Hava Durumu

Pyotr İlyiç Çaykovski...

null

Haber Giriş Tarihi: 01.01.2016 10:38
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.2016 10:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Pyotr İlyiç Çaykovski...

İnsan kaderinin trajedisini görkemli bir romantizmle vurgulayan. Dansı büyük bir tutkuyla yücelten, Kuğu Gölü'nün yaratıcısı, Büyük Rus Besteci ÇAYKOVSKİ...



[dropcap type="3"]P[/dropcap]yotr İlyiç Çaykovski... 7 Mayıs 1840’ta Sibirya yakınlarındaki Votkinsk’de doğdu. Mühendis ve şehirdeki metalürji işletmesinin yöneticisi olan babası ile ilk piyano derslerini aldığı Fransız kökenli bir aileden gelen annesi Aleksandra  Andreyevna d’Assier ile uzun yıllar burada yaşadı.

Çaykovski, Rus kültürüne tamamen sahip çıkmasına rağmen, Rus Beşleri Grubu'ndan uzak durmaya özen gösterdi ve Alman ekolünün beste teknikleriyle, bariz bir şekilde Slav olan lirizmini ustaca kaynaştırmayı başardı.

Hukuk Fakültesi Eziyet Oldu

Çaykovski, ailesinin ortak kararıyla, on yaşındayken Sen Petersburg Hukuk Okulu’na başladı.

1835’te  açılan bu okul, soylu kesimin alt ve orta tabakalarından hukukçu yetiştirmek için kurulmuştu. Başlangıç yıllarında son derece demokratik bir yönetimi olun bu okul, 1849’a gelindiğinde, Çar I. Nikolay’ın, Avrupa’dan gelen devrimci fikirlere karşı imparatorluğunu koruma gayesiyle, okullarına kışla disiplinini getirmesi sonucunda bu okul, kırbaç cezası da dahil, öğrencilerin hayatları boyunca unutamayacakları eziyetlerin başlangıcı oldu.

Okulun duvarlarının ardında Çaykovski ‘nin müzik faaliyetleri çok kısıtlıydı. Günde yedi saat olmak üzere, haftada altı gün ders, akşamları iki üç saat etüt, iki üç saat yemek ve ibadet ...

Kısa Süren Memurluk Hayatı

Çaykovski, 24 Mayıs 1859’da Hukuk Okulu'ndan mezun oldu. İki hafta sonra Başkent St. Petersburg’daki Adalet Bakanlığı'nda, devlet memurluğu hayatına başladı. Ancak işi çok ağır geldi ve çok çalışmasına rağmen bakanlıkta umduğu makama getirilmedi. Hayal kırıklığına uğramıştı. Ancak, kız kardeşine yazdığı mektupta söylediği gibi, işini bırakmak konusunda kararsızdı. Sanatçı mı, yoksa bürokrat mı olacağından emin olana kadar işini bırakmayacağını söylüyordu. Kısa süre sonra bürokrasi merdivenlerinde tırmanma hayali suya düştü.

Rus Aristokrasisine Göre Müzik Kaçık İşiydi

Memuriyetten ayrılan Çaykovski, giderek müziğin  çağrısına kapılmaya başladı. Tam da o dönemde Rusya’da müzik hayatı değişmeye başladı.

O döneme kadar Rus aristokrasisi müziği, yetenekli bir kaçığın işi olarak görüyordu. Müziği meslek edinmek, ancak alt tabakadan insanlara uygun düşebilirdi. Müzikçi, olsa olsa ya öğretmen yada müzikle uğraşan bir uşak olabilirdi. Rusya’da müzisyenliğin saygın bir meslek olabilmesi için daha çok uzun zaman geçmesi gerekiyordu.

Neyse ki, 1857 yılında, Rus Müzik Cemiyeti kuruldu. Ve klasik müziği aristokrat salonlarından alıp halkın karşısına çıkardı. 20 Eylül 1862’de, St. Petersburg Konservatuarı kuruldu. Rusya’da kendi türünün ilk örneği olan bu okulun  öğrencileri arasında Çaykovski de vardı. Çaykovski, 1862 yılında beste ve orkestrasyon tekniklerini öğrenmek amacıyla, Anton Rubinstein tarafından yeniden oluşturulan Sen-Petersburg Müzik Konservatuarı’na yazıldı.

Nikolay Rubinstein’ın Moskova Konservatuarı’nı kurması üzerine de orada armoni öğretmeni oldu. Büyük görüş farklılıklarına rağmen Çaykovski, Rus Beşleri Grubu'ndan bazı müzisyenlerle çok yakın ilişki kurdu.

Koruyucu Melek Nadejda

Çaykovski, daha sonradan koruyucusu ve destekçisi olan, Nadejda von Meck’den ilk mektubunu 1876’da aldı.

Bu tuhaf ve şiirsel sevgi, tam 14 yıl boyunca yalnızca mektuplaşmayla ve koruyucu meleğin besteciye destek olmak için yaptığı maddi yardımlarla sürdü. Zira işin en başında, birbirlerini hiçbir zaman görmemeye söz vermişlerdi. Bu koruyuculuk, bestecinin öğretmenliği bırakıp, kendini tamamen yaratıcılığa yönlendirmesine ve seyahat etmesine imkan verdi.

İstenmeyen Evlilik Bunalıma Sürükledi

Maddi durumundaki iyileşmeye rağmen bestecinin yaşamı duygusal nedenlerle karardı. Hakkında çıkartılan, "eşcinsel" söylentilerine bir son verebilmek amacıyla, 1877 yılında, ateşli bir hayranı olan Antonina Milyukova ile evlenmeye karar verdi ancak, hiç bir zaman arzulamadığı bu evlilik, tam bir başarısızlıkla sonuçlandı ve sanatçının büyük bir ruhi bunalıma girmesine yol açtı. Çaykovski, bu bunalımdan ancak kardeşi Anatoli’nin eşliğinde kurtulabildi.

Rusya'nın Güzel Kırlarında Münzevi Hayat

Çaykovski, zaman zaman Moskova ve St. Petersburg'ta kalmakla birlikte, çoğunlukla Klin yakınlarındaki Maidonova Köyü'nde yaşadı ve burada çok düzenli bir hayat sürmeye başladı.

Ippolit Shpazhinsky’nin, "Büyücü" adlı oyunundaki dul Nastasya’nın trajik aşkı, Çaykovski'nin dikkatini çekmişti. Büyücülükle suçlanan Nastasya’nın, genç Prens Yury’ye olan aşkının, Bolşoy Tiyatrosu'ndaki ilk seslendirilişinde orkestrayı yönetti.

Çaykovski artık utangaçlığını yenmişti ve bundan böyle sık sık orkestraların başına geçecekti. Büyücü, övgüler alsa da eleştirmenleri tatmin etmemişti. Bundan böyle Çaykovski, sosyetenin davetlerine katıldı. Ve sık sık sarayda gözüktü. Avrupa’yla ülkesi arasında gitti geldi ve Madam Von Meck’i ihmal etmeye başladı.

St Petersburgta’ki bir veda konserinden sonra, Aralık 1887’de Avrupa’ya turneye çıktı. Hamburg, Berlin, Prag, Paris ve Londra’da onun bestelerini seslendirecek orkestraları yönetecekti.

Çaykovski'nin Ölümsüz Eseri
Kuğu Gölü Balesi

Moskova'daki Rus Kraliyet Tiyatrosu’nun, 1875 yılında verdiği sipariş üzerine Çaykovski tarafından bestelenen eserin ilk temsili 1877 yılında Moskova'da Julius Reisinger koreografisi ile yapıldı. Çaykovski'nin, konusunu bir Alman halk masalından esinlenerek bestelediği belirtilen bu eser ilk sahnelenişinde başarılı bulunmadı ve ardından repertuardan kalktı. Çaykovski ise başarısızlıktan yalnızca kendi müziğini sorumlu tutarak, 12 yıl boyunca başka bale eseri bestelemedi.

Çaykovski'nin 1893'te ölümünden sonra Kuğu Gölü, ünlü koreograflar Petipa ve Ivanov'un koreografisi ile yeniden sahnelenmeye başladı.

Hazin olan, dünya balesinin bu seçkin klasiğinin, bestecisinin ölümünden sonra gerçek değerini bulabilmiş olmasıydı.

Gerçek ve Umutsuz Aşkın Masalı

"Prens Siegfried, sarayında 21. yaş gününü kutlamaktadır, herkes dans etmektedir. Genç kızlar ümitsizce Prens’in dikkatini çekmeye çalışmaktadır. Prens, doğum günü partisinin ilk gününün bitiminde, okunu, yayını alıp, arkadaşlarıyla ava gider. Arkadaşlarının önünde yürüyen Prens, zarif kuğuların yüzdüğü güzel bir göle rastlar ve o sırada, başında taç olan çok güzel bir kuğu görür. Kuğu akşam olunca çok güzel bir genç kıza dönüşür. İsmi Odette’dir. Kötü bir büyücü onu ve kız arkadaşlarını kuğuya çevirmiştir! Gölün sularıysa onlar için ağlayan ailelerin göz yaşlarından oluşmuştur.

Büyüyü bozacak tek şeyse, bir erkeğin ona tüm kalbiyle aşık olmasıdır. Tam Prens, Odette’e aşkını söyleyecekken, büyücü gelir! Odette'i elinden alır, ve kuğulara yüzmelerini emreder.

Ertesi gün, prensin doğum günü kutlaması devam etmektedir. Prens’in annesi oğluna kızlardan birini seçmesini ister. Prens’in aklıysa Odette’dir, yine de annesinin hatırına kızlarla dans eder. O sırada büyücü, kendi kızını büyüyle Odette’e benzetmiştir ve dans salonuna getirir. Prens kıza hayran kalmıştır. Olanları bilmeyen Odette ise pencereden onları izlemektedir. Prens, sahte Odette’e (Odil) aşkını ilan ederken, gerçek Odette oradan kaçar tam o sırada Prens hatasını anlar. Odette’in peşine düşer. Odette üzgün bir halde göle gitmiş, diğer kızların, yani kuğuların arasına karışmıştır. Prens, kızı bulur ve olanları anlatıp, kızın kendisini affetmesini ister.

Tam o sırada, kötü büyücü ve kızı, gerçek, korkunç yüzleriyle oraya gelir. Büyücü Prens’ten sözünü tutup, kendi kızıyla evlenmesini ister, dövüşmeye başlarlar! Prens, Odile’le evlenmektense, ölmeyi tercih edeceğini söyler, ve Odette’in elinden tutup, birlikte göle atlar. Büyü bozulur ve kalan kuğular insana döner. Kötü büyücü ile kızını da suya atarlar, onlar da Prens ve Odette gibi boğulur.

Ve finalde kızlar, Odette ve Prens’in, Kuğu Gölü’nün üzerinde cennete doğru giden ruhlarını izler."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.