Itiraf Haberleri - Son Dakika Itiraf Haber Güncel Gelişmeler

Eşini öldürüp ormanlık alana atan kocadan kan donduran itiraf!

Sevim Çet'in 24 Ekim 2022'de Esenköy Mahallesi Çırpı mevkiinde ormanlık alanda cesedinin bulunmasına ilişkin iddianame Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlandı. Sanık ve tanık ifadelerine yer verilen iddianamede, sanık Ö.Ç'nin 23 Ağustos 2022'de polise eşiyle ilgili kayıp müracaatında bulunduğu belirtildi. Adli Tıp Kurumu raporlarına yer verilen iddianamede, bulunduğunda vücut bütünlüğünün bozulduğu belirtilen Sevim Çet'in kesici delici aletle öldürüldüğü delillerinin bulunduğu vurgulandı. Sanık Ö.Ç. ifadesinde, eşiyle maddi konular nedeniyle sürekli tartıştıkları evliliğini çocukları için sürdürdüğünü ileri sürdü. Olaydan önce eşinin babasından miras bir yeri sattığını ve parasıyla ev almak için anlaştıklarını anlatan Ö.Ç, ev satıcısıyla kendisinin 80 bin lira cayma bedelli sözleşme imzaladığını anlattı. “İKİ KORKULUK ARASINDA DÜŞTÜ” Aracı kişinin eşini arayıp ev için kendisinin imza attığını söylediğinde eşinin "Benim haberim yok" demesiyle tartışmaya başladıklarını iddia eden Ö.Ç, şu ifadeleri kullandı:"Evde çocuk vardı ve ben eşime 'Bak bağırma çocuk korkuyor. Bana 80 bin liranın altına imza attırdın. Çocukların rızkıyla mı uğraşacağım, bununla mı uğraşacağım?' dedim. Eşim de bana 'Bu çocukların senden olduğuna emin misin ki neden savunuyorsun bu çocukları?' dedi. Evden çıkıyordu. Tartışma sırasında eşim bana bıçak salladı. Arbede sırasında eşimi ittirdiğimde merdivendeki iki korkuluk arasında düştü. Baktığımda kan akıyordu. Bıçak sağ göğsüne saplanmıştı. Bıçağı çektiğimde kan geldi. Eşimde hiç ses ve hareket yoktu, baygın vaziyetteydi. Eşimi brandaya sardım ve apartmanın altıda bize ait balkonun altına doğru ittirdim. Gece de sanayide plakasız bir kamyonetin anahtarı üzerinde idi. Onu alıp eve gittim. Kamyonetin kasasına koyarak gece ormanlık alana bıraktım. Üstüne de oradaki çalılarla örttüm. Bıçak ile branda da bölgedeki kanala attım. Kamyoneti aldığım yere koydum. Ertesi günü evden dolmuş ile bölgeye yakın bir yerde indim ve ormanlık alanda eşimi arayarak buldum. Yaşıyor mu diye baktım ve yaşamıyordu. Ailemden kimse bu olayı bilmiyor. Suçumu kabul ediyorum"

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan seçim itirafı geldi!

Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimleri kaybeden CHP’de kazan kaynamaya devam ediyor. Yerel seçimlerine liderlik tartışmasıyla giden CHP’de saflar belirginleşmiş durumda. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na daha önce yakın olan isimlerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu desteklediği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu tasfiye süreci başlattı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Kılıçdaroğlu, yerel seçimlere doğru geniş çaplı bir tasfiye süreci de başlattı. CHP’de Kılıçdaroğlu, ilçe delegeleri üzerine yoğunlaşan örgüt üzerindeki baskısını arttırmak için yeni bir planı devreye sokacak. Koltuğunu korumaya çalışıyor! Kısacası seçimlerde ağır yenilgi alan Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için her hamleyi yapmayı sürdürüyor. Seçimlerin ardından basına çok konuşmayan Kılıçdaroğlu TV100'e demeç verdi: "Seçimler ciddi travma oldu" "Bu yerel seçimle ilgili insanlarda büyük bir umutsuzluk dalgası var. Onu sizle gözlemliyorsunuzdur. Bir mesajınız olur mu?" sorusuna Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi: 'Hepimiz kazanacağımıza çok inanmıştık. Kazanamayınca bunun getirdiği ciddi bir travma oldu.' "Hayal kırıklığını kronik hale getirmek doğru değil" Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği demeçten öne çıkan satır başları şu şekilde: 'Bu travmayı hepimiz bir şekilde hissettik ya yani ben de dahil olmak üzere, bir beklentinin karşılanmaması ya da bir gerçekleşmemesinin getirdiği bir hayal kırıklığı vardı ama bu hayal kırıklığını kronik hale getirmek doğru değil.' "Nehri yüzdük kıyısına kadar geldik ama çıkamadık" Bir nehri yüzdük kıyısına kadar geldik ama çıkamadık şimdi biz o nehri yüzmeye devam edeceğiz karşıya geçeceğiz nehir akıyor biz de yüzüyoruz "Manisa’yı, Bursa’yı, Balıkesir’i ve Denizli’yi alacağız" Biz bugün 11 büyük kenti aldık. Geçen seçimlerde bunlara Bursa gibi Balıkesir gibi, Denizli gibi, Manisa gibi, uşak gibi pek çok yeri ilave edeceğiz. Adaylarımız mücadeleyi yapacaklar. Belediye başkanlarımız da başarılı belediye başkanlarımız ellerinde bütün engellemelere rağmen ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar, iyi sonuçlar elde edecek.

Ronaldo transferinden pişman olan Al-Nassr Başkanı'ndan olay itiraf!

Al-Nassr Başkanı Al-Muammar, Cristiano Ronaldo'nun bugüne kadar gösterdiği seviyeden dolayı aldatıldığını hissettiğini itiraf etti. Eldesmarque'deki habere göre; Suudi ekibinin başkanı Al-Muammar, takımın kupada elenmesinin ardından Cristiano'nun performansına duyduğu öfkeyi Arap medyası 'ArabiaNews50'ye eleştirel bir şekilde dile getirdi. Al-Muammar, ArabiaNews50'ye "Hayatımda yalnızca iki kez dolandırıldım. İlki, üç sıra kebap istediğimde yalnızca iki sıra gönderdikleri gündü. İkincisi, Cristiano Ronaldo ile sözleşme imzaladığım gündü" açıklamasını yaptı. Bu sözler kısa süre içinde dünya basınında gündeme oturdu. Al-Nassr, Riyad Süper Kupası, Suudi Arabistan Süper Kupası ve Suudi Arabistan Kral Kupası'ndan elendi. Suudi Arabistan Ligi'nde de liderliği Al-Ittihad'a kaptırdılar. Ronaldo geçtiğimiz günlerde maç bitiminde "Messi" tezahüratı yapan taraftarlara kasığıyla hareket çekmişti. 400 MİLYON DOLAR Al-Nassr ile 2 yıllık sözleşme imzalayan Cristiano Ronaldo, bu sürenin sonunda 400 milyon dolar kazanacak. Portekizli yıldıza tahsis edilen lüks evler ve araçlar bu ücrete dahil değil.

Ukrayna'da savaşan paralı askerden şok itiraf: Kurşuna dizdiler!

Rusya-Ukrayna savaşını birinci yılına girmeye hazırlanırken, Rusya'nın paralı asker ordusu Wagner'ın eski bir komutanı olan Andrei Medvedev, cephede tanık olduğu vahşeti anlattı. 26 yaşındaki asker, Ukrayna'da savaşa gönderilen Rusların savaşla ilgili çok az şey bildiğini ve cepheye gitmek istemeyen kişilerin birliklerinde kurşuna dizildiğini iddia etti. Rusya-Ukrayna savaşında görev alan eski bir Wagner paralı askeri, CNN International’a verdiği özel röportajda, Ukrayna'da tanık olduğu vahşetin sonunda onu kaçmaya ittiğini söyledi. Andrei Medvedev adlı Rus, Norveç'in başkenti Oslo'ya sığındığını belirterek, Wagner askerlerinin genellikle çok az bilgi ile savaşa gönderildiğini ve şirketin isteksiz askerlere yönelik muamelesinin acımasız olduğunu öne sürdü. "SAVAŞMAK İSTEMEYENLERİ KURŞUNA DİZDİLER" Wagner, "Savaşmak istemeyenleri toplayıp yeni gelenlerin önünde vuruyorlardı. Ukrayna’da savaşmayı reddeden iki kişinin herkesin gözü önünde kurşuna dizildiğine tanıklık ettim” diye konuştu. Bununla birlikte, daha önce Rus ordusunda görev yaptığını söyleyen 26 yaşındaki asker Wagner'e gönüllü olarak katıldığını söyledi. Medvedev, Donetsk bölgesindeki cephe şehri Bakhmut yakınlarında görev yapmak üzere Temmuz 2021'de sözleşmesini imzaladıktan on günden kısa bir süre sonra Ukrayna'ya geçti. Wagner paralı asker grubu, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde kilit bir oyuncu olarak ortaya çıktı. "PRİGOZHİN BİR ŞEYTAN" Medvedev, doğrudan paralı asker grubun kurucuları Dmitry Utkin ve Rus oligark Yevgeny Prigozhin'e rapor verdiğini söyledi. Prigozhin'den "şeytan" olarak söz eden Medvedev, "Eğer bir Rus kahramanı olsaydı, eline silah alır ve askerlerle birlikte savaşırdı." dedi. Diğer taraftan, Prigozhin daha önce Medvedev'in şirketinde görev yaptığını doğrulamış ve "mahkumlara kötü davranmaya teşebbüsten yargılanması gerektiğini" söylemişti. Ancak, Medvedev, CNN'e Ukrayna'da savaşırken yaptıkları hakkında yorum yapmak istemediğini bildirdi. Medvedev, Wagner'in bir taktik stratejisinden yoksun olduğunu, birliklerin ani kararlar aldığını ifade ederek, “Hiçbir gerçek taktik yoktu. Düşmanın pozisyonuyla ilgili bilgi alırdık. Nasıl davranmamız gerektiğine dair kesin emirler yoktu. Adım adım nasıl ilerleyeceğimizi planlardık. Kim ateş açacaktı, ne vardiyalarımız olacaktı. Neyin nasıl sonuçlanacağı sürekli bizim sorumluluğumzdaydı” diye konuştu. SAHTE BASIN KARTIYLA KAÇTI Medvedev, ayrıca "en az 10 kez" tutuklanmadan kaçtığını ve Rusya sınırını geçmek için beyaz kamuflaj kullanarak buzlu bir gölün üzerinden Norveç'e geçtiğini ve bir arkadaşının kendisine "Antonov Gleb" adıyla sahte bir basın kartı çıkararak saklanmasına yardımcı olduğunu söyledi. ORDUYA KATILAN VE ÖLEN RUS MAHKUMLAR KAYIP İLAN EDİLDİ Medvedev, Ukrayna'daki konuşlandırılmasının altıncı gününde daha fazla savaşmak istemediğini anladığını söyleyerek, “İlk önce emrim altında 10 adam vardı. Mahkumların orduya katılmasına izin verildikten sonra bu sayı arttı. Cesetler ve asker sayısı sürekli artıyordu. Sonunda emrim altında birçok insan oldu. Kaç tane olduklarını sayamadım. Sürekli dolaşım halindeydiler. Ölü bedenler, daha fazla tutsak, daha fazla ceset…” dedi. Öte yandan, Rusya daha önce askere alınan mahkumlara, savaşta ölürlerse ailelerine 5 milyon ruble (yaklaşık 1,3 milyon lira) ödeme yapılacağını duyurdu. Ancak Medvedev, gerçekte "kimse bu kadar parayı ödemek istemedi. Medvedev, Ukrayna'da savaşırken ölen birçok Rus'un "kayıp ilan edildiğini" iddia etti.

Trump'a zehirli mektup gönderen zanlıdan itiraf!

ABD’nin eski Başkanı Donald Trump adına Eylül 2020’de Beyaz Saray’a içerisinde zehirli madde “risin” olan mektup gönderen 55 yaşındaki Pascale Ferrier adlı zanlı, hakkındaki suçlamaları kabul etti. Ferrier’in nisan ayındaki duruşmada 22 yıla yakın hapis cezası alması bekleniyor. FBI tarafından yapılan inceleme sonucunda Trump'ı başkanlık yarışından çekilmeye çağırdığı ve içerisinde risin bulunan mektuptan parmak izi alınan Ferrier, ABD’nin Buffalo kentinden Kanada’ya geçiş yaparken gözaltına alınmıştı. HİNT FASULYESİNDEN ZEHİR ÜRETTİ Fransa ve Kanada çifte vatandaşı olan Ferrier, yakalanmasının ardından Kanada’nın Quebec kentindeki evinde Hint fasulyesinden risin yaptığını itiraf etmişti. Ferrier, risin koyduğu mektupta ayrıca, `Sana yeni bir isim buldum: Çirkin Zalim Palyaço` ifadelerini yer vermişti. KOLLUK KUVVETLERİNE DE GÖNDERMİŞ Aynı anda Teksas’ta görevli 8 kolluk kuvvetine de benzer mektuplar gönderdiğini kabul eden Ferrier, bu mektuplar hakkındaki suçlamaları da kabul etti. Ferrier’i, söz konusu kolluk kuvvetlerine ise mektupları 2019’da yasa dışı şekilde silah taşıdığı ve geçersiz ehliyetle araç sürdüğü için 10 hafta gözaltında tutulduğu için gönderdiği ortaya çıkmıştı. Washington DC Başsavcısı Matthew Graves yaptığı açıklamada, "Ülkemizde siyasi şiddete yer yok ve kamu görevlilerini tehdit etmek veya kamu görevlilerimizi tehlikeye atmak için hiçbir mazeret yok" dedi. Öte yandan 2014 yılında ABD’nin eski Başkanı Barack Obama’ya ve diğer yetkililere içerisinde risin bulunan mektuplar gönderen ABD’li bir zanlı ise çıkarıldığı mahkemece 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bilinen bir panzehir olmayan risinin, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre verilen doza bağlı olarak 36 ila 72 saat içinde ölüme neden olabiliyor.

Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe'den yıllar sonra itiraf!

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla müzik kariyerini noktaladığını ve artık sahnelere çıkmayacağını söyleyen Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur, 360 TV'de yayınlanan Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programına konuk oldu. Aile hayatından bahseden Tayfur, babasının sağlık durumu hakkında da bilgi verdi. "BABAMLA 1,5 YIL GÖRÜŞMEDİK" "Anne ve babanın ayrılması sende travma yarattı mı?" sorusuna cevap veren Tayfur, "Yarattı tabi. 15 yaşındaydım yani tam ergenlik dönemimdeydim. Babam gittiği için annemle evde yalnız kaldık. Annem, hem anne hem babaydı benim için. Babam varken de annem öyleydi o yüzden sadece fiziki bir yokluk oldu. Ayrıldıktan sonra 1-1,5 yıl kontak kesildi. Babama birçok kırgınlığım var. Artık babamla barıştım. Çocuğum olduktan sonra çok da anne ve babanın işine karışmamak lazım diye düşündüm. Yaşadığım travmaları kafamda bitirmek istedim" dedi. "FİKİR AYRILIKLARI YAŞANINCA..." "Yaşadığın boşanmadan sonra ailenin kaderini yaşadığını düşündün mü?" sorusu üzerine sözlerine devam eden şarkıcı, "Kaderini yaşamıyorum da. Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ama fikir ayrılıkları seni oraya sürüklüyor. Her şey çözebiliyorsun ama fikir ayrılıkları olduğu zaman bir arada olmak mümkün değil. Çocuğun her gün tartışmanın içinde olmasındansa ayrı ayrı yerlerde olmak daha mantıklı" ifadelerini kullandı. "BABAMIN SAĞLIK DURUMU İYİ" Babasının sağlık durumu hakkında da bilgi veren Tayfur, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık durumu çok iyi. Şeker hastalığından dolayı beyin kanaması geçirmişti. Ondan sonra da yüz felci oldu. Bunları yaş ilerledikten sonra yaşayınca iyileşme süreci uzuyor. Böbrek nakli de olmuştu. Şu an sağlık durumu çok iyi. Pandemide Marmaris'teki evinde yaşamaya başladı ev İstanbul'a gelmiyor."

AP Başkanı Metsola, aldığı hediyeleri itiraf etti!

Avrupa Parlamentosu’nu (AP) sarsan yolsuzluk ve kara para skandalının ardından AP Başkanı Roberta Metsola'nın aldığı hediyeleri ilk kez beyan ettiği bildirildi. Avrupa Parlamentosu'nda (AP) yaşanan yolsuzluk skandalının yankıları devam ederken, AP Başkanı Maltalı siyasetçi Roberta Metsola’nın, AP üyeliği ve AP Başkanlığı döneminde kendisine sunulan hediyeleri beyan eden bir listeyi resmi kayıtlara geçmek üzere ilgili makamlara sunduğu bildirildi. Belçika basınında yer alan haberlere göre Metsola’nın bu süre zarfında aldığı 142 hediyeden 125 tanesini yasal koşullar gereği beyan etmesi gereken süre içinde beyan etmediği aktarıldı. AP üyelerinin karıştığı yolsuzluk skandalından sonra "AP üyelerinden daha fazla şeffaflık" isteyen Metsola’nın aldığı hediyeleri zamanında beyan etmeyip skandal üzerine tek liste halinde sunması eleştirilere neden oldu. "Eski başkanlar da yapmamıştı" AP Başkanı Roberta Metsola’nın resmi makamlara hediye listesini sunduğunun açıklanmasının ardından AP Başkanlık kabinesi yöneltilen eleştirilere karşı AP Başkanlarının bugüne kadar bu tarz bir beyanatı yapmadıkları, bu nedenle mevcut başkan Metsola’nın da bu beyanı zamanında yapma yoluna gitmediği savunmasını yaptığı iddia edildi. Haberde AP Başkanlık Sözcülüğünün, "Önceki başkanlar yapmadığı için kendisi de bu geleneği sürdürdü" dediği ancak AP Başkanlarının aldıkları hediyelerin listesini ve açıklamalarını en geç aynı ayın sonunda yazılı olarak beyan etme zorunlulukları bulunduğu aktarıldı.

İki genç kadını öldürüp intihara kalkışmış: Korkunç detaylar!...

İstanbul Kartal’da iki genç kadını öldürüp ardından intihar teşebbüsünde bulunan şüphelinin, cinayetin ardından polisi arayarak "Kız arkadaşımı öldürdüm, intihar ettim" şeklinde ihbarda bulunduğu ortaya çıktı. Kartal Cumhuriyet Mahallesi Pelin Sokak’ta bulunan bir apartman dairesinde, Cansu Demirel (30) ve Dilara Gültay (23) isimli iki genç kadının ölü bulunması olayına ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Gültay'ın eski sevgilisi olan ve bileklerini keserek intihar teşebbüsünde bulunan Mustafa P.'nin (24) sabah saat 09.23 sıralarında polis merkezini arayarak kız arkadaşının kendisini aldattığını öne sürüp, "Kız arkadaşımı öldürdüm, intihar ettim" diyerek ihbarda bulunduğu ortaya çıktı. Dilara Gültay’ın ailesinin ise, "Dün kayıp ihbarı verdik, şimdi arkadaşının evinin önündeyiz. Arkadaşı kızlara bir şey yaptım demiş ve evden kaçmış, kapıyı açan yok. Kızları öldürmüş olabilir" şeklinde ihbarda bulunduğu bilgisine ulaşıldı. Dilara Gültay ve Cansu Demirel’in ailelerinin kayıp ihbarında bulunduğu da öğrenildi. Kayıp ihbarı verilmiş Evde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, fare zehri, şizofreni ilaçları ve şırınga bulundu. Gültay'ın cesedinin banyoda olduğu, Demirel'in cansız bedeninin ise oturma odasında, boğazında derin kesiklerle bulunduğu belirtildi. Öte yandan, hayatını kaybeden Gültay’ın noterde katip olduğu, Demirel’in ise elektronik firmasında çalıştığı öğrenildi. "Kasten yaralama" suçundan hakkında suç kaydı bulunan şüpheli Mustafa P.’nin ise Pendik’te bir restoranda çalıştığı bilgisine ulaşıldı.

Esra Sönmezer öyle bir itirafta bulundu ki...

Sosyal medyayı aktif kullanan ünlü oyuncu Esra Sönmezer, yaptığı paylaşımlarla dikkat çekmeye devam ediyor. İlişkiler hakkında çarpıcı açıklamalarıyla tanınan Sönmezer, katıldığı bir YouTube programında öyle şeyler söyledi ki küçük dilinizi yutacaksınız. Hizmetkar olmak için evlenmeyeceğini söyleyen ünlü oyuncu, "Kocama hizmet etmem" diyerek son noktayı koydu. İlişkilerde her zaman kırmızı çizgilerinin bulunduğunu ifade eden Sönmezer, "Kimseyle aynı yatakta uyumam" diyerek herkesin ağzını açık bıraktı. İşte Esra Sönmezer'in ilişki hakkındaki sözleri... İLK DEFA DUYACAKSINIZ Özel hayatıyla sık sık merak konusu olan ünlü oyuncu Esra Sönmezer, yaptığı itiraflarla dikkat çekmeye devam ediyor. Katıldığı YouTube programında önceki yaşadığı evlilik ve ihanetlerden bahseden Sönmezer, çok çarpıcı itiraflarda bulundu. "ERKEĞE KÖLE OLMAM!' Evleneceği kişiye yemek yapmayacağını ve kendi sınırlarının olduğunu söyleyen Esra Sönmezer, "Evlilik düşünmüyorum ama ileride evlenirsem asla bir erkeğe hizmet eden, önüne yemek koyan bir kadın olamam. Bir erkek benden bunu beklemesin. Ne yapılacağı beni ilgilendirmiyor. Teknoloji gelişti bir telefonla dışarıdan yemek geliyor. Ev yemeği yapan bir yerle anlaşırız 2 günde 1 getirir. Ben çalışan bir insanım, işim yok da adama mı bakacağım. Yok çamaşır yıka, yer sil, cam sil falan da pardon? Niye evleniyorum ben? Hizmetkar olmak için evlenmiyorum. Adam beni arayıp yemek siparişi falan vermesin. Zıkkım yesin. Ben aşçılık okumadım kimse kusura bakmasın. Yemek sevgiyle yapılan bir şey benim içimde yok" dedi. "YOLDA GİDERKEN ALDATILDIĞIMI ÖĞRENDİM" Aldatma konusunda çok sert olduğunu ve yolda arkadaşına giderken aldatıldığını öğrendiğini dile getiren Sönmezer, "Aldatılmayı affetmem. Biri beni aldatırsa ben de onu aldatırım. Aldattım da... Geçmiş bir ilişkimde beni aldatan sevgilimi intikam için aldattım. Erkek arkadaşımın yakındaki erkeklerle görüşmem, telefonunu bile almam. Beni ararlarsa da sert konuşurum. Öyle ahlaksızlıklarım yoktur. Aldatıldığımı bir restoranda gördüm. Onları mekanda bastım. Arkadaşım giderken yolda tesadüfen gördüm onları. Masadaki alkol şişesini alıp duvara fırlatmıştım. O gün her şey bitti. Daha sonra geri dönmeye çalıştı orada bir süreç yaşadım ve bu benim en büyük pişmanlığımdır. Bir daha da böyle bir ilişki yaşamadım" ifadelerini kullandı. "AYNI YATAKTA ASLA..." Sık sık dile getirdiği 'Kimseyle uyumam' sözüne atıfta bulunan Esra Sönmezer şu ifadeleri kullandı: "Evet, uyumuyorum genelde. Bu karşımdaki erkeği sevmediğim için değil. Ben çok rahatına düşkün ve yatağının ortasında uyuyan biriyim. Uykum gelmediğinde kitap okurum, telefondan oyun oynarım ve sağa sola çok dönerim. Hem yanımdaki insana rahatsızlık vermek istemiyorum hem de biri yanımda uyuduğu zaman gerçekten rahatsız oluyorum. Bence çoğu evliliğin bitme nedeni de aynı yatağı paylaşma aynı lavaboyu kullanmak. Bir noktadan sonra aşk bitip sevgi başladığı zaman karşındaki insanın her şeyine vakıf oluyorsun. Eşim yanımda gaz çıkartırsa rahatsız olurum. Bunlar hoş şeyler değil. Bunlar tiksinç geliyor. Cinselliğime de güvenmiyorum. Çok iyi bir hayat arkadaşıyım ve eğlenceliydim ama belirli çizgilerim var."