Ülkede sıfır araç fiyatlarındaki artışın ardından ikinci el araçlara talep artarken, bazı satıcılar ise sahte ekspertiz raporlarıyla hasarlı araçlarını kusursuz olarak gösterip satmaya çalışıyor. Sahte ekspertiz raporları, çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına sebep olurken, yeterlilik belgesi olmayan firmalardan alınan ekspertiz raporlarıyla yapılan araç alım satımları sonrası araçta ortaya çıkacak arızalar vatandaşları mağdur ediyor. Araç alıcılarının satış sonrası pişmanlık yaşamadan önce işinde profesyonel olan firmalar ve tüketicinin korunması açısından Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Hizmet Yeterlilik Belgesi olan ekspertize gidilmesi gerektiğini dile getiren Öget, satış sırasında yaşanabilecek sıkıntılarla ilgili olarak alım yapacak vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Araç sahipleri dikkat!
Alıcıların aracın geçmişte karıştığı kazalardan değişen parçalara, mekanik aksamında bozulan yerlerden yakın zamanda masraf çıkarabilecek tüm noktalara kadar otomobilin incelenmesinde TSE Hizmet Yeterlilik Belgesine sahip ekspertizlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Öget, dikkat edildiği takdirde mağduriyetlerin azalacağını dile getirdi.
“Sıfır araçta dahi bazı sıkıntılar çıkıp vatandaşlar mağdur edilebiliyor”
Son zamanlarda araç alıcılarının mağduriyet sayılarında artış yaşandığını ifade eden Öget, “Araç alım satımlarında bu zamana kadar birçok mağduriyet yaşayanları gördük. Bazen araç alıcıları ‘sıfır araç ekspertize hiç gerek yok’ söyleyebiliyor. Ama bu noktada sıfır araçta dahi bazı sıkıntılar çıkabiliyor. Bunun fabrikasyon hatalardan veyahut da fabrikadan sonraki ana bayideki boyalardan kaynaklı, aynı şekilde sıfır olarak gördüğümüz şanzımanda yağ kaçakları olabiliyor. Bizim tavsiyemiz hangi araç olursa olsun mutlaka profesyonel firmalardan ekspertiz yapılmalı. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Hizmet Yeterlilik Belgesi yerlere gidilmediği takdirde ticari anlamda mağduriyetler, sıkıntılar yaşanabilir. Vatandaşlarımız sıfır araç alsalar dahi mutlaka ekspertize gelmelerini öneriyoruz. Buradaki temel öncelikleri kurumsal firmaların olmasıdır. Çünkü merdiven altı olan bilmedikleri veyahut herhangi bir noktada sıkıntı yaşadıklarında karşı tarafa kendilerini izah edebilecekleri onların sıkıntılarını gidebilecekleri mutlaka birinin olması gerekiyor. Buna baktığınız zaman kurumsal firmaların ön planda olduğu gerçeğidir” şeklinde konuştu.
“Merdiven altı ekspertizlerde TSE belgesi olmadığından dolayı yanlış raporlar çıkarılabiliyor”
TSE belgesi olan ekspertizlerin daha güvenilir olduğunu dile getiren Öget, “Öncelikle TSE Hizmet Yeterlilik Belgesine başvurduğumuz zaman burada cihazlarımız tamamen kalibrasyondan geçiyor. Diğer cihazlarımız tamamen TSE cihazımdan onay alınarak başlamaktadır. Buradaki temel önemi de yanılma payını çok düşürmektir. Bir de güven ve kontroller sağlanıyor, o şekilde belge alınıyor. Hizmet yeterlilik belgesi zaten TSE belgesi onaylandıktan sonra verilir. Çalışanların usta ve usta öğreticilik belgeleri mevcut olmalı. Merdiven altı ekspertizlerin TSE belgesi olmadığından dolayı yanlış raporlar çıkarılabiliyor. TSE belgeli firmaların buradaki temel prensibi cihazların kalibrasyon ölçümleri yapmasıdır. Önerimiz araç alıcıları araçlarını ekspertize götürürken mutlaka ekspertizin mutlaka TSE belgelerini kontrol etmeleri gerekiyor. Buradaki temel prensipte ustaların kendi işlerinde profesyonel olmasıdır” diye konuştu. (İHA)