Hava Durumu

#Kahramanmaraş Deprem

Lodoshaber.Com - Kahramanmaraş Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahramanmaraş Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kahreden tesadüf: 17 Ağustos depreminde doğdu, Kahramanmaraş depreminde öldü Haber

Kahreden tesadüf: 17 Ağustos depreminde doğdu, Kahramanmaraş depreminde öldü

Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok yıkıma yol açtığı yerlerden biri de Gaziantep’in Nurdağı ilçesi oldu. Depremin vurduğu diğer 11 il ve ilçelerinde olduğu gibi Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde de pek çok hayat yarım kalırken, afetin ardından ortaya çıkan acı dolu hikayeler de yürekleri yakmaya devam ediyor. ASRIN FELAKETİNE 3 GÜN ÖNCE TAŞINDIKLARI EVDE YAKALANDILAR Asrın felaketinden 3 gün önce Gaziantep’ten Nurdağı’na taşınan Baştürk ailesi de depreme yeni evlerinde yakalandı. Deprem sırasında evde olan baba Mehmet, anne Asiye ve oğulları Osman Enes ile Emirhan Baştürk enkaz altında kaldı. Enkaz altında kalan Baştürk ailesinden baba Mehmet, anne Asiye ve küçük çocukları Emirhan kurtarılırken, ortanca oğulları Osman Enes ise enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Osman Enes’in acı hikayesi ise yürekleri dağladı. 17 Ağustos 1999'da Gölcük merkezli depremin yaşandığı gün Gaziantep'te sabaha karşı dünyaya gelen 23 yaşındaki Osman Enes Baştürk, Kahramanmaraş merkezli 2023 depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, oğullarının küçük kardeşine siper olmaya çalışırken hayatını kaybettiğini belirterek o gece yaşadıklarını göz yaşlarıyla anlattı. “O GECE FELAKETİ YAŞADIK, SANKİ KIYAMET KOPUYORDU” Deprem gecesi yaşadıklarını anlatan Mehmet Baştürk, “O gece felaketi yaşadık. Sanki kıyamet kopuyordu. Teheccüd namazına kalkmıştım ve saat 03.05’ti. Sonrasında tekrar uyumuşum. Sonrasında bu deprem oldu ve bina sallandı. Bir anda ışıklar söndü ve bina yere doğru yıkıldı. Hepimiz enkaz altında kaldık. Ben depremden sonra bir alan bularak kendi imkanlarım ile çıktım. Sonrasında eşim ve küçük oğlumun sesini duydum. Kendi imkanlarımıza 5-6 saat sonra eşimi, 8-9 saat sonra da küçük oğlumu çıkardık” dedi. “OĞLUM 17 AĞUSTOS DEPREMİNDE DOĞDU, 2023 KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNDE ÖLDÜ” 17 Ağustos 1999 depreminde sabah karşı doğan 23 yaşındaki oğlu Osman Enes Baştürk’ün Kahramanmaraş depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybettiğini belirten baba Mehmet Baştürk, “Oğlum 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde de hayatını kaybetti. Bu acıyı ifade edemiyorum. Allah mekanını cennet etsin. 1999 depreminde doğan oğlum, 2023 depreminde öldü. Allah onu bize 23 yıllığına vermiş” ifadelerine yer verdi. “ENKAZ ALTINDA ÖLEN OĞLUM KÜÇÜK KARDEŞİ ZARAR GÖRMESİN DİYE SİPER OLMUŞ” Depremde hayatını kaybeden oğlu Osman Enes’in küçük kardeşi Emirhan’a siper olduğunu da aktaran baba Baştürk, “Enkaz altında ölen oğlum Osman Enes, o esnada küçük kardeşi Emirhan zarar görmesin de diye ona siper olmuş” ifadelerini kullandı. “HER ŞEYİMİZİ KAYBETTİK, KÖYDE ÇADIRDA YAŞIYORUZ VE DESTEK BEKLİYORUZ” Deprem felaketi sonrası oğlu Osman Enes’le birlikte her şeylerini de kaybettiklerini söyleyen Baştürk, “Şu an köyde çadırda yaşıyoruz. Depremden 11-12 gün hastanede kaldık ve sonra köyde çadırda yaşamaya başladık. Sonrasında bize hiçbir yardım gelmedi. Köyde kendi imkanlarımızla yaşıyoruz. Bu afette bir oğlumu kaybettim, benim ve büyük oğlumun evi tamamen gitti. Yetkililerden biz de destek istiyoruz. Çünkü ne yapacağımızı, nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz” şeklinde konuştu. “O EVE 3 GÜN ÖNCE TAŞINMIŞTIK, RESMEN OĞLUMA MEZAR YERİ ALMIŞIM” O gece yaşadıklarını anlatan anne Asiye Baştürk, “O gece yaşadıklarımız anlatılamaz, ifade edilemez şeylerdi. Sözün bittiği yeri yaşadık biz. O eve 3 gün önce taşınmıştık. Üçüncü günün sabahına çıkamadık. Resmen oğluma mezar yeri almışım” dedi. “17 AĞUSTOS 1999 DEPREMİNDE SABAHA KARŞI DOĞDU, BU DEPREMDE SABAHA KARŞI VEFAT ETTİ” Acılı anne ise “Bu acıyı yaşayan bilir. Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın. Büyük bir gümbürtüyle uyandık ama uyandığımızda her şey bitmişti. Hepimiz aynı odadaydık. Enkaz altındayken ben bayılmışım. Küçük oğlum ‘anne nasılsın’ sesine uyandım. Oğlum iyiyim sen nasılsın, ağabeyin nasıl dedim. O da ‘ağabeyimde ses yok, eli buz gibi olmuş’ dedi. Büyük oğlum o esnada küçük kardeşine enkaz gelmesin diye sipere olarak korumuş ama kendisini koruyamamış. Oğlum Osman Enes 17 Ağustos 1999 depreminde sabaha karşı doğmuştu. Bu depremde de sabaha karşı vefat etti. Her şeyimizi kaybettik, her şey tamamen gitseydi de oğlum gitmeseydi. Kendimi ifade etmekte çok zorlanıyorum” diye konuştu.

33 saat sonra kurtarılan Gülmez: Işığı görünce ağladım Haber

33 saat sonra kurtarılan Gülmez: Işığı görünce ağladım

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta 9 katlı Yenişehir Apartmanı yıkıldı. Binanın 6’ıncı katında yaşayan Filiz Gülmez ve eşi enkaz altında kaldı. 33 saat sonra Gülmez ve eşi ekipler tarafından yaralı kurtarıldı. Tedavisi için Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesine sevk edilen Gülmez’in kangren olan bir ayak parmağı kesildi. Sağlık durumu iyi olan Gülmez, yaşadığı dehşet dolu anları anlattı. Bunun bir deprem değil kıyamet olduğunu belirten Gülmez, duvardan duvara savrulduklarını ve havada uçtuklarını söyledi. Tam umudunun kesildiği sırada AFAD’ın ışığını gördüğünü ve ağladığını dile getiren Gülmez, yeniden doğmuş gibi olduğunu ifade etti.    Depreme uykuda yakalandıklarını belirten Filiz Gülmez, “Yatak sallanıyordu ve yere düştük. Evin sarsıldığını hissettik. Elektrikler gitti ve  deprem bir an durur gibi oldu. Dış kapıyı açmak istedik. Açtıktan sonra tekrar sallanmaya başladı. Vestiyerin önüne geldik. Oturur şekildeydik ve bizi yakaladı, ev yıkıldı. Kurtulmak için çok mücadele ettim, bağırmaya başladım. Yukarıdan sesimi duydular. AFAD hemen gelmişti. Biz en üst katlardaydık ve yavaş yavaş çıkardılar. 33 saat enkaz altında kaldık. Ben artık çıkamam öleceğim dedim” diye konuştu.    Bir an umudunu kestiğini aktaran Gülmez,  “AFAD’ın sesini duyunca umudumu kesmedim. Biraz iyi olmaya ve nefes almaya çalıştım. Eşimle konuşmaya başladım, uyuma dedim. AFAD’ın ışığını görünce ağladım. Kurtulacakmışım, gök yüzünü görecekmişim dedim. Bizi ambulansa koydular ve hastaneye götürdüler. Orada çok doktor olmayınca Elazığ’a geldik. Küçük parmağım kangren olmuştu diğerlerine atmasın diye kesildi. Şuanda süreç iyi” şeklinde konuştu.    “Yeniden doğmuş gibi oldum”    Gülmez, “Ben yeniden gökyüzünü göreceğimi sanmıyordum. Artık gökyüzünü göremem dedim. Bir mezar, öldüm sayılırdı. Ama AFAD’ın ışığını görünce hem titredim hem ağladım. O an sevinçten galiba şekerim  500’e çıktı. Gök yüzünü görünce çok sevindim. Yeniden doğmuş gibi oldum. Artçılar baya bir sıkıştırma yaptıydı. Nefesimiz kesilmeye başlamıştı. Bu deprem değildi kıyamet gibiydi.  Duvardan duvara vurdu, havada uçtuk. Bu kesinlikle deprem gibi değildi. Komşularımızın hepsi öldü. Sadece biz kurtulduk oda herhâlde üstte olduğumuz içindi” dedi.

Koca'dan tayin açıklaması: Deprem bölgesindeki sağlıkçılar... Haber

Koca'dan tayin açıklaması: Deprem bölgesindeki sağlıkçılar...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ta incelemelerde bulundu. Bakan Koca, incelemelerin ardından Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü’nde yaptığı basın açıklamasında, “Görev yeri deprem bölgesi olan ve tayin isteyen sağlık personeli için düzenleme yaptık” dedi.      Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü Ali Nuri Öksüz ve beraberindeki heyet ile Karacasu Konteynerkent, MSB Sahra Hastanesi, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ni ziyaret ederek, Cuma namazını hastanede kıldı. Namazın ardından Bakan Koca ve beraberindeki heyet, Azerbaycan Sahra Hastanesi’ni ve KAFUM Çadırkent ziyaretinin ardından İl Sağlık Müdürlüğü’ne gelerek basın açıklaması düzenledi.    Bölgedeki mobil eczaneler sayesinde ilaç sıkıntısının bulunmadığını söyleyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “6 Şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli 2 deprem ve devamındaki depremlerin yol açtığı ıstıraplardan hem kendi payımıza düşeni yaşıyor, hem de hepsini bir bütün olarak hissediyoruz. 19 gündür deprem bölgesindeyim. İnsanın umudunun ve ıstırabının daha büyüğüne tanık olduğunu sanırım kimse söyleyemez. Arama ve kurtarma çalışmalarını, yardım için milletçe kenetlenmeyi gördükten sonra kimse, “Gerçekten de birimiz hepimiz içinmişiz” demekten kendini alıkoyamaz. Söylenecek çok şey var ama şu gerçek de göz ardı edilebilir mi? Felaketi yaşamayan, onu yaşayan gibi anlayamaz. Deprem şehirlerini çıplak gözle görmemiş olan, onu gören gibi hissedemez. İlaç temini konusunda sorun yok Bölge insanının duyguları karşısında Devletin taşıdığımı, büyük ve hiçbir duyguyla kıyaslanamayacak duygu “görev” duygusudur. Kahramanmaraş’ta 13 devlet hastanesi, 1 üniversite hastanesi, 7 sahra hastanesi, 8 toplum sağlığı merkezi, 77 aile sağlığı merkezi, sayısı 40 olan 112 istasyonu, 101 sağlık evi ile hizmet veriyoruz. İkinci basamak sağlık hizmeti veren tesislerimizden Türk Oğlu Devlet hastanemiz ve Nurhak Devlet Hastanemiz ağır hasarlı durumda. Necip Fazıl Şehir Hastanemiz hizmet vermeye devam etmektedir. Elbistan Devlet Hastanemiz hasara uğramamıştır. Kahramanmaraş’ta 120 eczanemiz hizmete devam ediyor. Ayrıca sahra hastanelerimizin eczaneleri ve 14 ayrı noktada mobil eczanelerimiz bulunmaktadır. Tüm bölgede ilaç temini ile ilgili sorun bulunmamaktadır” dedi.    Bakan Koca, bugüne kadar 68 binden fazla afetzedenin hastaneden taburcu olduğunu söyleyerek, “Bugüne kadar 68 binden fazla afetzede hastamızı taburcu ettik. İlimizin sağlık tesislerinde tedavisi devam eden depremzede hastamız kalmamıştır. Sevk edildikleri illerde tedavileri süren hastalarımıza acil şifalar dilerim. İlimizde görevli sağlık personeli sayısı 3.747’dir. İl dışından görevlendirilmiş olup, görevine halen devam eden bin 505 çalışma arkadaşımız var. Kahramanmaraş’ta afetten kaynaklanan sebeplerle bin 789 ameliyat yapıldı. Sağlık tesislerine toplam başvuru sayısı, 48 bin 223’ü acil olmak üzere, 54 bin 018’dir. Kahramanmaraş'ta yeterli kapasite var İl genelinde servis yatak doluluk oranımız yüzde 23, yoğun bakım yatak doluluk oranımız yüzde 28. Yeterli kapasitemiz mevcut. 9 hastanemiz evde sağlık hizmeti vermeye devam etmektedir. Afetin ilk gününden bu yana 559 hastamıza evde sağlık hizmeti verilmiştir. Gün aşırı köylerimize ambulans gönderilmekte, sağlık taraması ve kronik hasta takibi yapılmaktadır. 61 gezici sağlık ekibi 473 köye gün aşırı ziyaret yapmaktadır. Bu güne kadar 65 bin 942 hastaya birinci basamak sağlık hizmeti ulaşmış, 145 bin 540 hastamız sağlık hizmeti almıştır. Çadır kentlerde kurulan toplam 15 acil müdahale ünitesinde yapılan muayene sayısı 24 bin 501’dir. Alo 184 Sağlık hizmeti çağrı sistemimiz devreye alınmıştır. Deprem bölgesinde, evde sağlık hizmeti, ilaç ve bakım ihtiyacı olan vatandaşlarımız 184 numaralı telefonu arayarak sağlık hizmeti talebinde bulunabilirler. Acil sağlık hizmeti dışında kalan evde bakım, ilaç, pansuman, hastaneye sevk talebi gibi ihtiyaçlar, Alo 184 çağrı sistemiz ile merkezi olarak karşılanmaktadır. Bildiğiniz gibi 75 yaş üzeri vatandaşlarımızı yakından takip ediyoruz. Şuana kadar 75 yaş üzeri hastalarımızın yüzde 78’ine ulaştık. Bunların yarısı il içinde ulaşılarak kronik hastalık ilaç talepleri yerinde karşılandı. Kalan yarısının il dışında olduğu tespit edildi. Bulundukları ilde hizmet verildi. Bir afetin akabinde yaşanan acıları artırabilecek risk, muhtemel halk sağlığı sorunlarıdır. Bu riskin önlenmesi birlikte hareket etmekle mümkündür. Böylesi durumlarda tehlike daha çok, sağlıksız veya tehlikeli atıkların karıştığı sulardan kaynaklıdır” ifadelerini kullandı.    “Açıklama yapılana kadar şebeke suyu içilmemeli”    Bakan Koca, yetkili kurumlardan açıklama yapılana kadar şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmamasını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:    “Depremin ilk günlerinden itibaren su klorlama çalışmalarını, bakiye klor ölçümlerini düzenli olarak yapıyoruz. Aldığımız bin 533 su numunesinden bin 354’ünde klor oranının yeterli olduğu, 179 numunede ise yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Su numunelerinin mikrobiyolojik ve kimyasal analizleri burada, Kahramanmaraş Merkez Halk Sağlığı Laboratuvarımızda yapılmaktadır. Bu analizler, şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmasının riskli olduğunu ortaya koymaktadır. Alınan su örneklerinden 176’sı uygunsuz bulunmuştur. Bir kısmı mikrobiyolojik veya kimyasal uygunsuzluktur. Bilimsel tespitlerden hareketle gerekli önlemler alınmaktadır. Israrlı uyarımı burada da tekrarlamak istiyorum. Valilik ve kaymakamlıklar açıklama yapana kadar, şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmayalım. Su hayattır, hep öyle kalsın ve hastalık sebebi olmasın. Daha önce yaptığım açıklamalarda belirttiğim gibi, mevcut şartlar itibarıyla halk sağlığını tehdit edici bir durum şuana kadar yoktur. Şartların gerektirdiği tedbirlere uymak bunun güvencelerinden biridir.”    “Depremde yaralanan vatandaşlar tetanos aşısı olmalı”    Hassas olunması gereken konulardan birinin de tetanos olduğunu ve depremde yaralanan vatandaşların mutlaka tetanos aşısı olması gerektiğini söyleyen Bakan Koca, “Bugünlerde hassas olunması gereken bazı sağlık konuları var. Bunlardan biri tetanostur. Tetanosa neden olan mikrop, paslı çivi, bıçak veya metal kesikleri ile kolayca bulaşabilir. Vücuttaki yaralar, cilt enfeksiyonları mikrobun bulaşmasına fırsat tanır. Tedbire büyük önem veriyoruz. Deprem bölgesinde, enkazda çalışan görevlilerin tetanos aşılarını yaptık. Öncelikle yaralılar olmak üzere, depremzedelerin tetanos aşıları da yapılmış durumdadır. Sizlerden, çok hafif de olsa depremde yara almışsanız, tetanos aşınızı hiç ihmal etmemenizi istiyorum. Lütfen en yakın görevlimize başvurun. Arama kurtarma çalışmaları sırasında ortaya çıkan toz da sağlık açısından risk taşıyordu. Bu tehdidi önlemek için çalışanlara ve yakın yerlerde bulunanlara 2 milyondan fazla N95 maske dağıtmıştık. Benzer şekilde halen enkaz kaldırma çalışmalarında da maske kullanımı asla ihmal edilmemelidir. N95 maske ekiplerimizden temin edilebilir. Bölgede görevli sağlık çalışanları için yeni bir düzenleme yapıyoruz. Bu düzenlemede, öncelikli olarak, gönüllülüğü kolaylaştırıyor, bir sisteme kavuşturuyoruz. Afet Bölgesinde gönüllü olarak çalışmak isteyen hekimlerin, hemşirelerin, tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımızın bu taleplerini iletebilmesi için Ekip Portal Uygulaması üzerinden başvuru formu oluşturulmuştur. Gönüllülük başvuruları ilgili il sağlık müdürlüğünce görüntülenebilecek, Bakanlığımızca ihtiyaç doğrultusunda görevlendirme yapılacak. Başvuracak tüm arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.  Tayin isteyen sağlık personeli için düzenleme   Görev yeri deprem bölgesi olan ve tayin isteyen  personel için de düzenleme yaptıklarını söyleyen Fahrettin Koca, “Bir diğer düzenlemeyi, görev yeri halen deprem bölgesi olup, başka bir ile atanmak isteyen sağlık çalışanlarının başvuruları için yaptık. Bu arkadaşlarımızın görevlendirme ve tayin talebi başvuruları Personel Bilgi Sistemi üzerinden alınacaktır.  1966’da yaşanan Varto Depremi üzerine kaleme aldığı yazıda üstat Sezai Karakoç, ebedi âleme uğurlanan insanların dilinden şöyle demişti: “Biz, dağılan kitabın uçuşan yapraklarıysak, siz de ortada kalan yapraklarısınız. Yaprakların toplanıp kitabın yine kitap yapılacağı gün gelecektir.” Her birinize saygılarımı sunuyorum. Sağ olun. Başımız eğilmeyecek, devlet ve millet gücüyle şehirler ayağa kalkacak” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.