Kentte bir lisede öğrenim gören 9'uncu sınıf öğrencisi B.D., 18 Nisan günü ailesine, öğretmeni M.K.'nin ocak ayından itibaren kendisine 'WhatsApp' ve sosyal medya üzerinden mesajlar gönderdiğini, özellikle son bir aydır da mesajların cinsel içerikli olduğunu, daha önce aracıyla eve bırakırken öpmeye çalıştığını ve en son da okulda merdivenlerde elle temasta bulunduğunu iddia etti. Bunun üzerine ailesi, öğretmen M.K. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
TUTUKLANIP, AÇIĞA ALINDI
Suç duyurusunun ardından gözaltına alınan M.K., suçlamaları kabul etmedi. M.K., sevk edildiği mahkemece tutuklandı, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan idari soruşturma kapsamında da açığa alındı.
M.K. hakkında 'Çocuğun cinsel istismarı ve cinsel taciz' suçundan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılanmasına başlanan M.K., mahkemedeki savunmasında, 33 yıldır öğretmen olduğunu ve B.D.'nin de öğrencisi olduğunu belirtti. M.K., "Ben kumpasa geldim. Okul koridorunda ve arabada mağdura hiç temas etmedim. Ben bu olaydan sonra psikiyatri servisine yönlendirildim. Antidepresan ilaçları kullanıyorum. Sosyal medya üzerinden yazdığım mesajları kabul ediyorum; ancak yineleyerek mesajların kırpıldığını ifade ediyorum'' dedi.
'FİTRE AMAÇLI BİN TL PARA KOYDUM'
Öğrencinin kalem kutusuna parayı fitre amaçlı koyduğunu belirten M.K., "Ramazan ayının son haftası kalem kutusuna fitre amaçlı bin TL para koydum. Kantin önünde gördüğüm diğer öğrencilere de gerektiğinde yardım yapan bir öğretmendim. Babasının durumunun iyi olduğunu biliyorum ancak babası Adana'da yaşıyordu, ailesiyle pek ilgilenmiyordu. Bunu bana mağdur söylediği için yardım etmek istedim. Hediye olayında mağdur yanıma gelerek, 'Bunu bana arkadaşım hediye aldı. Ben bunu bu şekilde eve götüremem. Sizin aldığınızı söyleyebilir miyim?' dedi. Ben mağdura hediye almadım" diye konuştu.
'OKUL KORİDORUNDA TEMAS ETMEDİM'
M.K, okulda B.D.'ye elle temasta bulunduğu iddiası için ise "Ben asla okul koridorunda mağdura temas etmedim. Eve bırakma olayı, annesinin bilgisi üzerine oldu. Şikayetten önceki hafta, mağdur benden telefon satın almamı istedi. 2 arabam var. Bir tanesini satmamı istedi. Konuşmalarımız 2'nci dönemden sonra başladı. Mağdur beni sürekli telefonla çaldırıyordu. Bana gelen mesajları ben sinkaflı olduğundan dolayı sinir ve öfke üzerine yazdım. Tahrik olmuştum, bana iftira atılmaktadır. Ben iddianamede belirtilen suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyeme karar verilerek beraatimi isterim" dedi.
'BOYNUMU SARARAK, KENDİNE ÇEKİP ÖPTÜ'
Öğrenci B.D. de mahkemedeki savunmasında, M.K.'nin ilk sıralar öğretmeni gibi davrandığını, sonra ise davranışlarının değiştiğini belirterek, "Başlangıçta bana öğretmen olarak yaklaştı. Özel ders almak istedim, o şekilde konuşmaya başladık. Arkadaşlarım bana öğretmenden uzak durmamı, söylediler. Ben ilk başta önemsemedim. Samimi davranıyordu, yakın arkadaşım her şeye şahittir. Arabayla eve bıraktığında, evin hemen yanına değil üç- dört sokak öteye bıraktı. Tam inecekken boynumu sararak kendine çekip, yanağımın ve dudağımın ortasından öptü. Ama sadece bir kere öptü. Ben kendisini itekledim, 'Ne yapıyorsun?' dedim. Sonradan özür diledi' diye konuştu.
'SENİN RÖNTGENİNİ ÇEKİYORUM' DEMİŞ
Öğretmeni M.K.'nin okulda da kendisine elle temasta bulunduğunu öne süren B.D., "Öğretmenlerin çıktığı merdivenleri kamera görmüyor. Arkadaşlarım çıktığı benim geride kaldığım bir zaman, sanık yanımdan geçerken kalçamı sıktı. Ben 'Mal mısın' diye tepki gösterdim. Bana güldü. Daha sonra öğretmenler odasına girerken bana dikkatlice bakıp 'Senin röntgenini çekiyorum' dedi. Okuldaki erkek arkadaşlarımı kıskanıyordu, 'Git istersen yanına otur, elini tut, sevgili misiniz?' diye öğretmen tutumuna yakışmayan kıskanç tavırlara giriyordu. Şikayetten 1-2 gün önce sakın sosyal medyadan hiçbir şey yazma, olanları sil, daha da hiçbir şey paylaşma şeklinde mesaj attı. Şikayetten sonra da 'Git şikayeti geri al. Kiminle yaptın o şikayeti' ve devamında tehdit içeren mesajlar geldi. Tam olarak hatırlamıyorum hangi özel gün olduğunu ama özel bir günde bana çiçek aldı, 'Şu an arabada, çıkışta veririm' dedi. Ben kabul etmedim. Aldığı hediyeyi sanık bana almıştır. Kırmızı özel kutulu bir hediyeydi. Hiçbir arkadaşıma hediye aldığını görmedim. Hiçbir arkadaşıma bin TL gibi bir para verdiğini görmedim. Bana arkadaşım, 'M.K. hoca kalemliğini aldı' dedi. Ben yanına gidip, niye aldığını sorduğumda, içinde para gördüm, bunu kabul etmeyeceğimi söyledim. 'Almazsanız dolabınıza koyarım' dedim. Bunu da kabul etmeyince bana aldığı kırmızı hediye kutusu içine bu parayı da koyup kendisine teslim etlim'' dedi.
B.D., öğretmeni M.K.'nin tuvalete çağırdığını öne sürerek, "Okulda öğretmenler tuvaleti bizim koridordaydı. Kendisi lavaboya girerken 'Sen de gel istersen' diye tekliflerde bulunuyordu" diye konuştu.
'ŞİKAYETTEN SONRA KIZIMA TEHDİT MESAJLARI ATTI'
B.D.'nin annesi N.D. de öğretmen M.K.'den şikayetçi olduğunu belirterek, 'Büyük kızımın söylemesi üzerine olaydan haberim oldu, ertesi gün avukata gittim. Şikayetten önce 'Aldığın görüntü kayıtlarını sil' şeklinde tehditvari mesajların, kızımın telefonuna geldiğini gördüm. Şikayetten sonra da 'Şikayeti geri al. Kiminle yaptın şikayeti, bana cevap vermelisin?' şeklinde mesajları gördüm. Benim kızımın sevgilisi yoktur. Benim kendi aracım da vardır. Kızım bana ilk 'Öğretmenim bırakabilir' dediğinde ben 'Yok olmaz' demiştim. Daha sonra tekrar arayıp 'Arkadaşım da var' diye ısrar edince, öğretmenin bırakacağından haberim vardı, sanıktan şikayetçiyim" dedi.
'EŞİMDEN ŞÜPHE ETMEM'
Öğretmen M.K.'nin eşi F.K. de mahkemede tanık olarak dinlendi. F.K., "Eşim okulda sevilen bir öğretmendir. Mağduru, eşimin anlattığı kadarıyla tanıyorum. Eşim, mağdur ve sevgilisi tarafından tehdit edildiğini bana söyledi. B.D. ve oğlumun okuldan arkadaşı olan bir öğrenciye ramazan zamanı yardım etme kararı aldık, ikisine yardım ettik. Eşimin okuluyla, oğlumun okulu yan yanadır. Oğlum bazen eşimin yanına gittiğinde, mağdur oğlumla ilgilenir, sevecen tavırlara girer. Ben eşimden hiç şüphe etmem. Eşim böyle bir şey yapmamıştır. Bu asıl bize kurulmuş bir oyundur, eşim masumdur. Ben eşimin telefonuna, mağdur tarafından iki kez mesaj geldiğini gördüm. Birisi 'Günaydın okula geldin mi?' şeklinde, diğeri de 'İyi geceler' şeklindeydi. Bir kere de rızası olmadan aradığına şahit oldum. Eşimin mağdura gönderdiği, mesajlar hakkında bilgim yok" dedi.
'KIZ ÖĞRENCİLERE OLDUKÇA SEVECEN'
Tanık olarak dinlenen B.D.'nin sınıf arkadaşı T.Ç., "Ben olayları B.D.'nin anlattığı kadarıyla biliyorum. M.K.'nın arkadaşım B.D.'ye birçok kez iltifat ettiğini gördüm. Başörtüsünü düzeltip, okşar gibi yapıyordu. Başka bir temasını görmedim. Mağduru evine bıraktığını ben bizzat görmedim, ama arkadaşımdan duydum. Sanık okulda erkek öğrencilere karşı 'Ben sizi sevmiyorum' şeklinde sözler söyleyerek mesafeli davranıyordu. Kız öğrencilere karşı oldukça sevecen, bize karşı da samimiydi, ancak B.D.'ye karşı ayrı bir samimiyeti vardı" diye konuştu.
B.D.'nin ablası Ş.D. ise "Kardeşim bir gün ağlamaklı olarak yanıma geldi. Ne olduğunu sordum. Bana telefonunu gösterdi ve ben mesajları görünce şok oldum. Daha sonra hemen annemin yanına giderek durumu anlattım, uygunsuz içerikli mesajlar vardı. M.K'nın, kardeşimi okuldaki erkek arkadaşlarından kıskandığını kardeşim vasıtasıyla biliyorum. Samimi davrandığını biliyorum, ben her şeyi o gün öğrendim" dedi.
Mahkeme heyeti tanıkların dinlenilmesinin ardından tutuklu yargılanan M.K.'nin tutukluluk haline devam kararı vererek duruşmayı erteledi.