Akar: Ülkemizin etki alanı 3 kıta, ilgi alanı ise bütün dünya

  Erciyes Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’de Yeni Nesil Savunma Sanayi ve Kayseri’nin Önemi’ adlı konferansa Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar konuşmacı olarak katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan konferansta konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin etki alanının 3 kıta, ilgi alanının ise tüm dünya olduğunu söyleyerek, “Böylesine hassas bir süreçte Türkiye olarak tüm gelişmeleri yakından takip etmekte, savunma ve güvenlikle ilgili her türlü tedbiri almakta gayret göstermekteyiz. Her şeye rağmen köklü tarihi, coğrafyası, değerleri, dinamik nüfusu, güçlü ordusu ve savunma sanayisi ile dünyada güvenlik üreten bir ülke konumundaki Türkiye, Cumhurbaşkanımızın uluslararası alanda kurduğu çok boyutlu ilişkilerle özne haline gelmiş, ülkemizin etki alanı 3 kıta ilgi alanı ise bütün dünya olmuştur. Bu etki ve ilgi alanı özellikle askeri literatürde önemli 2 kavramdır. Elimizin, kolumuzun ulaştığı yerler, bizim ayak bastığımız yerler bizim ilgi alanımız. Fiilen kontrol ettiğimiz yerler etki alanımız. Diğer taraftan da bu etki alanı etrafında bizim için bir konu olabilecek alanlarda bizim için ilgi alanıdır” şeklinde konuştu. 

  Teröristlerin sözlerine güven olmayacağı konusunda vurgu yapan Akar, “Girilemez, çıkılamaz denilen yerler vardı. Mehmetçik bütün kahramanlığı ve fedakarlığıyla girilemez denen yerlere girdi, çıkılamaz denilen yerlerden çıktı. Irak’taki teröristlerin barınaklarını başlarına yıktı. Yıkmaya da devam ediyor. Sadece son 10 gün içerisinde 40’dan fazla terörist etkisiz hale getirildi. Bu alçaklar deprem günüde dahi saldırı girişiminde bulundular. Dolayısıyla teröristlerin hiç biriyle pazarlık olmaz. Teröristlerin hiç birine güven olmaz. Bunların sözü geçerli değil” ifadelerini kullandı. 

  Dış politikada elde edilen kazanımların sürdürülebilmesi için yerli ve milli sanayinin hayati önem taşıdığını dile getiren Akar, “Hak ve menfaatlerimizi azim ve kararlılık ile korumaya devam ederken, denizlerimizdeki ve semalarımızdaki sorunları da komşularımız ile bu anlayış içerisinde çözmeye gayret gösteriyoruz. Biz barıştan, diyalogdan, görüşmekten yanayız. Ancak bu taviz demek değil. Bu hakkımızdan hukukumuzdan vazgeçmek değil. Bugüne kadar olduğu gibi hakkımızı hukukumuzu hiçbir zaman çiğnetmedik, bundan sonrada çiğnetmeyiz. Kendi güvenliğimizi sağlarken, başta Kıbrıs, Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ülkelerimizin de hak ve davasına da destek oluyor ve bunlarla alakalı yapılması gereken ne varsa atalarımızdan aldığımız ilhamla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta tahıl konusu olmak üzere benzeri girişimlerle sadece kendi işimizi değil, aynı zamanda bölge ve dünya barışına da önemli katkılar sağlamaya devam ediyoruz. Ülkemizin gerek savunma ve güvenlik alanında gerekse dış politikada elde ettiği tüm bu kazanımların sürdürülebilmesi için yerli ve milli sanayi hayati önem arz ediyor” dedi.