Bakan Nebati: Enflasyon tek haneli seviyelere düşüreceğiz!
Bakan Nebati: Enflasyon tek haneli seviyelere düşüreceğiz!
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu söylerken, "Enflasyonla mücadele konusunda taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 14.04.2023 18:26
Haber Güncellenme Tarihi: 14.04.2023 18:26
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu belirterek, "Enflasyonla mücadele konusunda taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor. Bizler bu sorun karşısında enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur ya da üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun gibi insanlığımızı hiçe sayan hiçbir yaklaşımı benimsemedik, benimsemeyeceğiz. Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürünceye kadar da bu mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
Bakan Nebati, aday olduğu Mersin'de milletvekili tanıtım toplantısına katıldı. 21 yıl öncesi Türkiye'ye bakmak gerekir diyen Nebati, "Türkiye'ye baktığımızda dönemin istikrarsız koalisyon hükümetlerinin sebep olduğu nice kriz ve bitmek bilmeyen sayısız sorunlar yumağıyla karşı karşıya kaldığımız hatırlarız. 28 Şubat'ın gölgesinde geçen 2000'li yılların başlarında sadece siyasal krizlerle değil, insanımızın en temel haklarına yönelik sistemli demokrasi ihlallerinin olduğu, teröre her gün köy öğretmenlerini, korucularını şehit veren, sınır güvenliğini sağlamakta dahi zorlanan, kendi tarihine ve öz değerlerine adeta üvey evlat muamelesi yapan vesayet zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ülke ve adeta tam bir iktisadi buhran ortamıyla karşılaşırız. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan anayasa fırlatma krizini rahmetli Ecevit o zaman bir devlet krizi olarak nitelendirmişti, hatırlayın.
O vakitler gecelik faizlerin bir ara tam yüzde 7 bin 500'lere kadar fırlamış olduğunu da hatırlatmak isterim. Ekonominin çarklarını ancak IMF'den gelen taşıma suyla onu da ağır aksak döndürebilen, memur maaş ödemelerini dahi yapmakta güçlük çeken bir Türkiye gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım. Çok şükür bugün. 21 yılda her alanda elde ettiğimiz kazanımlar sayesinde o umutsuz eski günleri, o eski Türkiye'yi tarihin tozlu sayfalarının arasında bıraktık. Ancak şimdi kalkıp 7'li koalisyonu bir sorsanız size AK Parti öncesi döneme dair kim bilir ne güzellemeler yaparlar. Hiç boşuna uğraşmasınlar. O dönemde bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarıyla adeta inleyen, inancı ve değerleri yüzünden sürekli horlanan milletimiz, gerçeğin ne olduğunu çok net bir şekilde biliyor. Biz geçmiştekiler gibi milletimize tepeden bakan, başörtüsünü bez parçası, seccadeleri halı parçası olarak gören bir kibirden ve düşmanlıktan da asla beslenmiyoruz. Tam tersine bizler bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli mısralarını kalbine nakşetmiş olan ve ecdadımızın bize emaneti Ayasofya'yı yıllar sonra yeniden ibadete açan iradenin ta kendisiyiz" şeklinde konuştu.
"Enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra, kıra iniyor"
Enerji de dışa bağımlılığı azaltarak adımları art arda attıklarının altını çizen Nebati, "Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücün, toplam kuruluş içindeki payını da yüzde 38,6'dan, 54,5'e çıkardık. Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah, 20 Nisan'da devreye alarak ülkemizin bir diğer hayalini de de yine Ak Parti hükümetimiz olarak gerçekleştirmiş olacağız. Ülkemizin ilk nükleer enerji projesi olan Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santralini yakın gelecekte ülkemizin hizmetine sunacağız. İlk elektrik üretimini de 2024 yılında yapacağız. Altını çizmek istiyorum ki Mersin'deki bu tesisimiz ülkemiz elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'u karşılayacak ve tek başına bunu karşılamakla da yetmeyecek çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan da bu faaliyetini gerçekleşecek. Şimdi gidip 7'li koalisyona sorsanız, bu ortak ve asıllı kazanımlarınızın bir tekini bile asla dile getirmez.
Kesinlikle takdir etmezler. Enflasyon üzerinden kara propaganda yapmak ve oy peşinde pembe hayaller dağıtmak dışında neredeyse hiçbir milli davamızın arkasında durmazlar. Küresel sarsıntıların eşiğinde tüm dünyayla birlikte, bizim de sorunumuz haline gelen enflasyonla mücadele konusunda elbette taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın Kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor. Bizler bu sorun karşısında enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur ya da üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun gibi insanlığımızı hiçe sayan hiçbir yaklaşımı benimsemedik, benimsemeyeceğiz. İnsanımızın işine, ekmeğine ve huzuruna göz diken ve bazı mümessillerin bizlere geçmişten bugüne içirmeye çalıştığı acı ilaçlarla, ezberle çetelerle değil, tedrici ve bütüncül insan odaklı bir anlayışla ilerliyor. Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürünceye kadar da bu mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz?"
Muhalefete Mersin'den sorular da yönelten Nebati, "7'li masaya bir kez daha sormak istiyorum. Cevabı aralarından kimin vereceği de meçhul. Ancak onlardan istediğim şey, kaçamak değil net ve somut ifadeler bekliyorum. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz? Faizleri yükselterek, üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız? Ha bunlar cevap vermeyecekler, bunu biliyorum. Kıymetli kardeşlerimiz Mersin ili bereketli toprakları güçlü, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla 2002'den bu yana kalkınma hamlemizi en iyi değerlendiren illerimizden biri olmayı başarmıştır. İlimizin kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası 2004 yılındaki seviyesine göre yüzde 63 artış kaydederek, 8 bin 278 dolara yükselmiştir. Mersin son 20 yılda yıllık ihracatını tam 20 katına çıkardı. Şehrimizin sadece 320 milyon dolar olan yıllık ihracatı bu sene şubat ayı itibariyle 6,4 milyar dolara yükselmiştir. Bu nedir? Bu gayrettir.
Bu ortak alın terimizdir. Peki bu kadarı yeter mi? Burada duracak mıyız? Hayır, asla. Türkiye yüz yılında Mersin'imize hem yatırım ve istihdamda hem de üretim ve ihracatta şaha kaldıracağız. Mersin yıldızını her geçen gün daha da parlatmak için kararlıyız. Mersin son 21 yılda artan yatırımlar ve yatırımcı sayısı sayesinde, en gözde şehirlerimizden biri konumundadır. Önümüzdeki dönemde de yatırımların önünü açmaya, yatırımcılarımızı kesintisiz desteklemeye devam edeceğiz. 2022 yılında Mersin'de yatırım yapmak isteyen müteşebbislere sağlanan 261 teşvik belgesiyle 8,9 milyar lira sabit yatırım yapılmasını ve 4 bin 264 kişiye istihdam oluşturulmasını bekliyoruz. 2022 yılında Mersin'de faaliyet gösteren 8 bin 137 esnaf ve sanatkarımıza, Halk Bankası vasıtasıyla yaklaşık 2 milyar liralık hazine destekli kredi kullandırdık. Silifke ve Mersin OSB'lerinin yanına sıra altyapı çalışmaları devam eden 5 yeni OSB'mizin de tamamlanmasıyla Mersin'de OSB sayısını 7'e ulaştırmış olacağız" şeklinde konuştu.
"Ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir"
Türkiye Yüzyılında en temel önceliklerinin eğitim olduğuna dikkat çeken Bakan Nebati, “Bu çerçevede eğitim sistemimizin beşeri ve fiziki anlamda üst düzeye getireceğiz. Türkiye yüzyılı sağlıklı nesillerin yüzyılı olacak. Sağlıkta hizmet sunum kalitesini artıracağız. Tıbbı teknolojide, ilaç endüstrisinde ve sağlık turizminde kapasitemizi geliştireceğiz. Yeni dönemde savunma sanayine benze bir atılımı ilaç ve tıbbi sektörde gerçekleştireceğiz. Böylece katma değeri ve Ar-Ge yoğunluğu yüksek olan bu sektörlerde ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir. Gelir tamamlayıcı aile destek sistemini uygulamaya alarak, her hanenin gelirini belirli bir seviyeye çekeceğiz. Tüm çalışmalarımızın büyüyen Türkiye’nin hak ettiği refahı almasını sağlayacağız. 2024-2028 dönemi için yıllık ortalama yüzde 5.5 seviyesinde büyüme hedefliyoruz.
Böylece 2028 yılının sonunda milli gelir büyüklüğünün 1.5 trilyon dolara ulaşmasını ve kişi başı gelir düzeyinin ise 16 bin dolara yükselmesini ön görüyoruz. Şuan 255 milyar dolar olan ihracatımızı, 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz. Bu büyüme ve ihracat artışı karşısında 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine düşüreceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz, bütçe disiplinini temel ilkemiz olarak korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Nebati: Enflasyon tek haneli seviyelere düşüreceğiz!
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu söylerken, "Enflasyonla mücadele konusunda taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu belirterek, "Enflasyonla mücadele konusunda taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor. Bizler bu sorun karşısında enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur ya da üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun gibi insanlığımızı hiçe sayan hiçbir yaklaşımı benimsemedik, benimsemeyeceğiz. Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürünceye kadar da bu mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz" dedi.
Bakan Nebati, aday olduğu Mersin'de milletvekili tanıtım toplantısına katıldı. 21 yıl öncesi Türkiye'ye bakmak gerekir diyen Nebati, "Türkiye'ye baktığımızda dönemin istikrarsız koalisyon hükümetlerinin sebep olduğu nice kriz ve bitmek bilmeyen sayısız sorunlar yumağıyla karşı karşıya kaldığımız hatırlarız. 28 Şubat'ın gölgesinde geçen 2000'li yılların başlarında sadece siyasal krizlerle değil, insanımızın en temel haklarına yönelik sistemli demokrasi ihlallerinin olduğu, teröre her gün köy öğretmenlerini, korucularını şehit veren, sınır güvenliğini sağlamakta dahi zorlanan, kendi tarihine ve öz değerlerine adeta üvey evlat muamelesi yapan vesayet zihniyetinin hüküm sürdüğü bir ülke ve adeta tam bir iktisadi buhran ortamıyla karşılaşırız. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan anayasa fırlatma krizini rahmetli Ecevit o zaman bir devlet krizi olarak nitelendirmişti, hatırlayın.
O vakitler gecelik faizlerin bir ara tam yüzde 7 bin 500'lere kadar fırlamış olduğunu da hatırlatmak isterim. Ekonominin çarklarını ancak IMF'den gelen taşıma suyla onu da ağır aksak döndürebilen, memur maaş ödemelerini dahi yapmakta güçlük çeken bir Türkiye gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım. Çok şükür bugün. 21 yılda her alanda elde ettiğimiz kazanımlar sayesinde o umutsuz eski günleri, o eski Türkiye'yi tarihin tozlu sayfalarının arasında bıraktık. Ancak şimdi kalkıp 7'li koalisyonu bir sorsanız size AK Parti öncesi döneme dair kim bilir ne güzellemeler yaparlar. Hiç boşuna uğraşmasınlar. O dönemde bitmek bilmeyen kemer sıkma politikalarıyla adeta inleyen, inancı ve değerleri yüzünden sürekli horlanan milletimiz, gerçeğin ne olduğunu çok net bir şekilde biliyor. Biz geçmiştekiler gibi milletimize tepeden bakan, başörtüsünü bez parçası, seccadeleri halı parçası olarak gören bir kibirden ve düşmanlıktan da asla beslenmiyoruz. Tam tersine bizler bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli mısralarını kalbine nakşetmiş olan ve ecdadımızın bize emaneti Ayasofya'yı yıllar sonra yeniden ibadete açan iradenin ta kendisiyiz" şeklinde konuştu.
"Enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra, kıra iniyor"
Enerji de dışa bağımlılığı azaltarak adımları art arda attıklarının altını çizen Nebati, "Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu gücün, toplam kuruluş içindeki payını da yüzde 38,6'dan, 54,5'e çıkardık. Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah, 20 Nisan'da devreye alarak ülkemizin bir diğer hayalini de de yine Ak Parti hükümetimiz olarak gerçekleştirmiş olacağız. Ülkemizin ilk nükleer enerji projesi olan Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santralini yakın gelecekte ülkemizin hizmetine sunacağız. İlk elektrik üretimini de 2024 yılında yapacağız. Altını çizmek istiyorum ki Mersin'deki bu tesisimiz ülkemiz elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'u karşılayacak ve tek başına bunu karşılamakla da yetmeyecek çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan da bu faaliyetini gerçekleşecek. Şimdi gidip 7'li koalisyona sorsanız, bu ortak ve asıllı kazanımlarınızın bir tekini bile asla dile getirmez.
Kesinlikle takdir etmezler. Enflasyon üzerinden kara propaganda yapmak ve oy peşinde pembe hayaller dağıtmak dışında neredeyse hiçbir milli davamızın arkasında durmazlar. Küresel sarsıntıların eşiğinde tüm dünyayla birlikte, bizim de sorunumuz haline gelen enflasyonla mücadele konusunda elbette taviz vermiyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılın Kasım ayından itibaren gerileme eğilimine giren ve Mart ayında da 50,5 seviyesine gelen enflasyon her geçen gün aşağı doğru belini kıra kıra indiriyor. Bizler bu sorun karşısında enflasyon yeter ki düşsün, işsizlik artsa da olur ya da üretim daralırsa daralsın, resesyon olursa olsun gibi insanlığımızı hiçe sayan hiçbir yaklaşımı benimsemedik, benimsemeyeceğiz. İnsanımızın işine, ekmeğine ve huzuruna göz diken ve bazı mümessillerin bizlere geçmişten bugüne içirmeye çalıştığı acı ilaçlarla, ezberle çetelerle değil, tedrici ve bütüncül insan odaklı bir anlayışla ilerliyor. Enflasyonu tek haneli seviyelere düşürünceye kadar da bu mücadelemizden asla taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz?"
Muhalefete Mersin'den sorular da yönelten Nebati, "7'li masaya bir kez daha sormak istiyorum. Cevabı aralarından kimin vereceği de meçhul. Ancak onlardan istediğim şey, kaçamak değil net ve somut ifadeler bekliyorum. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleşecek misiniz? Faizleri yükselterek, üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız? Ha bunlar cevap vermeyecekler, bunu biliyorum. Kıymetli kardeşlerimiz Mersin ili bereketli toprakları güçlü, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla 2002'den bu yana kalkınma hamlemizi en iyi değerlendiren illerimizden biri olmayı başarmıştır. İlimizin kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası 2004 yılındaki seviyesine göre yüzde 63 artış kaydederek, 8 bin 278 dolara yükselmiştir. Mersin son 20 yılda yıllık ihracatını tam 20 katına çıkardı. Şehrimizin sadece 320 milyon dolar olan yıllık ihracatı bu sene şubat ayı itibariyle 6,4 milyar dolara yükselmiştir. Bu nedir? Bu gayrettir.
Bu ortak alın terimizdir. Peki bu kadarı yeter mi? Burada duracak mıyız? Hayır, asla. Türkiye yüz yılında Mersin'imize hem yatırım ve istihdamda hem de üretim ve ihracatta şaha kaldıracağız. Mersin yıldızını her geçen gün daha da parlatmak için kararlıyız. Mersin son 21 yılda artan yatırımlar ve yatırımcı sayısı sayesinde, en gözde şehirlerimizden biri konumundadır. Önümüzdeki dönemde de yatırımların önünü açmaya, yatırımcılarımızı kesintisiz desteklemeye devam edeceğiz. 2022 yılında Mersin'de yatırım yapmak isteyen müteşebbislere sağlanan 261 teşvik belgesiyle 8,9 milyar lira sabit yatırım yapılmasını ve 4 bin 264 kişiye istihdam oluşturulmasını bekliyoruz. 2022 yılında Mersin'de faaliyet gösteren 8 bin 137 esnaf ve sanatkarımıza, Halk Bankası vasıtasıyla yaklaşık 2 milyar liralık hazine destekli kredi kullandırdık. Silifke ve Mersin OSB'lerinin yanına sıra altyapı çalışmaları devam eden 5 yeni OSB'mizin de tamamlanmasıyla Mersin'de OSB sayısını 7'e ulaştırmış olacağız" şeklinde konuştu.
"Ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir"
Türkiye Yüzyılında en temel önceliklerinin eğitim olduğuna dikkat çeken Bakan Nebati, “Bu çerçevede eğitim sistemimizin beşeri ve fiziki anlamda üst düzeye getireceğiz. Türkiye yüzyılı sağlıklı nesillerin yüzyılı olacak. Sağlıkta hizmet sunum kalitesini artıracağız. Tıbbı teknolojide, ilaç endüstrisinde ve sağlık turizminde kapasitemizi geliştireceğiz. Yeni dönemde savunma sanayine benze bir atılımı ilaç ve tıbbi sektörde gerçekleştireceğiz. Böylece katma değeri ve Ar-Ge yoğunluğu yüksek olan bu sektörlerde ülkemiz önemli bir üretim üssü haline gelecektir. Gelir tamamlayıcı aile destek sistemini uygulamaya alarak, her hanenin gelirini belirli bir seviyeye çekeceğiz. Tüm çalışmalarımızın büyüyen Türkiye’nin hak ettiği refahı almasını sağlayacağız. 2024-2028 dönemi için yıllık ortalama yüzde 5.5 seviyesinde büyüme hedefliyoruz.
Böylece 2028 yılının sonunda milli gelir büyüklüğünün 1.5 trilyon dolara ulaşmasını ve kişi başı gelir düzeyinin ise 16 bin dolara yükselmesini ön görüyoruz. Şuan 255 milyar dolar olan ihracatımızı, 2028 yılında en az 400 milyar dolara yükselteceğiz. Bu büyüme ve ihracat artışı karşısında 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine düşüreceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz, bütçe disiplinini temel ilkemiz olarak korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler