Hidrojel uygulamasının diz eklem sorunlarına ameliyatsız alternatif çözümler sunabildiğini ifade eden Nar, ‘’Yeni nesil Hidrojel; diz içerisinde ömür boyu durabilen, diz kireçlenmesi için hastalara uygulanan mevcut tedavilere ek olarak etkili bir alternatif sunan tedavi türüdür. Yenilikçi ve biyolojik olarak parçalanmayan hidrojel teknolojisinde kullanılan maddenin yüzde 97,5’i sudur ve yüzde 2,5’i de çapraz bağlı poliakrilamid omurgadan oluşmaktadır. Hidrojel diz içine enjekte edildiğinde eklemi koruyarak ağrıyı azaltır. Tek bir enjeksiyonla güvenli ve sürekli rahatlama sağlar.’’ diye konuştu.
Diz içerisine giren hidrojelin iç kapsülün dokusuna entegre olduğuna ve eklem sertliğini azaltarak ağrıyı minimum düzeyde tuttuğuna ifade eden Op. Dr. Özgür Oktay Nar şunları söyledi;
‘’Kireçlenmeden dolayı hareketi bozulan diz ekleminin işlevini iyileştiren onaylanmış tek tıbbi cihazdır. Hidrojelin vücut tarafından parçalanamaması ömür boyu kalıcı olmasını sağlar. Hidrojel, diz içi eklem boşluğuna enjekte edilmektedir. Bu tedavi diz içinde bulunan sinovyal sıvıya eski akışkanlığını geri kazandırılarak eklemin yağlanmasını ile tamponlanmasını iyileştirir. Ayrıca iç eklem kapsülünün zarına entegre olarak yastık benzeri bir etki yaratır. Böylece yürüme işlevi geri kazanılır. ‘Sıvı Protez’ olarak isimlendirebilen bu uygulama ile ağrısız hareket edilebilmesi mümkündür.’’
Hidrojel uygulamasının diğer enjekte tedavilerden farkı nedir?
Yeni nesil Hidrojel uygulamasının; Hyaluronik asit (HA), trombositten zengin plazma (PRP, TZP) ve rejeneratif kök hücre tedavisi gibi diz eklemine uygulanan enjeksiyonlarından farklı olduğunu kaydeden Op. Dr. Özgür Oktay Nar, mevcut tedavilerin aksine, Yeni nesil Hidrojelin eklem içinde çözünmediğini ve bunun da daha uzun süre kayganlaştırma ve yastıklama özelliklerine sahip olduğu anlamına geldiğini belirtti.