Hava Durumu

#Astım

Lodoshaber.Com - Astım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Astım haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Astım ilaçları hekime danışmadan bırakılmamalı Haber

Astım ilaçları hekime danışmadan bırakılmamalı

Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Aziz Uluışık, 2 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle astım hakkında yanlış bilinenler konusunda bilgilendirmede bulundu. Astımın, genetik faktörlerin altta yattığı, çevresel faktörlerle tetiklenebilen bir hastalık olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Uluışık, “Astım enfeksiyon hastalığı olmadığından, bir kişiden diğerine bulaşması söz konusu değildir. Sprey ya da kuru toz şeklindeki ilaçların bağımlılık yapması gibi bir durum yoktur. Yaygın inanışının tersine bunlar, tüm ilaç uygulama şekilleri arasında en zararsız olanlardır. Sprey ya da kuru toz uygulayıcıları kullanıldığında, sistemik uygulamaya göre çok daha küçük miktarda ilaç verilmektedir. Bunun sebebi; ilacın hedef bölgeye vücutta dolaşmadan, doğrudan ulaşmasıdır. Bu yolla ilaç verilmesi bağımlılık yapmaz” diye konuştu.      Her ilacın olduğu gibi kortizon içeren ilaçların da yan etkisinin olabileceğine değinen Uzm. Dr. Şu bilgileri paylaştı:  “Önemli olan, ilacın beklenen yararının potansiyel zararından büyük olmasıdır. Astımlı hastalara kortizon ancak kriz ya da alevlenme gibi ağır durumlarda, ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla verilir. Sprey şeklindeki kortizonun neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Kimi hastalarda sprey şeklindeki kortizon kullanımına bağlı görülen ses kısıklığı ya da öksürük, spreyi kullandıktan sonra ağzın çalkalanmasıyla önlenebilir.”      “İlacın bırakılmasına doktor karar vermeli”    Hastanın kendini iyi hissetmeye başladığı anda doktorunun fikrini almadan ilacı bırakmaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Uluışık, “Şikâyetler düzelse de, ilaçları azaltma ya da bırakma kararını hasta asla kendi kendine vermemelidir. Eksik tedavinin astımın ilerlemesine neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu konuda doktora güvenilmeli ve ilaçların ne kadar süre ile kullanılacağı uzmanların kararına bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Soğuk ve kuru hava, astımı tetikliyor: Ne yapmalı? Haber

Soğuk ve kuru hava, astımı tetikliyor: Ne yapmalı?

Astım hastaları için yılın en zorlu mevsimi geldi. Kış aylarında astım ataklarını tetikleyen birçok farklı faktörün eş zamanlı etkili olabileceğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, astım hastalarına, "Soğuk ve kuru hava, solunum yollarını tahriş ederek kas spazmına neden olabilir ve dahası solunum yolu enfeksiyonları astım semptomlarını şiddetlendirebilir" uyarısında bulundu.    Astım hastalarının yılın dört mevsimi sağlıklarına dikkat etmeleri gerektiğini, ancak bu dikkatin kış aylarında daha da artmasının şart olduğunu belirten Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, "Kış aylarında soğuk ve kuru hava astım ataklarını şiddetlendirebilir. Akciğerlerdeki hava yolları bir sıvı tabakası tarafından korunur. Soğuk hava ile karşılaşıldığında hava yollarındaki sıvı buharlaşır ve hava yolları tahriş olur. Hava yollarındaki tahriş, astım şikâyetlerini önemli ölçüde artırır. Özellikle soğuk havada egzersiz yapıldığında solunum sırasında hava yolları daraldığından öksürük ve nefes darlığı gibi semptomlar tetiklenir. Soğuk havaların bir diğer etkisi de mukus üretimindeki artıştır. Mukus üretiminin artması solunum sırasında daha çok zorlanılmasına neden olur" dedi.      Astım hastalarının korkulu rüyası    Soğuk algınlığının ve gribin kış aylarında astım hastalarının semptomlarını artıran başlıca nedenler arasında oluğunu ifade eden Dr. Merda Erdemir Işık, astım hastalarının kendilerini korumalarının önemine değinerek, "Kış aylarında nezle ve grip görülme sıklığı artıyor. Kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunan astım hastaları bu hastalıklara yakalandıklarında şikâyetleri kötüleşiyor. Bu nedenle kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulması, ellerin sık sık yıkanması ve her sene grip aşısı olunması gerekiyor" diye konuştu.        "Kötü hissettiren neden, evin içinde olabilir"    Astımın tetikleyicilerinin evlerin içerisinde de olabileceğine vurgu yapan Uzm. Dr. Işık, "Bakımı yapılmayan kombiler, merkezi ısıtıcılar ya da geleneksel sobalar, astım ataklarını şiddetlendirebilir. Ek olarak çamaşırların odalarda kurutulmasına bağlı olarak küf alerjisinin tetiklenmesi ya da ev tozu akarları da potansiyel tetikleyiciler arasındadır. Doğru ısınma yöntemlerinin tercih edilmesi, halı ve kumaş dokusuna sahip ev eşyalarının düzenli olarak yüksek emiş gücüne sahip elektrikli süpürgeler ile temizlenmesi, yatak çarşaflarının sıklıkla değiştirilmesi, havanın temiz olduğu saatlerde iç mekânların havalandırılması gibi tedbirler evde uzun zaman geçiren astım hastaları için önemli tedbirler haline gelecektir" ifadelerini kullandı.

Gazlı ocaklarda yemek pişirmek astıma yol açıyor Haber

Gazlı ocaklarda yemek pişirmek astıma yol açıyor

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmada kapalı alanlarda gazla yemek pişirmeyle pasif (sigara) içiciliğinin sağlık üzerindeki etkisi karşılaştırıldı.  Buna göre, gazla yemek pişirilmesi, ABD'de tüm çocukluk çağı astım vakalarının yüzde 12,7'siyle ilişkilendirilildi.    Euronews Türkçe'nin haberine göre, sonuçlar, ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm'un da aralarında bulunduğu çok sayıda yetkilinin uzun süredir elektrikli ya da indüksiyonlu ocak kullanması yönündeki çağrılarını destekler nitelikte.  Ancak açıklanan veriler gaz lobisinin sert eleştirilerini beraberinde getirdi.  ABD'de mutfakların yaklaşık yüzde 35'inde gazlı ocaklar mevcut.  Daha önce yapılan araştırmalar, bu ocakların daha yüksek nitrojen dioksit seviyesine sahip olduğu ve bunun da daha yüksek astım oranlarıyla bağlantılı olduğunu ortaya koymuştu.  ASTIMIN GÖRÜLME SIKLIĞI ARTIYOR Geçen ay Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi'nde yayınlanan hakemli çalışmaya, çevreci faaliyetleriyle bilinen düşünce kuruluşu Rocky Mountain Institute (RMI) öncülük etti. Araştırmanın başyazarı, elektrifikasyon savunuculuğu grubu Rewiring America'dan veri bilimci Talor Gruenwald, "Elde edilen bulgular, ABD'de yaklaşık 650 bin çocuğun gaz ocaklarına maruz kalmasalardı astım hastası olmayacaklardı" sonucunu ortaya koyduğunu söyledi. Gruenwald, pasif içicilikten kaynaklanan astım riskinin de benzer olduğuna işaret ederek, "Gaz ile çalışan bir ocağı kullanmak, evinizde sigara içen birinin yaşamasına çok benzer" ifadesini kullandı. Avustralya'da 2018'de yapılan bir araştırmada çocukluk çağı astımının yüzde 12,3'ünün gaz ocaklarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştu.  Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde 262 milyon kişinin astımı olduğu öngörülüyor ve dünyada her yıl 400 binden fazla insan astım nedeniyle hayatını kaybediyor. Küresel çapta 2019 yılında 455 bin kişi astım nedeniyle yaşamını yitirmişti.  Bu arada bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında kabul edilen ve Türkiye'de en yaygın görülen hastalıklardan biri olan astımın görülme sıklığı giderek artıyor. Son çalışmalar Türkiye'de 4 milyonun üzerinde astım hastası bulunduğuna, yani hastalığın her 100 kişiden beşinde görüldüğüne, işaret ediyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.