Ümit Özdağ hakikaten İYİ Parti'yi mi ihraç etti? O eski Meral Akşener'e ne oldu?

Ümit Özdağ hakikaten İYİ Parti'yi mi ihraç etti?

O eski Meral Akşener'e ne oldu?

Siyaset, çok uzun zamandır bu kadar sert, bu kadar yüksek tonda ve bu denli akıllara zarar iddialar içeren suçlamalarla partisinden istifa eden bir isim görmedi.

Her bir dakikasını "eyvah eyvah" diyerek dinledim.

Her yeni iddiayı, "yok artık!" diyerek karşıladım.

O neydi öyle?

O nasıl ofansif bir açıklamaydı?

İYİ Parti'den istifa eden İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, gemileri falan bir kenara bıraktı, kelimenin tam anlamıyla denizi yaktı.

Kaçıranlar için ve tabii en çok da ne anlatmak istediğimi ortaya koyabilmek için, Özdağ'ın istifa açıklamasından bazı bölümleri burada aynen aktarıyorum.

***

" * İYİ Parti'deki FETÖ'cü sızma bugün de bütün uyarılara rağmen devam etmektedir.

* İYİ Parti'den Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçilerinin tasfiyesi partinin kuruluş sürecinin hemen sonrasında başlamıştır.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Nevzat Bor, Fatih Eryılmaz, Ali Türkşen, Yörük Ali Paşa gibi isimlerin tasfiyesini, FETÖ işbirlikçilerinin önemli makamlara aday gösterilmek istenmesi izlemiştir.

* Bana kızacağınıza, cesaretiniz varsa İYİ Parti'nin iç işlerine karışan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına veya İYİ Parti'yi aşağılayan Çanakkale Belediye Başkanı'na kızın. Ama kızamazsınız, çünkü belediyelerden gelen çantalara, ihaleler ve işler karşılığında İYİ Parti'nin onurunu sattınız.
* Tekrar altını çizerek ifade ediyorum. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu FETÖ ile iltisaklıdır. İYİ Parti'deki yakın çevresinde Kazakistan'daki FETÖ'cü kuruluş Kazakistan Türk İşadamları Derneği KATİAD ile ilişkili görevliler mevcuttur. Bu kişiler Meral Akşener'i değil, Buğra Kavuncu'yu lider olarak kabul etmektedir.

* İYİ Parti içindeki FETÖ'cü ilerleme ne yazık ki devam etmektedir. Akşener artık FETÖ iltisaklılar ile yol yürüme konusunda çok rahat davranmaktadır.

* İYİ Parti, Akşener'in Ahmet Erozan'ın görevlendirmesi ile CHP, HDP, Saadet Partisi ile 2018 genel seçimleri öncesinde CHP'li Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun başkanlığında bir anayasa üzerinde çalışmıştır. Akşener ne kadar inkar eder ise etsin İYİ Parti'nin yetkili üyelerinden habersiz HDP ile 2018 genel seçimlerinin ikinci tura kalacağı varsayımıyla kirli bir anayasa yapmıştır.

* Siyaseten iyi tanıdığım Akşener, beni tekrar İYİ Parti'den ihraç edecek kadar cesur değildir. Böyle bir adım atmaktan korkuyor.
Ancak ben Akşener ile birlikte kurucusu olduğum, kurucular kurulunu Akşener ile birlikte oluşturduğum İYİ Parti'den istifa ediyorum.

* Aslında gerçekleşen bir istifa değil, İYİ Parti'den Ümit Özdağ'ın, İsmail Koncuk'un, ve milyonlarca Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisinin Türkiye hayalleridir.

Bizler tasfiye edilirken, İYİ Parti'de kalan Prof. Dr. Bahadır Erdem'in twiterde kalan hayalleridir. Buğra Kavuncu'nun FETÖ iltisaklı karanlık yaşamıdır.

Koray Aydın'ın deprem ve sonrasının hatıralardır.

Ve Akşener'in gizli, saklı, karanlık ve ilkesiz gündemidir."

***

Tabii ki, işin doğası gereği kimse bir siyasi partiden istifa ederken, "aslında çok muhterem bir yapıydı, fakat ben kıymetini bilemedim" demez.

Kolay kolay kimse, gider ayak eski partisinden sitayişle bahsetmez...

Hele hele, bu kişi çok yakın bir gelecekte yeni bir siyasi parti kuracak olan Ümit Özdağ ise elbette eski partisine methiyeler düzerek istifa etmez.

Ve fakat, bu denli yüksek, bu denli siyasi risk içeren bu denli önemli ve derin suçlamalar içeren bir istifa konuşması da, sırf gittiği-gitmek zorunda kaldığı için ya da yeni bir parti kuracağı için yapılmaz.

Özdağ, defalarca döne döne, ısrarla "İYİ Parti içindeki FETÖ'cü sızma devam ediyor" diyor.

Bu hem çok büyük, hem de çok korkunç bir iddia...

Aynı Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener için, "FETÖ bağlantılılar ile artık çok daha rahat yol yürüyor!" Diyor.

Bu da, fevkalade büyük ve korkunç bir iddia.

Bahsi geçen, silahlı bir terör örgütüdür.

Bu ülkede darbe yapmaya kalkışmış, bu uğurda gözünü kırpmadan masum insanları öldürmüş, bildiğiniz, eli silahlı bir terör örgütünden bahsediyor.

"Meral Akşener bu yapıdaki isimleri partinin önemli noktalarına getirdi" diyor.

"Partideki Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçileri tasfiye edildi. Yerine bu FETÖ'cü tayfa getirildi" diyor.

Yasal bir partiyle, bir terör örgütünü defalarca aynı cümle içerisinde kullanıyor.

Bir nevi, "bunlar ahbap" diyor.

Şüphe değil.

İma değil.

Takır takır suçluyor.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu için, bu kez çok daha net bir şekilde "FETÖ iltisaklıdır"

İYİ Parti, kossskoca İstanbul'u, "FETÖ iltisaklı" bir adama emanet etti diyor.

***

Suçlamalardaki vahamete bakar mısınız?

İnsana kahrından felç gelir.

Aklı gider.

Milli olduğunu, milli his ve hasletlerle kurulduğunu ifade eden bir partiye, böyle korkunç bir suçlama!

Vay vay vay vay...

Yetmiyor.

"Belediyelerinden gelen çantalara, ihalelere İYİ Parti'nin onurunu sattınız!"

Diyor.
Hangi çantalar? Nasıl çantalar?

Kimlerden gelip, kimlere verildiler?

Ne karşılığında?..

İnsan üşenmese, sabaha kadar binlerce makul ve mantıklı soru sıralar.

Tamam anladık, ittifak ortağısınız.

...Da, n'oluyoruz?..

Ümit Özdağ ne diyor?

Hırsından mı diyor? Geride enkaz bırakmak için mi yapıyor? Şuurunu mu kaybetti?

Bunlar, altında kalınacak, geçiştirilecek, savuşturulacak basitlikte suçlamalar değil.

Bunlar, "prensip olarak yeni parti kurmak üzere ayrılan arkadaşlarla ilgili konuşmuyorum. Yalnızca hayatta başarılar diliyorum" diyerek ehemmiyetsiz kınılanacak basitlikte suçlamalar değil.

Ümit Özdağ, bu korkunç suçlamaları dile getirirken iftira ediyorsa şayet. O'na başarı falan dilenmez. Dilenemez. Hesap sorulur!

Bu ülkenin, bilhassa İçişleri Bakanlığı yaptığı o şanlı süreçte en cabbar yönüyle tanığı Meral Akşener, tüm bu korkunç suçlamalar karşısında nasıl olur da, "kendisine hayatta başarılar" diliyorum der.

Şayet Ümit Özdağ iftiracı bir siyasetçiyse O'na mühtehzi bir ifadeyle, hayatta başarı dilenebilir mi?

Ne bu?

Eltilerin savaşı mı?

Laf sokup geçilebilecek basitlikte bir durum mu?

O eski Meral Akşener'e ne oldu?

Tüm bu suçlamaları, "ikinciye ihraç edileceğini öğrenince, gurur yapıp kendisi istifa eden kederli bir siyasetçinin hudutsuz söylemleri" ayarında kabul etmek-kabullenmek mümkün mü?

Başlığa da taşıdığım cümle, her ne kadar yüzeysel bir twitter ironisi gibi görünse de, istifa metninin içeriğine bakılınca, realiteye fevkalade uyumlu değil mi?

***

Ümit Özdağ'ın kuracağını artık açıkça ilan ettiği yeni milliyetçi siyasi parti ne olur? Ne kadar olur?

Bilemem...

Ancak şu bir vaka ki, İYİ Parti hiç bir şey olmamış gibi kaldığı yerden bu suçlamalarla yola devam edemez.

Ediyormuş gibi yapamaz.

Tüm bu suçlamaları yiyip yutamaz. Üzerine yatamaz.

***

Finalde...

Uzun zamandır baygın taklidi yapan İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Erozan'a da ayrıca hayretlerimi iletmek istiyorum.

Adınız uzun zamandır, hem de ulusal boyutta, partinizin tabanının ve seçmeninin fenalık geçireceği iddialarla gündeme geliyor.

Netekim, Ümit Özdağ gider ayak bir kez daha, "Ahmet Erozan, HDP ile masaya oturup, ilk dört maddenin de pas geçildiği bir anayasa için çalışma yaptı" dedi.

Hatta "görüntüleri var, yakında ortaya çıkacak" dedi.

"Evet böyle bir çalışma yaptık" demiyorsunuz.

"Katiyyen yapmadık. Tamamen iftira" da demiyorsunuz.

Bu suskunluk niye?

Neyin bekleyişi bu?

Nasıl bir derviş makamı?..

İnsan çıkıp işin aslını anlatmaz mı?..