Hava Durumu

#Içme Suyu

Lodoshaber.Com - Içme Suyu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Içme Suyu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

DSİ ekipleri Hatay'da 1 milyon 400 bin ton moloz taşıdı! Haber

DSİ ekipleri Hatay'da 1 milyon 400 bin ton moloz taşıdı!

Devlet Su İşleri (DSİ) ekipleri, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay'da, 1 milyon 400 bin ton moloz taşıyarak, 582 binanın enkazının kaldırılmasını sağladı. Hatay kent merkezi ve ilçelerinde, enkazın kaldırılmasına ve ağır hasarlı binaların yıkımına devam ediliyor. Depremin ilk gününde bu yana çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren DSİ ekipleri de Hatay'daki çalışmalara 1100 iş makinesi ve 1500 personelle destek verdi. Enkazın kaldırılması, yaraların bir an önce sarılması için çalışmalarını yoğun sürdüren ekipler, enkazın molozlarını döküm sahasına taşıyor. Sulama ve içme suyuna yönelik de çalışma yürüten ekipler, öncelikle Hatay'ın farklı noktalarında daha önceden açılmış fakat depremde hasar gördüğü için kullanılamaz hale gelen içme suyu kuyularını onararak yeniden aktif hale getirildi. Eş zamanlı Antakya, Reyhanlı, Kırıkhan ve İskenderun'da açılan ve gece gündüz çalışmaların devam ettiği sondaj kuyularıyla da başta çadır ve konteyner kentlerde yaşamlarını sürdürenler olmak üzere bölgedekilerin içme suyu ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı. '10-15 gün içinde neredeyse tüm sulamalarımızı ayağa kaldırmış olacağız' DSİ 6. Bölge Müdürü Ahmet Ersin Gökçe, şu ana kadar 582 binanın enkazının kaldırıldığını, bunun da 1 milyon 400 bin ton ağırlığa, 67 bin kamyon seferine tekabül ettiğini söyledi. DSİ Genel Müdürlüğünün deprem öncesinde yeni aldığı makine parkıyla 11 ilde enkaz kaldırma çalışmalarında etkin rol oynadığını aktaran Gökçe, "Yarının bugünden daha iyi olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Yarın bugünden daha güzel olacak. Devletimizin tüm kurumlarıyla buradayız. Elimizden geleni yapıyoruz, milletimizin yanındayız." dedi. Enkaz kaldırma çalışmalarında 1 milyon 900 bin litre akaryakıt tüketildiğine değinen Gökçe, şunları kaydetti: "Deprem hadisesi sonrası hayatın da normale dönmeye başlamasıyla bizim asli görevlerimizde ciddi çalışmalar içindeyiz. Evler gibi hasar gören yıkılan sulama tesislerimiz vardı. Bunlar için de çaba sarf ediyoruz. Hassa'da, Kırıkhan'da, Altınözü'ndeki Yarseli ve Samandağ sulamamızla ilgili çaba sarf ediyoruz. Çok ciddi mesafe katettik. Sulama sistemleriyle ilgili 200 bin dekarlık alanda tahrip var. 10-15 gün içinde neredeyse tüm sulamalarımızı yapısal olan hasarlarını ayağa kaldırmış olacağız." DSİ'nin deprem süreci boyunca devletin diğer tüm kurumlarıyla iyi işbirliği içinde olduğuna işaret eden Gökçe, 24 saat görev esası ve bilinciyle altyapı çalışmalarında, konteyner veya çadır kentlerin kurulmasıyla ilgili hatta mezarlık yerlerinin hazırlanmasıyla ilgili çalışmalarda görev aldıklarını sözlerine ekledi.

Bakan Koca’dan deprem bölgesi için içme suyu uyarısı Haber

Bakan Koca’dan deprem bölgesi için içme suyu uyarısı

Deprem bölgesinde yapılan şebeke suyu analizlerini açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vatandaşlara şebeke suyunu içme suyu olarak kullanmamaları konusunda uyarıda bulundu. Ellerinde salgın tanımıyla örtüşen herhangi bir verinin bulunmadığını söyleyen Bakan Koca, “Deprem felaketini yaşamış illerimizin hiç birinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir” dedi.      Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından deprem bölgesindeki inceleme ve çalışmalarını sürdüren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin bahçesinde kurulan sahra hastanesinde görevlilerden bilgi aldı. Ardından bir basın açıklaması yapan Koca, “6 Şubat’tan beri, büyük bir afetin sonuçlarına karşı mücadele veriyoruz. Bu mücadelede milletimizin desteği her yönüyle bizimledir, Devletimizin tüm imkânları buradadır. Bütün birimlerimiz hizmet için seferber, görev bilinci ile gece gündüz uyanık, gönüllülerin çabası ise tarihe geçecek bir sayfa” dedi. “Milletçe omuz omuza yürüttüğümüz bu süreçte, en büyük gayretimiz, bir an evvel, tüm yaralarımızı sarmak ve afetten etkilenen kardeşlerimizin, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak, bir an önce hayatın olağan akışına dönmek içindir” diyen Koca, “Bunun kolay olmadığının hepimiz farkındayız. Ancak durmadan, dinlenmeden gayret edeceğiz. Her bir vatandaşımızın acısını, günbegün hafifletebilmek için gerekenin yapıldığından emin olacağız. Aksi takdirde bu hayat, yerine getirilmemiş bir görev sebebiyle hepimiz için buruktur. Çünkü devlet, halkının sağlığından, saadetinden mesuldür” şeklinde konuştu.      “45 günde 4 milyon 800 bin kişiye sağlık hizmeti”    Deprem bölgesinde, koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin hakkıyla sürdürülmesi için, tüm güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Koca, “Bin 64 aile sağlığı merkezimizi faal hale getirmiş durumdayız. Çadır kent, konteyner kent gibi toplu yaşam merkezlerinde 176 birinci basamak sağlık ünitesi hizmete alındı. 45 günde 4 milyon 800 bin kişiye sağlık hizmeti sunuldu. Yerleşik sağlık hizmeti imkanı bulunmayan yerlere sunulan mobil hizmet ziyaret sayısı ise 24 bin 500’ü geçti. Bu çerçevede 780 binden fazla kişinin ayağına gidildi” dedi.      Afetin ilk gününden bugüne kadar deprem bölgesinde 23 bin 678 bebeğin dünyaya geldiğini söyleyen Koca, “Bu zor günlerde dünyaya gözlerini açan bebeklerimizin yeni doğan taramaları, aşıları büyük bir ciddiyetle takip edilmektedir. Aşılama düzeyimiz yüzde 98-99 seviyelerindedir. Bu oranın, afet bölgesi dışındaki bölgelerimizden daha yüksek olduğunu ifade etmek isterim” şeklinde konuştu. Depremler sonrasında, hangi ülkede olursa olsun, gündeme gelme ihtimali olan konulardan birinin de salgın hastalıklar olduğunu kaydeden Koca, “Yeni kurulan toplu yaşam alanlarında salgın riski muhtemel ancak önlenebilecek bir durumdur. Bu bakımdan, ilk günlerden itibaren halk sağlığı konusunda önemli tedbirler aldık ve almaya devam ediyoruz. Depremden hemen sonra, çalışmalarına başlayan Deprem Sonrası Halk Sağlığı Komisyonumuz, son toplantısını iki gün önce gerçekleştirdi. Bölgeden alınan verilerin titizlikle incelendiğini, tedbirlerin merkezi olarak planlandığını ifade etmek isterim. Salgın hastalık olduğu şeklinde bir tespitin, ancak ve ancak belirli kriterlerle yapılabileceği, kesinlikle unutulmamalıdır” dedi.       “Şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir”    Salgından hangi şartlarda bahsedilebileceğini de açıklayan Koca, “Belirli bir yerde, belirli bir zamanda, beklenen vaka sayısından daha fazla vaka görülmesi veya, daha önce ülkede görülmemiş olan bir hastalığa dair vakaların görülmesi ya da uluslararası sağlık tehdidi olarak kabul edilen bir hastalığa dair, vaka görülmesi halinde salgından bahsedilebilir. Bilindiği gibi, bölgedeki tüm illerimizden düzenli olarak numune alınıyor. 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren incelenen ve farklı zamanlarda ishal şikayetiyle başvuran, hastalardan alınan numunelerde Nörovirus, Escherichia Coli, Rotavirus, Campylobacter ve Adenovirus gibi etkenler tespit edilmiştir. Bu etkenler, salgın tanımına uyacak şekilde, belirli bir yerde, belirli bir zaman aralığında, vaka kümelenmesi şeklinde ve beklenenden fazla sayıda değildir. Bir kez daha söylüyorum; elimizde, salgın tanımıyla örtüşen, ona işaret eden veri kesinlikle yoktur. Dolayısıyla, açıkça ifade etmek isterim ki, deprem felaketini yaşamış illerimizin hiç birinde şu ana kadar herhangi bir salgın söz konusu değildir” şeklinde konuştu.      İçme suyu uyarısı    Halk sağlığının korunmasına yönelik en önemli konunun içme suyunun güvenirliği olduğuna dikkat çeken Koca, “İçme sularının güvenle kullanılabilir hale gelmesi, temel önceliklerimizdendir. Bu bakımdan, su analizlerine düzenli olarak devam ediyoruz. Adıyaman’da şebeke suyunun halen içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Yapılan 2 bin 176 su analizinden 481’i uygunsuz sonuç vermiştir. Hatay’da; Antakya, Defne, İskenderun, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerimizde şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması uygun değildir. Hatay’da yapılan 3 bin 861 su analizinin 517’si güvenli bulunmamıştır. Şanlıurfa’da ise merkez Haliliye, Eyübiye ve Karaköprü’de şebeke suyu içme suyu olarak kullanılmamalıdır. Yapılan 6 bin 32 analizin 120’si uygunsuz bulunmuştur. Şebeke suyunun içime suyu olarak kullanılmasından kaçınalım. Bu konuda tekrar uyarıda bulunmak istiyorum: Şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılması için valilik ve kaymakamlıkların duyurularına uygun hareket edilmelidir. Risk almayalım, birbirimizi riske davet etmeyelim” dedi.      Eski hastanelerin durumları    Yaşanılan felaketin sebep olduğu yıkımın bir takım acil tedbirlerin uygulamaya konmasını ve önceden aldıkları kararları hayata geçirmelerinin elzem olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyleyen Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere bütün illerimizde, geçmişten miras aldığımız hastanelerimizin, dayanıklılık kontrollerini yaptırmaya ve tedbirleri uygulamaya devam ediyoruz. Ankara’da daha önce riskli durumları gündeme gelen ve kadrosunu kısmen seyrelttiğimiz Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesini tahliye ediyoruz. Sami Ulus’un yerine yapılacak 300 yataklı, Dışkapı’nın yerine yapılacak 600 yataklı yeni hastaneler ile birlikte onkoloji eğitim ve araştırma hastanesinin yanına inşa edeceğimiz 600 yataklı hastane projelerimiz tamamlandı. 28 Nisan’da yapım ihalelerini gerçekleştireceğiz. İstanbul’da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’ya bağlı Haseki Kardiyoloji Enstitüsü, Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanemizde ayrılan mekanda hizmet vermeye devam edecektir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin sağlık hizmet faaliyetini güvence altına alacak şekilde Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesini kullanılacaktır. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin B ve C bloklarındaki kadın hastalıkları ve doğum ile çocuk sağlığı ve hastalıkları klinikleri tahliye edilerek, Bahçelievler Devlet Hastanesi ve İstanbul Fizik Tedavi Hastanesine taşınacaktır. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin B ve C bloklarında halihazırda yürütülmekte olan hizmetler, aynı kampüste bulunan Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Prof. Dr. Asaf Ataseven ek binası ile Sultanbeyli Devlet Hastanesinde sürdürülecektir. İstanbul Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ihtiyacını karşılamak için Gümüşsuyu Ek Binasında ilave kapasite oluşturulacaktır.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.