Kış Haberleri - Son Dakika Kış Haber Güncel Gelişmeler

Meteoroloji uzmanından kış tahmini: Vortex Kapıda!

Türkiye mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ile mücadele ederken kış mevsimiiçin de olumsuz tahminler geldi. Meteoroloji uzmanı Kerem Ökten, kış için "çok kuvvetli soğuk" öngörüsünde bulundu. Küresel ısınmaya bağlı olarak hava sıcaklıkları normalin üzerinde seyrediyor. Hayatı olumsuz etkileyen sıcaklıklar devam ederken kış mevsimi için de uzun vadeli tahminler yapılıyor. Meteoroloji uzmanı Kerem Ökten, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla kış için de olumsuz bir manzara çizdi. Ökten, şu paylaşımları yaptı: "1980 ile 2022 arasındaki tüm el nino'lu kışları birleştirdiğimizde, Avrupa'nın normallerden sıcak, Türkiye'nin tamamının normallerinin soğuk olacağı görülüyor. Bu sene vortex için şartlar uygun... Uzun vade modelleri Kış mevsiminde Balkanlara inmesi muhtemel çok kuvvetli soğuklar öngörüyor. Elbette vade uzun olduğu için güvenilmez; fakat Kışımızın potansiyelini görmek açısından iyi..." Vortex nedir? Vortex ya da Vorteks, Kuzey Yarım Küre'de saat yönünün tersine dairesel bir hareketle kendi ekseni etrafında dönen hava akımı olarak ifade edilmektedir. Girdap biçimindeki bu hava akımı, deniz üzerinden hareket ederek bol miktarda yağış toplamaktadır. Vortex, etkili olduğu bölgelerde kısa sürede yoğun yağışlar ve kuvvetli fırtınalar oluşturması ile bilinmektedir. Vortex, etkili olduğu lokasyonda kısa sürede bol yağış bırakır, ani fırtınaya neden olur. Bu sebeple uçuşlar ve günlük hayat da olumsuz etkilenir.

Soğuk ve kuru hava, astımı tetikliyor: Ne yapmalı?

Astım hastaları için yılın en zorlu mevsimi geldi. Kış aylarında astım ataklarını tetikleyen birçok farklı faktörün eş zamanlı etkili olabileceğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, astım hastalarına, "Soğuk ve kuru hava, solunum yollarını tahriş ederek kas spazmına neden olabilir ve dahası solunum yolu enfeksiyonları astım semptomlarını şiddetlendirebilir" uyarısında bulundu. Astım hastalarının yılın dört mevsimi sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiğini, ancak bu dikkatin kış aylarında daha da artmasının şart olduğunu belirten Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, "Kış aylarında soğuk ve kuru hava astım ataklarını şiddetlendirebilir. Akciğerlerdeki hava yolları bir sıvı tabakası tarafından korunur. Soğuk hava ile karşılaşıldığında hava yollarındaki sıvı buharlaşır ve hava yolları tahriş olur. Hava yollarındaki tahriş, astım şikâyetlerini önemli ölçüde artırır. Özellikle soğuk havada egzersiz yapıldığında solunum sırasında hava yolları daraldığından öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlar tetiklenir. Soğuk havaların bir diğer etkisi de mukus üretimindeki artıştır. Mukus üretiminin artması solunum sırasında daha çok zorlanılmasına neden olur" dedi. Astım hastalarının korkulu rüyası Soğuk algınlığının ve gribin kış aylarında astım hastalarının semptomlarını artıran başlıca nedenler arasında oluğunu ifade eden Dr. Merda Erdemir Işık, astım hastalarının kendilerini korumalarının önemine değinerek, "Kış aylarında nezle ve grip görülme sıklığı artıyor. Kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunan astım hastaları bu hastalıklara yakalandıklarında şikâyetleri kötüleşiyor. Bu nedenle kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulması, ellerin sık sık yıkanması ve her sene grip aşısı olunması gerekiyor" diye konuştu. "Kötü hissettiren neden, evin içinde olabilir" Astımın tetikleyicilerinin evlerin içerisinde de olabileceğine vurgu yapan Uzm. Dr. Işık, "Bakımı yapılmayan kombiler, merkezi ısıtıcılar ya da geleneksel sobalar, astım ataklarını şiddetlendirebilir. Ek olarak çamaşırların odalarda kurutulmasına bağlı olarak küf alerjisinin tetiklenmesi ya da ev tozu akarları da potansiyel tetikleyiciler arasındadır. Doğru ısınma yöntemlerinin tercih edilmesi, halı ve kumaş dokusuna sahip ev eşyalarının düzenli olarak yüksek emiş gücüne sahip elektrikli süpürgeler ile temizlenmesi, yatak çarşaflarının sıklıkla değiştirilmesi, havanın temiz olduğu saatlerde iç mekânların havalandırılması gibi tedbirler evde uzun zaman geçiren astım hastaları için önemli tedbirler haline gelecektir" ifadelerini kullandı.

Nemrut’ta kış uykusuna kuraklık engeli: Böylesi ilk kez!..

Devasa heykellerin bulunduğu ve 2 bin 206 metre yükseklikte ki Nemrut Dağı bu yıl beyaza bürünüp, kış uykusuna yatamadı. Bugüne kadar Nemrut Dağı’nda böyle bir durum yaşanmadığı biliniyor. Kar yağışı nedeniyle her yıl Kasım ayı sonunda başlayan ve sonraki yılın Nisan ayı başına kadar turizm sezonu yaşayan Nemrut Dağı, kuraklıktan etkilendi. Kış mevsiminde kar kalınlığının 5-6 metreye kadar yükseldiği Nemrut Dağı zirvesinde kuraklık nedeniyle neredeyse hiç kar yok. 15 Ocak tarihinde yağan ve 20 santime ulaşan kar nedeniyle bir hafta turist ziyaretine kapanan Nemrut Dağı yeniden turistleri ağırlamaya başladı. Yetkiler, kayıtlar ve arşivlere baktıklarında böyle bir durum ile daha önceki yıllarda hiç karşılaşılmadığını dile getiriyor. Yolları açık olan Nemrut Dağı, kış mevsiminde ilk kez turist ağırlıyor. Yaz aylarında bile, serin havasıyla bilinen Nemrut Dağı’na kış ortasında yerli ve yabancı turistler gelmeye devam ediyor. Adıyaman Müze Müdürlüğü Görevlisi Arkeolog Mustafa Çelik konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kış mevsiminin son demlerini yaşamamıza rağmen Nemrut Ören Yeri hala misafir ağırlamaya devam ediyor. Normalde bu bizim kesinlikle alışkın olduğumuz bir durum değil, olağan dışı bir durum. Çünkü 2 bin 206 metre yükseklik sebebiyle sonbaharın ortalarına doğru yaklaşık 2-3 metre kar olurdu. Devamında 5-6 metreye ulaşırdı. Kesinlikle turizm sezonu kapalı olurdu. Ancak bu yıl çok farklı bir durum yaşandı. Normalde kapalı olan bir zamanda şuanda turistler çok rahat bir şekilde yukarı çıkabiliyorlar. Geçmiş kayıtlara baktığımızda, arşivlerimize baktığımızda bu dönem için bu zaman için kesinlikle her yıl kapalı olduğunu biliyoruz. İlk defa bu yıl bu kadar olağan dışı bir durum yaşadık” dedi. Antalya Nemrut Dağı’na gelen Erkan Akındereli, “Kış mevsiminde Nemrut dağı’na çıkılamadığını biliyorduk. Ancak bu yıl kar yağmadığını öğrenince zirveye çıktık. Biz kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Burası çok güzel, harika bir yer, iyi ki gelmişiz” dedi. Mersin’den gelen Hayriye Yazıcıoğlu ise "Televizyondan gördüğüm kadarıyla çok kar oluyor, yollar kapanıyor. Yolları açmak için çalışmalar yapıyor. Ama bu sene gerçekten kuraklığın belirgin olarak yaşandığını gördük. Yollar, taşlar, topraklar, sular çekilmiş özellikle barajlar, göllerde su inanılmaz derecede düşük seviyede” dedi. Cahit Yazıcıoğlu adlı öğrenci ise Nemrut Dağı’nın çok güzel bir yer olduğunu dile getirdi.

Bu işte bir terslik var: Kışın ortasında arılara yemleme!

Kurak ve yağışsız geçen kara kışın ortasında adeta bahar havasının hüküm sürdüğü Erzincan’da arılar da kuraklıktan etkilendi. Sıcak havada kovanlarından çıkan arılara yiyecek takviyesi yapılıyor. Erzincan bu sene ülke genelinde etkili olan kuraklığı en yüksek oranda yaşayan illerden birisi. Barajlarda su seviyesinin oldukça düştüğü Erzincan’da dağların zirvelerinde bile kardan eser yok. Hava sıcaklığının gündüzleri 14 dereceyi geçtiği Erzincan’da kovandan çıkmaması gereken arılar bahar aylarındaki gibi kovanlarını terk etmeye başladı. Normal zamanda kar altında kalması gereken kovanların ısınması sonucu içindeki arılar kümelenmek yerine dışarı çıkıp uçuşmaya başlayınca kovanının içindeki besinleri bitme noktasına geldi. Arıcılar bu durumu yıllardır yaşamadıklarını belirtip kovanlarında kümelenmeyen arıların yiyecek ihtiyacı için Ocak ayının sonuna doğru kovanları açıp arı keki koyuyor. BÖYLESİNİ GÖRMEDİK Yıllardan beri arıcılıkla uğraşan Mustafa Koç, mevsimlerin bu yılki gibi hiçbir zaman olmadığını belirterek, “Erzincan’da ocak ayının sonlarına geldik ortalık kupkuru, dağların tepelerinde tozarak dahi yok. Geçen sene mevsim çok güzeldi, kar yağışı çok iyiydi. Her mevsim kendini yaşattı ve çok bereketli de bir yıl oldu. Ama bu sene bu şekilde devam ederse tarımın bütün kesimlerinde olduğu gibi arıcılıkta da özellikle bizim bölgemizde çok sıkıntılar olacak susuzluk başta olmak üzere” dedi. Koç, “Arılar şu anda normalde kışlama modunda. Şu anda uyuyor olması, kümelenmiş olması lazım. Donmasını engellemek için ana arıyı aralarına alıp küme halinde olmaları lazım ama arılar çalışıyor. Epeydir, çalışıyor. Hiç kış moduna girmediler. Bu da ister istemez arıları yemleme ihtiyacı doğuruyor. Ama bu şekilde devam ederse yazın da yemleme moduna gireceğiz. Yani bal falan olma ihtimali çok az bu şartlarda. Mevsimin bu şekilde gitmesi arıların bakımını da güçleştiriyor, var olmasını da güçleştirecek” diye konuştu.

Sıcak hava şaşırttı, deve kuşları kışın yumurtlamaya başladı!

Bursa Uludağ Üniversitesi'ndeki çiftlikte bulunan deve kuşları Nisan- Ekim dönemi yerine bu yıl havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle yumurtlamaya başladı. Bu durum öğretim üyelerinin de şaşkınlığına sebep oldu. Ziraat Fakültesi'nde 1997 yılında kurulan çiftlikte deve kuşu üzerine akademik çalışmalar yapılıyor. 12 yetişkin deve kuşunun bulunduğu çiftlikte, üretim de yapılıyor. Çiftlikteki 8 dişi deve kuşundan yılda ortalama 400 yumurta alınıyor. Nisan ve Ekim aylarında yumurtlaması gereken kuşlar bu yıl kış mevsiminde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde gitmesi sebebiyle mevsimleri karıştırıp yumurtlamaya başladı. Bu durum da şaşkınlığa sebep oldu. İklim değişikliğinin tüm hayvan türlerini etkilediğini ifade eden Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ak, "Deve kuşları Kuzey yarım kürede Nisan ve Ekim ayları arasında yumurtlamakta. Biz sezon dışında dişi ve erkekleri daha sonraki dönemde döl oranı fazla olması anlamında ayırıyoruz. Bu yıl kış mevsiminde havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi üzerine hava sıcaklığına aldanan hayvanlar yumurtlamaya başladılar. Bu istediğimiz bir durum değil. Kışın alınan yumurtalarda döllük düşük olduğu gibi yumurtadan çıkacak civcivlerin yaşama şansı çok olmuyor. Normal sezonun dışında yumurtlama çok isteğimiz durum değil. Normal sezondaki yumurta verimini etkiliyor. Kontrol edilemeyen iklim değişikliği bu hayvanları da etkiliyor. Bu yumurtaları biz damızlık olarak değerlendirmeyeceğiz. Omlet yapıp yemeyi düşünüyoruz" dedi.

Hakkari'de kış ortasında piknik!

Küresel ısınma, her geçen gün kendini daha da fazla hissettiriyor. Hakkari’nin Yüksekova ile Şemdinli ilçelerinde yaşayan vatandaşlar ocak ayında piknik havasını yaşadılar. Her sene ocak ayının bu vakitlerinde bölgede kar ve soğuk hava etkili olurken, bu yıl sıcak hava vatandaşları hem mutlu ediyor hem de endişelendiriyor. Yüksekova ilçesinde bir grup arkadaş, sıcak havayı fırsat bularak ilçenin Doski Vadisi'nde yer alan Tuğlu köyünde piknik yaparken, Şemdinli ilçesindeki bir grup arkadaş ise ilçeye bağlı Aktütün bölgesinde günün keyfini çıkardı. Yüksekova’nın Doski Vadisinde piknik yaptıklarını belirten Sami Keskin, "Malum her sene bu vakitler bu bölgeler kardan ve soğuk havadan geçilmezdi. Bu sen ocak ayı resmen yaz mevsimini yaşatıyor bize. Bizde bu fırsatı değerlendirmek için ilçeye 35 kilometre uzaklıkta bulunan Tuğlu köyüne geldik. Bizde 13 arkadaşla beraber ilk kez ocak ayında bu bölgede piknik yaptık. Çok güzel geçti. İnşallah yerini yağmurlara bırakır ki hiçbir yerde kuraklık tehlikesi yaşamayız’’ dedi. BÖYLESİNİ HİÇ BÖYLESİNİ GÖRMEDİM Şemdinli’nin Aktütün bölgesinde piknik yaptıklarını belirten Mahkum Keği, "Kendimi bildim bile böyle bir kış mevsiminde yaz havasını yaşayacağımı tahmin bile etmezdim. Bizde bu güzel havanın keyfini yerinde çıkarttık arkadaşlarla beraber. Biz sıcak havanın olmasından mutlu olduk ama inşallah bu hava karsız, susuz geçmez çünkü kuraklık her yerde başlamamış durumda" ifadelerini kullandı.

Dut ağacı kış mevsiminde meyve verdi!

Adana'da hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sonucu dut ağaçlarının meyve vermesi görenleri şaşırtıyor. Mevsim normallerinin üzerinde devam eden hava sıcaklıkları, dut ağaçlarının çiçek açıp meyve vermesine neden oldu. Kış aylarında ağaçların kökleri dışında, gövdesinin ve dallarının uykuya yatması gerekirken yaklaşık 21 dereceyi bulan hava sıcaklığı meyveleri de şaşırttı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havalar nedeniyle dut ağacı hem çiçek açtı hem de meyve verdi. Adana Orman Bölge Müdürlüğü de çiçek açıp meyve veren dut ağacını sosyal medya hesabından paylaştı.

Rize'de kış yüzme şenliği: Renkli görüntüler!

Rize’de gelenek haline gelen Kış Yüzme Şenliği Çamlıhemşin ilçesi Ayder Yaylası'nın bin 700 rakımda bulunan Galerdüzü mevkiinde gerçekleştirildi. Buzlu göle girmeden önce karın üzerinde horon tepen vatandaşlar, daha sonra yaklaşık 2 derece su sıcaklığı olan göle girdi. Farklı illerden Rize’ye gelen vatandaşlar şenliğin sloganı olan buz gibi sularda yüzdükten sonra sıcak çayı içerek ısındılar. Şenliğin öncülerinden Hasan Önder bölgeye yeni bir aktivite kazandığını belirterek, "Bölgeye yeni bir aktiviteyi kazandırmış olduk. Buz gibi suda yüzüp çayla ısınacağız. Etkinlik uluslararası bir nitelik kazandı. Yurt dışından gelen konuklarımız var. Onlarla beraber enfes bir ortam yaşamış olduk" ifadelerini kullandı. "Çok soğuktu ama bu deneyimi yaşadığım için çok mutluyum" İlk kez soğuk suda yüzme deneyimi yaşadığı için mutlu olduğunu söyleyen Helin Gözde Yılmaz, "İstanbul'dan geliyorum. İlk suya giriş anında hiç üşümedim ama suda kaldıkça ellerimi, ayaklarımı hissetmemeye başladım. Çok soğuktu ama bu deneyimi yaşadığım için çok mutluyum" şeklinde konuştu.

Antalya'da iki mevsim bir arada: Bir yanda kış, bir yanda bahar!

Turizm kenti Antalya’da yağmurlu havanın yerini güneşe bırakmasının ardından vatandaşlar Konyaaltı sahilinde denize girdi. Bazı vatandaşlar ise karla kaplanan Saklıkent’e giderek beyaz örtünün keyfini çıkardı. Turizm kenti Antalya’da hafta içerisinde etkili olan sağanak yağmurun ardından bugün parçalı bulutlu bir hava hakim oldu. Güneşi gören vatandaşların uğrak noktası ise her zaman olduğu gibi Konyaaltı sahili oldu. Sahile gelen vatandaşlardan birçoğu dinlenmeyi tercih ederken, bazı vatandaşlar da denize girdi. Diğer taraftan sahilde güneşli hava etkili olurken, kış turizminin gözde mekanlarından Saklıkent’e giden vatandaşlar da beyaz örtünün keyfini surdu. Sahile arkadaşı ile gelen Fatih Dolu, “Antalya’da bugün mükemmel bir hava var. Günlerdir yağmur yağıyordu, denize gitme şansını yakalayamadık. Burada denize girerken hemen aracı binerek Saklıkent’te kayak yapabiliyoruz. Antalya’nın en sevdiğim özelliklerinden bir tanesi de budur” dedi.