Hava Durumu

#Ifade

Lodoshaber.Com - Ifade haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ifade haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Banka müdüründen vurgun: Muslera'nın ifadesi ortaya çıktı Haber

Banka müdüründen vurgun: Muslera'nın ifadesi ortaya çıktı

Banka müdüründen 55 milyon dolarlık vurgun iddiası | Fatih Terim, Emre Belözoğlu ve Muslera ek ifade verdi Galatasaray'ın dünyaca ünlü file bekçisi Fernando Muslera da banka fonu dolandırıcılığının mağdurları arasında. Muslera, ifadesinde sisteme ne kadar para yatırdığını, nasıl ikna olduğunu ve neler yaşadığını anlattı. İstanbul'da DenizBank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan’ın, aralarında futbol dünyasının tanınmış isimlerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi milyonlarca dolar dolandırdığı soruşturma sürüyor. Geçen hafta tutuklanan Seçil Erzan ifadesinde, bankanın bilgisi dışında para topladığını söylemişti. Mağdurlar ise zararların karşılanmasını istiyor. Futbolcu Fernando Muslera ifadesinde, şube müdürü Seçil Erzan'ı 2011'den itibaren tanıdığını, Erzan'ın geçen yıl kendisini defalarca aradığını söyleyerek parasını yüksek getirisi olan fona yatırmasını istediğini anlattı. İkna olan Muslera, Erzan'a iki seferde 1 milyon 200 bin dolar verdiğini ancak kendisine söz verildiği şekilde hiç kar payı alamadığını söyledi. Muslera bunun üzerine endişelendiğini, menajerini şubeye gönderdiğini ancak bu süre zarfında türlü bahanelerle oyalandığını anlattı. Fernando Muslera, geçen mart ayında verdiği paranın 700 bin dolarını Seçil Erzan'dan aldığını ancak geri kalan 500 bin doları alamadığı için şikayetçi olduğunu söyledi. 4 KİŞİ TUTUKLU Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu gibi futbol dünyasından birçok ünlü ismin de mağdurları arasında olduğu soruşturmada Seçil Erzan'ın da aralarında olduğu 4 zanlı tutuklarak cezaevine gönderilmişti. Yıllar içinde ünlü isimlerin işlemlerini yaparak güvenlerini kazanan bankacı Seçil Erzan'ın yüksek kar payı vaadiyle dolandırdığı paranın 50 milyon doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ifadesi ortaya çıktı Haber

Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ifadesi ortaya çıktı

Yaklaşık 400 bin kişiye ait milyonlarca dolar değerindeki kripto parayla 20 Nisan 2021'de yurt dışına kaçan ve kırmızı bültenle aranan Faruk Fatih Özer, 20 Nisan Perşembe günü İstanbul’a getirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Özer savcılıkta ifade verdi.      “Türkiye'deki kripto para borsalarına yenilik katabileceğimi düşündüm”    Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer ifadesinde, “Ben 2014 yılında Gebze’de Inline Teknoloji adı altında bir yazılım şirketi kurmuştum. Bu şirketin faaliyet alant Mobil ve Web Yazılımlarını geliştirmek üzerineydi. Şirketimin faaliyetlerimin devam ettiği süre içerisinde kripto paralara karşı bir ilgim oluştu. Global kripto para borsalarında şahsi hesabım ile kripto para alıp satmaya başladım. Bu sırada Türkiye'deki kripto para borsalarına yenilik katabileceğimi düşündüm ve Koineks isimli kripto para borsasını 2017 yılında İstanbul Şişli de bir ofis kiralayarak kurmuştum” dedi.      “Thodex firması işlem hacmi olarak Türkiye'nin ilk 3 kripto para borsasında yer almıştı”    Özer, “Aynı zamanda Gebze'deki Inline isimli yazılım şirketimdeki faaliyetlerimde devam ediyordu. Koineks isimli firmayı kurduktan sonra ise alıma başladım ve 5 kişilik bir çalışan kadrosu ile kripto para faaliyetlerimi sürdürdüm. Bitcoin, Etheryum, Litecoin, Dogecoin ve Ripple isimli coiner olmak üzere 5 coinin alım satım işlerine aracılık ettim. 2020 yılında Global pazarda hizmet verebilmek için kripto borsamızın ismini Thodex olarak değiştirdim ve faaliyetlerime Göztepe ilçesinde ofis kiralayarak devam ettim. Şirket faaliyetlerime devam ettiğimde şirketin işlem hacmi artmaya başlamıştı ve bu nedenle ekibimi genişlettim. Şirket yazılımı, sosyal medya uzmanı, müşteri destek elemanı, insan kaynakları elemanı gibi faaliyet gösteren kişiler aldım. Kurmuş olduğum Thodex firması işlem hacmi olarak Türkiye'nin ilk 3 kripto para borsasında yer almıştı. Faaliyetlerine kurumsal bir firma olarak devam etmekteydi” dedi.      “Mağdurların zararlarını karşılama niyetindeyim”    Savcının ‘Mağdurların zararlarını karşılayacak mısınız?’ sorusuna ise Özer, “Şimdiye kadar dosyada mağdur sıfatı olan ve Masak tarafından zararları tespit edilen kişilere avukatlarım aracılığı ile ulaştım, bu kişilerin zararlarını karşıladım ve devam eden süreçte de mağdurların zararlarını karşılama niyetindeyim. Yine ayrıntıların bu süreci hakkında iddianame tanzim edilen ve yargılamamın devam ettiği Ağır Ceza Mahkemesinde, 12 Haziran tarihinde anlatacağım” dedi.      Soruları 12 Haziran’da cevaplayacağını söyledi    "Şirket faaliyetleri devam etmekteyken neden yurt dışına çıktınız?, MASAK raporunda 52 kilogram fiziki altın almak suretiyle para akladığınız yönündeki iddialar yönündeki savunmanız nedir?, mağdurların parasını soğuk cüzdan ile yurt dışına çıkardınız mı?, şirketin faaliyeti sırasında promosyon adı altında kripto para dağıtımı yaptınız mı?, yurt dışı çıkışında yardımda bulunan kişiler oldu mu?" sorularının sorulması üzerine Faruk Fatih Özer, 12 Haziran’da bu soruların cevabını vereceğini söyledi.      İddianameden    Faruk Fatih Özer'in de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 21 sanık hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlarından 12 bin 164'er yıldan 40 bin 564'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sevgilisinin camdan düşerek can vermişti... İfadesine ulaşıldı Haber

Sevgilisinin camdan düşerek can vermişti... İfadesine ulaşıldı

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında Emek Mahallesi'ndeki evinin camından düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç'ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmada şüpheli sıfatıyla gözaltına alınan sevgilisi Yılmaz S., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Maktul Zerin Kılınç'a tehdit mesajları attığı tespit edilen Yılmaz S., ifadesinde “Bu tehditler anlık tartışmalardan dolayı öfkeyle atılmış mesajlardır” dedi.      “Ben bu mesajlardan dolayı herhangi bir şiddet uygulamadım”    Hakkındaki suçlamaları reddeden Yılmaz S, tehdit mesajları hakkında yaptığı savunmada, "Zerin beni telefonla arıyordu. Gereksiz kıskançlık krizleri vardı. Beni aldatıyorsun diye söylüyordu. Ben de bu duruma sinirlenerek bir anlık öfkeyle tehdit içerikli sözler söylemiş olabilirim. Zerin'e tehdit içerikli mesajların gönderildiği zamanlar olaylardan bir iki ay öncesine aittir. Bu tehditler anlık tartışmalardan dolayı öfkeyle atılmış mesajlardır. Ben bu mesajlardan dolayı herhangi bir şiddet uygulamadım. Zerin bu konularda hassas bir insandır. Kendini savunan bir kadındı" ifadelerine yer verdi.      “Herhangi bir uyuşturucu madde ticareti işi yapmadım”    Uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili iddialara da ifadesinde cevap veren Yılmaz S, "Kendim uyuşturucu kullanmadım. Zerin'in de kullanmasına aracılık etmedim. Herhangi bir uyuşturucu madde ticareti işi yapmadım. Zerin'in ailesi istemediği için cenazesine katılamadım. Sonrasında yaşadığım duyguları bir kağıda yazıp eski iptal olan ehliyetimle birlikte Zerin'in mezarının baş kısmına iliştirmiştim. Zerin'in ölümünde herhangi bir ilgim yoktur” dedi.      Tehdit mesajları incelendi    Sevgilisiyle birlikte yaşadığı 2'nci kattaki evinin camından düşerek hayatını kaybeden 36 yaşındaki 1 çocuk annesi Zerin Kılınç'ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmada, Yılmaz S. ile aralarında mesajlar Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde detaylı şekilde incelendi. İnceleme sonucunda şüpheli Yılmaz S.'nin hayatını kaybeden Zerin Kılınç'a yönelik ölüm tehditi ve hakaret içerikli mesajlara ulaşıldı. Şüpheli Yılmaz S.'nin, Zerin Kılınç'a attığı mesajlarda “Can çekiştireceğim sana, sokakta, evde, kafede nerede göreyim kaç benden. Ben bugün senin canını alacağım. Bak şimdi o aldatmanın cezasını çekeceksin. İkinizde göreceksiniz. Sen haddini bilmeden ölmeyeceksin. Can çekiştireceğim sana” dediği öğrenildi.

TikTok CEO'su ABD Kongresi’nde ifade verdi! Haber

TikTok CEO'su ABD Kongresi’nde ifade verdi!

Dünyaca ünlü sosyal medya platformu TikTok'un CEO'su Shou Chew, uygulamanın Çin hükümetine bilgi sunma, veri güvenliği, ulusal güvenlik tehdidi ve gençlerin ruh sağlığını etkileme endişeleri çerçevesinde ABD Kongresi’nin Enerji ve Ticaret Komitesi'ne ifade verdi. Çin hükümetinin uygulamayı casusluk ve propaganda yaymak için gizli bir araç olarak kullandığı endişeleriyle ABD'de yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalan TikTok’un CEO'su Chew ifadesi sırasında iddiaları reddederek, platformun veri güvenliği risklerini azaltacağını söyledi.      “Birçok riskin varsayımsal ve teorik riskler olduğunu düşünüyorum”    Yaklaşık 5 saatten fazla süren duruşma sırasında ABD Kongresi Komite üyeleri, Çin hükümetinin uygulama üzerinden kullanıcı verilerine ne kadar erişimi olduğu konusundaki endişelerini dile getirdi. Chew, ABD'li yetkililerin güvenlik endişelerini "varsayımsal" olarak nitelendirerek, "Belirtilen birçok riskin varsayımsal ve teorik riskler olduğunu düşünüyorum, ben herhangi bir kanıt görmedim" dedi.      “Bir seçimle ilgili tehlikeli yanlış bilgileri çok ciddiye alıyoruz"    Chew, platformun siyasi reklam yapmadığının da altını çizerek, "Bildiğim kadarıyla siyasi reklam almayan tek platform biziz. Diğer platformların bunu söyleyebileceğini sanmıyorum” ifadelerini kullandı. Chew, TikTok'un siyasi reklamlar hakkındaki politikasını göz önünde bulundurarak, "Özellikle bir seçimle ilgili tehlikeli yanlış bilgileri çok ciddiye alıyoruz" şeklinde konuştu.      TikTok silah olarak nitelendirildi    Temsilci McMorris Rodgers duruşma sırasında TikTok için, "Çin Komünist Partisi'nin insanları gözetlemek, gördüklerimizi manipüle etmek ve gelecek nesilleri istismar etmek için kullandığı bir silahtır" değerlendirmesinde bulundu. Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ise, TikTok'un yasaklanmasını desteklediğini söyledi.      "Teknolojiniz ölüme yol açıyor "    Kongre ayrıca, TikTok'un çocuklar üzerindeki potansiyel etkisiyle ilgili endişeleri de vurgulayarak, araştırmaların TikTok'un gençlere duygusal sıkıntı oluşturan ve yeme bozukluğuna sebep olan paylaşımları bulundurduğunu söyledi. Kongre temsilcisi Gus Bilirakis, TikTok'un çocukların kendine zarar vermeyi teşvik eden içeriğe maruz kalmasına izin veren içerik denetleme eksikliği olduğunu söyleyerek, "Teknolojiniz kelimenin tam anlamıyla ölüme yol açıyor" dedi.      "Sektördeki çoğu oyuncudan daha fazla veri topladığımıza inanmıyorum"    Kongre’nin TikTok'u veri gizliliği konusunda sorgularken platformun herhangi bir sağlık veya konum verisi toplamamayı taahhüt edip edemeyeceğini sorusuna Chew, "Bunlar, sektörümüzdeki diğer birçok şirket tarafından sıklıkla toplanan verilerdir. Neler topladığımız konusunda kullanıcılarımıza karşı çok şeffaf olmaya kararlıyız. Sektördeki çoğu oyuncudan daha fazla veri topladığımıza inanmıyorum" cevabını verdi.      "TikTok öyle ya da böyle sona ermeli"    ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, uygulamanın Çinli sahipleri platformdaki paylarını devretmeyi kabul etmedikçe TikTok'u ABD'den yasaklanacağını ifade etmiş, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, TikTok için "Öyle ya da böyle sona erdirilmesi gerekiyor" demişti.      TikTok birçok ülkede resmi kurumlarda yasaklandı    TikTok’a şu ana kadar, güvenlik endişeleri gerekçe gösterilerek, Avrupa’da Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, İngiltere hükümeti ve parlamentosu, İsveç hükümetinde, ABD’de ise Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı dahil birçok devlet kurumu ile ABD Temsilciler Meclisi’nde resmi cihazlarda kullanımı yasaklandı.

Zeminden kaçak kat inmişti: İfadesi şaşırttı! Haber

Zeminden kaçak kat inmişti: İfadesi şaşırttı!

İstanbul Kağıthane'de aylar önce gizlice bir binanın zemininde yaklaşık 1.5 metre kazı yaparak kaçak kat inen şahıs, Gültepe Polis Merkezi Amirliği ekipleri tarafından yakalandı. Gözaltına alınan ve çeşitli suçlardan 24 adet kaydı olduğu öğrenilen şahıs adliyeye sevk edildi. Şahsın ifadesinde, “Aldığımda zemini kazılmış haldeydi, kazıdan ben sorumlu değilim” dediği öğrenildi.      Kağıthane'nin Ortabayır Mahallesi'ndeki bir sokakta bulunan 5 katlı bir binanın zemin katına aylar önce gizlice giren bir kişi, burada kazı çalışması yapmaya başlamıştı. Zeminde 3 ayrı yerde kazı yapan şahıs, çıkan moloz, hafriyat ve toprakları da kamyonetlerle alandan taşımıştı. Çalışmalarını gizlice sürdüren ve soranlara da tadilat yaptığını söyleyen adam, önceki gün öğle saatlerinde çalışmalara devam ettiği esnada zemin kata rahatça ulaşabilmek için binanın arka tarafının duvarını kırmıştı. Şahıs buradan hafriyat ve toprakları taşıyacağı esnada vatandaşlar tarafından fark edilmişti. İhbar üzerine olay yerine polis ve zabıta ekibi sevk edilince şahıs, apar topar olay yerinden kaçmıştı.      Zeminde yaklaşık 1.5 metre kazarak kaçak kat inmişti    Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, içeriye girdiklerinde gördükleri manzara karşısında adeta şaşkına dönmüştü. Şahsın içeride zeminden yaklaşık 1.5 metre aşağıya kaçak kat indiği ve alanı tahtalarla güçlendirip beton dökme aşamasına geçtiği görülmüştü. Vatandaşların da şoke olduğu olay sonrası Kağıthane Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü kaçak kazılan yerleri doldurmak için çalışma başlatmıştı.      Kağıthane polisi şahsı kıskıvrak yakaladı    Olayın ardından Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Gültepe Polis Merkezi Amirliğine bağlı Suç Araştırma Büro ekipleri, çalışma başlattı. Yapılan incelemeler sonucunda şahsın emniyette çeşitli suçlardan 24 adet kaydı bulunan Bayram K. (58) olduğu tespit edildi. Şahsa yönelik çalışmalarını sürdüren Kağıthane polisi, Bayram K.'nin Ortabayır’da bir iş yerinde olduğunu belirledi. Hemen harekete geçen polis, Bayram K.'yi kıskıvrak yakaladı.      “Aldığımda zemini kazılmış haldeydi, kazıdan ben sorumlu değilim”    Gözaltına alınan Bayram K.'ye, ifadesinin alınmasının ardından “imar kirliliğine neden olma” ve “tehdit” suçlarından adli işlem yapıldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şahsın savcılık ifadesinde, “Bodrum katı iş yeri olarak satın aldım. Aldığımda zemini kazılmış haldeydi, kazıdan ben sorumlu değilim. Aksine burayı temizlemek ve sağlamlaştırmak için çabaladım. Asla kolonlara zarar vermedim. 100 bin lira zararım var” dediği öğrenildi.     Bayram K.'nin mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.

'Depremzedeyim' deyip yardım toplamıştı: İşte ifadesi! Haber

'Depremzedeyim' deyip yardım toplamıştı: İşte ifadesi!

Muğla'nın Menteşe ilçesinde, depremzede olduğunu söyleyerek aldığı yardım malzemelerini sattığı gerekçesiyle tutuklanan Ali K. (55) savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı. Ali K.'nın ifadesinde, yardım malzemelerini Osmaniye ve Hatay'daki çocuklarını deprem bölgesinden Muğla'ya getirebilirim düşüncesiyle aldığını söyledi. Ali K. savcının, 'Eşyalar arasındaki bebek kıyafetlerini neden aldın' sorusu üzerine' "Torunlarım bulunuyor' diye cevap verdiği ortaya çıktı.    Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Hamdi Bey Polis Merkezi ekipleri, kendisini depremzede olarak tanıtan Ali K.'nin gençlik merkezlerinde dağıtılan yiyecek, içecek, giyecek ve yakacakları alıp sattığı bilgisine ulaştı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde Menteşe'de bir iş yerine operasyon düzenleyen ekipler, 2 çuval odun, 1 yağmurluk, 2 havlu, 1 elektrikli battaniye, 5 atlet, 4 takım çocuk kıyafeti, 5 battaniye, 1 nevresim takımı, 1 kadın botu, çeşitli kuru bakliyatlar, kağıt havlular, 1,5 litre zeytinyağı ele geçirildi. Gözaltına alınan ve polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.  İyi niyetimle...   Ali K. savcılıktaki ifadesinde, 4 Şubat tarihinde deprem bölgesi Osmaniye'nin Kadirli ilçesine gittiğini anlatıp, "Burada boşanma aşamasında olduğum eşim ve çocuklarımın bir kısmı bulunuyordu. Diğer çocuklarım ise deprem bölgesi olan İskenderun ve Dörtyol'da yaşıyor. Ülkemizde meydana gelen büyük depreme yakalandım. Yaklaşık 5 gün kadar orada kaldım. Daha sonrasında Muğla'ya döndüm. Şehirde gezindiğim sırada gençlik merkezinde bağış için gönüllüler tarafından toplanan eşyaların olduğu bir yardım standına rastladım. Çocuklarımı Muğla'ya getirebileceğimi düşünerek birtakım yardım malzemelerini aldım ve bunları arkadaşımın dükkanına istifledim. Hiçbir şekilde eşyaları satışa çıkaracak biçimde yerleştirmedim. Eşyaları aldığımdan arkadaşımın haberi yok. İstiflediğim zaman gördü ve ne olduğunu sordu. Çocuklarımı deprem bölgesinden Muğla'ya getirebilirim düşüncesiyle eşyaları aldım. İyi niyetimle bu davranışları gerçekleştirmiştim” dedi.    Savcının, 'Eşyalar arasındaki bebek kıyafetlerini neden aldın' sorusu üzerine Ali K.'nın "En küçük çocuğum 12 yaşındadır. Ancak torunlarım bulunuyor" diye cevap verdiği öğrenildi.

Trump'ın tecavüz davasında flaş gelişme: Eski eşiyle!.. Haber

Trump'ın tecavüz davasında flaş gelişme: Eski eşiyle!..

ABD’nin eski başkanı Donald Trump’a tecavüzle suçlayan yazar E. Jean Carroll’un davasında yeni bir gelişme yaşandı. ABD’deki bölge mahkemesi tarafından yayınlanan belgelere göre, Trump geçen yıl davada ifade verirken, Carroll'u eski eşi Marla Maples ile karıştırdı. ABD bölge mahkemesi, eski ABD Başkanı Donald Trump aleyhinde açılan tecavüz davasına ilişkin yeni belgeler yayınladı. Buna göre Trump, kendisini tecavüzle suçlayan yazar E. Jean Carroll'u eski eşi Marla Maples ile karıştırdı. Trump, kendisine Carroll’un bir fotoğrafı gösterildiğinde, "Evet, bu Marla. Bu benim karım" dedi. Hata, 76 yaşındaki Trump’ın bir avukatı tarafından düzeltildi.  Ancak uzmanlar, bu durumun Trump'ın Carroll'a "tipi" olmadığı için “tecavüz etmeyeceği”iddiasını baltalayabileceğini söyledi. BENİM TİPİM DEĞİL Geçen yıl Ekim ayında gerçekleşen duruşmada ayrıca Trump'ın Carroll'ın "tecavüze uğramanın çok seksi olduğunu söylediğini" iddia ettiği de belirtildi. TRUMP İDDİAYI REDDETİ Bununla birlikte 79 yaşındaki yazar, Trump'ın 1990'ların ortalarında bir mağazanın soyunma odasında kendisine tecavüz ettiğini öne sürerken, eski ABD başkanı bu iddiayı defalarca reddetti.  Ancak, Carroll  geçen yıl Trump'a geçmişte cinsel saldırı mağduru olduğu iddia edilen kişilerin belirli bir zaman dilimi içinde dava açmasına izin veren bir New York yasası olan Yetişkin Hayatta Kalanlar Yasası uyarınca dava açtı. Diğer taraftan Trump, kızı Tiffany Trump’In annesi olan Maples ile 1993'ten 1999'a kadar evli kaldı. Trump  ilk eşi ve 3 çocuğunun annesi Ivana Trump ile 1977’de evlendi ve 1992’de boşandı. Üçüncü ve şimdiki eşi Melania Trump ile ise 2005 yılında nikah masasına oturdu.  Trump’ın Maples'ı gösterdiğini düşündüğü fotoğraf, eski ABD’de başkanını 1990'larda Carroll'ın şirketinde gösteriyor.  "KİTABININ REKLAMINI YAPMAK İÇİN BENİ KULLANIYOR" Mahkeme belgelerine göre Trump, “ Carroll ile sadece bir yardım etkinliğinde karşılaştı. Ona asla gerçekleşmemiş bir şey yaptığımı söyledi. Hiçbir şey yapmadım.. Bu kaçık hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Yazdığı berbat kitabının reklamını yapmak için ona tecavüz ettiğimi iddia ediyor” dediği görüldü.  Trump ayrıca Carroll'ı "akıl hastası" olarak nitelendirdi ve onun cinsel saldırıdan zevk almaktan bahsettiğini iddia etti. Carroll'ın tecavüz iddiasıyla ilgili gelecek duruşmanın Nisan ayında başlaması bekleniyor. RAKİBİNİN 17 PUAN ÖNÜNDE Öte yandan Trump, 2024 ABD Başkanlık Seçimleri’nde Cumhuriyetçilerin başkanlık adaylığı için açıklanan tek aday. Çarşamba günü yayınlanan bir anket, ona en yakın rakibi olan Florida valisi Ron DeSantis'e karşı 17 puanlık bir üstünlük sağladığını gösteriyor.

Eda Taşpınar ifade verdi: İbadethane olduğunu bilmiyordum Haber

Eda Taşpınar ifade verdi: İbadethane olduğunu bilmiyordum

Sosyal medyada cami içerisinde çekilmiş fotoğraflarının paylaşımına ilişkin hakkında soruşturma başlatılan Eda Taşpınar, ifade vermek üzere adliyeye geldi. Savcılıktaki ifadesinde "İçerisinin bir ibadethane olduğunu düşünmemiştim. Bu durum için gerçekten üzgünüm’’ diyen Taşpınar, ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı.      İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Eda Taşpınar hakkında, sosyal medya ve internet haber sitelerinde camide çekilmiş fotoğraflarının paylaşımı gerekçesiyle re'sen soruşturma başlatılmıştı. Şüpheli Taşpınar, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan ifade vermek üzere Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.      "Alana girdiğimde 2 turist fotoğraf..."   Şüpheli Taşpınar’ın savcılıktaki işlemleri yaklaşık 1.5 saat sürdü. Taşpınar savcılıkta verdiği ifadesinde fotoğraftaki şahsın kendisi olduğunu kabul ederek, ‘’Sosyal medya hesabımda yayınlamak üzere çeşitli mekanlarda ve açık alanlarda fotoğraf çektiriyorum. Sultanahmet’te bulunan otel ile de fotoğraf çekmek için görüşme yaptım. Buna ilişkin yazılı olarak otel ile görüşmelerimiz vardır. Otele gelmeden önce otelin neresinde fotoğraf çekileceğime karar vermemiştim. Otele giriş yaptıktan sonra hazırlanmam için bana bir oda tahsis ettiler. Daha sonra restoranın yan tarafında bulunan bir alan gördüm. Bu alana girdiğimde 2 tane turist fotoğraf çekiniyordu. Ben de burada fotoğraf çekileceğini düşündüm’’ dedi.      "Korktuğum için fotoğrafları kaldırdım’’    Şüpheli Taşpınar ifadesinin devamında, "İçerisinin bir ibadethane olduğunu düşünmemiştim. Fotoğrafımı çeken arkadaşlar da bana bu hususta bir uyarıda bulunmadılar. Bu durum için gerçekten üzgünüm, özür dilerim. Bu fotoğrafları sosyal medyada yayınladıktan sonra yapılan paylaşımları görmem üzerine korktuğum için fotoğrafları kaldırdım. Dini değerleri aşağılama gibi bir kastım yoktur. İnsanların dini duygu ve düşüncelerine saygı duyan biriyim. Böyle olmasını istemezdim’’ ifadelerini kullandı.    Savcılıktaki işlemleri tamamlanan Taşpınar, daha sonra basın mensuplarının sorularına yanıt vermeyerek adliyeden ayrıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.