Hava Durumu

#Depremler

Lodoshaber.Com - Depremler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Depremler haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Korkutan deprem sonrası yerini ve büyüklüğünü açıkladı! Haber

Korkutan deprem sonrası yerini ve büyüklüğünü açıkladı!

Marmara Denizi Yalova açıklarında dün meydana gelen 3.3 büyüklüğünde deprem çevre illerden de hissedildi. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, tedirginliğe neden olan sarsıntının ardından önemli açıklamalar yaptı. Ersoy, İstanbul’un Silivri ilçesi ile Gölcük arasında 7 büyüklüğünde bir deprem beklediklerini söyledi. Prof. Dr. Ersoy'un açıklamaları şu şekilde: "Deprem düşük şiddetli olsa da bu kadar çok hissedilmesinin sebebi olarak, bulunduğunuz yerin zemini de çok önemli. Ayrıca deprem olan yer derinde değilse, bu da sanıyorum 7 km civarında. Dolayısıyla enerji soğurulmadan, yani absorbe olmadan yüzeye yayıldığı için daha fazla hissediliyor. Günlük deprem aktivitesine baktığımız zaman Türkiye’de 50-100 arasında değişiyor. Yani her gün 50 ila 100 deprem oluyor. Biraz değişken olmakla birlikte. Bu genel deprem aktivitesi içerisinde Türkiye’nin her bölgesinde deprem oluyor. Nitekim Marmara’da da böyle bir durum söz konusu. Yani günlük deprem aktivitesi içerisinde algılayabileceğimiz bir deprem büyüklük itibariyle de." "Bir sonraki olabilecek depremi etkileyebilecek bir yerde mi, onu saptamak gerekir. Yalova açıklarında olan bu depremi de o anlamda değerlendirmek gerekiyor. Bu harita üzerinde gördüğünüz her kırmızı çizgi bir fay olup, 5.5 büyüklüğünden daha büyük depremler oluşturabilecek faylar bunlar. Türkiye’de deprem aktivitesini gösteriyor. Türkiye’de 500’e yakın böyle deprem oluşturabilecek fay mevcut. Biz Marmara bölgesini çokça konuşurken şu ana kolu konuşuyoruz aslında. Bu ana kol, kuzeyden geçen, yani hepsi kırmızı çizilmiş ama 1912’de deprem oldu, Tekirdağ kısımlarına kadar olan bölüm kırıldı. Şu iç taraf tehlikeli, diğer yerde de 1999 yılında Kocaeli kısmına kadar geldi Gölcük’te bitti. " "EN KÖTÜ SENARYODA..." "Şimdi Silivri ile Gölcük arasında büyük bir deprem bekliyoruz, 7’nin üzerinde. En kötü senaryoda 7,5. Peki Yalova depremi ne söylüyor? Biz Marmara depremini konuşurken hep ana kol ile ilgili konuşuyoruz. Bu ana kol üzerinde değil. Bu deprem, beklenilen büyük depremin beklendiği ana kolda değil. Bu kolda oluşacak deprem kuzeydeki ana koldaki kadar büyük deprem üreteceğini sanmıyorum. 6’yı geçer ama 7’yi bulmaz. Biraz segment uzunluğuyla ilgili bir durum. Elbette Marmara bölgesinin canlı olduğunu gösteriyor. 5.8’lik Silivri depreminde haberleşme durdu, trafik durdu. Teknik olarak neyi anlattığını görmemiz gerekiyor. Bu depremin hemen ardından 1.7’lik bir artçı deprem oldu. Ama bu depremin ardından büyük depremin geleceğini söylemek çok spekülatif bir bilgi olur."

Uzmanlar ne diyor? 'Depremleri HAARP tetikledi' iddiası! Haber

Uzmanlar ne diyor? 'Depremleri HAARP tetikledi' iddiası!

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Amerikalıların geliştirdiği HAARP projesi yeniden gündemde. Yıkıcı depremler sonrasında Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı anlamına gelen HAARP projesi özellikle sosyal medyada yayılan komplo teorilerinin favori şüphelisi. Bilim insanları ise ABD’nin Alaska eyaletinde bulunan HAARP’ın yeraltıyla değil hava olaylarıyla ilgilendiğini, dolayısıyla depremlerin bu yolla tetiklenmiş olabileceğine dair iddiaların uydurma olduğunu söylüyor. HAARP’ın, iletişim sistemleri üzerindeki etkilerini incelemek için Dünya atmosferinin en üst katmanı olan iyonosfere radyo dalgaları gönderdiği belirtilirken amacın radyo dalgalarıyla iletişim, izleme ve navigasyon gibi alanlarda teknolojik ilerleme sağlamak olduğu vurgulanıyor. Projenin başlangıç noktası ise Sırp bilim insanı Nikola Tesla’nın iyonosfere radyo dalgası gönderilerek iletişimin mümkün olduğuna dair öncü fikirlerine dayanıyor. 1997 yılında faaliyetine başlayan, ABD Hava ve Deniz Kuvvetleri tarafından yürütülen proje, 2015 yılından itibaren Alaska Fairbanks Üniversitesi çatısı altında araştırmalarını sürdürüyor. Komplo teorisyenleri 180 radyo anteninden oluşan HAARP’ın amacının nüfusu kontrol etmek için atmosferi silah olarak kullanmak olduğunu öne sürüyor. HAARP vericileri Dünya’nın 80 km ile 500 km yüksekliğindeki iyonosfere radyo dalgası yollabiliyor. Buna göre sivil ve askeri kısa dalga uygulamalarında iyonosfer, radyo dalgalarını yansıtarak uzak bölgelerle haberleşmenin yapılabilmesini sağlayabiliyor. “İDDİALAR ÇOK ÇILGINCA” Fransız Haber ajansı AFP’ye açıklama yapan Harvard Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Okulu’nda uygulamalı fizik profesörü David Keith, ortaya atılan iddialarla ilgili “Bu çok çılgınca” derken HAARP veya başka bir şeyin depremler üzerinde etkiye sahip olduğuna dair bir tek veri bile olmadığını dile getirdi. Reading Üniversitesi’nde uzay ortamı fiziği profesörü olan Michael Lockwood da HAARP’ın bir silah olarak kullanıldığına dair iddiaların çıkış noktasının yıllar önce projenin radyo dalgalarıyla denizaltılarla iletişim kurulması noktasında araştırma yapması olabileceğini belirtti BİRÇOK KOMPLO SÖZ KONUSU Uzmanlar deprem öncesi ve sırasında görülen ışıkların sismik enerjinin ısıya dönüşmesiyle ortaya çıktığını ifade ediyor. Cornell Üniversitesi’nde yer ve atmosfer bilimleri profesörü olan David Hysell, HAARP’ın diğer herhangi bir elektrik veya radyo istasyonundan daha tehlikeli olmadığını vurgulasa da ortaya atılan iddialar projenin sadece depremleri tetiklemesiyle sınırlı değil. Birçok kişi bu teknolojinin fırtınalar ve sıcak hava dalgası oluşturmak için kullanıldığını da öne sürüyor. Hatta öyle ki COVID salgını sırasında bile HAARP’ın 5G ile virüs içeren radyasyon dalgaları yaydığı iddia edilmişti. RUSLARIN HAARP PROJESİNİ YERİNDE İZLEMİŞTİK 1999 Gölcük depremi sonrasında da benzer iddiaların ortaya atılması üzerine Rusya’nın benzer HAARP projesini yerinde inceleme fırsatı bulmuş, Rus fizikçilere, “Bu düzenek ne yapar, ne yapamaz” diye sormuştuk. Sovyetler Birliği 1963 yılında “Sura” adı verilen iyonosfer etkileşim tesisini kurmuştu. Başkent Moskova’ya 400 km mesafede Nijni Novgorod yakınlarında yer alan Sura, 9 hektar alana yayılıyordu. Sovyetlerin 1991 yılında parçalanmasından sonra finansman kesildiği için bölgeye vardığımızda ‘süper silah’ yerine otların bürüdüğü bir tarlada 7 metre boyunda bir dizi anten direğiyle karşılaşmıştık. Sura projesinin tıpkı HAARP gibi bir silah olup olmadığı sorumuza gülerek yanıt veren Rus fizikçi Andrey Feodorov, “İddia abartının ötesinde. Özellikle gezegenin bir noktasında Deprem tetikleyebileceği iddiası bilim kurgu filmleri senaryolarını da aşıyor. Siz düşünün, 7 şiddetinde bir depremin ortaya çıkardığı enerji milyarlarca megavat gücünde. Sura istasyonu ise en iyi gününde dahi sadece 200 megavat güç kullanıyordu” ifadelerini kullanmıştı. HABERLEŞME İÇİN HAARP ve Rus projesinin o dönem günümüzdeki gibi yüzlerce uydu ve kolay internet erişimi olmadığı için haberleşme için tasarlandığını belirten Rus uzman, “Teoride iyonosfere gönderilecek kuvvetli sinyal burada kırılarak yansımaları denizaltı ve savaş gemileriyle haberleşme ağı kurulması için kullanılacaktı. Haberleşmede istikrarlı kullanılamayacağı anlaşıldı ancak iklim üzerinde belirli etki yaptığı da gözlendi. Ancak bu etkiye müthiş silah demek de abes kaçar” açıklamasını yapmıştı. 1991-2018 arası çürümeye terk edilen Rusya’daki ‘Sura’ projesi 6 yıl önce canlanma sinyali verdi. Rusya’daki tesisle ilgilenen Çin, Moskova ile ortak araştırma anlaşması yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.