Hava Durumu

#Kira

Lodoshaber.Com - Kira haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kira haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yargıtay'dan kiracıları ilgilendiren önemli karar! Haber

Yargıtay'dan kiracıları ilgilendiren önemli karar!

Son aylarda kiracı-ev sahibi kavgalarında büyük artış yaşandı. Hukukçular, 'Anahtarı vermeden kiracılık bitmez' prensibi çerçevesinde yüksek kira sebebiyle evi boşaltan kiracıların muhakkak suretle anahtarı mülk sahibine teslim ettiğini belgelendirmesi gerektiğini dile getiriyor. Hukukçular, kiracının taşınma işlemini tamamlasa dahi mülkün anahtarlarının ev sahibine teslim edilmedikçe kiracının mülk üzerindeki haklarını ve yükümlülüklerini sürdürdüğünü belirtiyor. Yıllardır oturduğu evi tahliye eden M.K., anahtarı mülk sahibine teslim ettiğini belgelendiremeyince hayatının şokunu yaşadı. Mahkemenin kapısını çalan mağdur kiracı, oturmamasına rağmen 11 aylık kira bedelinin tahsilini isteyen ev sahibinin hakkında başlattığı icra takibiyle sarsıldı. Kiracı takibe itiraz edince harekete geçen ev sahibi ise borçlu aleyhine ödenmeyen kira bedelleri için tahliye talepli takip başlattıklarını, borçlunun itirazının haksız olduğunu, kira bedellerinin ödenmediğini öne sürdü. Mağdur kiracı da kira sözleşmesine uygun bir bildirim ile tahliye edildiğini, işyerinin kullanıldığı döneme ait kira borcunun bulunmadığını, kira bedellerinin zamanında ve eksiksiz ödendiğini dile getirdi. Fesih ve tahliyeden sonraki 11 ay için kira borcunun bulunmadığını, davacı ev sahibinin talebinin reddi gerektiğini savunan kiracı, alacaklının takip konusu meblağın yüzde 20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata mahkum edilmesini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı mağdur kiracı temyiz edince devreye giren Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını bozdu. Yeniden yapılan yargılamada mahkeme ilk kararında direndi. Davalı kiracı bu kararı da temyiz edince devreye bu kez Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, yasadaki "Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi hâlinde kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü kiracıya aittir. Kiracı bu iddiasını İİK'nın 269/c maddesinin 1. fıkrasında yazılı belgelerle kanıtlamak zorundadır. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır" hükmü hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi: "O halde anahtarın teslim edildiği borçlu tarafından 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 269/c maddesinin 1. fıkrasında yazılı belgelerle ispatlanamadığından alacaklı tarafından bildirilen tarihin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Kiralananın tahliye edildiğinin ve anahtarın da kiralayana teslim edildiğinin borçlu tarafından İİK'nın 269/c maddesinin 1. fıkrasında yazılı belgelerle ispatlanması zorunludur. Anahtarın teslim edildiği borçlu tarafından İİK'nın 269/c maddesinin 1. fıkrasında yazılı belgelerle ispatlanamadığından alacaklı tarafından bildirilen tarihin tahliye tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Hâl böyle olunca direnme kararının açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekmiştir."

Bakan Bozdağ açıkladı... Fahiş kira artışına hapis geliyor! Haber

Bakan Bozdağ açıkladı... Fahiş kira artışına hapis geliyor!

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, NTV canlı yayınında Gökhan Gerçek'in sorularını yanıtladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde seçimlerin nasıl yapılacağının ve "kaydını aldırmayan seçmenlerin yerine mükerrer oy kullandırılacağı" iddiasının sorulması üzerine Bozdağ, bazı vatandaşların kaydını başka illere aldırdığını hatırlattı. Deprem bölgesindeki vatandaşların seçime katılımlarının ve oy kullanmalarıyla ilgili Seçim Kanunu'nun gerekli düzenlemeyi taşıdığını aktaran Bakan Bozdağ, herkesin oy kullanmasına imkan veren yasal altyapının var olduğuna işaret etti. "Katılımda bir problem olmayacaktır, isteyen gidip oyunu gönül rahatlığıyla kullanabilecektir." diyen Adalet Bakanı Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulunca (YSK) oy kullanmayı kolaylaştırıcı her tedbirin alındığını ve her adımın atıldığını söyledi. Bakan Bozdağ, "Türkiye'de kimse kimsenin yerine oy kullanamaz. Bir kişi, oyunu kullanmışsa şimdi sisteme otomatik girdiği için o kapanıyor oyunu kullandıktan sonra. O kişinin gidip başka yerde veya onun yerine başka birinin gelip oy kullanması mümkün değil. Çünkü sistem diyor ki 'Oyunu kullandı bu.'" diye konuştu. Türkiye'de seçimlerin en güvenli şekilde yapıldığını kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: "Türkiye'nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir, 'number one'dır. Sebebi şu; YSK seçimin sadece organizasyonunu yapıyor. Yani nerede sandık kurulacak, kim aday olacak, onlara bakıyor. Herhangi bir usulsüzlük, şikayet, itiraz olduğu zaman bunlara ilişkin şikayetleri kesin olarak karara bağlıyor ki sistem işlesin. Esasında bizim sistemde seçimi partiler yapıyor, YSK da o partilerin seçim yapacağı organizasyonu hazırlıyor, fiilen partiler yapıyor." Sandık kurullarında siyasi partilerin temsilcisinin bulunduğunu aktaran Bozdağ, her işlemin bu temsilcilerin gözü önünde yapıldığını belirtti. Bekir Bozdağ, Türkiye'de kimsenin seçime gölge düşüremeyeceğini ifade etti. KILIÇDAROĞLU'NUN ''ALEVİYİM'' SÖZÜ Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun paylaştığı Alevi videosuna ilişkin soruya yönelik Bozdağ, insanların kimliklerini söylemesinin şeref ve onur olduğunu dile getirdi. "AK Parti'den önce insanlar göğsünü gere gere 'Ben Aleviyim' diyebiliyor muydu?" sorusunu yönelten Bozdağ, "Alevi çalıştaylarını biz yaptık. Dersim'e ilişkin devlet olarak özrü biz diledik. Sayın Kılıçdaroğlu'nun daha bir açıklaması yoktur." dedi. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını kurduklarını hatırlatan Bozdağ, Alevi klasiklerini tercüme ettiklerini, çok sayıda üniversitede araştırma merkezleri kurduklarını anlattı. ''YANLIŞ YAPMIŞTIR SAYIN KILIÇDAROĞLU" Bozdağ, Alevilerin Türkiye'nin saygın insanları olduğuna dair en somut adımları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti'nin attığını belirterek, şunları söyledi: "Seçime giderken herhangi bir tartışma yok, herhangi bir şey yok. Kimse kimsenin etnik kökenine, nasıl inandığına, nasıl yaşadığına bakmıyor. 'Düğün değil, bayram değil' hesabı birden kalkıp böyle değerlendirme yapılınca herkes soruyor, ne yapıyor? Siyaseten de olsa burada ülkenin içerisinde seçime giderken bu tür değerlendirmeler doğru değerlendirme değil. Milletin etnik kökeni, inançları üzerinden değerlendirme yapmayı biz doğru görmedik, doğru da görmeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımını da işin doğrusu ben tasvip etmedim. Kim Kılıçdaroğlu'na bu yönde bir şey dedi? Sayın Cumhurbaşkanımız seçim takvimi ilan edildiği günden beri böyle bir şey mi dedi? İYİ Partiden diyenler oldu, kendi CHP içinden diyenler oldu. Onlara dönük demesi lazım. 'Böyle bir şey yok Türkiye'nin gündeminde, siz niye taşıyorsunuz?' Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gündeminde olmayan, kimsenin de aklında olmayan bir şeyi aldı gündeme taşıdı, koydu. Bu doğru bir şey değil. Ben bu tür siyasetin toplumda inançlar arası, renkler, diller arası ayrımcılığa, ayrıştırmaya yol verecek bir dil kullanmasını fevkalade sakıncalı buluyorum. Gerekçesi ne olursa olsun doğru bir değerlendirme olmamıştır. Yanlış yapmıştır Sayın Kılıçdaroğlu, umarım tekrar etmez." "BUNLARIN HUKUK DEVLETİ ANLAYIŞLARI LAFTAN ÖTE GİTMEYEN BİR ANLAYIŞTIR" Kemal Kılıçdaroğlu'nun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve Osman Kavala'nın serbest bırakılacağını söylediğinin belirtilmesi üzerine Bozdağ, yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu vurguladı. CHP'nin ve diğer muhalefet partilerin TBMM'deki grup toplantılarının mahkeme salonlarına döndüğünü ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu: "Sayın Kılıçdaroğlu, hatta diğer liderler de aynısını yapıyor. 'Biz gelince adil davranacağız, savcılar harekete geçecek, şunları, bunları serbest bırakacağız.' Hani Türkiye hukuk devletiydi? Hukuk devletinde siyasetçi kimi serbest bırakabilir? Böyle bir yetkisi var mı? Yok. Hani yargı bağımsızdı? Şimdiden müdahale ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyorum, siz hakim misiniz? Siz Yargıtay mısınız? Danıştay mısınız? Anayasa Mahkemesi misiniz? Yoksa yargı gereği yapan biri misiniz? Siz nasıl, kimi serbest bırakacaksınız? 'Geldiğimiz günün ertesi günü şu çıkacak, bu çıkacak.' Bunların açıklamasını yapıyor. O zaman de ki 'Başka bir şey yapacağız biz.' Onu söyleyemiyor yüreklice, oradan başka şey söylüyor. Bu hukuk devletine inanmadıklarını, iktidar imkanları olursa hukuku nasıl ayaklar altında alıp çiğneyeceklerini, yargıya nasıl müdahale edeceklerini şimdiden ilan etmelerinden başka hiçbir anlam taşımıyor. Onun için bunların hukuk devleti anlayışları da laftan öte gitmeyen bir anlayıştır." KİRAYA ARTIŞ SINIRI UZAYACAK MI? Kira artışlarına yüzde 25 sınırı getiren düzenlemenin uzatılıp uzatılmayacağı ve fahiş kira artışları konusunda çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Bakan Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un bu konuda açıklama yaptığını hatırlattı. Adalet Bakanlığı olarak bu konuda hazırlık yaptıklarını bildiren Bozdağ, şunları kaydetti: "Bu süre bir defa uzatılacak. Bir yaptırım getirme durumu söz konusu. Şimdi burada bir yandan sürenin uzatılması, bir yandan da fahiş kira artışlarına yani haklı bir neden olmadan, piyasa koşullarına aykırı bir biçimde sırf haksız kazanç elde etmek maksadıyla buna girişiyorsa bunu kanun bir yaptırıma bağlayabilir. Bu yasal düzenleme. Fiyatları etkileme maddesi var, Türk Ceza Kanunu'nun 237'nci maddesi. Biz orada 237/A diye bir yeni madde ihdas ederek, burada bu gibi konular, sadece kirada değil bunun içinde başka özellikle tüketim maddeleriyle ilgili de bazı değerlendirmelerimiz var. FAHİŞ KİRA ARTIŞINA HAPİS CEZASI YOLDA Dünya örneklerini de biz inceleyerek, Türkiye'ye de bakarak, piyasada, girdilerde hiçbir artış olmadığı halde, maliyette hiçbir artış olmadığı halde yani makul olanın, piyasanın o günkü cereyan eden cari şartlarının dışında ve üstünde fahiş bir artış yaptığı takdirde sadece yasak değil, aynı zamanda bunun bir yaptırıma bağlanması son derece önemli. Biz 3 alternatif hazırladık. Hapis cezası olabilir, adli para cezası olabilir, idari para cezası öngörülebilir. İdari para cezası olursa kabahat olur, o ayrı bir kanunda düzenlenmesi gerekir ama diğerleri Türk Ceza Kanunu'nda. Şimdi bizim öngörümüz Türk Ceza Kanunu'nda bu alanda bir değişikliğin yapılması yönündedir." AK Parti'nin Seçim Beyannamesi'nde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili maddeler hatırlatılarak, "Sistem nasıl restore edilecek?" sorusu üzerine Bozdağ, yeni dönemde bazı değişiklikler yapılabileceğini dile getirdi. Bekir Bozdağ, "Sistemin topyekun değişmesi değil. Bu sistem, Türkiye'nin hayrına, yararına bir sistem. Biz bu sistemin milletin faydasına daha iyi işlemesi için gördüğümüz tecrübeden sonra bazı ilaveler ve bazı değişiklikler yapmak istiyoruz. Sistemin özünde değil. Uygulamaya dair bazı şeylerin değişmesidir bu." dedi.

Merkez Bankası: 'Gıda fiyatları tarihsel eğilimin üzerinde arttı' Haber

Merkez Bankası: 'Gıda fiyatları tarihsel eğilimin üzerinde arttı'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart ayı fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı. Rapora göre, tüketici fiyatları mart ayında yüzde 2,29 oranında artmış, yıllık enflasyon 4,67 puan azalışla yüzde 50,51 seviyesine geriledi. Bu dönemde yıllık enflasyon tüm ana gruplarda düşüş kaydetti. Enerji grubu fiyatları, kur ve emtia fiyatlarındaki görünüme paralel olarak ılımlı seyretmeye devam etmiştir. Türk lirasındaki istikrarlı seyir ve ithalat fiyatlarındaki olumlu görünüme ek olarak, giyim ve ayakkabı sektöründe sezon indiriminin mart ayında da devam etmesinin etkisiyle, temel mal grubunda aylık fiyat artışı yavaşladı. Gıda fiyatları bu dönemde temelde kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri öncülüğünde tarihsel eğiliminin üzerinde bir oranda artış kaydetti. Aylık tüketici fiyatlarının seyrinde gıda ile birlikte öne çıkan bir diğer kalem olan hizmetlerde büyük ölçüde kira, yemek hizmetleri, eğitim ve paket turların etkisi hissedilmiştir. Mart ayında üretici fiyatları aylık artışı enerji fiyatlarında belirginleşen gerilemenin desteğiyle oldukça zayıflamıştır. Bu görünüm altında, B ve C endekslerinde yıllık enflasyon yavaşlamaya devam etmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış çekirdek göstergelerde Ekim 2021'den bu yana en düşük aylık artış oranı kaydedildi. Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 2,29 oranında artmış ve yıllık enflasyon 4,67 puan azalarak yüzde 50,51 oranına geriledi. Yıllık değişim oranı B endeksinde 3,05 puan düşüşle yüzde 52,11, C endeksinde ise 3,22 puan azalışla yüzde 47,36 oldu. Ana grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bu dönemde ana grupların tamamında düşüş yaşanmıştır. Bir önceki aya göre enerji, temel mallar, gıda ve alkolsüz içecekler, hizmet ve alkol-tütünaltın gruplarının katkıları sırasıyla 1,80; 1,37; 0,60; 0,53 ve 0,37 puan azaldı. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, aylık artışlar önceki aya kıyasla B ve C endeksinde bir miktar yavaşlamıştır. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada daha belirgin olmak üzere hizmet ve temel mallarda zayıflamıştır. Hizmet fiyatları mart ayında yüzde 3,08 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,71 puan azalarak yüzde 59,93 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon ulaştırmada daha belirgin olmak üzere lokanta-otel, haberleşme ve diğer hizmetler alt gruplarında gerilerken, kirada yükseliş kaydetti. Ulaştırma hizmetleri aylık artışı karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığındaki düşüşün etkisiyle yüzde 1,01 ile ılımlı gerçekleşmiş, alt grup yıllık enflasyonu 13,15 puan düşüşle yüzde 57,12 seviyesine geriledi. Kırmızı et fiyatlarının sürüklediği gıda fiyatlarının etkisiyle lokanta-otel fiyatlarındaki aylık artış oranı yüksek seviyesini korurken, diğer hizmetler alt grubundaki yükselişte paket tur ile özel okul ücretlerine istinaden eğitim hizmetleri kalemleri öne çıktı . Kira alt grubunda aylık artış yüzde 4,89 ile bir önceki aya kıyasla güçlenirken, haberleşme fiyatları görünümünde internet ücretindeki yükseliş belirleyici oldu. Temel mal grubunda aylık fiyat artışı emtia fiyatları ve Türk lirasındaki görünüme paralel olarak yavaşlamış ve bu grupta yıllık enflasyon 4,48 puan düşüşle yüzde 36,58 seviyesine geriledi. Yıllık enflasyon mart ayında tüm alt gruplarda düşüş kaydetti. Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) aylık bazda yüzde 1,67 oranında yükselirken mobilya kalemi yüzde 5,22 oranındaki fiyat artışıyla bu gelişmede öne çıkmış, otomobil ve beyaz eşya kalemlerinde daha ılımlı fiyat hareketleri izlenmiştir. Bu gelişmeler sonucunda dayanıklı mal alt grubunda yıllık enflasyon 4,72 puan azalarak yüzde 40,21 olarak gerçekleşti. Diğer temel mallarda fiyatlar bu dönemde yüzde 2,52 oranında yükseldi. Yasal karlılık baremlerinde ay ortasında gerçekleşen düzenlenmeyi takiben ilaç fiyatları yüzde 5,38 oranında artarken, ev ile ilgili temizlik malzemeleri yüzde 4,47 oranında yükseldi. Giyim ve ayakkabı alt grubunda, sezon indirimlerinin mart ayında devam etmesiyle fiyatlar yüzde 2,02 oranında gerilemiş, yıllık enflasyon 4,45 puan düşerek yüzde 16,26 olarak gerçekleşti. Enerji fiyatları mart ayında yüzde 0,38 oranındaki artış ile ılımlı seyrini korumuştur. Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon 14,35 puan azalarak yüzde 35,66 seviyesine geriledi. Bu gelişmede, şebeke suyu fiyatlarındaki artışa (yüzde 1,97) karşın, uluslararası ham petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi takiben akaryakıt fiyatlarında gözlenen düşüşün (yüzde -0,33) etkisi hissedilmiştir. Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mart ayında yüzde 3,84 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,44 puan azalarak yüzde 67,89 oldu. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 0,19 puan düşüşle yüzde 65,94'e, işlenmiş gıdada ise 2,19 puan düşüşle yüzde 71,68 seviyesine geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış veriler bu dönemde sebze grubunda daha belirgin olmak üzere taze meyve ve sebze fiyatlarında azalışa işaret etmiştir. Gıda fiyatları mart ayı artışı önemli ölçüde kırmızı et (yüzde 18,47), beyaz et (yüzde 5,70) ve bunlara bağlı olarak işlenmiş et ürünlerinden (yüzde 14,35) kaynaklanırken, yumurta fiyatlarındaki artış da (yüzde 11,16) dikkat çekti. Ekmek-tahıl ürünleri fiyatlarındaki artışlar bu dönemde de devam etmiştir. Yurt içi üretici fiyatları mart ayında yüzde 0,44 oranı ile sınırlı bir artış kaydetmiş, yıllık enflasyon 14,16 puan azalarak yüzde 62,45 oldu. Ana sanayi gruplarına göre yıllık enflasyon alt grupların tümünde düşüş kaydederken, aylık bazda enerji fiyatları sanayi doğal gaz ve elektrik fiyatlarındaki gelişmelere istinaden belirgin bir azalış (yüzde -9,32) gösterdi. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde, elektrik-gaz imalatı ile rafine petrol ürünleri fiyatlarında düşüş gözlenirken, gıda, fabrikasyon metal, ağaç-mantar ürünleri, basım-kayıt hizmetleri ve mobilya imalatı sektörleri fiyat artışları ile öne çıktı .

Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk! Haber

Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk!

Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün sorularını yanıtlayan Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz şunları kaydetti: -Gayrimenkulde hangi davalarda arabuluculuk şartı uygulanacak? Kira tespit davaları, kira tahliye davaları, uyarlama davaları, kiracı ve mal sahibinin kira sözleşmesi kaynaklı ihtilafları zorunlu arabuluculuk sürecine tabi. Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklarda da başvuru yapılacak. Yaklaşık olarak 3-4 yıl süren izale-i şüyu diğer adıyla ‘ortaklığın giderilmesi’ davalarında hissedarların zaman ve değer kayıpları giderilecek. Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar arabulucuyla çözülecek. Kat malikinin açacağı eski hale getirme, olağan veya olağanüstü kat malikleri genel kurul kararlarının iptali gibi davalarda arabuluculuk şart olacak. Yine site veya apartman yönetiminin aidat ödememe nedeniyle açacakları icra takipleri ve itiraz halindeki davalar, yönetim planı veya kat malikleri kurul kararlarına uymayan kat malikleri aleyhine açacakları davalar gibi ihtilaflarda arabuluculuk uygulanacak. -Süreci hangi taraf başlatacak? Zorunlu arabuluculuk sürecini dava açmak isteyen kişi ve/veya kurum başlatmak zorunda. Kira tahliye davası açmak isteniyorsa mal sahibi, ortaklığın giderilmesi davası açılmak isteniyorsa hissedarlardan birisi, apartmanda yönetimle problem yaşayan bir kat maliki veya apartman komşuluk hukukuna uymuyorsa malik veya yönetici arabuluculuk sürecini başlatması gereken kişiler. -Nereye başvuru yapılacak? Ücreti ne olacak? Arabuluculuk başvurusu açılacak dava için yetkili olan mahkeme neresi ise o adliyede var olan ‘Arabuluculuk Bürosuna’, eğer o adliyede böyle bir büro kurulmamış ise görevlendirilen Sulh Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü’ne başvuru ücreti ödenmeksiniz yapılabilecek. Arabuluculuk hizmeti yapılırken iki saate kadar görüşmeler ücretsiz olarak Adalet Bakanlığı’nın bütçesinden karşılanarak arabulucuya ödenecek olup, iki saati geçen görüşmelerde ise aksine bir düzenleme taraflar arasında yok ise eşit olarak taraflarca Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre ödenecek. Ancak iki saate kadar Adalet Bakanlığı’nın ödediği ücret dava açılması halinde davada haksız çıkan tarafa yargılama gideri olarak ödetilecek. Taraflar eğer arabulucuyla anlaşırlarsa aksi kararlaştırılmadıkça Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Asgari Ücret tarifesine göre belirlenecek arabuluculuk ücreti taraflarca eşit şekilde ödenir. Örneğin Kira bedelinin tespiti davası konusu paraya ilişkin bir dava olduğu için mal sahibi 5000 TL kira bedeli ödeyen kiracısı için 15.000 TL istenmiş ve 12.000 TL’de uzlaşmış olsun. Bu noktada 7000 TL bir artış sağlanmış olup 7000x12= 84.000 TL. Burada ilk 100.000 TL’ye kadar yüzde 6 bir arabulucu ücreti olarak değerlendirilecek ve 5040 TL arabuluculuk ücreti ödenecek. Konusu para ile değerlendirilmeyen uzlaşmalarda ise bir saati iki taraflı uyuşmazlıklarda taraf başına 480X2 şeklinde olacak. Örneğin kat malikleri arasında bir ihtilaf oluşmuşsa iki malik arasındaki ihtilaf için 960 TL’lik uzlaşma bedeli arabulucuya ödenecek.

Deprem bölgesinde kira artış oranı yüzde 56’ya yükseldi! Haber

Deprem bölgesinde kira artış oranı yüzde 56’ya yükseldi!

Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre büyük depremlerle binlerce binanın yıkılması ve sağlam kalan evlere olan talep, konut stoklarının erimesine neden oldu. Ayakta kalan evlerde hem satış hem de kira fiyatları hızla yükseldi.  Endeksa'nın 1 Ocak-5 Şubat ile deprem sonrası 6 Şubat-22 Şubat tarihlerini kıyaslayan çalışmasında ocak ayında deprem illerinde satılık konut fiyatları yüzde 9, kiralar yüzde 5 arttığı ve şubat ayında deprem olmasaydı fiyat artışının yüzde 8, kira artışının ise yüzde 4 olacağı öngörülmüştü. Satılık konutlar yüzde 14, kiralık konutlar yüzde 17 arttı Ancak deprem felaketi sonrasında ocak başından deprem günü 6 Şubat’a kadar olan dönemle, sonrasında 22 Şubat’a kadar olan dönemin karşılaştırıldığı çalışma sonucunda, depremin etkilediği illerde satılık konut fiyatlarının ortalama yüzde 14, konut kiralarının ise ortalama yüzde 17 artış gösterdiği görüldü.  İl il satış fiyatlarına baktığımızda en yüksek artış Malatya’da. Şehirde şubat ayı için beklenti yüzde 9’luk fiyat artışı olsa da, depremle bu oran yüzde 33’ü buldu. Malatya’yı yüzde 20 ile Elazığ, yüzde 18 ile Kahramanmaraş, yüzde 16 ile Hatay ve Adana izledi. Hatay'da kiralar yüzde 56 arttı Kiralarda ise artış daha yüksek. Hatay’da şubat ayı beklentisi yüzde 6 olsa da deprem sonrası artış yüzde 56 olarak hesaplandı. Hatay’ı yüzde 41 ile Malatya, yüzde 33 ile Adıyaman, yüzde 30 ile Maraş izledi. 11 ilde hem kiralık hem de satılık konut stoku hızla eridi. Depremin etkilediği illerde satılmayı bekleyen konut stoku ortalama yüzde 53, kiralanmayı bekleyen stok adedi ise ortalama yüzde 59 düştü. Satılık konut stokunun en fazla azaldığı il yüzde 93 ile Malatya oldu. Malatya’yı yüzde 92 ile Adıyaman, yüzde 89 ile Maraş, yüzde 85 ile Hatay, yüzde 66 ile Osmaniye takip etti. Kiralık evlerde en fazla stok düşüşü Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta Kiralık evlerde en fazla stok düşüşü yüzde 96 ile Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta yaşandı. Malatya’da yüzde 95, Hatay’da yüzde 93, Osmaniye’de yüzde 80 gerileme ölçüldü. Endeksa, araştırma kapsamında depremden etkilenen illerin çevresini de araştırdı. Buna göre Tunceli’de konut fiyatı yüzde 16, Kayseri’de yüzde 13, Mardin, Aksaray, Nevşehir ve Niğde’de yüzde 11 arttı. Kiralar ise Kayseri’de yüzde 29, Erzincan’da yüzde 24, Aksaray ve Bingöl’de yüzde 21, Karaman’da yüzde 18, Sivas’ta yüzde 17, Nevşehir’de yüzde 15 yükseldi. Çevre illerde kiralık konut stokunda ciddi düşüş olması dikkat çekti. Kiralanmayı bekleyen konut sayısı Nevşehir’de yüzde 61, Konya’da yüzde 58, Tunceli’de yüzde 57, Niğde’de yüzde 50, Aksaray’da yüzde 47, Kayseri’de yüzde 45 azaldı. Ortalama kira bedeli 10 bin lirayı aştı Deprem mağduru vatandaşların tercih ettiği illerin birçoğunda ortalama kira bedeli 10 bin lirayı aştı. Araştırma sonuçlarına göre Ankara’da ortalama kira 11 bin 660, Mersin’de 10 bin 334, Antalya’da 16 bin 156 lira oldu. Kayseri ve Konya’da ortalama kira bedeli yaklaşık 6 bin 500 lira. Deprem bölgesinde ise en yüksek kira ortalaması 8 bin 575 lira ile Adana’da. Gaziantep ve Hatay’da ortalama kira 7 bin liraya, Adıyaman ve Malatya’da 5 bin liraya yaklaştı. Endeksa araştırmasına göre deprem yaşanan diğer illerde ortalama kiralar şöyle; Diyarbakır 6 bin 411 lira, Şanlıurfa 5 bin 544 lira, Maraş 3 bin 517 lira, Kilis 3 bin 287 lira, Osmaniye 2 bin 883 lira, Elazığ 2 bin 346 lira. “Depremzede akrabam var, evi boşalt” denerek kiracılar tahliye ediliyor Türkiye’nin birçok noktasında vatandaş evini, odasını hiçbir bedel istemeden depremzedelere açarken, diğer tarafta “Depremzedeye ev vermem” diyenler de var. Emlak sektörü temsilcilerinin verdiği bilgiye göre kimi mülk sahipleri, düzenli kira alamam endişesiyle depremzedelere evini vermiyor, kimi de senelik kira istiyor. Son dönemde talebin yoğun olduğu çevre illerdeki eski kiracılara “Depremzede akrabam var, evi boşalt” talepleri de geliyor. Mülk sahipleri bu bahaneyle kiracıyı tahliye edip, evi yüksek rakamla başkasına kiralama peşinde. Büyükşehirlerdeki tablo da incelendi. Depremzedelerin en çok tercih ettiği illerden olan Ankara’da şubatta yüzde 8 kira artışı beklenirken, depremle artış yüzde 26 olarak gerçekleşti ve kiralık konut stoku yüzde 24 azaldı. Deprem sonrası kiralar Muğla’da yüzde 20, İzmir’de yüzde 16, İstanbul’da yüzde 13 arttı."Ankara'da yüzde 100'ü bulan artışlar var"Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, yüzde 100’ü bulan kira artışları olduğunu söyledi. 3 bin liralık kiranın 6 bin liraya, 6 bin liralık kiranın 12 bin liraya çıktığını belirten Akçam, “Ceza almamak için ilan sitelerinden kaldırıp, el altından kiralıyorlar. Fırsatçılık bitmiyor” dedi. Mersin’de stoklar arttı. Çünkü yazlık evler devreye girdi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Emlak Komitesi Başkanı Ümit Mete kiralara için şunları söyledi: “Deprem öncesi 5-6 bin olan evler 10 bin lira. 10 bin lira altında ev bulunması çok zor. 400-500 bin liraya satılamayan yayla evleri yıllık 200-250 bin liradan kiraya veriliyor.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.