Özlem Yağmur yazdı.. "Bursa’da ve Bursaspor’da Akıllara Zarar İşler Oluyor!"
Hiç name yapmaya gerek görmeden direk yazıya giriyorum.
Bunlardan ennn birincisi:
Maddi-manevi çok zor günler-yıllar geçiren Bursaspor’a ait benzinlik, kulübün yönetim kurulunda yer alan Ettat Anonim Şirketi’nin sahibi Harun Yıldırım isimli iş insanına satılıyor. (Hayırlı uğurlu olsun.)
Kulüp’ten yapılan “tüm mücadele Bursaspor’u yaşatmak adına” temalı açıklamada icradan yapılan bu satış (hemen hemen) şöyle izah ediliyor:
“İki kere ihaleye çıktık. Kimse oralı olmadı.
Derken…
Kulüp Başkanımız Enes Çelik, aynı zamanda Ettat Et Ürünleri, İnşaat, Gıda ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortağı-sahibi olan kulübün Genel Sekreteri Harun Yıldırım’dan benzinliği alması için ricacı oluyor.
Ve bilirkişinin 140 milyon lira değer biçtiği benzinlik, Bursaspor’un Genel Sekreteri Harun Yıldırım’a 80 milyon 280 bin liraya satılıyor!”
Hiçbir iddia ve imada bulunmadan yazıyorum.
Ki, keşke o benzinlik kulübün Genel Sekreteri’ne satılmasaymış.
Keşke, bilirkişinin belirlediği fiyatın neredeyse yarısına satılmasaymış. (Bu arada, benzinliğin güncel değerinin 250-300 milyon lira olduğu iddiaları var.)
Şahsen ben bu alışverişi hiç şık bulmadım.
Hiç sevmedim.
Şimdilik fazla anlam yüklemek istemesem de, ben kulübün genel sekreteri olsam, Bursaspor’un benzinliğini icradan (iddia o ki, neredeyse) yarı fiyatına almazdım.
Hele ki, o benzinliğin güncel bedelinin yaklaşık 300 milyon lira olduğu öne sürülüyor!
İşin bu faslı şu an için iddiadan ibaret olsa da, düşündürücü.
Gelelim bir diğer tuhaf işe…
Bozbey, Diyanet’in tesisini harcıyor.
Ve hooooop, İl Müftüsü derhal Bozbey’i makamında ziyaret ediyor!
Hayırdır Hocam?..
Müşkülünüzü anlatmak için mi gittiniz makama?
Randevu talebinizin kabulünü, “bu ne büyük devlet…” Diyerek mi nitelendirdiniz?
Tamam…
İslam’da ruhban sınıfı yok.
İyi ki yok. Şükürler olsun ki yok.
Ve fakat…
Yine de, oldu mu bu?..
Siyaset üstü ruhani pozisyonunuza uydu mu?
Yoksa siz…
Seçildiği güne kadar alnı secdeden kalkmayan…
Sabah namazlarını dahi kaçırmayan ve kaçırmadığını da milletin gözüne sokan Büyükşehir Belediye Başkanı’na, “hayırdır? Şimdilerde neredesin?” Diye sitem etmeye mi gittiniz?
Şunca yıllık gazeteciyim.
Müftünün belediye başkanına gittiğini ne gördüm, ne de duydum!
Kim bilir daha neler görüp duyacağız.
Eski Belediye Başkanı Recep Altepe orada.
İl Müftüsü orada.
Sağcıların alayı orada.
Bir kısım AK Partili en başından beri orada.
Bir tatlı ahbaplıklar, bir tatlı ticaretleşmeler, hediyeleşmeler, dünürleşmeler, bir minnoş projeler…
Birlikte köy gezmeler…
Oralarda imar sözleri vermeler…
Olan, harbiden CHP’nin kavruk Örgütü’ne oldu.
Yok... Bu cümle olmadı. Olan, CHP Örgütü içindeki kavruk emekçilere oldu.
Ne çoluk çocuk işe girebildi, ne şirketlere dahil edilip huzur hakkı alabildiler, ne de başka bir şey…
Hacı hacıyı, tekkede hesabı…
Sağcı sağcıyı, rantçı rantçıyı, sermaye de gönlünün sultanını buldu.
Bu arada Bozbey, iktidara-hükümete saydırdı durdu geçtiğimiz gün.
Yapmaya hazır oldukları nice hizmetlerine Hükümet’in taş koyduğunu öne sürdü!
Ya kibarlıktan, ya da muhattap almak istedikleri için sanırım. (Bu arada, ben de kibarlıktan ölücem. Riyakarlık falan değil de, gerçekten anlamaya çalıştığım için böyle geveliyorum. Bir şeyler oluyor. Çok şeyler oluyor. Da, neden susuluyor? Neden duruluyor? Bi tam olarak nete getiremedim. Birebir görüşmelerde, Bozbey için yapılan sıfat tamlamaları gayet yerinde, fevkalade münasip… Gel gelelim. TIK yok. Benim mi sazanlığım üzerimde? Yoksa n’ooluyoruz?.. Bi bilsem… Bi emin olsam… Direk, “Reis konuşmamız lazım” moduna hakkatten giricem. Konuşana kadar da çıkmam. Bursa’nın siyasi fay haritasını, Bursa’nın rantsal fay haritasını ortaya koyana kadar da pes etmem!)
Bozbey çıkıyor, “Ah biz neler neler yapacaktık da, iktidar taş koydu hep” diye AK Parti’yi, topluma-seçmene çatır çatır şikayet ediyor.
Hatta ihbar ediyor.
Hatta gammazlıyor.
……???
Bu durumda Bozbey doğru mu söylüyor?
AK Parti’nin kıymetli yöneticileri…
Ne dersiniz?
Siz mi engelliyorsunuz caanım hizmetleri?
Taş koymasanız hizmetten uçacak mı Bursa?
Ve son olarak…
CHP saflarındaki iddialar da vahim.
Kamuoyuna yansıyan son iddiaya göre, birileri Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın başına epey bi çorap örmeye kalkışıyor.
Yine iddia o ki:
Belediye’yi İstibdat Dönemi misali yakın markaja almışlar.
Ajanlar, muhbirler, gammazcılar yerleştirmişler.
CHP’li başkanı, CHP’liler kuşatmış!
Sakin olun…
Adam sadece hizmet ediyor.
Rantla, müteahhitlerle, sağcılarla iş tutmuyor.
Samimiyetle hizmet ediyor.
Allah biliyor ya, bu kadarını ben de beklemiyordum.
Şaşkınım…
Ancak, Erkan Aydın harbiden halkçı belediyecilik yapıyor. Toplumsal, kamusal fayda üretiyor.
E derin mevzular bunlar…
Zor zanaatlar… Meşakkatli işler…
Dinlesen ne olur?
İspiyonlasan kaç yazar?
Fıtratında yok!
Olmayınca olmuyor.
Bu arada, Erkan Aydın ne sabırlı adammış.
Başkanlık katında muhbirler, ajanlar cirit atacak…
Bunu da, partilim olan kifayetsizler organize edecek!
Ben o Osmangazi İlçe Başkanı’nı rendelerim!
Yazarın notu:
İçimden bir ses, Mustafa Bozbey ve kankitolarına ilişkin eleştirilerimin başıma yeni bir iş açacağını söylüyor!
Açın e mi!
Açın ki, ben de son derece emin olarak kamu yararına gazetecilik yapmaya devam edeyim.
Şurada kalmışız üç kişi.
Kaldı ki, işin keyfi asıl o zaman çıkacak.
RANTIN muhteviyatının nete gelmesini bekliyoruz.
Kimler, kimlerle beraber emin olmak için sabrediyoruz.
Emin olduktan sonra zaten iflah olmayız biz.
Üç kuruş için, bu kenti heder edenlerden, insanına ihanet edenlerden olmayız!
ÇALMAYACAKSIN!
Motto bu.
Ve son derece net.