de İsveç Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.

Hadise'den kürk krizi!

Hadise'nin kürklü paylaşımı hayvan severler tarafından çok sert şekilde eleştirilmişti. Eleştirilerin ardından Hadise "Kürk sahte. Gerçek değil ama gerçek gibi duruyor" demişti. Ancak kürk gerçek çıkmıştı. Ünlü bir markaya ait olan bu leopar desenli tavşan kürk 41 bin TL'den satılıyordu. Kürkün fiyatı indirimle birlikte 12 bin TL'ye düştü. Hadise, Galatasaray’ın Belçikalı futbolcusu Mertens ve eşi Katrin Kerkhofs ile önceki gece Etiler’de eğlendi. Üzerinde gördüğünüz kürkün, gerçek olduğu söylendi. Bu tilki kürkünün fiyatı ise yaklaşık 150 bin TL. Hayvanseverler, popçuya çok ama çok kızacak. 2022’nin son altı ayını kötü geçiren Hadise uzun süre sonra ilk kez böylesine neşeliydi. Yüzünden gülücük hiç eksik olmadı.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanlığı seçiminde kriz!

ABD Temsilciler Meclisi’nde 3 Ocak salı günü başlayan 2 yıllık yasama sürecinde başkan seçimi krizi damgasını vurdu. ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nde yapılan başkanlık seçimlerinde 3 tur oylamanın ardından sonuç alınamadı. Ülkede 8 Kasım 2022 tarihinde yapılan seçimler sonucunda Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’ndeki 435 koltuktan 222’sini kazanarak çoğunluğu ele geçirmesi ve meclis başkanı adayı çıkarma hakkını elde etmesinin ardından salı günü açılan mecliste, 3 tur oylamada başkanlık seçimi için gerekli olan 218 oyu alan çıkmadı. Seçimlerde yarışan 6 aday arasından Kevin McCarthy ve Hakeem Jeffries ön plana çıkarken bir diğer aday olan Jim Jordan’ın kendi seçmenlerinden McCarthy’e destek olmaları çağrısında bulunmasına rağmen 20 oy alması dikkat çekti. İlk iki tur oylama İlk tur oylamada demokratların desteklediği Hakeem Jeffries 212, Kevin McCarthy 203 ve diğer 4 aday toplam 19 oy alırken, bir diğer aday Jim Jordan ikinci turun öncesinde konuşma yaparak partisini McCarthy’nin etrafında toplanmaya çağırdı. Ancak buna rağmen ikinci tur oylamada McCarthy beklenen desteği göremedi. İkinci tur sonucunda Jeffries ve McCarthy’nin oylarında bir değişiklik olmazken diğer 19 oyun tamamının Jim Jordan’a gittiği görüldü. Bunun üzerine McCarthy’i destekleyen ve ismi belirtilmeyen cumhuriyetçi bir milletvekilinin, bazı seçmenlerden iki turun ardından başkan seçmekte zorlandığı için partilerinin “aptal göründüğü” yorumu aldıklarını açıkladığı bildirildi. Üçüncü turda da sonuç alınamadı Yapılan üçüncü tur oylamada da büyük bir değişiklik gerçekleşmedi. Jeffries yine 212 oy alırken McCarthy ise 1 oyunu daha Jordan’a kaptırarak 202 oy aldı. Böylelikle Jordan, McCarthy’e destek çağrısı yapmasına rağmen üçüncü turda 20 oy almış oldu. Yapılan 3 tur seçimin ardından Temsilciler Meclisi Başkanı seçilemeyince, oturuma bugün öğleden sonra devam edilmek üzere ara verildi. 100 yıl sonra bir ilk ABD tarihinde bu olay, 1923 yılında gerçekleşen seçimlerin ardından 100 yıl sonra ilk kez Meclis Başkanı’nın birinci turda belirlenemediği seçim oldu. Ülke tarihinde yapılan en uzun Temsilciler Meclisi Başkanlık seçimi ise Aralık 1855 ile Şubat 1856 arasında gerçekleşmiş, 2 ay süren seçimde başkanın belirlenmesi için 133 tur oylama yapılmıştı. ABD yasaları gereği, başkan seçilmeden Temsilciler Meclisi’ndeki milletvekillerinin yemin ederek göreve başlamalarının mümkün olmadığı belirtiliyor.

#Kriz