Idam Haberleri - Son Dakika Idam Haber Güncel Gelişmeler

Biden yönetiminde ilk kez oluyor! Jüri 'idam' dedi

ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yer alan Pittsburgh şehrindeki Hayat Ağacı Sinagogu'na Ekim 2018’de silahlı saldırı düzenleyen 50 yaşındaki Robert Bowers, hakkında 12 kişiden oluşan federal jüri kararını verdi. Jüri, iki gün süren müzakerelerin ardından oybirliğiyle Bowers’a idam cezası verilmesine karar verdi. Karar oybirliği ile alınamasaydı Bowers, şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapis cezasına çarptırılacaktı. Bowers, saldırının ardından ABD'deki Yahudilere yönelik şimdiye kadarki en ölümcül saldırı olan silahlı saldırıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen 63 suçlamanın tamamından 16 Haziran'da mahkum edilmişti. Bowers’a yöneltilen suçlardan 22’si idam cezasının uygulanabileceği suçlardı. “BU, YASALARA GÖRE EN AĞIR CEZA OLAN ÖLÜM CEZASINI GEREKTİREN BİR DAVADIR" Başsavcı Eric Olshan ise, "Sıradan bir Yahudi Şabatını ABD tarihindeki en kötü Yahudi karşıtı toplu infazına dönüştürdü ve bundan gurur duyuyor. Bu, yasalara göre en ağır ceza olan ölüm cezasını gerektiren bir davadır" ifadelerini kullandı. “ŞİMDİ SİZDEN ÖLÜMÜ DEĞİL YAŞAMI SEÇMENİZİ İSTİYORUZ” Bowers’ın avukatı Judy Clarke mahkemede yaptığı konuşmada, “Onu 63 ayrı suçtan mahkum ettiniz. Onu jüri cezası için uygun buldunuz. Şimdi sizden ölümü değil yaşamı seçmenizi istiyoruz” dedi. Söz konusu ceza ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde verilen ilk federal ölüm cezası olarak kayıtlara geçti. SİNAGOG SALDIRISI ABD'deki Yahudilere yönelik şimdiye kadarki en ölümcül silahlı saldırıda, 11 kişi hayatını kaybetmiş, 4’ü polis 6 kişi yaralanmıştı. Sinagogta bulunan 8 kişi ise saldırıdan yara almadan kurtulmuştu.

İran tam bir felaket... Bu yıl 209 kişiyi idam ettiler!

Birleşmiş Milletler (BM), İran’daki idamlara ilişkin açıklama yaptı. BM İnsan Hakları Ofisi Sözcüsü Ravina Shamdasani yaptığı açıklamada, İran'ın bu yıl içerisinde bugüne kadar 209 kişiyi idam ettiğini aktararak, söz konusu durumu “felaket” olarak nitelendirerek, İran’ı idamları durdurmaya çağırdı. BM İnsan Hakları Sorumlusu Volker Turk’un İran'da bu yıl ürkütücü derecede yüksek olan infaz sayısından duyduğu endişeyi dile getirdiğini ifade eden Shamdasani, “Bu yıl ortalama olarak, İran'da her hafta 10'dan fazla kişi idam edildi” dedi. İran’ın söz konusu idam sayısı ile dünyanın en çok idam cezası uygulayan ülke konumunda olduğunu ifade eden Shamdasani, idam edilenlerinin çoğunun uyuşturucuyla ilgili suçlardan hüküm giydiğini belirtti.

Almanya ile İran arasında 'idam' krizi

İran'da bir mahkeme Almanya-İran çifte vatandaşı olan muhalif Jamshid Sharmahd'ı idama mahkum etti. Bunun üzerine Almanya İran'ın Berlin Büyükelçiliğindeki iki çalışanı istenmeyen kişi ilan etti. Almanya İran'ın bir Alman vatandaşını ölüm cezasına çarptırması üzerine İran'ın Berlin Büyükelçiliğindeki iki çalışanı istenmeyen kişi ilan etti ve ülkeyi terk etmelerini emretti. Almanya Dışişleri Bakanlığı ayrıca İran'ın maslahatgüzarlarını bakanlığa çağırdı ve bir Alman vatandaşına yapılan ağır hak ihlallerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock konuya ilişkin açıklamasında, "İran'ı Jamshid Sharmahd'ın Idam cezasını kaldırmaya ve adil bir temyiz süreci sağlamaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. TERÖR GRUBUNUN LİDERİ OLMAKLA SUÇLANIYOR ABD'de yaşayan 67 yaşındaki Sharmahd'ın, 2020 yılında Dubai'deyken İranlı ajanlar tarafından kaçırılarak Umman üzerinden İran'a götürüldüğü düşünülüyor. Sharmahd, İran tarafından Şahlık yanlısı bir "terör grubunun" lideri olmakla suçlanıyor. Bir insan hakları grubu, Sharmahd'ın zorla alınan "itiraflara" dayalı, adil olmayan bir yargılama sonucu mahkum edildiğini söylüyor. İran bir ayı aşkın bir süre önce de İngiliz ajanı olmakla suçlanan Britanya-İran çifte vatandaşı ve İran'ın eski savunma bakan yardımcısı Ali Rıza Akbari idam etmişti.

İran'da 15 dakikada idam kararı: Tahran bildiğini okuyor!

Şimdiye kadar 22 kişi idam cezasına çarptırıldı, bunun 4'ü infaz edildi. 7 Ocak'ta idam edilen 22 yaşındaki Muhammed Mehdi Karami'ye kendisini savunması için 15 dakikalık süre verildiği ortaya çıktı. Bunun protestocuları caydırmak için yapılan kasti bir uygulama olduğu düşünülüyor. İdamla yargılamalarda gazetecilere ve ailelere davayı izleme izni verilmiyor. Yetkililer davadan uygun gördükleri kısa bir videoyu kamuoyuyla paylaşıyor. Avukatların ailelerle görüşmesinin engellendiği, normal yargılama sürecinin işletilmediği de gelen bilgiler arasında. Bu süreçte yargılananların işkence gördüğüne dair bilgiler de var. 109 İDAM DOSYASI DAHA VAR Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü'nün (IHR) raporuna göre gösterilerde gözaltına alınanlardan en az 109'unun dava dosyasının idam istemiyle mahkemeye gönderildiği belirtildi. İran'daki gösterilerde hayatını kaybedenlerin sayısının 481'e yükseldiğini açıkladı. IHR'ye ait internet sitesinde yayımlanan raporda, yaşamını yitiren göstericilerden 35'inin kadın, 64 kişinin ise 18 yaş altı olduğu belirtildi. Ülkedeki 31 eyaletten 25’ine dair verilerin yer aldığı raporda, en fazla can kaybının Sünnilerin yoğunlukta olduğu Sistan-Beluçistan eyaletinde yaşandığı aktarıldı.

İran'da eski Savunma Bakan Yardımcısı Ekberi idam edildi

İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansının haberine göre İngiltere için casusluk yapmak suçlamasıyla idama mahkum edilen eski Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Ekberi’nin cezası infaz edildi. Haberde, “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak ve İngiliz hükümetinin istihbarat teşkilatı adına casusluk yaparak ülkenin iç ve dış güvenliğine karşı kapsamlı faaliyette bulunmak suçlamasıyla idam cezasına çarptırılan Alirıza Ekberi idam edildi” ifadeleri kullanıldı. İnfazın ne zaman gerçekleştirildiği belirtilmedi. Ekberi'nin ailesinden çarşamba günü "son bir ziyaret" için cezaevine gitmelerinin istendiği öğrenildi. İngiltere hükümeti, İngiltere-İran çifte vatandaşlığı bulunan Ekberi için daha önce İran'a infazı durdurma çağrısında bulunmuştu. “İngiliz istihbarat servisinin en önemli casuslarından biriydi” İran İstihbarat Bakanlığı 11 Ocak’ta yayımladığı bildiride, “Alirıza Ekberi, tamamen bilinçli ve amaçlı bir şekilde ‘MI6’ olarak bilinen İngiltere'nin Gizli İstihbarat Servisi'ne (SIS) ülke hakkında önemli bilgiler sağlayan İngiliz istihbarat servisinin en önemli casuslarından biriydi” denilmişti. Bildiride, “Ülkemizin stratejik ve hassas merkezlerinde İngiltere İstihbarat Merkezi için çalışan bir casus tespit edildi. İstihbarat Bakanlığı tarafından söz konusu casusun İngiltere istihbarat merkezi ile nasıl haberleştiği ve iletişim ağları tespit edildi. Son olarak, uygun zamanda ve ilgili adli makamın emriyle casus tutuklandı ve adli süreçten geçtikten sonra cezasına hükmedildi” denilmişti. Fahrizade suikastında rol aldığı iddiası Ekberi’nin 2020’de ülkenin önde gelen nükleer fizikçisi Muhsin Fahrizade’nin öldürüldüğü suikastta rol oynadığı iddia edilmişti. İran medyasında bu hafta yayınlanan bir videoda Ekberi, Fahrizade suikastına karışmadığını, ancak İngiltere istihbaratının kendisinden Fahrizade hakkında bilgi istediğini söylemişti. İran medyasında yer alan bir diğer haberde ise Ekberi’nin İran’ın nükleer faaliyetlerine, savunma sanayindeki önemli isimlerin bilgilerini, İran’ın askeri teknolojisine ve dış politikasına ilişkin bilgileri İngiltere ile paylaştığı aktarılmıştı. Fahrizade, 2020 yılında başkent Tahran'ın Abserd bölgesinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti.

İran'da iki gösterici daha idam edildi

İran'da Mahsa Amini protestoları yaklaşık 4 aydır devam ediyor. İran Yargı Erki’ne bağlı Mizan Haber Ajansı, İran'ın Elburz eyaletinde bulunan Kerec kentinde 3 Kasım'daki protestolarda Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Besic milis gücünden Ruhullah Acemiyan'ı öldürdükleri gerekçesiyle idama mahkum edilen 22 yaşındaki Muhammed Mehdi Kerimi ve 39 yaşındaki Seyid Muhammed Hüseyni’nin bu sabah cezalarının infaz edildiğini duyurdu. 5 kişi idama mahkum edilmişti Kerec kentinde 3 Kasım’daki gösterilerde 16 kişi 1 Besic üyesini bıçaklamaktan yargılanmıştı. Sanıklardan 11'i uzun süreli hapis cezası alırken, sanıklardan 5’i ise güvenlik güçlerine saldırmak, kamu düzenini bozmak ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak suçlarından idama mahkum edilmişti. İdama mahkum edilen 3 kişi hakkındaki karar, dava dosyasındaki yetersiz bilgiler nedeniyle bozulmuş, sanıkların yeniden yargılamasına başlanmıştı. İran’da Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan ve yaklaşık 4 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı oldukları tespit edilen en az 25 kişinin dava dosyası idam hükmü istemiyle mahkemeye gönderilmiş, 11 kişi hakkında idam kararı verilirken, bunlardan 2'sinin cezası infaz edilmişti.

ABD’de ilk kez bir transseksüel idam edildi!

ABD’de eski sevgilisini tecavüz edip öldüren Amber McLaughlin, ülkede idam edilen ilk transseksüel olarak tarihe geçti. ABD’de ilk kez bir transseksüelin idam cezası infaz edildi. Missouri eyaletinde, eski sevgilisini tecavüz ettikten sonra öldüren 49 yaşındaki Amber McLaughlin'e dün yerel saatle 19.00 sıralarında zehirli iğneyle idam cezası uygulandı. McLaughlin, aynı zamanda ABD’de bu yıl idam edilen ilk kişi oldu. Amber McLaughlin, cinsiyet değiştirmeden önce 2003 yılında 45 yaşındaki eski sevgilisi Beverly Guenther’i ayrıldıktan sonra uzun süre takip etmiş, polis hakkında uzaklaştırma kararı çıkarmıştı. McLaughlin, cinayet günü Guenther’i St Louis’teki ofisinde tecavüz edip mutfak bıçağıyla öldürmüş, cesedini Mississippi Nehri yakınlarına atmıştı. Mahkeme jürisi, 2006 yılında McLaughlin’i cinayetten suçlu bulmuş, ancak cezası konusunda anlaşmaya varamamıştı. Bunun üzerine devreye giren yargıç, McLaughlin hakkında idam kararı vermişti. Avukatları, problemli bir çocukluk geçirdiği ve akıl sağlığı sorunlarının bulunduğu gerekçesiyle McLaughlin’in cezasının müebbet hapse çevrilmesini talep etmişti.

İdam edildi, son sözleri şaşkınlık yarattı!

49 yaşındaki Amber McLaughlin, 2003 yılında eski kız arkadaşı Beverly Guenther'ı istismar edip ardından bıçaklayarak öldürdü. O dönem 45 yaşında olan Beverly Guenther'ın cesedi daha sonra Mississippi nehrinin yakınında bulundu. Olayda baş şüpheli, Guenther'ı sürekli rahatsız eden eski sevgilisiydi. SÜREKLİ RAHATSIZ EDİYORDU Kurbanın komşusu, Guenther'ın öldürülmeden önce eski sevgilisinden korktuğunu söyledi. Mahkeme kayıtlarında yer alan bilgilere göre McLaughlin, Guenther'ı sürekli rahatsız ediyor ve bazen çalıştığı binanın içinde saklanıyordu. Guenther, kendine bir koruma emri çıkarttırdı. Bu nedenle polis memurları Guenther'a bir hafta boyunca evden işe giderken eşlik etmişti. Guenther daha fazla polis gözetimi istemediğinde, Amber McLaughlin harekete geçti. 20 Kasım 2003 yılında ise Guenther'ın evine dönmediğini gören komşusu polise haber verdi. Polisler Guenther'ın ofis binasındaki arabasının önünde kırık bir bıçak sapı ve kan izleri buldu. Ertesi gün polis tarafından gözaltına alınan McLaughlin, Guenther'ın cesedini nereye götürdüğünü polise itiraf etti. Yakalanan McLaughlin cinayetten hüküm giydi. Mahkemede bir jüri üyesi, McLaughlin'in ölüm cezası mı yoksa müebbet mi alması gerektiği konusunda çekimser kaldı. McLaughlin'in zor bir çocukluk geçirmesi ve psikolojik sorunlarının olması nedeniyle ölüm cezası alması istenmiyordu. Ancak yargıç, 2006 yılında ölüm cezasına karar verdi. ÇOCUKLUK TRAVMALARI MAHKEMEYE SUNULDU McLaughlin'in avukatı, çocukluk travmalarını işaret ederek müvekkilinin idam cezası değil müebbet alması için mahkemeye dilekçe sundu. Dilekçede McLaughlin'in "ölümcül derecede alkol tüketimi nedeniyle beyin hasarı yaşadığı, çocukken beyin sarsıntısı geçirdiği, evlat edinildiği evde şiddete uğradığı, depresyon ve intihar girişiminde bulunduğu" ifadeleri yer aldı. Dilekçede ayrıca McLaughlin'in ruhsal sağlığına ve çocukluk travmalarına yönelik kanıtlar, 2006'daki dava oturumunda mahkemeye sunulmadığı da yer aldı. 2016 yılında gerçekleşen mahkemede McLaughlin'in ruhsal sağlık sorunları sunuldu. Ancak temyiz mahkemesi 2021 yılında ölüm cezasını yeniden onadı. Missouri eyaleti, jüri yerine yargıcın ölüm cezası verdiği iki eyaletten biri. SON SÖZLERİ Amber McLaughlin, salı günü zehirli iğneyle idam edildi. Enjeksiyondan birkaç dakika sonra McLaughlin'in öldüğü ilan edildi. Ölmeden önce yazılı bir açıklama yapan McLaughlin, "Yaptığım şeyden dolayı çok pişmanım. Sevgi dolu ve duyarlı bir insanım" dedi.

Polonya idam istedi: Ciddi suçlar için izin verilmeli!

Avrupa Birliği'nin 'baş ağrısı' Polonya'dan kritik bir çıkış daha... Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki sosyal medya hesabı üzerinden gelen idam cezası ile ilgili bir soru hakkında, "Ciddi suçlar için idam cezasına izin verilmeli" görüşünü dile getirdi. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, sosyal medya hesabından kullanıcıların sorularını yanıtladı. Morawiecki, bir soruya verdiği yanıtla idam cezasının yeniden uygulanmasına yeşil ışık yaktığını belli etti. Vatana ihanet de dahil ciddi suçlar için idam cezası uygulanabileceğini belirten Morawiecki, "Ciddi suçlar için idam cezasına izin verilmeli. Bu konuda, kilisenin öğretilerine katılmıyorum çünkü ben idam cezasının uygulanmasından yanayım. Fakat, buna sahip değiliz" açıklamasında bulundu. Polonya'da tüm suçlar için idam cezası 1 Eylül 1998'de kaldırılmıştı. Ülkedeki son idam cezası ise, 21 Nisan 1988'de katil ve tecavüzcü Andrzej Czabanski'ye uygulanmıştı.

#Idam