Japonya’da bulunan Fukushima Daiichi nükleer santralinin 2011 yılındaki tümergimesinin (yetersiz soğutma sonucunda nükleer reaktör çekirdeğinin büyük bir kısmının ergimesi) gerçekleştiği bölgeye gönderilen robotların “öldüğü” raporlandı. Uzaktan kontrollü robotların, sızmakta olan aşırı yüksek dozdaki radyasyondan ötürü kablolarının yok olduğu belirtildi. Üretilmeleri yıllar alan bu robotlar, şu anda devredışı olan soğutma havuzlarının sualtı tünellerinde yüzmek ve aşırı tehlikeli yüzlerce erimiş yakıt çubuğu baloncuğunu sökmek için tasarlanmıştı. Fakat görünüşe bakılırsa, bunu pek yakın zamanda başarabileceğe benzemiyorlar.
2011 yılında gelmiş geçmiş en şiddetli depremlerden birinin tetiklemesiyle oluşan 10 metrelik tsunami, Fukuşima nükleer santralini dövmüştü. Tsunaminin yarattığı etki zarar gören santralden radyasyon sızmasına, 19.000 insanın ölmesine ve 160.000 insanın da ev ve işyerlerinin yok olmasına neden oldu. Olayın üzerinden beş yıl geçti ama santralin bakımından sorumlu olan Tokyo Elektriksel Güç Şirketi (Tepco) araştırmacıları, alanda kalan aşırı tehlikeli radyoaktif suyu ve erimiş yakıt damlacıklarını nasıl temizleyeceğini düşünüyor. 1986’da yaşanan Çernobil felaketinden bu yana gerçekleşen en büyük nükleer kaza kabul edilen Fukuşima’yı temizlemek için gösterilen çabanın 30-40 yıl daha sürebileceğini belirtiyor Peter Dockrill. Geçtiğimiz Ocak ayında bu çabanın bir parçası olarak bölgeye gönderilen robotlar da ne yazık ki işe yaramadı.
Nasıl Temizlenecek?
Ekibin şu ana kadar tümergimeden geriye kalan enkazın yaklaşık %10’u ile ilgilenebildiği tahmin ediliyor. Ayrıca Aralık 2015 itibariyle, santralden Pasifik Okyanusu’na az miktarda da olsa radyasyonun sızmaya devam ettiği saptanmıştı. Radyoaktif maddelerin A.B.D’nin batı kıyılarına ulaştığı da biliniyor. Buna karşı Tepco’nun izlediği yaklaşımlardan biri, dünyanın en büyük buzdan duvarını inşa ederek, sızıntının yakınlardaki yeraltı sularına bulaşmasını önlemek. Duvar henüz tamamlanmadı ama bittiğinde de sadece zararın yayılmamasına katkısı olacak; orada zaten oluşmuş durumdaki zararı ise iyiye götürmüyor. Tepco’dan Naohiro Masuda nükleer santrale girmenin aşırı zor olduğunu, en büyük engelin de radyasyon olduğunu ifade ediyor. Şu anda bile reaktörler yeraltı sularına ve Pasifik Okyanusu’na radyasyon sızdırmayı sürdürüyor.
Tepco, Reaktör 4 binasındaki soğutma havuzunda bulunan yakıt çubuk düzeneklerinden 1535 tanesini sökmüş bulunuyor. Bu nispeten kolay bir işti; çünkü reaktörün radyasyon düzeyi daha düşüktü. Dolayısıyla insan işçiler toplama sürecini daha yakından izleyebilmişti. Yaşama veda eden robotların gönderildiği Reaktör 3 ise çok daha yüksek radyasyon düzeyine sahip olduğundan insanlar yaklaşamıyor. Burada sökülmesi gereken 566 yakıt çubuğu bulunduğu sanılıyor. Yakıt çubukları eriyerek reaktör içindeki kaplara bulaştığından orada aslında tam olarak kaç tane olduğunu bilen kimse yok.
Ne İnsan Ne de Makine Dayanmıyor
Robotlar, reaktöre yaklaşmalarıyla beraber radyasyon nedeniyle kabloları yandı ve kullanılamaz hale geldiler. Her biri gideceği binaya özel olarak tasarlandığından yapımları 2 yılda tamamlanan bu robotların işe yaramaz duruma gelişi, Fukuşima’nın temizlenmesi yolunda beklenmedik bir gecikme daha yaratmış oldu. Fukuşima bölge müdürü Akiro Ono, bir an önce her şeyi temizlemenin bir yolunu bulamazlarsa depolama tanklarının radyoaktif suyu denize sızdırmaya başlamasından ciddi şekilde endişelendiğini dile getirdi.
Reaktör 3 binasını temizlemek için daha güçlü robotların kullanılıp kullanılamayacağı henüz belli değil. İşin aslı, bu ölçekte bir rasyasyon düzeyine dirençli robotlar yapacak teknolojimiz yok. Şu anda varolan radyasyon dozu ölçen aletlerin tümü Fukuşima’da en üst kademeye fırlıyor ama ortamdaki radyasyonun, ölçüm aletlerinin maksimumunun ne kadar üstünde olduğunu kimse bilmiyor.
Bildiğimiz birşey var ki, o da bu sorunun pek yakın zamanda çözülemeyecek olması. Eğer Ono’nun korktuğu gibi tank sızıntısı da gerçekleşirse, gezegende bunun etkilerini yaşamayan hiçbir canlı kalmayacağını söyleyebiliriz. Artık özellikle hamile kadınların deniz ürünlerinden uzak durması tembihleniyor, ki Fukuşima’dan önce bile denizlerimiz fetüse zarar vermeye yetecek kadar kirliydi.