Hava Durumu

#Boşanma

Lodoshaber.Com - Boşanma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Boşanma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin boşanıyor Haber

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin boşanıyor

Finlandiya'nın son genel seçiminde yenilerek yönetimden ayrılan eski Başbakan Sanna Marin, üç yıldır evli olduğu eşi Markus Raikkonen'e boşanma davası açtı. 37 yaşındaki Marin ve eşi, dün Instagram hesaplarından aynı açıklamayı paylaşarak, "19 yıllık birlikteliğimize ve sevgili kızımıza minnettarız. Dost olarak kalacağız" dedi.  Marin ve Raikkonen'in beş yaşında bir kızı bulunuyor. Çift, 2020 yılında, Marin'in başbakan olarak Covid-19 salgınıyla mücadele ettiği dönemde evlendi. 5 YAŞINDA KIZLARI VAR Marin, Ağustos 2020'deki düğünü sonrası Instagram'dan yaptığı açıklamada, "Gençliğimizi beraber yaşadık, yetişkinliğe birlikte adım attık ve sevgili kızımıza ebeveyn olmak için yetiştik" diye yazmıştı. Marin ve Sosyal Demokrat Parti'si geçen ay Finlandiya'da yapılan parlamento seçimlerinde yenildi, seçimi sağcı Ulusal Koalisyon Partisi kazandı. Marin, Sosyal Demokrat Parti liderliğinden istifa ederek parlamentoda milletvekili olarak görev yapacağını açıkladı. Ülkede henüz yeni hükümet kurulmadı. Marin, 2019'da başbakanlık koltuğuna oturduğunda dünyanın en genç başkanı unvanını aldı. Genç liderler için rol model olan Marin, arkadaşlarıyla parti görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından uyuşturucu testi yaptırılmaya zorlanmış, hakkında "Finlandiya’nın parti düşkünü başbakanı" diye manşetler atılmıştı. Ardından başbakanlık konutunda arkadaşlarının çıplak fotoğraflarının sızdırılmasıyla zor günler geçirmişti. Eleştiriler sonrası özür dileyen Marin, "Şimdi anlaşılır bir şekilde çok fazla duygu uyandıran bir konuyu tartışıyoruz ama işe koyulmamız ve zamanımızı büyük sorunlarla ilgilenmek için harcamamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu ülkenin liderliğe ihtiyacı var" demişti.

Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç tek celsede boşandı Haber

Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç tek celsede boşandı

Oyuncu Demet Özdemir ile şarkıcı Oğuzhan Koç, 2 yıllık birlikteliğin ardından 28 Ağustos 2021'de nikah masasına oturmuştu. Rüya gibi bir düğünle dünya evine giren ikilinin mutluluğuna nazar değdi. Demet Özdemir, duruşma için geldiği Büyükada'da görüntülendi.  Demet Özdemir'in 26 Şubat'taki doğum gününde şiddetli bir tartışma yaşadığı iddia edilen çift krizi aşamadı. Demet Özdemir konuyla ilgili olarak "her evlilikte olduğu gibi bizim evliliğimizde de sorunlar var" açıklamasını yaptı. Oğuzhan Koç ise her fırsatta bir sorun olmadığını dile getirdi. Bir süredir birlikte görüntü vermeyen çiftten kötü haber geldi. Gözden KaçmasınOğuzhan Koç, Demet Özdemir'i istediHaberi görüntüle Demet Özdemir ile Oğuzhan Koç, 8 aylık evliliklerini anlaşmalı olarak bitirmeye karar verdi. 'BOŞANIYORUZ' Demet Özdemir, ayrılık kararını Instagram sayfasında yaptığı paylaşımla duyurdu: "Evliliğimizi bir süredir yürütemediğimizi görüp sona erdirme kararı aldığımız doğrudur. Karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde aldığımız bu kararın, ailelerimizi ve büyüklerimizi de etkileyeceğini biliyor; onları üzmeden, yıpratmadan bu süreci en hassas şekilde yürütmek için elimizden geleni yapıyoruz. Siz basın mensubu arkadaşlarımızın da bu sürece aynı hassasiyetle yaklaşmasını önemle rica ediyoruz." DEMET EVDEN TAŞINDI Demet Özdemir, Oğuzhan Koç ile birlikte yaşadıkları evden ayrılarak Moda'da sete yakın bir otele yerleşti. Evliliği boyunca Zekeriyaköy'deki bekar evini kapatmayan Özdemir, tadilat için harekete geçti. Gözden KaçmasınDemet Özdemir ve Oğuzhan Koç’un evliliğinde kriz çıktı... Evi terk etti!Haberi görüntüle  ANLAŞMALI BİTTİ Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç bugün Adalar Adliyesi Aile Mahkemesi'nde ortaklaşa açıkları davada anlaşmalı olarak tek celsede Boşandılar. Demet Özdemir avukatı Duygu Bostancı ve Oğuzhan Koç avukatı Ayşegül Mermer ile beraber katıldıkları davada birbirlerinden hiç birşey talep etmediler.

Arzum Onan'dan ayrılık açıklaması: Boşanmayı talep eden... Haber

Arzum Onan'dan ayrılık açıklaması: Boşanmayı talep eden...

Sanat dünyasının hayranlık uyandıran çiftlerinden biri olan Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan’ın evliliklerinde kriz olduğu ve boşanacakları söylentileri bir süredir gündemde. 27 yıllık evliliklerini bitirme noktasına getirdikleri konuşulan Aslantuğ ve Onan çiftinin, evlerini ayırdıkları ve boşanacakları iddia edilmişti. İkilinin psikolojik şiddet gerekçesiyle yollarını ayırma kararı aldığı iddiası gündeme gelmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Arzum Onan, boşanma iddialarını doğruladı. Onan, paylaşımında "Bazılarının vicdanı yok. Sırf kendi çıkarları uğruna, neredeyse bir ömür geçirdiğim, hepinizin yakından tanıdığı; tutarlı, saygılı, hassas Mehmet'i, son derece çirkin bir yalanla, konumlandığı siyasi mücadelesi üzerinden vurmaya çalışıyorlar. Oysa çok nazik bir üslupla açıklamaya çalıştım" dedi. Arzum Onan açıklamalarına şöyle devam etti: "30 yıla yakın zamandır sevdiğim adamın; değil 'psikolojik şiddet, her daim yanımda olan, destekleyen kişiliği, bu türden iftiralara malzeme olmayı asla hak etmez" dedim. Boşanma sürecini de; başta oğlumuz, sevdiklerimiz ve sevenlerimiz için ilave duygusal yüklere dönüştürmemek adına böyle tarif ettim. Zaman içinde gelinen aşamada, boşanmayı talep eden Mehmet oldu. Dava sürecini benim başlatmamın da daha seviyeli bir yaklaşım olacağına karar verdik. 29 Mayıs boşanma tarihimiz dışındaki bu yalan iddialar alenen kötü niyet barındırmakta, amaçlı yapılmaktadır. Daha önce de paylaştığım üzere; zamanla her ilişkinin yaşadığı/yaşayabileceği bir yorgunluktan geçiyor olmak; birbirimize olan sevgimizi, saygımızı, ailemizin durduğu yeri değiştirmeyecek! Sevgiyle, sükunetle…" İDDİALARI YALANLAMIŞTI Onan ayrılık iddialarıyla ilgili yaptığı ilk açıklamada "Daha depremin yaralarını saramamışken, ülkece acılı ve zor günlerden geçerken, Mehmet son derece saygın bir mücadele sürecinde üstelik seçime sadece 15 gün kalmışken; hakkımızda çıkan habere yönelik cevap vermek zorunda olmak son derece üzücü! 30 yıla yakın zamandır sevdiğim adamın; değil 'psikolojik şiddet' , her daim yanımda olan ve beni destekleyen kişiliği bu türden dedikodulara malzeme olmayı asla haketmez. Zamanla her ilişkinin yaşadığı/yaşayabileceği bir yorgunluktan geçiyor olmak; asla birbirimize olan sevgimizi, saygımızı ve ailemizin durduğu yeri değiştirmez" demişti. EŞİNDEN DESTEK Onan'ın açıklamasına Aslantuğ da kayıtsız kalmayarak şu yanıtı vermişti: "Erkeksiniz ya da kadın; elinizi tutan da kadın ya da erkek, hiç fark etmez. Dönüp iyice bir daha bakın. Ya değer aşılar ya da değer aşındırır! Hayatımıza kattığın her şey için minnettarım." Mehmet Aslantuğ ve Arzum Onan çiftinin 27 yıllık evliliklerinden Can adında bir oğulları var.

Erkekler dikkat! Ev işi yapmamak boşanma nedeni sayılabilir! Haber

Erkekler dikkat! Ev işi yapmamak boşanma nedeni sayılabilir!

Kanunda düzenleniş itibariyle boşanma sebepleri özel ve genel boşanma nedenleri olarak iki grupta toplandığını aktaran Akpınar, "Özel boşanma nedenleri daha anlaşılabilir, daha somut ve şartları itibariyle açıkça düzenlenmişse de genel boşanma nedeni olan evlilik birliğinin temelden sarsılması ise etkisi bakımında nispi, şartları bakımından değerlendirilmesi gereken niteliktedir. Nispi olmasının temel sonucu ise evliliği temelden sarsan olayın varlığının kanıtlanmasının hakimin boşanma kararı vermesi için yeterli olamamasıdır. Bunun yanında ortak hayatın sürdürülebilmesinin artık eşlerden beklenilemez olması zorunlu unsurdur. Bu ortak hayatın sürdürülebilmesinin eşlerden beklenilemeyecek olduğuna ilişkin unsurun varlığının tespiti ise hakimin takdir yetkisindedir. Kanunda açıkça şu eylemler evlilik birliğini temelden sarsar gibi bir düzenleme mevcut değil. Böyle bir tahdidi sayımın olmaması sebebiyle evlilik birliğini temelden sarsan eylemlere ilişkin doktrin ve mahkeme içtihatlarıyla şekillenen bir kabul söz konusu. Ancak istisnaları olmakla birlikte bu kabuller her davada mutlak boşanma sebebi olarak kabul edilemeyecektir, bunu da belirtmek isterim. Her boşanma davası özelinde evlilik birliğini temelden sarstığı iddia edilen olayların değerlendirilmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekir ise Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin vermiş olduğu kararlardan birinde kadının ev işlerine gerekli özeni göstermemesi hali ortak hayatı temelinden sarsacak ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek bir durum olarak kabul edilmiştir. Burada ev işlerinden kasıt klasik anlamda temizlik, çocuklar ile ilgilenmek, ev düzenini sağlamak bakımından çamaşır-bulaşık gibi işler ile, yemek yapmak gibi işler olarak sayılabilir. Ancak bu anılan kararda her boşanma davasın emsal teşkil etmeyecektir. Zira Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Çalışma Hakkı ve Ödevi başlıklı 49. maddesi açıkça 'Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam oluşturmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır'. Anılan maddeden de anlaşılacağı üzere çalışmak herkesin hakkı ve ödevidir. Kadın ve erkek açısından hiçbir fark gözetilmeden ilgili düzenleme yapılmıştır. Bu çerçevede kadının aktif bir çalışma hayatının söz konusu olup olmadığının değerlendirilmesi de gerekmektedir. Aktif bir çalışma hayatı olan, ev ekonomisine katkı sağlayan ve buna rağmen asgari şartlarda ev işlerine yardım eden kadın açısından ev işlerine zaman ayırmamak boşanma nedeni olarak kabul edilemeyecektir. Ya da eşlerden biri çalışıyor diğeri evde kalıyorsa cinsiyet ayırt etmeksizin evde kalan eş ev işlerini halletmek konusunda çaba sarf etmelidir. Kadın çalışıyor, erkek evde ise erkek de ev işlerinde yardımcı olmalıdır. Zira eşlerin birbirlerine yardımcı olmaları, hem bir yükümlülük hem de aile olmanın gereğidir. Türk Medeni Kanunu itibariyle de eşlerin birbirine yardımcı olması gerektiği kanuni bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.      "Sosyal medyada kendisini bekar olarak tanıtması da boşanma nedeni"    Güven sarsıcı davranışların da evlilik birliğini temelden sarsar mahiyette olduğunu sözlerine ekleyen Avukat Emir Akpınar, "Yine Yargıtay kararlarındaki kabul doğrultusunda sık sık evi terk etmek veya eşi evden kovmak evlilik birliğini temelden sarsan eylemlerdendir. Ancak eşlerden birinin diğer eşe karşı fiziksel-psikolojik-ekonomik şiddet uygulaması karşısında can güvenliği itibariyle tehlikede olan eşin diğer eşi evden uzaklaştırması ya da kendisinin evden uzaklaşması boşanmada kusur olarak kabul edilemeyecektir.     Durumun şartları itibariyle boşanma sebebi olarak sayılıp sayılmayacağının değerlendirilmesi gerekli kararlar yanında bir de somut durumda olay itibariyle dış dünya da yansıması farklı olsa da boşanma sebebi olarak evlilik birliğini temelden sarstığı kabul edilen eylemler de söz konusudur. Yine örnek vermek gerekir ise Yargıtay kararlarındaki kabule göre güven sarsıcı davranışlar evlilik birliğini temelden sarsar mahiyettedir. Güven sarsıcı davranıştan ne anlaşılması gerektiği yine ucu açık ve somut durum özelinde değerlendirilmesi gerekli bir kavram olmakla birlikte içtihatlar çerçevesinde güven sarsıcı davranışlara örnek mahiyette eylemler sayılmaktadır. Eski sevgilisi, eski nişanlısı, eski eşi ile görüşmek, karşı cinsten birisiyle el ele tutuştuğunun görülmesi, eski sevgilisini unutamadığını söylemesi, fotoğrafını saklaması, araştırması, karşı cinsten birisiyle oturduğunun görülmesi, sosyal medya platformlarında kendisini bekar olarak tanıtması, başka birisiyle ilişkiye açık olduğuna ilişkin paylaşımlarda bulunması, iletişim araçları ile karşı cinsten kişiler ile mesajlaşmalar, mutad olmayan telefon görüşmeleri ya da olağan olmayacak şekilde sık görüşmeler. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Yine emsal olması açısından evlilik birliğini temelden sarstığı kabul edilen nedenlere eşini sevmediğini söylemek, karşılıklı hakaret etmek, kayınvalide ve kayınpederin eşine kötü davranmasına engel olmamak, ayrı ev kurmamak, aşırı borçlanmak, kumarbazlık, eve haciz gelmesine neden olmak, cimrilik, evin maddi ihtiyaçları ile ilgilenmemek, işe gitmemek, eşinin çalışmasına izin vermemek ve daha artırılabilecektir" diye konuştu.

Oğuzhan Koç'tan boşanmaya hazırlanan Demet Özdemir... Haber

Oğuzhan Koç'tan boşanmaya hazırlanan Demet Özdemir...

Oğuzhan Koç’la 7 aylık evliliğini bitirmeye hazırlanan Demet Özdemir sessizliğini bozdu: “Aldatma ve şiddet iddiaları doğru değil. Aramızda kin, nefret, öfke yok.” Demet Özdemir önceki gün bir dergi çekimi için Emirgan’daydı. Teknede objektif karşısına geçen ünlü oyuncu, çekim sonrası kendisini bekleyen muhabirleri kırmadı, soruları yanıtladı. Oğuzhan Koç’la boşanma kararı alan Özdemir, “Ortaya atılan iddialara çok şaşırmadım. Böyle şeylerin çıkacağını biliyordum. Ama hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Çıkan dedikodular gibi bir şey başımıza gelmedi. İkimiz de saygı çerçevesi içerisinde ilişkimizi noktalama kararı verdik” dedi. BÖYLE ŞEYLER KONUŞULMADI Eşini aldattığı, bu ortaya çıkınca da şiddet gördüğü öne sürülen Özdemir, dedikoduların kendisini üzdüğünü söyledi. “Aldatma ve şiddet gibi iddialar doğru değil” diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Biten bir ilişki sonrası konuşmak ne bana ne de Oğuzhan’a yakışır. Aramızda kin, nefret, öfke yok. Takı, ev, mal mülk dedikoduları da beni çok üzüyor. Hiçbiri gerçek değil. Böyle şeyler konuşulmadı.”  Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç boşanma kararı alınca, düğünlerinde gelen servet değerindeki takıların kimde kalacağı merak konusu olmuştu. Özdemir konuyla ilgili sorular karşısında “Böyle şeyler sinirimi bozuyor” demekle yetindi.

 Eşi hor görmek boşanma sebebi    Haber

 Eşi hor görmek boşanma sebebi   

Şiddetli geçimsizlik yaşayan karı koca, 20 yıllık evliliklerini sonlandırmak için Aile Mahkemesi'nde karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı-karşı davalı erkek, evliliklerinden biri ergin üç müşterek çocuklarının olduğunu, eşinin evde kadınlık görevlerini yerine getirmediğini, çocuklarla ve kendisiyle ilgilenmediğini, kendisine hakaret ve küfür ettiğini, tehditlerde bulunduğunu, yemek ve temizlik yapmadığını öne sürdü. Sürekli olarak elinde telefonla sokaklarda gezdiğini, kendi anne ve babasına da davalının saygısızca davrandığını, babasının felçli olduğunu ve hastanede yattığını, davalının bir gün olsun ziyarete gitmediğini, davalının babası tarafından tehdit ve hakaretlere maruz kaldığını dile getiren davacı koca, ergin olmayan müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine karar verilmesini talep etti.     Davalı-karşı davacı kadın ise kocasının eve gelmediğini, evlilik birliği görevlerini yerine getirmediği için geçici işlerde çalışarak eve baktığını kaydetti. Kadın, kocasının evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, sürekli 'Neden erkek çocuk doğurmadın?' diyerek kendisini hor gördüğünü iddia etti. Kadın, 4721 sayılı Kanun'un 166'ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ergin olmayan müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar için aylık toplam bin lira nafakaya, 100 bin lira maddi, 150 bin lira manevi tazminatın karşı davalıdan tahsil edilmesini talep etti.    Tarafları dinleyen Aile Mahkemesi, davacı-karşı davalı erkeğin evin giderlerini karşılamadığı, eşine ve çocuklarına karşı evlilik birliğinin yüklediği görevleri yerine getirmediği, kadının ailesine karşı da saygı yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı-karşı davacı kadının ise ispatlanan bir kusurunun tespit edilemediğine hükmetti. Mahkeme, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin bu kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesi ile erkeğin asıl davasının reddine, kadının karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166'ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verdi. Her iki çocuk lehine aylık 300'er lira tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine karar tarihinden itibaren aylık 200 lira tedbir nafakasına hükmedilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 10 bin TL maddi, 15 bin TL manevi tazminatın erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verildi.    Her iki taraf da kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, davacı-karşı davalı erkeğin evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, çocukları ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin yüklediği görevleri yerine getirmediği, kadını sürekli olarak "erkek çocuk doğuramadın" diyerek hor gördüğüne dikkat çekti. Evlilik birliğinin sona ermesinde davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının ise bir kusurunun bulunmadığına hükmedildi. Davalı-karşı davacının tedbir nafakasının başlangıç tarihi ile maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının aylık 200 lira dava tarihinden itibaren kararın kesinleşmesine kadar her ay davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, kadın yararına 30 bin TL maddi, 20 bin TL manevi tazminata hükmedilmesine, tarafların diğer istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verildi. BAM kararını davacı karşı davalı erkek temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Oy birliği ile alınan kararda eşini sürekli hor gören erkeğin tam kusurlu olduğuna dikkat çekildi.    Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına oy birliği ile karar verildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.