Bahçeli: “Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir”
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tarihi Odunpazarı Meydanı’nda binlerce Eskişehirli ile bir araya geldi. Devlet Bahçeli'nin Açık Hava Toplantısı'na, Cumhur İttifakı'nın temsilciler, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı konuşmasının büyük bölümünde Millet İttifakını ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun alevi olduğunu dile getirmesini ‘samimi’ bulmadığını belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız” dedi.
Konuşmasının ardından MHP Lideri Bahçeli, vatandaşlara karanfil atarak selamladı. Devlet Bahçeli'ye MHP Eskişehir İl Başkanlığı tarafından Eskişehirspor forması ve Zülfikar Kılıcı armağan edildi. Bahçeli Tarihi Odunpazarı Bölgesi'ndeki programın ardından, ilerleyen saatlerdeki Kütahya'da vatandaşlarla bir araya gelmek için kentten ayrıldı.
Türkiye’nin heyecanla beklediği 14 Mayıs Genel Seçimi için sayılı günlerin kaldığını belirten Bahçeli, Millet İttifakı’nın korkuya kapıldığı söyledi. CHP’ye ve İYİ Parti’ye oy veren Eskişehirlileri Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermeye davet eden Bahçeli, “14 Mayıs 2023 tarihinde hem 13’üncü Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz, hem de 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimini yapacağız. Vakit yaklaştıkça zillet ittifakının ve bu ittifakın yanında yöresinde konuşlanan çıkarcıların korkuya kapıldığını, uykularının kaçtığını görüyoruz. Eskişehir’de vakit Milliyetçi Hareket vaktidir. Ezberleri hep beraber bozalım. CHP’ye oy veren kardeşlerim, gelin bu defa Milliyetçi Hareket Partisi diyelim. İYİ Parti’ye oy veren kardeşlerim, sıcacık kucaklaşmamızla buzları eritip üç hilalin etrafında buluşalım. Çünkü zilletin sonu yoktur. Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının dürüstlüğü yoktur” dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt kökenli vatandaşlar hakkında söylediği sözlerin Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan’ın sözlerine benzerliğine dikkat çeken Bahçeli, “Maalesef Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep tahrikçiliğine sapmıştır. Kılıçdaroğlu, “Milyonlarca Kürt’e terörist muamelesi yapılıyor” demiştir. Peki Terörist Demirtaş ne demiştir? “Kürtler potansiyel terörist muamelesi görüyor” demiştir. HDP’li Pervin Buldan neyi söylemişti? “Halkı terörist görüyorlar” demişti. Terörizmin Kürt kökenli kardeşlerimle ilişkilendirilmesi ağır bir bühtan ve hıyanettir. Şu hususun önemle ve özellikle bilinmesini isterim ki, Kürt kökenli kardeşlerimle bölücü terör örgütü PKK’nın en küçük bağ ve bağlantısı yoktur. Kürt kökenli kardeşlerim Türk milletinin şerefli mensuplarıdır” dedi.
“Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır”
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in sözlerinin PKK ve HDP ile benzerliğinin altını çizen MHP Lideri Bahçeli, “Zillet ittifakı paydasında buluşan partilerin hepsinin ağzı PKK ağzıdır. Terörist Demirtaş ne diyorsa Kılıçdaroğlu aynısını tekrarlamaktadır. HDP’li Buldan neyi söylüyorsa İYİ Parti Başkanı onu iddia etmektedir. Bunlar menfur emel birliği içindedir. Bunlar küresel emperyalizmin dayatmalarına boyun eğmişlerdir. Alçak hedef sahipleri aklını başına alsın, Türk ile Kürt kardeştir, bölücü ve şifreli mesajlarla ayırmak isteyenler kalleştir. Bin yıllık kardeşlik hukukumuz üzerinde hesap yapanlara müsamaha gösteremeyiz. Nifak saçan zillet partilerine hoş görüyle bakmayız, bakamayız. Kandil’e yuvalanmış PKK terör örgütünün elebaşları Kılıçdaroğlu’na aleni destek açıklaması yapıyor. Biri susuyor, diğeri konuşuyor. Biri duruyor, diğeri başlıyor. Türkiye’den ve Türk milletinden intikam almak için fırsat kollayan ne kadar Türk düşmanı varsa aynı kuyrukta sıraya giriyor. Milli birlik ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara Eskişehir izin vermez. Etnik ve mezhep uçurumuna Türkiye’yi çekmek için provokasyon yapanlara Eskişehir müsaade etmez. Türk milletini aldatamazlar, Eskişehir’i kandıramazlar, ihaneti aklamayı ve temize çıkarmayı asla başaramazlar” ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs’ın yaklaşmasıyla 'Alevi' olduğunu açıkladığını ve samimi olmadığını söyleyen Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu’nun etnik ve mezhep temelli kimlik siyaseti çok tehlikelidir. Sonu uçurum olan bu yoldan derhal dönmelidir. Geçtiğimiz günlerde ilk kez Alevi olduğunu itiraf etti. Elbette saygı duyarız, Alevi olduğunu söylemesini de hakkı görürüz. Ancak bugüne kadar niye konuşmadığını, 14 Mayıs’a yaklaşırken neden bu açıklamaya gerek duyduğunu da kararlılıkla sorarız. Eskişehir’de hayat ve varlık mücadelesi veren Alevi inancına mensup kardeşlerime kucak dolusu selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Onları çok sevdiğimizi beyan ediyorum. Herkesin etnik kökeni, mezhebi, yöresi, anasının dili muteber ve muhteremdir. Mezhepçiliği, etnikçiliği milletimiz ve ülkemiz için korkunç bir tehdit olarak görürüz. Etnik ve mezhep istismarı yapanların iyi niyetli olmadığını gayet iyi biliriz. Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği samimi değildir. Bu kapsamda hiçbir uzlaşmaya bugüne kadar yanaşmamıştır” diye konuştu.
“Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir”
Mezhepçilik fitnesini yayılmasına tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Toplumsal yaraların sarıldığı, kronik meselelerin köklü çözümlerle buluşturulduğu, milli ve manevi değerlerle kenetlenmiş bir Türkiye’ye ulaşmak hepimizin müşterek gayesidir. Elbette her alanda bir uzlaşma vasatı tezahür etmelidir. Bize göre uzlaşmanın adresi de büyük Türk milletinin tarihi varlığıdır. Bizim üstesinden gelemeyeceğimiz, altından kalkamayacağımız hiçbir sorun yoktur. Alevi inancına sahip kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Ne ayrımız vardır ne de gayrımız vardır. Cami ne kadar bizimse Cemevi de o kadar bizimdir. Saz bizim söz bizimdir, cem bizim semah bizimdir. Hamd olsun hepimiz Müslümanız, Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız bir, imanımız bir, acımız bir, sevincimiz birdir. Mezhepçilik fitnesini yayanlar, bu çerçevede yıllarca husumet aşısı yapanlar bizden olmayan, bizim gibi hissetmeyen, bizim gibi inanmayan bozgunculardır. Hep dedik, yine diyoruz,
Alevi kardeşlerimizin hayatında tartışılmaz bir yer etmiş olan Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, Cami-Cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir. Cemevi inanç ve kültür hayatımızın vazgeçilemez bir gerçeğidir. Bu gerçeği tahrip ederek asıl manasından ve müktesebatından koparmak vahim bir tehlikedir. Alevi inancına mensup kardeşlerimiz, Cemevinin ibadethane olarak kabulünü arzulamaktadır. Aleviliğin hem inanç boyutu hem de kültürel bir yapısı vardır. Şayet Alevi kardeşlerimiz Cemevini ibadethane görüyorlarsa, ki öyledir, bize düşen sadece buna saygı duymak ve peşin hükümlerin ambargosundan kurtularak yapıcı ve destekleyici bir tavır almaktır. Bizim samimi görüş ve değerlendirmelerimiz bunlardır. Kılıçdaroğlu bir kez olsun kamuoyunun karşısına çıkıp mertçe teklif ve temennilerini paylaştı mı? Alevi inancına mensup kardeşlerimizi siyaset malzemesi yapmaktan başka neyi amaçladı? Kılıçdaroğlu Eskişehir bu kez sana inanmayacak, milletimiz sana asla itibar etmeyecek. 14 Mayıs’tan sonra kalan ömrünü geçirmek için gideceğin tek yer de evin olacak.”